Yazar "Sezik, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 6360 Sayılı Kanun'a göre büyükşehirlerde bütünleşme sürecinin etkileri:Malatya örneği(İnönü Üniversitesi, 2015) Sezik, MuratTürk idari sisteminde reform boyutuyla gündeme gelen birçok değişiklik gerek merkezi idarede gerekse yerel yönetimlerde çok önemli sonuçlar doğurmuştur. Merkezi idarenin etkisi altından kurtarılmak istenen yerel yönetimlere ilişkin gerçekleştirilen birçok yasal düzenleme dünyadaki küreselleşmenin etkisine paralel bir seyir izlemiş ve özellikle AB ülkelerinde yaşanan yerel yönetim birim sayılarının azaltılması süreci Türkiye'de de yaşanmaya başlamıştır. 6360 sayılı Kanun, yerel yönetimler açısından şu ana kadar ortaya konulan kanunlar içerisinde en köklü değişim ve dönüşümü gerçekleştirmeyi amaçlamış bir yasal metin olarak durmaktadır. Bu kanunun getirdiği değişimleri siyasal, yönetsel ve ekonomik boyutlarıyla ele alıp inceleyen bu çalışma sahadan elde ettiği veriler ile kanunun şu ana kadarki uygulamalarını tartışmakta, kanunun genel gerekçesinde ve temel metinde ortaya konulan ilkeler ile uygulamalar arasındaki ilişkileri incelemektedir. Araştırmada dünyada başta AB ülkeleri ve ABD'de etkili olan ve etki alanını gittikçe geliştiren liberal yerel yönetim politikalarının etkilediği bu ülkelerdeki yerel yönetim ve metropol alan yönetimi üzerinde değerlendirmeler de yapılmıştır. Büyükşehirlerde yaşanan bütünleştirilme sürecinin yerel üzerindeki etkilerini Malatya örneği üzerinden ortaya koymaya çalışan bir araştırmanın, Türkiye'de büyükşehir olan bütün illeri kapsayacak bir genelleme şeklinde değerlendirilmesi elbette mümkün değildir. Fakat siyasal kültür, yönetim kültürü ve kırsal alan özellikleri açısından benzer özellikler gösteren kentlerin ortak sorun alanlarına sahip olması pekala mümkündür. Bu açıdan bakıldığında bu araştırma her ne kadar Malatya ilinde yapılan bir alan araştırması olsa da ulusal ölçekte yaşananları anlama çabasıdır.Öğe Development And Environmental Values Conflict In The Context Of Environmental Impact And Assessment: The Case Of Malatya(2023) Sezik, MuratIn the world, where the economic system has been constantly developing and changing from the İndustrial Revolution to today, the volume of production and consumption has increased with the increasing world population, and this has brought new burdens to the ecological system. The increase in the use of fossil fuels for energy needs with the Industrial Revolution, the increase in production on a global scale with the development of international trade, while increasing wealth on the one hand, resulted in an increase in environmental problems on the other. As a result of the thesis that the world states will develop with the motto of capitalism, "more production, more consumption", the ecological system has faced a burden that it cannot bear. Environmental Impact Assessment (EIA), which was first introduced to the world within the scope of the National Environmental Policy Act, which came into force in the USA in 1970, on the necessity of ensuring development without damaging environmental values, is a process in which the significant effects of a certain project or development on the environment are determined. It was implemented as a process. This study aims to reveal how EIA applications are used as an effective mechanism in protecting environmental va- lues in Turkey and in Malatya in particular, and to reveal their deficiencies. In the study, a qualita- tive method based on literature review and observation was used.Öğe KENT GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI BAĞLAMINDA MAHALLE(2019) Sezik, MuratTarihten günümüze insanlığın üzerinde durduğu önemli konulardan birisi güvenlik konusu olmuştur. Tarihsel süreç içinde güvenliği sağlamak amacıyla kentlerin surlarla çevrelenmesi ve kaleler yapılması güvenlik ihtiyacının insanlık için önemini gösteren örnekler arasındadır. Önceleri dışarıdan gelen tehditlere karşı kentlileri koruyan surlar, kaleler günümüz dünyası için birer nostalji öğesi olarak turizme katkı sunmaktadır. Mahalle ise geçmişten günümüze kent düzeni içerisinde esaslı aktörlerden birisi olarak kent güvenliğinin sağlanmasında etkinliğini hala sürdürmektedir. Çünkü mahalle ortamında insanlar birbirleri ile ilişki kurmaktadır, bu ilişki tanıklık ve yakınlık ilişkisidir. Mahalle başkasıyla yüz yüze gelinen, pazarında, bakkalında, camisinde, sokağında karşılaşılan alandır. Kent yönetim sistemi içerisinde de ilk basamak olan mahalle aynı zamanda kentin özüdür ve bir bütün olarak mahalle muhtarı, sakinleri, bakkalı ve diğer ticarethaneleri ile aslında kentin gözü ve kulağıdır. Bu araştırmada kenti oluşturmada ilk basamakta yer alan mahallenin kent güvenliğinin sağlanmasında çoğu kez farkına dahi varmadığımız tanışıklık, gözetim ve temas hallerinin polisiye tedbirlerin öncesinde ve ötesinde bir etkisinin olduğu açıklanmaya çalışılmıştır. Bu nedenle araştırmada, mahalle kültürünün yaşatılması, modernleşmenin getirdiği olumsuz etkilerinden korunması, işlevlerinin devam etmesi bir bakıma kent güvenlik sisteminin insan ilişkileri üzerinden kurgulanması ve güvenliğin sağlanması sonucunu doğuracağı ifade edilmiş ve sokakları, binaları, kaldırımları ve diğer unsurları ile mahallenin kentsel güvenliğe nasıl katkı sunduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe Türkiye 'de Yerel Yönetimlerin Güncel Kentsel Sorunlara Yaklaşımı(2020) Sezik, MuratÖz: Demokratik ülkelerde yerel yönetimler, yönetim yapısı içerisinde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Yerel yönetim organlarının seçimle iş başına gelmesi, kenti temsil eden meclislere sahip olmaları ve çeşitli siyasal katılım kanallarını açık tutmaları onları demokrasi için vazgeçilmez kılmıştır. Bu kurumlar aynı zamanda yerel siyasetin de merkezi konumunda olduklarından bunların anlaşılabilmesi için yerelde uygulanan siyasetin de bilinmesi gerekmektedir. Yani kentin sorunlarını çözmesi beklenen yerel siyasetçilerin bu sorunları bilip bilmediği, sorunların giderilebilmesi için alternatif önerilere sahip olup olamadıkları kentli insanı yakından ilgilendirmektedir. Günümüzde kentsel sorunlar olarak beliren önemli bazı konular göç, kentleşme, kentlileşme, kentsel yoksulluk, kentsel dönüşüm, kentsel gerilimler ve rant, kent konseyleri-yönetişim ve kent yönetiminde karşılaşılan sorunlar (Liyakat- Ehliyet) olarak sayılabilir. Bu sorunların sayısını artırmak mümkün olmakla birlikte bu araştırma yukarıda sayılan sorunlarla sınırlandırılmıştır. Yerel yönetimlerin sayılan sorunları, kendi imkânlarıyla çözüme kavuşturması arzu edilen bir durumdur. Fakat maddi kaynakların ve insan kaynağının yetmediği sorunlarda merkezi idareden destek alarak sorunların giderilmesi de oldukça sık rastlanılan uygulamalardandır. Bu araştırmada güncel kentsel sorunlar olarak belirlenen konuları çözmek için yasal mevzuat ve düzenlemelerin oldukça yeterli olduğu fakat yerel siyasal aktörlerin etkisi altında olan yerel yönetimlerin uygulamalarının sorunlarla baş edebilmede çoğunlukla yetersiz kaldığı, kent konseyi gibi kurumların gerektiği gibi çalıştırılmadığı, kentsel dönüşümde halkın beklentilerini karşılamak yerine rant merkezli bir yaklaşımın benimsendiği, liyakat ve ehliyetin yerini nepotizm ve kronizmin aldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır.Öğe Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ticari ilişkiler ve bölgesel bir güç olarak Türkiye'nin imkan ve hedefleri(İnönü Üniversitesi, 1998) Sezik, Murat[Abtsract Not Available]Öğe Türkiye'de Yerel Yönetimlerin Yaşanabilir Kent Oluşturma Politikaları(2019) Sezik, MuratÖz: Kentsel yaşam kalitesinin artırılması öncelikli olarak yerel yönetimlerin sorumluğundadır ve literatürde kentsel yaşam kalitesine ilişkin başlıklar güvenlikten sağlığa, fiziksel çevrenin iyileştirilmesinden kişisel gelişimin sağlanmasına kadar uzayan geniş bir yelpazede ele alınmaktadır. Kentsel yaşam kalitesinin artırılmasında kentli için sağlıklı planlama yerel yönetimlerin birincil görevleri arasındadır. Kentlerde hemen her şey yerel yönetimlerin tasarrufları ile şekillenmektedir. Dolayısıyla yerel yönetimlerin kentsel alanlara yönelik tasarrufları tutarlı olduğunda kentler yaşanabilir bir mekana dönüşmekte; tutarsız olması halinde ise çeşitli sorunlarla boğuşan yaşam alanlarına dönüşmektedirler. Konu başka bir açıdan değerlendirildiğinde kentler ve kentlerde yer alan toplumsal mekânlar sosyalliğin oluştuğu, insanların toplumla ve diğer insanlarla ilişki kurduğu, ortak kültür ve kimliğin biçimlendiği alanlar olarak da tanımlandığından bu mekânlardaki yetersizlikler ve planlama hataları sosyalleşme sorunlarına da yol açabilmektedir. Kentleşmenin sağlıksız yapılaştığı alanlarda suç oranının yüksekliği bu değerlendirmeleri doğrulamaktadır. Çalışmada literatür taraması, gözlem ve betimleme yöntemleri ile kentsel yaşam kalitesinin artırılması bağlamında yerel yönetimlerin yaklaşımları değerlendirilmiştir. Çalışmada yerel yönetimler ve bunların çeşitli uygulamaları merkeze alınarak yaşanabilir kent mekânları için güvenliğin sağlanmasından fiziksel çevrenin iyileştirilmesine kadar uzayan görev dağılımında yapılan uygulamalar incelenmiştir.Öğe VAATLER VE SLOGANLARLA MUHTARLIK YARIŞLARI: 2019 YEREL SEÇİMLERİ BROŞÜR ÇÖZÜMLEMESİ(2019) Sezik, MuratÖz: Muhtarlık kurumu Osmanlı'dan günümüze devrolan az sayıdaki kurumdan birisidir. Mahalle ve köyyönetimi denilince akla ilk gelen kurum olan muhtarlık ve ihtiyar heyeti günümüzde akademik ve siyasal tartışmalara konu olmakla beraber önemini korumaktadır. Akademide ve siyaset dünyasında muhtarlara ilişkin değerlendirmeler kendi arasında ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan biri muhtarların merkezi idareden kaynaklanan görevlerinin, mahallelinin "e-devlet", yerel yönetimlere ilişkin görevlerinin de "e- belediye" uygulamalarıyla gerçekleştirmesinden dolayı muhtarlara artık ihtiyaç kalmadığı; diğeri ise mahallelinin merkezi yönetimlerle ve yerel yönetimlerle irtibatını sağlayan, mahallelinin taleplerini dinleyip ilgili kurumlara aktardığı ve bu bağlamda vatandaş ile devletin temasını sağlayan bir ajan görevini üstlendiği için önemli bir kurum olduğu yaklaşımıdır. Muhtarların özlük haklarının iyileştirilmesi ve Cumhurbaşkanlığı makamının muhtarlara verdiği özel önem son dönemde muhtarlığı cazip hale getirmiş ve 2019 yerel yönetim seçimlerinde muhtar adayları sayısında önemli bir artış olmuştur. Bu artış muhtarlık yarışını kızıştırarak muhtar adaylarının seçmenlerine ulaşabilecekleri çeşitli materyal arayışına itmiştir. Bu materyallerden olan aday tanıtım broşürleri adayları ve projelerini seçmenlere anlatan en önemli seçim malzemesidir. Muhtar adayları seçim öncesinde hazırladıkları broşürlerde aday oldukları mahalle için neler yapacaklarını yazmışlar ve geliştirdikleri sloganlar ile de akılda kalarak seçmenlerden oy talep etmişlerdir. Broşürlerin incelenmesinde birçok sloganın çok iddialı olduğu, vaatlerin ise muhtarların görev alanından ziyade yerel yönetimlerin görev sahasına giren işler olduğu, adayın eğitim durumu, önceki mesleki birikimi ve cinsiyetinin bu slogan ve vaatlere etki ettiği görülmektedir.