Yazar "Türkçüoğlu, Peykan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir çocuk olguda idiopatik orbital miyozit(2008) Türkçüoğlu, Peykan; Emre, Sinan; Fırat, Ahmet; Bilak, ŞemsettinÖz: Onbeş yaşında kız hasta, beş gün önce başlayan yukarı bakışta çift görme şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Hastanın göz hareket muayenesinde yukarı bakışta hareket kısıtlılığı tespit edildi. Orbital miyozit, tiroid oftalmopati ön tanıları ile orbital manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkiki istendi ve sol alt rektus kasın tendonu ile birlikte düzensiz tutulduğu görüldü. Tiroid hormon testlerinin normal sınırlarda olması ve MRG bulguları ile, hastaya idiopatik orbital miyozit tanısı konarak 60 mg/gün oral fluokortolon tedavisi başlandı. Birinci ayın sonunda yukarı bakış kısıtlılığının ve çift görme şikayetinin kalmaması nedeni ile iki hafta içinde ilaç dozu azaltılarak kesildi.Öğe Intracavernous carotid artery aneurysm in a case of tolosa-hunt syndrome(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Türkçüoğlu, Peykan; Kaya, Mehmet Kaan; Yıldırım, Hanefi; Deniz, Nurettin; Çelikler, ÜlküÖz: Amaç: Orbital apeks ve kavernöz sinus sendrom klinik özelliklerinin taşıyan bir vakayı sunmak. Yöntem: Hastanın klinik, orbital manyetik rezonans ve manyetik rezonans anjiografi bulgularının tartışılması. Bulgular: 82 yaşında erkek hasta sol CN II, CN III, CN IV, CN V1, CN V2 and CN VI sinir tutulumları ile başvurdu. Orbital manyetik rezonans görüntüleme yardımı ile Tolosa-Hunt sendrom ve intracavernöz karotid arter anevrizması tanısı kondu. Steriod tedavisi başlanması sonrasında hastanın görme keskinliği ve ağrısında belirgin düzelme oldu. Sonuç: Nörogörüntüleme yöntemleri orbital ve kavernöz bölge lezyonlarında lezyonun yerinin tespiti ve semptomların açıklanmasında faydalıdır. Başlık (İngilizce): Tolosa-hunt sendromlu bir olguda intracavernöz karotid arter anevrizması Öz (İngilizce): Purpose: To report a case presented with the clinical features of both orbital apex and cavernous sinus syndrome. Methods: Review of clinical, orbital magnetic resonance imaging and magnetic resonance angiography findings. Results: A 82-year-old man admitted to our clinic with left CN III, CN IV and CN VI nerve palsy and involvement of optic nerve (CN II), ophthalmic (V1) and maxillary (V2) branch of the trigeminal nerve. With the help of orbital magnetic resonance imaging and magnetic resonance angiography the diagnosis of intracavernous carotid artery aneurysm in Tolosa-Hunt Syndrome was made. There is dramatic recovery in visual acuity and pain after the initiation of steroid therapy. Conclusion: Neuroimaging studies may be helpful to explain the symptomatology and to localize the place of orbital and cavernous lesions.Öğe Investigation of human papillomavirus and epstein barr virus DNAs in pterygium tissue(European Journal of Ophthalmology, 2009) Otlu, Barış; Emre, Sinan; Türkçüoğlu, Peykan; Doğanay, Selim; Durmaz, RızaRecent studies postulated the presence of a probable relationship between pterygium and neoplasia. This study aimed to investigate the role of two oncogenic viruses, human papillomavirus (HPV) and Epstein-Barr virus (EBV), in the development of conjunctival pterygia. METHODS. Polymerase chain reaction was used to identify the presence of HPV and EBV in 30 primary and 10 recurrent pterygia samples. Twenty conjunctival samples obtained from patients undergoing cataract surgeries were used as the control group. Patient groups had similar sex, race, and age distribution to eliminate bias. For exploration of HPV in groups, two different PCR methods (in-house PCR with two different primer sets and one real-time PCR method) were studied. The presence of EBV was shown by real-time PCR method. RESULTS. HPV was identified in none of the pterygia and control group patients. However, EBV was detected in 3 out of 30 (10%) primary pterygia patients and in none of the recurrent pterygia and control patients. CONCLUSIONS. Up to now, HPV has been blamed as the major viral pathogen in the etiopathogenesis of pterygium. The current results suggest that EBV may also be involved in the pathogenesis of pterygium, but further larger studies with larger cohorts are required to confirm this hypothesis.Öğe Outbreak of adenovirus serotype 8 conjunctivitis in preterm infants in a neonatal intensive care unit(JOURNAL OF HOSPITAL INFECTION, 2012) Ersoy, Yasemin; Otlu, Barış; Türkçüoğlu, Peykan; Yetkin, Funda; Aker, S.; Kuzucu, ÇiğdemBackground: Adenovirus keratoconjunctivitis outbreaks have rarely been reported in preterm infants. An outbreak of adenovirus conjunctivitis occurred between 15 January and 25 February at a neonatal intensive care unit of a university hospital in Turkey. Aim: To describe the evolution, investigation and management of the outbreak. Methods: Adenovirus type 8 was identified in 14 samples by polymerase chain reaction analysis. A caseecontrol study was performed to determine the risk factors. Findings: Fifteen preterm neonates, five healthcare workers (HCWs) and four parents suffered from conjunctivitis signs such as lacrimation, swelling and redness of the eye. A retinopathy of prematurity (ROP) examination was found to be the most important risk factor for adenovirus conjunctivitis (odds ratio: 17.5; 95% confidence interval: 1.9e163.0; P ¼ 0.012). The eyelid speculum (blepharostat) used during the ROP examination was not sterilized between each patient and was found to be the cause of contamination. Conclusion: The outbreak was controlled by measures such as barrier precautions, hand hygiene, sterilization of the blepharostat, suspending patient transfer to other units, and excluding infected HCWs for at least 15 days.Öğe Pozisyona bağlı orbital variste renkli Doppler ultrasonografi bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme bulguları olgu sunumu(Cumhuriyet Tıp Derg, 2009) Kalaycı, Özlem Tuğçe; Fırat, Ahmet Kemal; Türkçüoğlu, Peykan; Erdem, Gülnur; Sığırcı, Ahmet; Alkan, AlpayOrbital varis, postural değişiklik ya da valsalva manevrasıyla geçici proptozise neden olan dilate bir ven ya da ven grubudur. Varisler klinik olarak asemptomatik olabilirler ve günümüzün gelişmiş görüntüleme yöntemleriyle radyolojik tanı kolaylıkla konulabilir. Radyolojik görüntülemelerde; valsalva manevrası ile boyutu artabilen tübüler kitleler olarak görüntülenirler. Olgumuzda; supin pozisyonda iken görüntülenemeyen ancak hasta pron pozisyona getirildiğinde izlenebilen orbital varislerin, renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulguları detaylı olarak sunuldu. Orbital varisin ayırıcı tanısında karotid kavernöz fistül, orbital psödotümör, kavernöz hemanjiyomlar düşünülmelidir. Ancak proptozis ile başvuran hastalarda orbital varis düşünülüyorsa hastaların pozisyonlarının değiştirilmesi gerektiği akılda tutulmalı ve pron pozisyonda ya da valsalva manevrası eşliğinde radyolojik görüntüleme yapılmalıdır.Öğe Pozisyona bağlı orbital variste renkli Doppler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme bulguları: Olgu sunumu(2009) Kalaycı, Özlem Tuğçe; Fırat, Ahmet Kemal; Türkçüoğlu, Peykan; Erdem, Gülnur; Sığırcı, Ahmet; Alkan, AlpayOrbital varis, postural değişiklik ya da valsalva manevrasıyla geçici proptozise neden olan dilate bir ven ya da ven grubudur. Varisler klinik olarak asemptomatik olabilirler ve günümüzün gelişmiş görüntüleme yöntemleriyle radyolojik tanı kolaylıkla konulabilir. Radyolojik görüntülemelerde; valsalva manevrası ile boyutu artabilen tübüler kitleler olarak görüntülenirler. Olgumuzda; supin pozisyonda iken görüntülenemeyen ancak hasta pron pozisyona getirildiğinde izlenebilen orbital varislerin, renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulguları detaylı olarak sunuldu. Orbital varisin ayırıcı tanısında karotid kavernöz fistül, orbital psödotümör, kavernöz hemanjiyomlar düşünülmelidir. Ancak proptozis ile başvuran hastalarda orbital varis düşünülüyorsa hastaların pozisyonlarının değiştirilmesi gerektiği akılda tutulmalı ve pron pozisyonda ya da valsalva manevrası eşliğinde radyolojik görüntüleme yapılmalıdır.Öğe Pterjium ve Pinguekulalı Olgularda Gözyaşı Fonksiyonlarının Değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Aydemir, Orhan; Alınak, Azat; Güler, Mete; Türkçüoğlu, Peykan; Turgut, BurakPterjium ve piguekulalı olgularda gözyaşı fonksiyonlarını değerlendirmek. Materyal ve Metod: 15 pterjiumlu hastanın 22, 14 pinguekulalı hastanın 24 gözünün Schirmer testi, korneal film yıkılma zamanı (KFYZ) ve gözyaşı menisküs yüksekliği (GMY) değerlendirildi. Bu değerler 13 sağlıklı kişinin 26 gözü ile karşılaştırıldı. Bulgular: Ortalama Schirmer testi ölçümleri pterjium, pinguekula ve kontrol grubunda sırasıyla 11,68±5,11; 10,00±6,75; 15,50±4,90’ mm idi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında pinguekula hastalarında Schirmer testi değerleri anlamlı biçimde düşüktü. (p=0,03). Pterjium, pinguekula ve kontrol gruplarındaki ortalama KFYZ değerleri sırasıyla 8,68±3,74; 9,12±6,38; 14,9±6,69’ saniye idi. Ortalama KFYZ değerleri pterjium ve pinguekula grubunda anlamlı ölçüde düşüktü (p=001, p=0,02). Ortalama GMY değerleri pterjium, pinguekula ve kontrol grubunda sırasıyla 1,09±0,54; 1,02±0,61; 1,46±0,60’ mm idi. Pinguekula grubunda GMY anlamlı ölçüde azalmıştı. (p=0,024). Pterjium ve pinguekula grupları arasındaki Schirmer testi (p=0,574), KFYZ (p=0,96) ve GMY (p=0,911) değerleri farklı değildi. Sonuç: Pterjium ve pinguekula gözyaşı fonksiyonlarını değiştirir.Öğe Tolosa-Hunt Sendromlu Bir Olguda İntracavernöz Karotid Arter Anevrizması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Türkçüoğlu, Peykan; Kaya, Mehmet Kaan; Yıldırım, Hanefi; Deniz, Nurettin; Çeliker, ÜlküOrbital apeks ve kavernöz sinus sendrom klinik özelliklerinin taşıyan bir vakayı sunmak. Yöntem: Hastanın klinik, orbital manyetik rezonans ve manyetik rezonans anjiografi bulgularının tartışılması. Bulgular: 82 yaşında erkek hasta sol CN II, CN III, CN IV, CN V1, CN V2 and CN VI sinir tutulumları ile başvurdu. Orbital manyetik rezonans görüntüleme yardımı ile Tolosa-Hunt sendrom ve intracavernöz karotid arter anevrizması tanısı kondu. Steriod tedavisi başlanması sonrasında hastanın görme keskinliği ve ağrısında belirgin düzelme oldu. Sonuç: Nörogörüntüleme yöntemleri orbital ve kavernöz bölge lezyonlarında lezyonun yerinin tespiti ve semptomların açıklanmasında faydalıdır.Öğe Treatment of aChoroidal Neovascular Membrane byIntravitrealRanibizumab in aPatient with Bilateral Choroidal Osteoma(Retina-Vitreus, 2015) Türkçüoğlu, Peykan; Güler, Mete; Yılmaz, TurgutÖz: Yirmiüç yaşında kadın hasta doğumdan iki hafta sonra sağ gözünde ortaya çıkan ani görme kaybı şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Görme keskinlikleri sağ gözde parmak sayma, sol gözde ise 0.1 logMAR seviyelerinde idi. Fundus muayeneleri sağ gözde parafoveal alanda subretinal hemoraji ile birlikte her iki gözde turuncu renkli, kısmen düz, plak benzeri lezyonları göstermekte idi. USG, BT, FFA ve OCT görüntülemeleri uygulandı ve her iki gözde koroid osteoma ile birlikte sağ gözde koroidal neovasküler membran tanısı konuldu. Koroidal neovasküler membran 3 ay devam eden aylık intravitreal ranibizumab enjeksiyonları ile tedavi edildi ve görme keskinliği 0.5 logMAR seviyesine yükseldi
