Yazar "Tuna, Aysun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Archaeological Parks in The Frame of Sustainable Archaeological Sites(Univ Namik Kemal, 2016) Tuna, Aysun; Erdogan, ElmasWith their rich historical, cultural data, archaeological sites that bear the marks of human life are sources of information for the past. Conservation of archaeological assets is crucial for preserving city culture and developing sustainable settlements. In this manner, strategies for preserving historical urban landscape and reviving urban history and culture must be utilized in order to transform original historical settlements to sustainable cities. As an archaeological sites revival strategy, archaeological parks provide both cultural and archaeological legacy management and urban recreational activities and are seen as a new center for interpretation within cities. Those parks created in order to preserve historical sites and historical landscapes can either serve as archaeological sites parks and museums. And all of this variety makes up the components of archaeological parks. In this article an analysis of the archaeological park concept was made, them, the approach of archaeological park aiming the sustainability of local identity, socio-cultural diversity was explained. And finally, such design proposals for sustainable archaeological sites were set evaluating current applications conducted in Turkey.Öğe Arkeolojik peyzajların sunumunda kullanılan yapısal unsurların irdelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2016) Tuna, Aysunİnsanlığın varoluşundan bugüne kadar ulaşan eski uygarlıkların yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan arkeolojik peyzajlar, geçmişin bilgi kaynaklarıdır. Arkeolojik peyzajlar, sadece geçmişe ait bilgileri taşıyan alanlar değil, aynı zamanda bugünün ekolojik ve görsel nitelikli alanlarıdır. Sahip olduğu bu değerler, arkeolojik sitlerin diğer kentsel alanlara göre daha hızlı değişim göstermesine neden olmaktadır. Arkeolojik sitlerin mevcut durumları incelendiğinde Türkiye’de yer alan örneklerin büyük çoğunluğunun özellikle turistlerin yıllın belirli dönemlerinde ziyaret ettikleri kent yaşamından kopuk alanlara dönüştükleri bilinmektedir. Diğer taraftan kent içinde sıkışan ve yapılaşma tehdidi içinde kalan arkeolojik sitler, zamanla kentsel hizmetlerden yoksun, fiziksel eskimenin hâkim olduğu niteliksiz kentsel alanlara dönüştüğü gözlemlenmektedir. İşlevini yitirme süreci, zamanla arkeolojik miras alanlarının aslına uygun olmayan kullanımları neticesinde vandalizme maruz bırakılan terkedilmiş alanlar olarak gündeme gelmektedir. Bu anlamda arkeolojik varlıklar, çağdaş yaşam standartları ve sağlıklı çevre özelliklerinden uzak, aslına uygun olmayan fonksiyonel kullanım ve kullanıcılar gibi nedenlere bağlı olarak, kentin fiziksel, işlevsel, ekonomik ve sosyal yapısından olumsuz yönde etkilenmekte; görsel okunabilirliğini ve cazibesini yitirmektedir. Bu sorunlar karşısında kültürel bellek olmanın yanı sıra kent için alternatif yeşil alan ve rekreasyon potansiyeline sahip arkeolojik sitlerin modern çevreye entegrasyonu amaçlayan tasarım yaklaşımları geliştirilmektedir. Bu kapsamda bu çalışmada; bugün bu sorunlarla karşı karşıya kalan arkeolojik sit alanlarının mevcut mekânsal dokusunun korunması, yeniden işlevlendirilerek modern çevreye entegre edilmesini ve kent için alternatif alanlara dönüştürülmesini temel alan yapısal ögeler, Türkiye’deki ve Dünya’daki örnekleri üzerinden incelenmiş ve örnek çalışmalardan elde edilen veriler değerlendirilerek öneriler geliştirilmiştir.Öğe Arkeolojik Sit Koruma Pratikleri: Türkiye ve ABD Karşılaştırması(İnönü Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarim Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı, Malatya., 2019) Tuna, AysunÖz: Geçmişin izlerini taşıyan arkeolojik varlıklar, sahip oldukları kültürel katmanlar ile geçmiş ve bugün arasındaki güçlü mekânsal ve zamansal ilişkiler ile ait oldukları dönemin insan davranışlarını ve sosyal süreçleri tanımlamada yardımcı olabilecek bilgi kaynaklarıdır. Toplumun kollektif bilinç ürünü olan bu bilgi kaynaklarının korunması toplumların geleneksel kültürel değerlerinin ve buna bağlı olarak öz benlik ve kimlik duygusunun geliştirilmesi için önemlidir. Bu kapsamda toplumların bugüne bıraktıkları arkeolojik miras olarak arkeolojik sitlerde sürdürülebilir koruma-geliştirme stratejilerinin belirlenmesi konusu gündeme gelmektedir. Bu noktadan hareketle bu makalenin amacı; koruma pratiklerinin uygulanmasında başarılı örnekleri ihtiva eden ABD’deki koruma stratejilerinin Türkiye’deki yasal yönetsel çerçeve ortaya konularak, örnekler üzerinden karşılaştırılması ve mevcut durum ile ilgili tespit edilen sorunların ortaya konulması ve çözümüne yönelik öneriler geliştirilmesidir.Öğe Arkeolojik Sitlerin Sürdürülebilirliği Kapsamında Arkeolojik Parklar(2016) Tuna, Aysun; Erdoğan, ElmasÖz: İnsan yaşamının izlerini taşıyan arkeolojik sitler zengin tarihi ve kültürel verilere sahip olan geçmişin bilgi kaynaklarıdır. Arkeolojik sitlerin korunması kent kültürünün korunması ve sürdürülebilir kentsel gelişimler için oldukça önemlidir. Bu anlamda uluslararası düzeyde öneme sahip, özgün tarihi kentlerin sürdürülebilir kılınmak ve tarihi kentsel peyzajın korunmasını sağlamak amacı ile kent tarihinin ve kültürünü yeniden canlandırma stratejileri hayata geçirilmektedir. Arkeolojik sitleri canlandırma stratejisi olan arkeolojik parklar, kültürel ve arkeolojik miras yönetimi ile kentsel rekreasyonel faaliyetleri bir arada sunarken, kent içinde yeni bir yorumlama merkezi olarak değerlendirilmektedir. Tarihi alanların ve tarihi peyzajların korunması amaçlı oluşturulan bu parklar arkeolojik alanlar olarak görev üstlenebilecekleri gibi bir park ya da müze olarak da işlev görmektedirler. Tüm bu çeşitlilik arkeolojik parkların bileşenlerini oluşturmaktadır. Bu makalede; öncelikle, arkeolojik sit kavramına değinilerek, yerel kimliğin, kültürel ve sosyal çeşitliliğin sürdürülebilirliğini hedefleyen arkeolojik park yaklaşımı ortaya konmuş, sürdürülebilir arkeolojik sit uygulamalarındaTürkiye'de gerçekleştirilebilecek güncel yaklaşımlar için öneriler geliştirilmiştirÖğe Arslantepe’nin Korunması ve Sunumu: Erken Devlet Merkezinin Korunması ve Sunumu Kapsamında Sürdürülmekte Olan Çalışmalar(2017) Restelli, Francesca Balossi; Tuna, AysunÖz: Malatya Kenti’nde yer alan Arslantepe Höyüğü Arkeolojik Sit Alanı 2014 yılı Nisan ayı itibari ile UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır. 1961 yılından bugüne kadar devam eden düzenli arkeolojik kazı çalışmalarının sürdürüldüğü alanda, çeşitli dönemleri kapsayan benzeri görülmemiş bulgulara ulaşılmıştır. Bu dönemlerden özellikle M.Ö 4. Binyılın sonuna karşılık gelen ilk devlet oluşumuna ilişkin bulgular son derece önemlidir. Korunarak bugüne kadar gelebilen erken saray yapısı, ilk devlet sisteminin işareti olarak bugün dünya çapında benzersiz bir başyapıttır. Sahip olduğu özelliklerden ötürü arkeolojik sit alanı, 2011 yılında İtalyan Arkeoloji Müzesi ‘nin desteği ile “açık hava müzesi” olarak hizmete açılmıştır. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında Türkiye’de turizmin alternatif bir sürdürülebilir kalkınma aracı olarak yer edinmesini hedefleyen Gelecek Turizmde Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu ile 2015 yılında tamamlanan proje ile yerel farkındalık ve kamuoyunun bilinçlenme oranı önemli düzeyde artmıştır (URL 1). Proje ile yerel ve bölgesel otoritelerin doğrudan katılımının sağlanması ve dikkatlerin Arslantepe üzerinde yoğunlaşması, bilim dünyası ile yerel ve bölgesel aktörlerin iletişimlerinin gelişmesine olanak sağlamıştır. Karşılıklı etkileşimden, Arslantepe Arkeolojik Sit Alanı üzerinde uluslararası farkındalığın arttırılması, yerel-bölgesel-ulusal kalkınma için kültürel mirasın korunması konularını içeren arkeolojik sit alan yönetim planın hazırlanabilmesi için multi disipliner yapıda bir ekibin oluşturulması ihtiyacı duyulmuştur.Öğe Doğal sitlerde derecelendirme sorunu: Elazığ-hazar gölü örneği(İnönü Üniversitesi Sanat Ve Tasarım Dergisi, 2018) Tuna, AysunDoğal sit, 2863 sayılı Kanunun 3.Maddesinin a bendinde yer alan tanımlara göre; jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yeraltında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlar olarak tanımlanmaktadır. Korunan alanlarla olarak doğal sitlerin belirlenmesi, sınıflandırılması ve kamunun mülkiyet hakları ile ilgili önemli sorun ve kargaşalar yaşanmaktadır. Doğal sit derecelendirme sürecinde başlıca sorunlardan biri, doğal sitlerin güncel durumlarının değerlendirilerek mevcut ve yeni ilan edilecek doğal sit kategorilerini ortaya koyan ekolojik araştırma ve metodolojik yaklaşımlarla kararların üretilememesidir. Ekolojik planlama ve koruma ölçütlerine göre alınması gerekli bilimsel kararların yerine subjektif ve değişebilen kararlar alınarak gerçekleştirilen uygulamalarda yerel halk ile resmi kurum ve kuruluşları karşı karşıya getirecek mağduriyetler yaşanmakta diğer taraftan yapılaşma doğrultusunda verilen kararlar ile doğal sitlerin ekolojik karakterlerinin bozulması tehdidi baş göstermektedir. Bu çalışmada, farklı doğal sit derecelendirmelerine sahip Elazig İl sınırları içinde yer alan Hazar Gölü çevresindeki taşınmazlara ilişkin İl İdare Mahkemesi tarafından nihai kararı verilen ve yazarın bizzat bilirkişi olarak görev yaptığı dava sürecinde yapılan incelemeler ve karar alma süreci aktarılmıştır. Bu çalışma ile birlikte doğal sitlerde yaşanan yapılaşma sorunları kapsamında yapılacak saha araştırmaları ile kamu kurum ve kuruluşların hazırlamış oldukları raporlar ile karşılaştırılarak sorun tanımlanmış ve çözüme yönelik öneriler geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalara ilişkin olarak bu çalışmanın bilirkişilik faaliyetlerinde bulunacak peyzaj mimarları ve diğer ilgili meslek disiplinlerinde çalışanlara yol göstermesi hedeflenmiştir.Öğe Evaluation of Prusias ad Hypium (Konuralp) Ancient City as Archaeological Park(Kastamonu Univ, Orman Fak, 2017) Tuna, Aysun; Erdogan, ElmasAim of study: The main aim of the research is the formation of an environment revealing and protecting the historical and cultural values of Konuralp Archeological Site; and dealing within the framework of the main idea of archeological park which is the method of protection and refunctioning of the area and historical environment enlivenment method; and putting forward an integrated approach evaluated as far as social, cultural and trading aspects are concerned. Area of study: This study was conducted at Konuralp Archeological Site and its environs situated at Konuralp District of Duzce province in the West Black Sea Region of Turkey. Material and Methods: The method of the research had three stages, literature survey and data collection, site analysis studies in Prusias ad Hypium (Konuralp) archeological site at macro and micro scales studies phases. Main results: An archeological park landscape design project has been proposed to emphasize the importance of Konuralp Ancient City (Prusias ad Hypium) and to protect and re-functioning of cultural heritage in a healthy, livable and aesthetic environment. During the project preparation, the targets have been determined for any type of physical-spatial arrangements based on the qualification of archeological site, and the necessities determined in the research area were considered and it was aimed that historical environment quality will be improved by environmentally compatible designs. Research highlights: In this paper, archeological park concept was scrutinized as a cultural heritage protection method for sustainable development, and application of this model in Konuralp Ancient city was offered.Öğe Exploring The Perceived Landscape with The Local People: The Experience of Community Mapping in Orduzu District (Malatya/Turkey)(2021) Tuna, Aysun; Ay, Bilge HatunPurpose The main purpose of the paper is to define historical landscapes through locals’ perspectives and employs community mapping as a tool for defining and transferring perceived landscape elements Design/Methodology/Approach The method used in this research consists of various stages, such as determining the boundaries of the study area, determining the goals and objectives of the community mapping, evaluation of the mapping process in the examined toolkits, and the community mapping process design specific to the study area according to the toolkits reviewed in the literature, and the outputs and observations obtained from the maps. Findings As a result of the community mapping study conducted with men and women separately, items under the themes of agriculture (past and present), hydrology, tangible cultural heritage, intangible cultural heritage, built environment, connectivity, flora and fauna were identified. In this study, beyond the recognized physiographic features of the district, were discovered its “unseen” components due to the statements of locals and the analysis of the perceptual data they provided. Were acquired verbal information and point data about some archaeological sites that are not mentioned in any records or literature, as they remain undiscovered. Research Limitations/Implications This study bridged an establishing a new link with sustainable spatial planning by assessing perceptions of local people to the environment they live in. However, this study has limitations in the verbal and linear expressions of the groups participating in the mapping process.In the pre-mapping process needs to be supported by local government and non-governmental organizations for more participants. Social/Practical Implications it is suggested that the use of this methods such as spatial data production (on historical differences in landscape) within the mainframe of the participant planning approach and community mapping (to ensure collective wellbeing by creating healthy, sustainable spaces) and the inclusion of these methods in spatial planning stages will prove significantly useful. Originality/Value This study provides a framework for integrating different perspectives to better recognise and planning and manage the landscape character. This framework can be used as a foundation for a planning process in touch with “real life” and “users”.Öğe Integration of medicinal and aromatic plants in an urban landscape as a living heritage: an example in Malatya City (Turkey)(Springer, 2020) Tuna, Aysun; Ay, Bilge Hatun; Karakus, SukruThis paper aims to determine the potential for using medicinal aromatic plants, which have been considered living heritage since prehistoric times, in urban landscapes. The area of study covers Malatya City and its counties, which are found in Eastern Anatolia, a region of importance in terms of the endemic species in Turkey. Malatya is specifically selected as the study area, as the city's geomorphological, hydrological and climatic characteristics favour a high floral diversity. The methods used in this paper consist of five stages: floristic field works conducted in Battalgazi county (Malatya) in the scope of the Scientific and Technological Research Council of Turkey (TUBITAK) Project No. 217O290, the identification of the plants by a taxonomist, the determination of the medicinal and aromatic species in other counties of Malatya based on literature review, the establishment of criteria for the application potential of the identified species in landscape designs and the assessment of the use of the identified species in landscape architecture according to the parameters set in the criteria. Aromatic medicinal species were analysed to generate planting designs in landscape projects; the aesthetic properties (flower, leaf and fruit characteristics), sensory properties (scent and texture), seasonal change characteristics (flowering period and colour change) and use areas (flower parterres, solitary plantings, live fences and site coverings) of the plants were analysed. As a result of ethnobotanical and floristic studies carried out within the boundaries of the study area, a total of 189 medical aromatic species were identified. A total of 157 of these species were herbaceous plants. In conclusion, it was determined that 80 aromatic medicinal species conform to the planting design criteria and could be used in landscape designs in Malatya City.Öğe Üniversite Öğrencilerinin Sürdürülebilirlik ve Sürdürülebilir Turizm Hakkındaki Bilgi Düzeyleri(2019) Binbaşıoğlu, Hulusi; Tuna, Aysun; Özer, Niyazi; Şad, Süleyman NihatÖz: Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir turizm ile ilgili kavramlara ilişkinbilgi düzeylerinin ölçülmesi amaçlanmaktadır. Nicel araştırma geleneğine uygun olarak tasarlanan buaraştırmada betimsel ve nedensel karşılaştırmalı desen bir arada kullanılmıştır. Öğrencilerin ilgilikavramlara ne düzeyde aşina olduklarını belirlemek üzere elde edilen veriler üzerinden betimsel istatistikhesaplamaları yapılmıştır. Bu kavramlara ilişkin aşinalık düzeylerinin cinsiyet değişkeni açısındananalizinde ise kay kare istatistiği kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin büyük birçoğunluğunun iklim değişikliği, geri dönüşüm, kültürel çeşitlilik, ekosistemler ve biyo-çeşitliliğinkorunması, atık yönetimi gibi sürdürülebilirlikle ilgili genel kavramlara aşina oldukları buna karşın karbonayak izi, ekolojik ayak izi gibi teknik kavramlara ise çok aşina olmadıkları belirlenmiştir. Cinsiyet değişkeniaçısından yapılan analizlerde ise yoksulluğu azaltma, karbon ayak izi ve ekolojik ayak izi konularında kadınve erkek öğrencilerin görüşleri arasında anlamlı farklılıklar olduğu, erkek öğrencilerin kendilerini bukavramlara daha aşina algıladıkları belirlenmiştir.