Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Soylu, Hanifi" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ataksi-telenjektazi: Dört vakanın klinik, immünolojik ve radyolojik özellikleri
    (2001) Soylu, Hanifi; İlhan, Atilla; Kutlu, N. Onur; Bükte, Yaşar; Özgen, Ünsal; Sazak, Soner; Üstün, Nuran
    Öz: Ataksi-telenjektazi (AT) nadir görülen otozomal resesif bir klinik tablo olup, okülokütanöz telenjektazi, ilerleyici serebellar ataksi, okülomotor apraksi, distoni, T ve B lenfosit fonksiyonlarında bozukluk, ve tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlarla karakterizedir. Serebello-vermian atrofi, ve sekonder olarak periserebellar alanda genişleme, serum a-fetoprotein (?FP) seviyesinde artış ta sendromun tipik özelliklerindendir. Burada beş-dokuz yaşları arasında ve tümünde anne-baba akrabalığı bulunan, ikisi kardeş olan dört AT vakasını sunuyoruz. Vakaların fizik muayenesinde hipopigmente alanlar, bulber telenjektazi, sinüzit ve sinopulmoner enfeksiyon, okülomotor apraksi, gövdesel ataksi, ve derin tendon reflekslerinde azalma saptandı. Tüm çocuklarda ?FP seviyesi yüksek bulundu. İmmünolojik çalışmalarda iki vakada CD4/CD8 oranında tersine dönme, iki vakada serum immünglobulin (Ig) M seviyesinde yükselme, iki vakada IgA, üç vakada IgE ve iki vakada da Ig G2 seviyesinde düşme tespit edildi. Kraniyal MR incelemede tüm hastalarda serebello-vermian atrofi bulunmaktaydı. İlave olarak dördüncü ventrikülde, sisterna magnada ve kuadrigeminal sisternada genişleme saptandı. Bir hastamız kısa süre sonrasında non-Hodgkin lenfoma nedeniyle kaybedildi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Co-trimoxazole-induced toxic epidermal necrolysis treated with high dose methylprednisolone
    (Annals of Medical Sciences, 2000) Soylu, Hanifi; Akkol, Nevzat; Erduran, Erol; Aslan, Yakup; Aslan, Yakup; Güneş, Zuhal; Yıldıran, Alişan
    Co-trimoxazole-induced toxic epidermal necrolysis treated with high dose methylprednisolone Öz:
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Demir eksikliği anemili çocuklarda tedavinin mental skor ve uyarılmış potansiyellere etkisi
    (Türk Hematoloji Onkoloji Dergisi, 2000) Karabiber, Hamza; Özgen, Ünsal; Özcan, Cemal; Soylu, Hanifi; Kutlu, Onur; Sarıbaş, Seyfi; Kaya, Mesude
    Öz: Demir eksikliği anemisinde (DEA) doku hipoksisi ve enzimlerin yapısındaki demirin yetersizliği sinir sistemi fonksiyonlarının azalmasına sebep olmaktadır. Normal düzeye dönmese bile mental skorların tedavi ile düzeldiği bilinmektedir. Sinir sistemini gelişimi için önemli olan postnatal ilk iki yılda, DEA'li çocuklarda uyarılmış potansiyel incelemelerinde merkezi ileti zamanının uzamış olduğu gösterilmiştir. Daha büyük çocuklarda sinir iletimi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada yaşları 3-15 arasında değişen 30 DEA'li çocukta mental skorlar ve uyarılmış potansiyellere demir tedavinin etkisi araştırıldı. Tedavi sonrasında mental skorlarda anlamlı artış görülmesine rağmen, görsel uyarılımış potansiyeller (VEP) ve beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel (BAEP) deÛerlerinde anlamlı düzelme gözlenmedi. Bu sonuçlar DEA'li çocuklarda sinir sistemi fonksiyonlarında tedavi ile beklenilen düzeyde iyileşmenin oluşmadığını ve koruyucu tedavinin önemsenmesini işaret etmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of the results of pulse oximetry screening for detection congenital heart disease in Konya region, Turkey; Is it cost effective?
    (2019) Konak, Murat; Ozcan, Beyza; Sert, Ahmet; Uygun, Saime Sundus; Soylu, Hanifi
    Aim: Congenital heart disease (CHD) is one of the most common congenital anomalies. It is known that early detection of the critical lesions without symtomatic improves the prognosis of patients in the long term. In our study, we aimed to evaluate the efficacy and cost of pulse oximetry screening for detection of CHD in Konya region.Material and Methods: In our study, we analyzed the results of pulse oximetry screening of infants born between 2016 and 2018 in Selcuk University and Saglik Bilimleri University Konya Training and Research Hospital. Positive screening test results and their costs was evaluated.Results: Pulse oximetry was performed on a total of 3440 infants for screening congenital heart disease at two different centers. 2003 (58.2%) of the cases were female and 1437 (41.8%) were male. The mean timing of screening was 24.7±13.1 (4-100) hours (mean ± SD (min-max). 292 (8.48%) infants were tested positive. Echocardiographic examination was performed in the positive cases. The prevalence of CHD was found to be 27.6 ‰. The prevalence of critical CHD was 1.16 per 1000 live births. The false-positive screen rate was found to be 197 (5.7%). Among the cases who were screened, the most common CHD was the secundum ASD. The total cost of probes was 2622 ₺ ($497.91). The cost of echocardiography for 292 babies was approximately 13181 ₺ ($2503).Conclusion: Screening for heart disease can be used effectively in the early diagnosis of serious and life-threatening diseases in newborn and the cost is unneglectable in the early screening of patients. This study, the total cost of each infant screening is approximately 4.5 ₺ ($0.85) which appears to be a quite cheap and effective screening compared to the other countries.Keywords: Newborn; congenital heart disease; pulse oximetry screening; cardiovascular disease.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Iron deficiency and iron deficiency anemia in infants and young children at different socioeconomic groups in İstanbul
    (Turkish Journal of Hematology, 2001) Soylu, Hanifi; Özgen, Ünsal; Babalıoğlu, Mustafa; Aras, Şükrü; Sazak, Soner
    Abstract: Iron deficiency anemia (IDA) is a common health problem mainly in developing countries. It is preceded by iron deficiency (ID), and recent studies showed that both situations may cause permanent neurological problems though they were treated. In this study, we investigated the frequency of ID and IDA among different socioeconomic groups in Istanbul. Effects of gender, nutritional practices, and adequate breast-feeding duration (>= 6 months) on development of ID and IDA were also evaluated. The study consisted of 166 children aged 5 to 36 months of life. The children were evaluated within four socioeconomic levels. The children were found as iron deficient in 24.7%, anemic with iron deficiency in 47.6%, and normal in 27.7%. Thus, 72.3% of the children were affected from ID. The frequencies of ID and IDA were not different between the socioeconomic groups (p> 0.05). Furthermore, they were also not affected by gender and nutritional practices (p> 0.05), except adequate breast-feeding duration that was significan tly found as protective (p< 0.05). Our results have indicated that ID and IDA remain important and unresolved health issues in our population. Permanent neurological/mental damages should be considered and public health policies must be developed urgently to protect our younger population, by means of our future.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Morgagni hernia accompanied by obstruction of uretero-pelvic junction in childhood
    (1999) Soylu, Hanifi; Doğrul, Mehmet; Kutlu, N. Onur; Baysal, Tamer; Sönmezgöz, Ergün; Akıncı, Ayşehan
    Abstract: Diyafragma hernileri nadir görülen konjenital defektlerdir. Bir çok tipleri olmakla birlikte, en az görülen tiplerinden birisi Morgagni hernisidir. Her ne kadar cerrahi bir olay olsa da, semptomsuz olması nedeniyle Morgagni hernilerinin çoğu bir pediatri ünitesinde tesadüfen saptanır. Morgagni hernisi ile kalp defektleri, omfalosel, mental retardasyon, güvercin göğsü anomalisi ve trizomi 21 birlikte bulunabilir. Genitoüriner sistem anomalisi ile birlikteliği de çok nadir olarak rapor edilmiştir. Biz de uretero-pelvik obstrüksiyonla birlikte olan Morgagni hernisini ünitemizde teşhis ederek, çok nadir görülmesi nedeniyle rapor ettik.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Üretero-pelvik obstrüksiyonun eşlik ettiği çocukluk çağı morgagni hernisi
    (Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Soylu, Hanifi; Doğrul, Mehmet; Kutlu, N.Onur; Baysal, Tamer; Sönmezgöz, Ergün; Akıncı, Ayşehan
    Diyafragma herniieri nadir görülen konjenitai defektierdir. Bir çok tipleri olmakla birlikte, en az görülen tiplerinden birisi Morgagni hem isidir. Her ne kadar cerrahi bir olay olsa da, semptomsuz olması nedeniyle Morgagni hernilerinin çoğu bir pediatri ünitesinde tesadüfen saptanır. Morgagni hernisi ile kalp defektieri, omfalosel, mentai retardasyon, güvercin göğsü anomalisi ve trizomi 21 birlikte bulunabilir. Genitoüriner sistem anomalisi ile birlikteliği de çok nadir olarak rapor edimiştir. Biz de uıetero-pelvik obstrüksiyonia birlikte olan Morgagni hernisini ünitemizde teşhis ederek, çok nadir görülmesi nedeniyle rapor ettik.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Yenidoğan sepsislerinin tanısında alfa-1 asit glikoprotein, C-reaktif protein, interlökin-1beta, interlökin-6 ve tümör nekroz faktör-alfa seviyeleri
    (Türkiye Tıp Dergisi Dahili Tıp Bilimleri, 2001) Soylu, Hanifi; Çığlı, Ahmet; Pelik, Fatma; Bay, Aysun; Kutlu, N. Onur; Özge, Ünsal; Akıncı, Ayşehan
    Öz: Amaç: Bu prospektif çalışmada, yenidoğan sepsislerinin tanısında laboratuvar testlerinin etkinliğini araştırmak ve ideal bir kombinasyon meydana getirmek amaçlandı. Yöntem; Yenidoğan sepsis bulguları gösteren 7, şüpheli sepsis kabul edilen 7 ve kontrol grubu olarak 9 yenidoğanın eritrosit sedimentasyon hızı (ESH), immatür/total nötrofil (İ/T) oranı, lökosit ve trombosit sayısı, C-reaktifprotein (CRP), alfa-1 asit glikoprotein (AAGP), interlökin (IL)-1beta, IL-6 ve tümör nekroz faktör-alfa (TNF-alfa) değerleri araştırıldı. Klinik skorlama olarak Tollner puanlaması esas alındı. Bulgular: Lökosit sayısı ve IL-1beta dışındaki tüm göstergelerde anlamlı farklılıklar saptandı. Laboratuvar göstergeleri ile bebeklerin klinik durumları arasındaki korelasyon incelendiğinde IL-6'nın en iyi korelasyonu gösterdiği (r= 0.745) ve bunu sırasıyla İ/T oranının (r= 0.677), CRP'nin (r= 0.637), TNF-alfa'nın (r=0.623), trombosit sayısının (r= -0.571), AAGP'nin (r= 0.550) ve IL-1beta'nın (r= 0.499) izlediği belirlendi. Yorum: Yenidoğan sepsislerinde İ/T oranı ve CRP'nin bakılmasının önemini bu çalışmada bir kez daha vurguluyor ve bu parametrelere IL-6'nın da dahil edilmesiyle klinisyenlerin sepsisi daha kolay tanıyabileceğini düşünüyoruz.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim