Yazar "Uğraş, Yahya Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Artan deneyimin perkütan nefrolitotomi ameliyatına katkıları(Türk Üroloji Dergisi/Turkish Journal of Urology, 2007) Uğraş, Yahya Murat; Güneş, Ali; Soylu, Ahmet; Baydinç, Yaşar CanÖz: Böbrek taşlarının tedavisinde minimal invaziv işlemlerin önemi ve önceliği, bu konuyla ilgili tüm hekimler tarafından bilinmekte ve kabul edilmektedir. Perkütan nefrolitotomi, 30 yıldır uygulanan ve bu süre içinde evrimleşmeye devam eden minimal invaziv bir cerrahi tekniktir. İlk ortaya konduğu yıllardan bugüne kadar bu ameliyatın endikasyonları ve tekniği olduğu kadar sonuçları da değişmiştir. Ülkemizdeki uygulamaları 1990’lı yıllarda gelişmeye başlayan perkütan nefrolitotomi ile ilgili olarak, geçen zaman ve artan deneyimin cerrahi sonuçları nasıl değiştirdiğini bilmek; hem yeni yetişen cerrahların bu konuda nasıl eğitilmesi gerektiği konusunda bilgi vermesi ve hem de bu ameliyat tekniğinin geleceği konusunda öngörüde bulunmayı sağlaması açısından önemlidir. Bu derlemede, ülkemizden ve dünyadan yapılan yayınların ışığında perkütan nefrolitotominin ülkemizde ve dünyada geçirdiği gelişim süreci özetlenmekte, artan klinik ve akademik deneyimin sonuçlar üzerine etkisi incelenmekte ve bu ameliyatla ilgili cerrahi eğitim sürecinin nasıl olması gerektiği konusunda fikir verilmeye çalışılmaktadır. Başlık (İngilizce): The affects of increasing experience on the percutaneous nephrolithotomy operations Öz (İngilizce): Introduction: Importance and priority of minimally invasive methods in treatment of kidney stones are known and accepted by concerned medical doctors. Percutaneous nephrolithotomy is a minimally invasive surgical technique that is being applied for 30 years, and is also continuing its evolution meanwhile. From the first years of establishment to date, indications and surgical technique of this operation is developed as well as surgical results. Application in our country for this operation began at 1990’s. Knowing how surgical results are affected by passing time and increasing experience is important for both getting information on how budding young surgeons should be trained on this issue and for developing anticipation on the future of percutaneous nephrolithotomy. In this review, in the light of national and international publications, we tried to summarize the evolution process, investigate the affects of increasing clinical and academical experience on results and give an idea on the surgical training methods of percutaneous nephrolithotomy.Öğe Daha önce açık nefrolitotomi veya perkütan nefrolitotomi yapılmasının perkütan nefrolitotomi üzerine etkisi(2012) Günaydın, Mustafa Orhun; Beytur, Ali; Uğraş, Yahya Murat; Güneş, AliAmaç: Daha önce açık böbrek taşı cerrahisi veya perkütan nefrolitotomi (PNL) operasyonu geçirmenin, yapılacak PNL tedavisine olan etkilerini saptamayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Toplam 163 hasta değerlendirildi. Hastalar üç gruba ayrıldı. Grup 1de daha önce böbrek taşı cerrahisi geçirmemiş olan 80 hasta; grup 2de daha önce aynı taraftan açık böbrek taşı cerrahisi geçirmiş olan 43 hasta; grup 3te daha önce PNL cerrahisi geçirmiş olan 40 hasta yer aldı. Üç grup taş yükü, perkütan giriş sayısı, ameliyat süresi, hastanede kalış süresi, başarı oranı ve komplikasyonlar açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Üç grup arasında yaş, cinsiyet ve ortalama taş yükü açısından anlamlı fark yoktu. Operasyon süresi grup 1de ortalama 103 dk, grup 2de 107 dk, grup 3de ortalama 110 dk; tüm hastaların ortalama ameliyat süresi 106 dk olarak hesaplandı. Floroskopi süresi ortalama 1.48 dk olarak hesaplandı. Her iki parametrede de istatistiksel fark bulunamadı. Ortalama nefrostomi süresi grup 1de 2.72 gün, grup 2de 2.74 gün, grup 3de 2.80 gün ve ortalama hastanede kalış süresi grup 1de 4.67 gün, grup 2de 5.37 gün, grup 3de 5.60 gündü. Bu veriler arasında da istatistiksel açıdan anlamlı fark yoktu. Taşsızlık oranı (4 mmden küçük taş parçacıkları kalan hastalar dahil) %82.2 idi. Üç grupta da en sık görülen komplikasyon kan nakli gerektiren kanama (%8.6) ve yüksek ateş (%8) idi. Sonuç: Daha önce açık böbrek cerrahisi ve PNL operasyonu geçirilmesinin, PNL ameliyatının başarı ve komplikasyon oranlarını etkilemediği görüldü.Öğe Perkütan nefrolitotomi operasyonu sonrası karaciğer ve pankreas enzim değişiklikleri(İnönü Üniversitesi, 2002) Uğraş, Yahya MuratBu çalışmada, minimal invaziv bir yöntem olan perkütan nefrolitotomi (PNL) ameliyatınm karaciğer ve pankreas enzim düzeyleri üzerinde etkisi araştırılmıştır. Çalışmaya, böbrek taşı nedeniyle PNÇ ameliyatı uygulanan 12 hasta (çalışma grubu) ile iskelet sistemi hastalığı nedeniyle ameliyat edilen 10 hasta (kontrol grubu) alınmıştır. Demografik özellikler, ameliyat pozisyonu ve uygulanan anestezi protokolü benzerdir. Hastalardan ameliyat öncesi ve 12,24, 72 saat ve 15 gün sonrası kan örnekleri alınarak transaminazlar (ALT ve AST), alkaîen fosfataz (ALP), gama glutamil transferaz (GGT), amilaz ve lipaz ölçümleri yapılmıştır. Her iki grupta enzim düzeylerinin zaman içinde değişimi, çalışma grubunda öpere edilen böbrek ve kullanılan vücut içi taş kırma (balistik litotripsi) miktarı ile enzim düzeyleri arasmda ilişki varlığı araştırılmıştır.Çalışma grubunda ameliyat sonrası GGT, ALT ve ALP enzim düzeyleri sırasıyla 12.Cİ, 24.cü ve 72.ci saatlerden itibaren artış göstermiştir (p<0,05). Kontrol grubunda hiçbir enzimin düzeyi artmamıştır. Sağ böbreğini PNL ve balistik litotripsi uygulanan hastalarda GGT ve ALP, sol böbreğine PNL uygulanan hastalarda ise ALT artışı belirgindir. Hiçbir hastada, enzim yüksekliği ile ilişkilendirilebilecek semptom ve/veya bulgu saptanmamıştır.Öğe Sigara dumanına maruz kalan sıçanlarda resveratrolün testis dokusundaki antioksidan etkisinin değerlendirilmesi(2011) Söylemez, Hakan; Karabulut, Aysun Bay; Kuruş, Meltem; Oğuz, Fatih; Beytur, Ali; Uğraş, Yahya MuratAmaç: Bu çalışmanın amacı sigaranın sıçan testis biyokimyası ve histolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koymak ve bu etkinin resveratrol ile değiştirilip değiştirilemeyeceğini incelemektir. Gereç ve yöntem: Bu çalışma için 32 erkek Wistar Albino sıçan 4 gruba ayrılarak 6 hafta süren bir deney yapıldı. Grup 1 kontrol olarak belirlenirken, Grup 2 sadece sigara dumanına maruz bırakıldı. Grup 3’e sadece 10 mgr/kgr/gün intraperitoneal resveratrol uygulandı. Grup 4 ise hem sigara dumanına maruz bırakıldı, hem de eşzamanlı 10 mgr/kgr intraperitoneal resveratrol uygulandı. Deney sonunda hayvanların tümü sakrifiye edilerek testisleri alındı. Testis dokusunda malondialdehid (MDA), glutatyon (GSH) ve nitrik oksid (NO) düzeylerine bakıldı; doku örnekleri ışık mikroskobunda histopatolojik olarak değerlendirildi. Bulgular: Hayvanların tartı takibinde gruplar arasında anlamlı bir fark görülmedi. Sigara ile birlikte resveratrol verilen grupta sadece sigara verilen gruba göre MDA seviyelerinde düşüş gözlendi. Sadece sigara grubunda GSH seviyesinde anlamlı düşüş ve sigara ile birlikte resveratrol verilen gruptaki GSH seviyesindeki artış görüldü. NO seviyeleri gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermedi. Histolojik incelemede seminifer tübüllerdeki spermatogenezi gösteren Johnsen skoru sadece sigara verilen grupta diğer gruplardan anlamlı olarak düşük bulundu. Sonuç: Sigara dumanına maruz kalan sıçanlarda testiste oksidatif stres ortaya çıkmaktadır ve resveratrol direkt veya dolaylı antioksidan etkisiyle bu hasarı önlemede etkilidir.