Yazar "Togal, Türkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Kardiyojenik Pulmoner Ödem Gelişen Ağır Astımlı Hastada Non- invaziv Ventilasyon Tedavisi: Olgu Sunumu(Turgut Özal Tıp Merkezi, 2012) Aydoğan, Mustafa Said; Erdoğan, Mehmet Ali; Şanlı, Mukadder; Togal, Türkan; Ersoy, M. ÖzcanSpinal anestezi altında transüretral rezeksiyon planlanan ağır astımlı bir hastada gelişen akut kardiyojenik pulmoner ödemin non invaziv ventilasyon ile tedavisi anlatılmaktadır. Literatürde ciddi astım sonrası non invaziv ventilasyon ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Biz bu nadir uygulanan tedaviye dikkat çekilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz.Öğe Characteristics and outcomes of adult patients receiving mechanical ventilation due to acute poisoning(Türk Yoğun Bakım Dergisi, 2013) Erdoğan, Mehmet Ali; Aydoğan, Mustafa Said; Özgül, Ülkü; Gedik, Ender; Togal, Türkan; Durmuş, Mehmet; Çolak, Cemil; Uçar, MuharremÖz: ÖZET Amaç: Zehirlenme, yoğun bakım ünitelerine (YBÜ) kabulün önemli bir nedenidir ve yoğun bakımda kalış süresini uzatır. Zehirlenme nedeniyle YBÜ ye kabul edilen hastalar mekanik ventilasyona (MV) ihtiyaç duyabilirler. Uzamış MV gereksinimi YBÜ de kalış süresini ve mortaliteyi artırır. Zehirlenme nedeniyle MV uygulanan hastaların özellikleri ve sonuçlarının değerlendirilmesi, klinik yönetimde yararlı olabilir ve hastalar ile ailelerine daha iyi danışmanlık sağlayabilir. Bu geriye dönük çalışmanın amacı zehirlenme nedeniyle YBÜ ye yatırılan hastaların demografik ve etiyolojik özellikleri ile MV ihtiyacı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntem: Ocak 2010 - Aralık 2011 tarihleri arasında YBÜ ye kabul edilen 211 değerlendirildi. Yaş, cinsiyet, zehirlenme oluşumu ile YBÜ ye kabulüne kadar geçen süre, zehirlenmenin tipi, maruz kalınan toksik ajanlar, alınma yolu, daha önceki zehirlenme öyküsü, başvurudaki bilinç durumu, YBÜ de kalış süresi, MV ihtiyacı. MV ile ilişkili komplikasyonlar, Glasgow koma skoru ve sonuçları incelendi. Bulgular: Değerlendirilen 211 hastanın 143 ü (%67,8) kadındı. Zehirlenmenin en sık nedeni intihar (%87,7) idi ve oral yol ile (%93,4) gerçekleşmişti. Hastaların en çok maruz kaldığı ajanlar ilaçlardı (%74,4). İlaçlarla oluşan zehirlenmenin en sık nedeni antidepresanlar (trisiklik antidepresanlar dahil) (%38,3) idi. MV ihtiyacı hem cinsiyet (p=0,04), hem de alınma yolu ile anlamlı şekilde ilişkiliydi. MV ihtiyacı zehirlenmenin tipi (p=0,01) ve toksik ajanlar (p<0,001) ile de anlamlı şekilde ilişkiliydi. İlaçlarla zehirlenme ile cinsiyet (p=0,002) ve zehirlenme tipi ile cinsiyet (p=0,006) arasında oldukça güçlü bir ilişki vardı. Sonuç: Bu çalışmada MV ihtiyacı ile cinsiyet, zehirlenmenin tipi, toksik ajanlar, alınma yolu ve YBÜ de kalış süresi arasında anlamlı bir ilişki olduğu gösterildi. MV ihtiyacı ventilatöre bağlı komplikasyonların sıklığı ve daha uzun süre YBÜ de yatışı ile ilişkili olarak kötü prognoza öncülük edebilir.Öğe Dilate Kardiyomiyopatide Kombine Spínal- Epîdural Anestezi (Olgu Sunumu)+(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1998) Togal, Türkan; Türköz, Ayda; Kafkaslı, Ayşe; But, A.Kadir; Ersoy, M.ÖzcanWe reported the anesthetic management of caesarean section in a pregnant with dilated cardiomyopathy. She had no dyspnea and chest pain which were signs of congestive heart failure. Digitalis has been given to provide hemodynamic stabilization. Combined spinal-epidural block had been succesfully used in this case. There were no significant cardiovascular and respiratory changes in the mother and the baby during the operation. In the anesthesiological management of caesarean sections with dilated cardiomyopathy, combined spinal-epidural anesthesia can be used not only to minimize cardiovascular changes in the mother, but also to keep the neonate from respiratory depression.Öğe Is airborne transmission of Acinetobacter baumannii possible A prospective molecular epidemiologic study in a tertiary care hospital(American Journal of Infection Control, 2016) Yakupoğulları, Yusuf; Otlu, Barış; Ersoy, Yasemin; Kuzucu, Çiğdem; Bayındır, Yaşar; Kayabaş, Üner; Togal, Türkan; Kızılkaya, CananBackground: Understanding the dynamics of aerial spread of Acinetobacter may provide useful information for production of effective control measurements. We investigated genetic relationships between air and clinical isolates of Acinetobacter baumannii in an intensive care unit (ICU) setting. Methods: We conducted a prospective surveillance study in a tertiary care hospital for 8 months. A total of 186 air samples were taken from 2 ICUs. Clonal characteristics of air isolates were compared with the prospective clinical strains and the previously isolated strains of ICU patients over a 23-month period. Results: Twenty-six (11.4%) air samples yielded A baumannii, of which 24 (92.3%) isolates were carbapenemresistant. The Acinetobacter concentration was the highest in bedside sampling areas of infected patients (0.39 CFU/ m3). Air isolates were clustered in 13 genotypes, and 7 genotypes (including 18 air strains) were clonally related to the clinical strains of 9 ICU patients. One clone continued to be cultured over 27 days in ICU air, and air isolates could be clonally related to 7-week retrospective and approximately 15-week prospective clinical strains. Conclusions: The results of this study suggest that infected patients could spread significant amounts of Acinetobacter to ICU air. These strains could survive in air for some weeks and could likely still infect new patients after some months. Special control measurements may be required against the airborne spread of Acinetobacter in ICUs.Öğe Management of the crush syndrome in critical patients: 10 cases(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2017) Karakaş, Buğra; Aydoğan, Mustafa Said; Yücel, Aytaç; Yücel, Neslihan; Kaçmaz, Osman; Sarı, Miraç Sefa; Togal, TürkanAbstract Introduction: Crush trauma may be life threating in extremities. Crush syndrome leads to a systemic disorder through muscle cytolysis and the spread of metabolic substance into the circulatory system. In the present study, we summarized the follow-up and treatment of 10 cases with intensive care unit (ICU) crush injury. Meterials and Methods: We have analyzed the clinical data of 10 patients with crush injury who were under treatment in the intensive care unit of our clinic. Age, sex, diagnosis, APACHE II score, sepsis, intensive care complications, treatment parameters in intensive care and arterial blood gases parameters, routine blood biochemistry, alanine aminotransferase, lactate dehydrogenase, creatine kinase, creatinine, existence of blood urea nitrogen, urinary protein and severity score of the patients have been recorded. Patients have been closely monitored for symptoms of crush injury, changes, crush area, urination and dangerous complications. Results: The mean age of 10 patients (10 male) was 41.3 ± 8.7 years. APACHE II score was 21,7. 8 out of 10 patients had traumatic shock, one showed acute renal failure and one presented with multiple organ dysfunction syndrome (MODS). In 3 patients presenting the criteria for crush syndrome, the symptoms of extremity distension and sensory function disorder were regulated with rapid surgical operation and hemodialysis, and urination increased, even in some patients, it reached the normal level. Serologic parameters were regulated in most of the patients after application. Amputation was applied to 5 (50%) patients in our group for serious infection and crush. 2 (20%) patients died, one because of MODS and one because of acute renal failure. Conclusion: Early and aggressive resuscitation, emergency treatment and close monitoring of serious complications are of great importance for saving the lives of the patients with crush syndrome under intensive care. Keywords: Crush Syndrome; Hemodialysis; Critical Illness.Öğe Propofol İnfüzyonu Sonrası İdrarın Yeşil Renk Değişikliği: Bir Olgu Sunumu(2020) Miniksar, Ökkeş Hakan; Yücel, Aytaç; Tunç, Zeynep; Kaya, Füsun; Togal, TürkanPropofol infüzyonu sonrası idrarda yeşil renk değişikliği geri dönüşümlü ve nadir karşılaşılanbir klinik durumdur. Yoğun bakım hastasında idrarda yeşil renk değişikliği ile karşılaşan klinisyen en başta endişe duymaktadır. Birçok klinisyen bu ender duruma yabancıdır. Burada,HELLP Sendromu ile takip edilen, postoperatif yoğun bakımda devamlı propofol infüzyonuuygulaması başladıktan 40 saat sonra idrarda yeşil renk değişikliği olan ve propofol kesildikten 6 saat sonra kendiliğinden normale dönen olgu sunulmuştur. Yaygın kullanılan propofolebağlı böyle bir geri dönüşümlü ve ender görülen klinik durumu bilmek gereksiz endişeyi azaltacak, gereksiz antibiyotik kullanımını ve laboratuvar testlerini önleyecektirÖğe Spinal Anestezi İle Sezaryen Uygulamasında Profilaktik İntravenöz Efedrinin Yenidoğan Laktik Asit Düzeyine Etkisi +(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Türköz, Ayda; Gökdeniz, Remzi; Togal, Türkan; Toprak, Hüseyin İksen; Ersoy, ÖzcanÇalışmamızda termde spinal anestezi He elektif sezaryen uygulanacak 30 sağlıklı gebe rasgele iki gruba ayrıldı. Spinal anestezi sonrası duysal blok başlar başlamaz efedrin in füzyonu (yaklaşık 5mg/dk) uygulanan (grup I, n=15) veya annenin kan basıncı baza! değerden %20'den fazla azaldığında intravenöz boius 10 mg efedrin verilenler (grup II, n=15) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Anne ve yenidoğanrn kan basıncı He kalp hızı kaydedildi. Bulantı ve kusma insidansı belirlendi. Anne ve bebeğin asit-baz durumu ve laktat düzeyleri karşılaştırıldı. Sistolik kan basıncı bo/us grubunda infüzyon grubuna göre anlamlı olarak düşüktü (p<0.05). İnfüzyon grubunda bir hastada bulantı (0%6) bolus grubunda 10 hastada bulantı ve kusma (%66) görüldü (p<0.05). Umbilikal arter pH'ı boius grubunda belirgin olarak düşüktü (p<0.05), ancak her iki grup arasında yenidoğanrn Apgar skoru ve kan laktik asit düzeyleri yönünden fark saptanmadı. Sonuç olarak, spinal anestezi He sezaryen uygulanacak sağlıklı gebelerde hipotansiyon şiddetli olsa bile hipotansif kalma süresinin uzun olmaması yenidoğarn laktik asidozdan koruyan önemli bir faktördür.Öğe Sturge-Weber Sendromu Ve Anestezi (Olgu Sunumu)(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Togal, Türkan; Durmuş, Mahmut; Türköz, Ayda; Köroğlu, Ahmet; Erdem, Sami; Ersoy, M.ÖzcanPeroperative management and anesthetic approach was discussed with regard to a for years old girl ha ving Sturge- Weber syndrome. General anesthesia was performed in the patient who was scheduled to undergo reconstructive surgery. No complication was observed during and after the procedure