Yazar "Taşar, İzzet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Döviz kuru, verimlilik ve ihracat nedensellik analizi(İnönü Üniversitesi Akademik Yaklaşımlar Dergisi, 2014) Ergun, Suzan; Taşar, İzzetEn temel ekonomik göstergeler arasında yer alan dış ticaret bilgileri, Türkiye için 1980 sonrası anlamlı hale gelmeye başlamıştır. Kısıtlı olan ithalat ve yeterli düzeye bir türlü erişemeyen ihracat liberal ekonomiye geçişle beraber ekonominin en önemli belirleyicilerinden biri olmuştur. Türkiye gibi kendi parası dışındaki bir para birimiyle ticaret yapan ülkeler için dış ticaret aynı zamanda bir risk oluşturmaktadır. Bu durumda çoğu ülkeyi dış ticarete karşı korumacılığa itmektedir. Ülkeler ithalatı kotalar ve yüksek gümrük vergileriyle kontrol altına almaya çalışmış, ülkedeki dövizin yurtdışına çıkmasını zorlaştırmaya çalışmışlardır. Çalışmada ihracatı etkileyen faktörlerden döviz kuru ve verimlilik incelenmiştir. Amaç Türkiye’de 1992- 2009 yılları arasında 6 aylık veriler kullanılarak döviz kuru, ihracat ve verimlilik arasında bir nedensellik ilişkisi olup olmadığını incelemektir.Öğe Emek verimliliği ve döviz kurunun ihracata etkisi: Türkiye ve seçilmiş ülke analizleri(İnönü Üniversitesi, 2011) Taşar, İzzetUluslararası ticareti merkantilistler tek taraflı bir mekanizma olarak kabul etmelerine karşın; sonraları hâkim olan klasik dış ticaret teorileri durumun merkantilistlerin işaret ettiğinden daha iyimser olduğunu göstermişlerdir. İthalat ve ihracat toplam kaynakları daha verimli kullanma adına en verimli yol olarak benimsenmiştir. Dış ticaretin sadece ihraç edene değil aynı zamanda ithal eden için de pozitif bir katma değer kattığı ispatlanmıştır. Türkiye 24 Ocak 1980 e kadar ithal ikameci bir politika izlemiştir. Dünyada 1970'lerde başlayan daha dışa açık politikalar 24 Ocak kararlarıyla Türkiye de de etkisini göstermiştir. Bu tarih itibariyle ihracatı teşvik eden politikalar izlenmiş, 1989 yılındaki sermaye hareketliliklerinin serbestleştirilmesi bu süreci hızlandırmıştır. 1995' e gelindiğinde ise AB ile imzalanan gümrük birliği anlaşması Türkiye'nin dış ticaretini şekillendirmiştir. En temel ekonomik göstergeler arasında yer alan dış ticaret bilgileri, Türkiye için 1980 sonrası anlamlı hale gelmeye başlamıştır. Kısıtlı olan ithalat ve yeterli düzeye bir türlü erişemeyen ihracat liberal ekonomiye geçişle beraber ekonominin en önemli belirleyicilerinden biri olmuştur. Türkiye gibi kendi parası dışındaki bir para birimiyle ticaret yapan ülkeler için dış ticaret aynı zamanda bir risk oluşturmaktadır. Bu durumda çoğu ülkeyi dış ticarete karşı korumacılığa itmektedir. Ülkeler ithalatı kotalar ve yüksek gümrük vergileriyle kontrol altına almaya çalışmış, ülkedeki dövizin yurtdışına çıkmasını zorlaştırmaya çalışmışlardır. Çalışmada ihracatı etkileyen faktörlerden döviz kuru ve verimlilik incelenmiştir. Amaç Türkiye'de 1992- 2009 yılları arasında 6 aylık veriler kullanılarak döviz kuru, ihracat ve verimlilik arasında bir nedensellik ilişkisi olup olmadığını incelemektir. Çalışmamızda farklı ülkeler için de nedensellik analizi yapılıp Türkiye örneğiyle karşılaştırılmıştır.Öğe İçsel büyüme modelleri çerçevesinde Türkiye'de ekonomik büyümenin yapısal dönüşümü(İnönü Üniversitesi, 2015) Taşar, İzzetEkonomik büyüme teorisi her iktisat okulunun araştırdığı güncelliğini sürekli koruyan bir konudur. Bu yönüyle ekonomik büyüme yaşayan bir kavramdır. Büyüme teorileri iktisat literatürüne paralel olarak gelişme göstermekte ve bu teoriler ülkelere büyüme için yeni ipuçları sunmaktadır. İçsel büyüme modellerinin neoklasik büyüme modellerine yönelttiği eleştiriler, daha çok yakınsama ve hükümet politikalarının etkinliği noktasında olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye ekonomisinin 2001:Q1–2013:Q4 dönemine ait beşeri sermayenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini inceleyen Lucas(1988) modeli, teknolojik gelişmenin kamu harcamalarına bağlı olduğunu değerlendiren Barro(1990) modeli ve içsel büyüme teorilerinin temeli ve ilkini oluşturan AK modeli çerçevesinde Rebelo (1991) modeli incelenmiştir. Yapılan ampirik test sonuçlarına göre incelenen dönemde Türkiye'de Rebelo (1991) ve Barro (1990) modellerinin geçerli olmadığı, Lucas (1988) modelinin ise geçerli olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Sabit sermaye yatırımlarının büyümeye katkısının gösterilememesinin nedeni verimli olmayan kaynak kullanımı ve incelenen dönemde gerçekleşen ekonomik krizlerdir. Modellerde işgücü niteliği büyüme için kilit faktör konumundadır. İşgücü niteliğinin artırılması için ise eğitimin ve ileri teknoloji içeren sermaye mallarına yatırım yapılması gerekmektedir.Öğe Türkiye’de Para Politikası Uygulamalarında Döviz Kurunun Önemi: Parasal Durum Endeksi (MCI) Analizi(2019) Eryüzlü, Hakan; Bayat, Tayfur; Taşar, İzzetÖz: Modern Ekonomilerde, merkez bankaları, amaç veya araç yön-lerinden bağımsızlıklara sahiptir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da (TCMB) 2001 yılında yayınladığı “güçlü ekonomiye geçiş” progra-mı ile fiyat istikrarını sağlamak amacıyla araç yönünden bağımsız hale gelmiştir. TCMB, kısa vadeli faiz oranın temel politika aracı olduğu ve döviz kurunun daha çok piyasa mekanizmasına terk edildiği “enflasyon hedeflemesi” rejimini uygulamaktadır. TCMB, bu rejim ile döviz kurunun Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin azalacağını öngörmüştür. Fakat döviz kurunun önemli değişken olduğu tartışması sonlanmamıştır. Ça-lışmada Türkiye için döviz kurlarının önemli değişken olduğu savı, faiz oranları yanında döviz kurunun da ayarlandığı politika kuralını ifade eden “Parasal durum Endeksi” ile sınanmıştır.