Yazar "Taş, Ferhat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effects of resveratrol on skeletal muscle in ischemia-reperfusion injury(Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Dergisi, 2007) Elmalı, Nurzat; Esenkaya, İrfan; Karadağ, Neşe; Taş, Ferhat; Elmalı, NevzatÖz: AMAÇ: Üzümde ve kırmızı şarapta bulunan polifenol yapıdaki resveratrol’ün çeşitli dokularda serbest radikal temizleyicisi ve antioksidan özelliklere sahip olduğu önceki çalışmalarda gösterilmiştir. Bu yazıda sıçanların arka ekstremitelerinde oluşturulan iskemi reperfüzyon (I/R) yaralanmasında resveratrol’ün kas dokusundaki etkileri araştırıldı. GEREÇ-YÖNTEM: Yirmi dört adet Sprague-Dawley cinsi sıçanın sağ arka ekstremitelerine turnikenin uygulanması ile arteryel kan dolaşımı 4 saat süreyle durduruldu. Dördüncü saatin sonunda turnike serbestleştirilerek sıçanlar her biri 6 adetten oluşan 4 gruba ayrıldı. Ekstremitenin grup 1’de 4 saat, grup 2’de 8 saat süreyle yeniden perfüzyonuna izin verildi. Tedavi gruplarına (grup 1 ve grup 2) %0,5 etil alkol içinde 10 mg/kg resveratrol intraperitoneal (i.p.) uygulandı. Aynı sürelerle reperfüzyonuna izin verilen kontrol gruplarına (grup 3 ve grup 4) ise sadece %0,5 etil alkol i.p. uygulandı. Histolojik değerlendirme için gastroknemius kası ve malondialdehit (MDA) seviyelerinin ölçümü için tibialis anterior kası çıkarıldı. BULGULAR: Resveratrol ile tedavi edilen gruplarda kas dokusunda polimorf çekirdekli lökosit infiltrasyonu, ödem, kas liflerinin boyutlarında değişiklik ve segmental nekroz kontrollerle karşılaştırıldığında belirgin azalmıştı (p<0.05). MDA seviyeleri de aynı şekilde tedavi grubunda düşüktü (p<0.05). SONUÇ: Bu sonuçlar resveratrolün güçlü antioksidan etkisi ile iskelet kasını I/R yaralanmasına karşı koruyabileceğini düşündürmektedir. Başlık (İngilizce): İskemi reperfüzyon yaralanmasında resveratrol’ün iskelet kası üzerine etkileri Öz (İngilizce): BACKGROUND: Resveratrol, a polyphenol found in grape and red wine, was previously shown to have free radical scavenging and antioxidant properties in various tissues. In this study, the effects of resveratrol were investigated in muscle tissue concerning the ischemia reperfusion (I/R) injury of rat hindlimb. METHODS: Arterial circulation of right hindlimbs of 24 Sprague-Dawley rats was ceased by a tourniquet applied for four hours (h). The tourniquet was released at the end of 4th hours and rats were divided into four groups of six rats. Then, extremity was reperfused for 4h in group I and for 8h in group II. Resveratrol in 0.5% ethyl alcohol was administered with a dose of 10 mg/kg in the treatment groups (group I and group II) intraperitoneally. Only 0.5% ethyl alcohol were administered in the control groups (group III and group IV) intraperitoneally. Gastrocnemius muscle was used for histological assessments and the anterior tibial muscle was used for measurement of malondialdehyde (MDA) levels. RESULTS: MN infiltration, edema, changes in diameters of muscle fibers and segmental necrosis were less prominent in rats treated with resveratrol compared with control groups (p<0.05). The MDA levels was significantly lower in treatment groups (p<0.05). CONCLUSION: The results suggest that resveratrol may protect the skeletal muscles against I/R injury with its potent antioxidant properties.Öğe Ekstremite iskemi-reperfüzyon yaralanmasına CAPE, melatonin ve resveratrolun etkisi (Ratlarda Deneysel Çalışma)(İnönü Üniversitesi, 2004) Taş, Ferhat[Abtsract Not Available]Öğe Humerus Cisim Kırıklarında Tedavi Yöntemleri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2004) Ertem, Kadir; Esenkaya, İrfan; İnan, Muharrem; Taş, Ferhat; Bora, ArslanBu çalışmamızda, humerus diyafiz kırığı nedeniyle, kliniğimize başvuran olgulara uyguladığımız konservatif ve cerrahi tedavi sonuçlarımızı irdelemeyi amaçladık. Eylül 1998 ile Kasım 2002 tarihleri arasında kliniğimize humerus diyafiz kırığı ile başvuran 62 hasta, retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların 48’i erkek ve 14’ü bayan olup, yaş ortalamaları 32.8 (15-67yıl) idi. Ortalama 18.5 (3- 38ay) izlenen olguların 28’i primer cerrahi yöntemlerle, 34’ü konservatif yöntemlerle tedaviye başlanmış; ancak çeşitli nedenlerle bunların 12’sinde, daha sonra cerrahi müdahale gerekmiştir. 33 olguda izole kırık varken, 29’unda ek patolojiler bulundu.Radial sinir primer tamiri yapılan dört olguya pronator teres’in ekstensör karpi radialis brevis’e transferi yapılarak internal splint ameliyatı yapıldı. Cerrahi tedavi edilen 28 olguda kaynama ortalama 12 haftada elde edildi. Konservatif tedavide 34 olgudan 22’sinde 10 haftada yeterli kaynama kaydedilirken, 12 hastada cerrahi müdahale sonrası kaynama elde edildi. Pronator teres internal splint ameliyatı yapılan hastalarda uzun dönemde sinir rejenerasyonu gelişene kadar, splint kullanım süresi kısalmış ve el daha erken fonksiyonel hale getirildiğini düşünüyoruz.Öğe Nervus ischiadicus varyasyonları ve klinik önemi: Kadavra ve MRI çalışması(İnönü Üniversitesi, 2021) Taş, Ferhat; Özbağ, Davut; Ögetürk, MuratNervus Ischiadicus Varyasyonları ve Klinik Önemi: Kadavra ve MRI Çalışması Amaç: Büyüklüğü ve işlevi göz önünde bulundurulduğunda NI tuzaklanması ve yaralanması ile oluşabilecek sakatlıklar daha iyi anlaşılabilir. DGS'a yol açabilen, cerrahisi ve medikal girişimlerde yaralanma riskini arttıran NI varyasyonları, DGS tanı ve tedavisinde, sinirin korunmasında önemli role sahip NI'un morfometrik ve topoğrafik özellikleri araştırıldı. Materyal ve metot: 18 kadavra ekstremitesi diseksiyonunda NI-MP ilişkili ve NI bifurkasyon seviyeleriyle ilgili varyasyonlar, NI'un morfometrik ve topoğrafik özellikleri araştırıldı. NIF, NIT ve NIB'de NI çapları ölçüldü. FI çıkışında NI ile TM, SIAS, CI, SIPS, HS ve TI arası ölçüldü. Ayrıca TI-TM arasında NI'un her iki noktaya uzaklıkları ve TI-TM arası uzaklık ölçüldü. Radyoloji arşivinde 59 hastanın, 115 kalça MRG'de NI varyasyonları araştırıldı. Bulgular: Ekstremitelerde NI'un Tip A varyasyonu ve fossa poplitea üst köşesinde bifurkasyon seviyeleri (Grup E) gözlemlendi. NI morfometrik özellikleri; NIF: 16.61 ± 1.91 mm, NIT: 11.44 ± 2.74 mm ve NIB: 8.05 ± 1.76 mm ölçüldü. FI-TM: 71 ± 9.62 mm, FI-SIAS: 129.56 ± 8.98 mm, FI-CI: 134.6 ± 6.33 mm, FI-SIPS: 80.77 ± 10.40 mm, FI-HS: 78.16 ± 10.54 mm, FI-TI: 55.11 ± 5.56 mm ölçüldü. NI-TI: 20.22 ± 3.65 mm, NI-TM: 49.38 ± 10.27 mm, TI-TM: 81.05 ± 12.19 mm ölçüldü. 115 MRG'de 5 ( % 4.34) kalçada Tip B varyasyon, diğerlerinde Tip A (% 95.65) varyasyon izlendi. MRG'lerde ödem, enflamasyon, hipertrofi izlenmedi. Sonuç: Kadavra ve MRG çalışmamızın klinik uygulamalar sırasında kılavuz niteliği taşıyabileceğini, DGS tanı ve tedavisinde ve NI yaralanmalarının azaltılmasında yararlı olacağını düşünüyoruz. Rutin kalça MRG ile varyasyonların gösterilebildiğini değerlendirdik. Anahtar kelimeler; Nervus ischiadicus, varyasyon, piriformis sendromu, kadavra, manyetik rezonans görüntüleme.