Yazar "Seyitoglu, Duygu Celik" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Information and Practices about Childrens’ Dental Health of the Mothers Have 2-4 Year Old and Who Applied Sıtmapınarı Family Health Center in the City of Malatya(Medicine Science, 2016) Gunes, Gulsen; Seyitoglu, Duygu Celik; Sahin, SelaleÖz: Türk Diş Hekimleri Birliğine göre; okul öncesinde çürük ve sonuçlarını taşıyan çocukların yaygınlığı % 80'lerin üzerinde bulunmaktadır. Diş fırçalamanın, çürük riskini anlamlı olarak azalttığı bilinen bir gerçektir. Erken çocukluk döneminde diş sağlığının korunması ve bazı alışkanlıkların kazandırılması annelerin bilgi ve tutumlarıyla çok ilişkilidir. Bu çalışmamızda amacımız; annelerde çocuklarının ağız ve diş sağlığıyla ilgili bilgi düzeylerini ve uygulamalarını belirlemektir. Araştırma kesitsel tipte bir çalışma olup Sıtmapınarı Aile Sağlığı Merkezine başvuran 2-4 yaşında çocuğu olan annelerle yapıldı. 331 anneye 21 sorudan oluşan anket formu uygulandı. Anket formu sosyodemografik özelliklerin yanında annelerin ağız ve diş sağlığı uygulamalarına ve bilgi düzeylerine ilişkin sorulardan oluşmaktaydı. Çalışmanın yapılabilmesi için Malatya Klinik Araştırmalar Etik Kurulu'ndan ve Malatya Halk Sağlığı Müdürlüğün'den izin alındı. Verilerin analizinde Ki-kare, Unparied T testi ve One Way Anova testi kullanıldı. Çalışmamıza katılan annelerin % 40,5' i çocuğunun dişini fırçalamaktadır. Annelerde diş macunu florlu olması gerektiğini bilme oranı %24,8, florun ne işe yaradığını bilme oranı ise %28,2'dir. Annelerin % 33,2' si çürük oluşması kolaylaştıran çocuğunun yemeğinin tadını aynı kaşıkla kontrol etme uygulaması içindedirler. Annelerin çocuklarının dişini fırçalama uygulamalarını ve ağız diş sağlığı bilgi düzeylerini annenin eğitim düzeyi, sosyoekonomik durumu, çalışıyor olup olmaması, kendi dişlerini fırçalama durumu anlamlı olarak etkilemektedir (p<0,05). Annenin yaşı açısından ise fark saptanmamıştır (p>0,05). Ağız ve diş sağlığını kötü yönde etkileyen uygulamalar yaygındır. Toplumdaki bu yanlış uygulamalara müdahale edilmelidir. Flor jel ve vernik uygulamasının nedenleri ve diş fırçalamanın önemi konusunda anneler bilinçlendirilmelidir Başlık (İngilizce): Malatya Sıtmapınarı ASM ’ye Başvuran 2-4 Yaş Çocuğu Olan Annelerin Çocuklarının Diş Sağlığına Ait Bilgi Düzeyi ve Uygulamaları Öz (İngilizce): According to the Dental Association of Turkey, the prevalence of the preschool children having caries and bearing its consequences is over 80%. It is a common known fact that brushing teeth decreases the risk of caries in teeth at a meaningful level. Protection of dental health in early childhood and giving the habits of keeping the teeth healthy to children are closely related with the knowledge and attitudes of mothers. In this study our purpose is to determine knowledge and practices of mothers about dental and oral health of their children. The study is a cross-sectional study, and has been conducted with the mothers having children between the ages 2-4 who applied to Sıtmapınarı Family Health Center. A questionnaire consisting of 21 questions was applied to 331 mothers. The questionnaire form included questions on the socio-demographic characteristics of the mothers as well as their information levels on the practices on oral and dental health. In the analyses of the data, the Chi-Square Test, Unpaired T Test and One Way Anova Tests were used. 40,5% of the children of the mothers who participated in our study brush their teeth. The rate of knowing that the toothpaste must include fluorine among the mothers has been determined as 24,8%; and the rate of knowing why the fluorine is added to the toothpastes has been determined as 28,2%. 33,2% of the mothers are inclined to check the food of their children with the same spoon their children are using during the meal, which makes it easier for caries to appear. The educational level, socio-economic status, working or not working of mother, brushing their own teeth or not influenced the brushing the teeth behavior of the children and the knowledge levels of the mothers on dental and oral health (p<0,05). There was no differences in terms of the age of the mothers (p>0,05). In conclusion, wrong practices that influence the oral and dental health in a bad way are very common. The intervention about oral and dental health should be done in community. Mothers must be informed on the reasons of the fluorine gel and polisher agents, and also on the importance of brushing teethÖğe İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumlarının Belirlenmesi(Medicine Science, 2016) Seyitoglu, Duygu Celik; Gunes, Gulsen; Gokce, AyseÖz: Toplumsal cinsiyet kadının ve erkeğin sosyal olarak belirlenmiş kişilik özelliklerini, rol ve sorumluluklarını ifade eder. Toplumsal cinsiyet rolleri ise geleneksel olarak kadınlarla ve erkeklerle ilişkili olduğu kabul edilen rolleri ifade etmektedir. Toplumsal cinsiyet rolü, kültürel olarak kadına ve erkeğe uygun görülen kişilik özellikleri ve davranışları içerir. Bu çalışmanın amacı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarını belirlemek ve etkileyen faktörleri incelemektir. Araştırma kesitsel tipte bir çalışma olup, Aralık 2014-Mart 2015 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapıldı. Çalışmanın yapılabilmesi için Malatya Klinik Araştırmalar Etik Kurulu'ndan ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden yazılı izin alındı. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bulunan 1298 öğrenci için minimum örneklem büyüklüğü formülü hesaplandı. Minimum örneklem büyüklüğü 328 bulundu. Çalışmaya başlarken sınıf listesinden basit rastgele yöntemle öğrencilerin yarısı seçildi. 684 öğrenci araştırma kapsamına alındı. Veri toplama aracı olarak birinci kısmı katılımcıların sosyo-demografik özelliklerden ikinci kısmı ise Zeyneloğlu tarafından geliştirilen "Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutum Ölçeği"nden (TCRTÖ) oluşan anket formu kullanıldı. Bu ölçek 38 maddeden oluşmaktadır. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 190, en düşük puan ise 38'dir. Yüksek puan almak eşitlikçi tutuma sahip olmak anlamına gelmektedir. Ölçeğe ait beş alt boyut mevcut olup bunlar; eşitlikçi cinsiyet, kadın cinsiyet, evlilikte cinsiyet, geleneksel cinsiyet ve erkek cinsiyet rolleridir. Verilerin analizinde bağımsız örnekler için istatistiksel analizlerde Mann Whitney U ve Kruskal Wallis Testi (Post Hoc Bonferroni) yapıldı. Araştırmamıza katılan öğrencilerin yaş ortalaması 22,00±2,23'tür. Çalışmaya katılan bireylerin %40,8'i erkek, %59,2'si kadındır. Öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutum ölçeğinden aldıkları toplam puan ortancası 139 (min 53-max 185) bulunmuştur. Kız öğrencilerin 146 puan ortancası ile anlamlı olarak daha eşitlikçi tutum gösterdikleri bulunmuştur (p=0.001). 17-19 yaş grubunda ölçekten alınan puan ortancası 143 iken, 25 yaş üstü kişilerde puan ortancası 135'tir (p=0,027). Annesi çalışıyor olan öğrencilerin puan ortancası 146, annesi çalışmayanların 137 bulunmuştur (p=0,001). Öğrencilerin aile tipine göre ölçekten alınan puan ortancası karşılaştırıldığında ise geniş ailede yaşayan öğrencilerde 127, çekirdek ailede yaşayan öğrencilerde ise 140'dır (p=0.004). Anne eğitim durumuna göre TCRTÖ ortanca puanları değerlendirildiğinde annelerinin eğitim olmayan öğrencilerin puan ortancası 133, annesi üniversite mezunu olan öğrencilerin puan ortancaları 145 bulunmuştur. (p=0,010). Toplumsal cinsiyet rolleri alt boyutlarından alınan puanlar cinsiyetle karşılaştırıldığında tüm alt boyutlarda kız öğrenciler erkeklere göre anlamlı olarak daha eşitlikçi tutuma sahiptirler (p=0,001). Tıp Fakültesi öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla yapılan bu çalışmada tıp öğrencilerinin diğer fakültelerde yapılan çalışmalara göre daha eşitlikçi bir tutum gösterdikleri saptanmıştır. Kız öğrenciler, yaşı daha genç olan öğrenciler, çekirdek aile yapısında yaşayanlar, annesi çalışan ve anne eğitim düzeyi yüksek olanlar daha eşitlikçi tutum göstermektedirler. Tıp fakültelerinde toplumsal cinsiyetle ilgili derslerin müfredata eklenebilir, özellikle erkek öğrencilerin katılımıyla akran eğitimleri düzenlenebilir Başlık (İngilizce): Determining the Attitudes of the Students of Inonu University, Faculty of Medicine, on Social Gender Roles Öz (İngilizce): Social gender tells about the personality traits, roles and responsibilities defined socially for women and men in the society. Social gender roles, on the other hand, tell about the roles that are considered to be related with men and women in a traditional way. Social gender role includes the personality traits and behaviors that are considered to be proper for men and women in a cultural manner. The aim of this study is to determine the attitudes of the students at Inonu University, Faculty of Medicine, on social gender roles, and examine the factors that are effective on these attitudes. The study was designed as a cross-sectional study, and was conducted atInonu University, Faculty of Medicine between the dates December 2014 - March 2015. Written approval was received from Malatya Clinical Researches Ethics Board and InonuUniversity, Faculty of Medicine in order to conduct the study. The minimum sampling size formula was calculated for the 1298 students studying at InonuUniversity, Faculty of Medicine. The minimum sampling size was found as 328. Half of the students were selected randomly from the class lists at the beginning of the study. 684 students were included in the study. The questionnaire form which included the “Attitude Scale on Social Gender Roles” (ASGR), whose first part was developed by the socio-demographic properties of the participants, and the second part developed by the researcher, was used as the data collection tool. This scale consists of 38 Items. The highest point that may be received from the scale is 190 and the lowest is 38. Receiving high points means having an egalitarian attitude. There are five sub-dimensions of the scale and they are; egalitarian gender, woman gender, gender at marriage, traditional gender and male gender roles. In statistical analyses of the data for the independent variables, the Mann Whitney U and Kruskal Wallis Test (Post Hoc Bonferroni) were used. The mean age of the participant students was 22±2,23. 40,8% of the participants were male, and 59,2% were female. The average of the total points of the students received from the Attitude Scale on Social Gender Roles was found as 139 (min 53-max 185). It was determined that female students had significantly more egalitarian attitude with 146 median points (p=0.001). While the median points received in the 17-19 age group was 143, it was 135 in people over 25 years of age 135 (p=0,027). The median points of the students whose mothers worked was found to be 146, and of those whose mothers did not work was found as 137 (p=0,001). When the median points of the students received from the scale in terms of their families were compared, it was determined that it was 127 in students who lived in a wide family, and 140 in those who lived in an elementary family (p=0.004). When the median points of the ASGR were considered according to the educational status of the mothers, it was determined that the median points of those students whose mothers were not educated was 133; and the median points of those whose mothers were university graduates was found as 145 (p=0,010). When the points received from the social gender roles sub-dimensions were considered, it was observed that female students had meaningfully more egalitarian attitudes when compared with the male students (p=0,001). In this study, which was conducted to determine the attitudes of the students of faculty of medicine on social gender roles, it was determined that the students showed a more egalitarian attitudes when compared with other university students. Female students, younger students, those living in elementary families, those whose mothers are working and have higher educational status show more egalitarian attitudes. It may be recommended that classes on social gender may be added to the curriculum in medicine faculties, and peer trainings may be organized with the participation of especially male studentsÖğe KNOWLEDGE OF MEDICAL FACULTY STUDENTS CONCERNING EBOLA IN MALATYA, TURKEY(Southeast Asian Ministers Educ Organization, 2016) Ozer, Ali; Gokce, Ayse; Seyitoglu, Duygu CelikThe purpose of this study was to determine the knowledge levels of Inonu University medical faculty students regarding Ebola. This descriptive, cross sectional study was conducted between November and December, 2014 at Inonu University Medical Faculty. After the researchers performed the literature review, a questionnaire comprising 39 questions was prepared, and the students were asked to fill them out. Nine hundred and eighty-four of 1,298 students (75.8%) participated in the study. Seventy-three point seven percent knew that the Ebola virus disease had high fatality rate, 51.9% of them knew that the primary method of infection was contact with the secretions of dead animals and humans, and 55.2% knew that it was transmitted via the blood of infected animals. The rate of knowing that there was no specific vaccination was 62.1%, while the knowledge that there was no specific treatment was 45.3%; 80.4% knew that all the people entering the patient's room had to wear gloves and liquid-resistant aprons, and 77.3% knew that the number of the staff caring for the patient must be reduced to the minimum level. Three knowledge points were calculated in the study: 'Knowledge Points on Ebola Virus Disease Factor Properties and the Methods of Infection,' Ebola Virus Disease Symptom Knowledge Points,' and 'Ebola Virus Disease Protection Knowledge Points.' In terms of these knowledge points, the knowledge levels of the students between the classes were significantly different.