Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Topçu, Salih" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Chest injury due to blunt trauma
    (European journal of cardio-thoracic surgery, 2003) Liman, Şerife Tuba; Kuzucu, Akın; Taştepe, Abdullah İrfan; Ulaşan, Neslihan; Topçu, Salih
    Given its importance in trauma practice, we aimed to determine the pathologies associated with blunt chest injuries and to analyze the accurate identification of patients at high risk for major chest trauma. Methods: We reviewed our experience with 1490 patients with blunt chest injuries who were admitted over a 2-year period. Patients were divided into three groups based on the presence of rib fractures. The groups were evaluated to demonstrate the relationship between the number of rib fractures and associated injuries. The possible effects of age and Injury Severity Score (ISS) on mortality were analyzed. Results: Mean hospitalization time was 4.5 days. Mortality rate was 1% for the patients with blunt chest trauma, 4.7% in patients with more than two rib fractures and 17% for those with flail chest. There was significant association between the mortality rate and number of rib fractures, the patient’s age and ISS. The rate of development of pneumothorax and/or hemothorax was 6.7% in patients with no rib fracture, 24.9% in patients with one or two rib fractures and 81.4% in patients with more than two rib fractures. The number of rib fractures was significantly related with the presence of hemothorax or pneumothorax. Conclusion: Achieving better results in the treatment of patients with chest wall injury depend on a variety of factors. The risk of mortality was associated with the presence of more than two rib fractures, with patients over the age of 60 years and with an ISS greater than or equal to 16 in chest trauma. Those patients at high risk for morbidity and mortality and the suitable approach methods for them should be acknowledged.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Semptom Vermeyen Masif Herniasyon: Dev Erişkin Tipi Bochdalek Hernisi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Liman, Şerife Tuba; Topçu, Salih; Okay, Erdem; Özerdem, Ali; Çiftçi, Ercüment; Özker, Emre
    Erişkin tipi diyafram hernileri sıklıkla travmatik olup delici kesici alet yaralanmalarından sonra görülmektedir. Ancak çok nadir de olsa diyafragmatik konjenital defektlerden ileri yaşlarda herniasyon olabilir. 34 yaşında erkek hasta kontrol akciğer grafisinde patoloji saptanması üzerine hastanemize başvurdu. Hastanın fizik muayenesinde sol alt zonda solunum seslerinde azalma dışında pozitif bulgu tespit edilmedi. Hastanın akciğer grafisi, toraks tomografisi ve baryumlu tetkikleri sonucunda sol hemitoraksın 2/3 alt kısmını mide ve sol kolon haricinde tüm intestinal sistemin doldurduğu görüldü. Mediastinal shift gelişmemişti. Batın solid organları herniye olmamıştı. Sol posterolateral torakotomi yapıldı. Diyafragmanın posterolateralinde 8 cm uzunluğunda defekt ve buradan visserlerin herniye olduğu görüldü. Peritoneal herni kesesi yoktu. Visserler batına ancak median laparotomi yapılarak redükte edilebildi. Postoperatif dönemde komplikasyon gelişmedi. Kronik tip diyafragma hernilerinde ilk yaklaşım torakotomi olmasına karşın, masif organ herniasyonunda; organ redüksiyonunda batının küçük olması nedeni ile yaşanan zorluk ve malrotasyon varlığı operasyona laparotomi eklenmesini gerektirir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Symptomless massive herniation: Giant adult bochdalek hernia+
    (2006) Liman, Şerife Tuba; Topçu, Salih; Okay, Erdem; Özerdem, Ali; Çiftçi, Ercüment; Özker, Emre
    Abstract:Eri kin tipi diyafram hernileri sıklıkla travmatik olup delici kesici alet yaralanmalarından sonra görülmektedir. Ancak çok nadir de olsa diyafragmatik konjenital defektlerden ileri ya larda herniasyon olabilir. 34 ya ında erkek hasta kontrol akci er grafisinde patoloji saptanması üzerine hastanemize ba vurdu. Hastanın fizik muayenesinde sol alt zonda solunum seslerinde azalma dı ında pozitif bulgu tespit edilmedi. Hastanın akci er grafisi, toraks tomografisi ve baryumlu tetkikleri sonucunda sol hemitoraksın 2/3 alt kısmını mide ve sol kolon haricinde tüm intestinal sistemin doldurdu u görüldü. Mediastinal shift geli memi ti. Batın solid organları herniye olmamı tı. Sol posterolateral torakotomi yapıldı. Diyafragmanın posterolateralinde 8 cm uzunlu unda defekt ve buradan visserlerin herniye oldu u görüldü. Peritoneal herni kesesi yoktu. Visserler batına ancak median laparotomi yapılarak redükte edilebildi. Postoperatif dönemde komplikasyon geli medi. ım torakotomi olmasına kar ın, masif organ herniasyonunda; organ Kronik tip diyafragma hernilerinde ilk yakla redüksiyonunda batının küçük olması nedeni ile ya anan zorluk ve malrotasyon varlı ı operasyona laparotomi eklenmesini gerektirir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Timomalarda tedavi ve prognoz
    (2000) Soysal, Ömer; Topçu, Salih; Demircan, Sedat; Taştepe, İrfan; Kuzucu, Akın; Liman, Tuba; Çetin, Güven
    Atatürk Göğüs Hastalıklar Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği'nde 1987-1996 yılları arasında tedavi gören 32 timoma olgusu retrospektif olarak değerlendirildi. Masaoka evrelendirme kriterlerine göre 7 olgu evre I, 4 olgu evre II, 16 olgu evre III, 5 olgu evre IV idi. Olguların 11'inde komplet rezeksiyon, 8'inde inkomplet rezeksiyon gerçekleştirilirken, 13'ünde sadece biyopsi alındı.Timomaların 10'u lenfositik tip, 8'i epitelyal tip, 11'i lenfoepitelyal tip idi. Üç olguda hücre tipi belirlenemedi. Sağkalım klinik, histopatolojik ve cerrahi rezeksiyon kriterlerine göz önüne alınarak Kaplan-Meier metoduna göre hesaplandı ve sağkalım eğrileri arasındaki karşılaştırmalar long-rank testi ile yapıldı. Evre I'de 5 yıllık sağkalım %86, evre II'de %75, evre III'de %27, evre IV'de %27 olarak hesaplandı. Cerrahi rezeksiyona göre total eksizyon yapılan tümörlerde 5 yıllık sağkalım %80, parsiyel eksizyon yapılan tümörlerde %31, sadece biyopsi alınanlarda %21 olarak bulundu Histolojik klasifikasyona göre 5 yıllık sağkalım lenfositik tipte %80, epitelyal tipte %0, lenfoepitelyal tipte %76 idi. Erken evre tümörler ile geç evre tümörler arasındaki, total rezeksiyon ile subtotal rezeksiyon veya biyopsi yapılan olgular arasındaki, lenfositik ve mikst tip ile epitelyal tip arasındaki sağkalım farkı istatistiksel olarak anlamlı bulundu.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim