Yazar "Uğuralp, Sema" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 39
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asetil salisilik asit, α-interferon ve vitamin E'nin total parenteral nütrisyon uygulaması sırasında gelişen hepatobiliyer disfonksiyon üzerine etkilerinin deneysel olarak araştırılması(İnönü Üniversitesi, 1996) Uğuralp, Sema[Abtsract Not Available]Öğe Bardet Biedl syndrome associated with vaginal atresia a case report(Turk J Pediatr, 2003) Uğuralp, Sema; Demircan, Mehmet; Çetin, Selma; Sığırcı, AhmetUğuralp S, Demircan M, Çetin S, Sığırcı A. Bardet-Biedl syndrome associated with vaginal atresia: a case report. Turk J Pediatr 2003; 45: 273- 275. This is a case report of Bardet-Biedl syndrome associated with vaginal atresia diagnosed in a 15-year-old girl. She had mild mental retardation; obesity; nistagmus, retinitis pigmentosa and optic atrophy in both eyes; accessory digit on the left hand; polydactyly in lower extremities; a mobile, painful, nonfixed mass of 6 cm in diameter in the pelvic region; a palpable cystic mass in front of the rectal wall; and no vaginal opening. Secondary sex characteristics were determined. The vaginal atresia was distinguished from vaginal agenesis by the presence of proximal vagina in radiological examination.Öğe Bir İnfantta Saptanan Servikal Subkutan Yerleşimli Kartilajinöz Koristoma(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, MehmetKartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuştur.Öğe Bir Yenidoğanda Kistik Nöroblastoma: Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Uğuralp, Sema; Sığırcı, Ahmet; Karadağ, NeşeYirmisekiz haftalık kız fetüste antenatal ultrasonografide (US) 2.5x1.8 cm çaplı abdominal kistik kitle saptandı. Postnatal yapılan US de kistik kitlenin sağ adrenal bölgede olduğu görüldü. Abdominal kompüterize tomografide hipodens, sağ böbreği aşağı iten kalın duvarlı kist mevcuttu. Ameliyatta kitlenin sağ adrenal glandda olduğu görüldü ve sağ adrenalektomi yapıldı. Histolojik olarak kitle az diferensiye nöroblastoma olarak değerlendirildi. Suprarenal kistik kitlelerin ayırıcı tanısında kistik nöroblastoma (CNB) düşünülmelidir. US de karakteristik olarak kalın duvarlı kistik kitlesi olan bir yenidoğanda kitlenin malign olabilme ihtimaline karşı çıkarılmasını öneriyoruz.Öğe Castleman's disease associated with annular pancreas and Down syndrome in an infant(2000) Uğuralp, Sema; Mutuş, Murat; Turhan, Oğuz; Demircan, MehmetÖz: Yenidoğan döneminde proksimal intestinal atrezi nedeniyle opere edilmiş ve laparotomisinde annuler pankreas, duedonal atrezi ve malrotasyon tanıları alan Down sendromlu bir olgu 13 aylıkken brid ileus nedeniyle tekrar başvurdu. Yapılan operasyonda nekroz nedeniyle rezeke edilen ileum segmentinin histopatolojik muayenesi hyalen vasküler tip Castleman hastalığı olarak rapor edildi.Öğe Cervical subcutaneous cartilaginous choristoma in an infant(2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, MehmetAbstract: Kartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuşturÖğe Clear cell sarcoma of the kidney in a newborn(Journal of Turgut Ozal Medical Center, 2016) Gürünlüoğlu, Kubulay; Uğuralp, Sema; Akpolat, Nusret; Sığırcı, Ahmet; Özgen, ÜnsalIn the present article, we present the case of a 37-month-old male newborn, who was delivered by normal birth with no history of routine examinations during pregnancy, with an abdominal mass observed after the birth, and was eventually diagnosed with clear cell sarcoma of the kidney in the histopathology examination after the mass was dissected by surgery. We report the observed symptoms as well as related cases found in the literature related to childhood and newborn age clear cell sarcoma of the kidney. We also put forward clinical observance, stages, management and outcomes of clear cell sarcoma of the kidney during newborn. Our study underlines that clear cell sarcoma should be kept in mind during differential diagnosis although it is rarely observed in newborns.Öğe Clear cell sarcoma of the kidney in a newborn(2016) Gurunluoglu, Kubulay; Uğuralp, Sema; Akpolat, Nusret; Sığırcı, Ahmet; Özgen, ÜnsalBu makalede, 37 haftalık, gebelik süresince herhangi bir sağlık kurumunda tıbbi takibi olmadan normal vajinal yolla doğan, doğumun ardından yenidoğan ünitesinde karnında kitle fark edilen bir erkek yenidoğan olgu sunuldu. Cerrahi olarak çıkarılan kitlenin histo-patolojik incelemesinde kitlenin böbrek kaynaklı clear cell sarkoması olduğu tesbit edildi. Olgudaki mevcut bulgular sunulup, böbreğin clear cell sarkomasının çocukluk çağı ve yenidoğan döneminde ortaya çıkışı ile ilgili literatür araştırması yapılarak bununla ilgili vakalar bildirildi. Yenidoğan döneminde böbreğin clear cell sarkomasının klinik olarak ortaya çıkış şekilleri, evresi, yönetimi ve sonuçları anlatıldı. Böbreğin clear cell sarkomasının yenidoğan döneminde oldukça nadir görülmesine rağmen ayrıcı tanıda akılda tutulması gerektiği vurgulandı.Öğe Çocuklarda Üreterin Segmental Kistik Dilatasyonu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Karaman, Abdurrahman; Demircan, Mehmet; Uğuralp, Sema; Özcan, Canan Ceran; Sığırcı, Ahmet“Segmental megaüreter” veya “segmental üreteral kistik dilatasyon” oldukça nadir görülen bir patoloji olup literatürde sadece birkaç olgu sunumu bildirilmiştir. Bu çalışmada sol taraf segmental megaüreter ve karşı taraf inkomplet üreteral duplikasyonu olan bir olgu sunulmuştur. Skrotal şişlik şikâyeti ile başvuran 2 aylık erkek olguda sağ hidrosel ve sol inmemiş testis saptandı. Olgunun antenatal ultrasonografisinde sağ renal pelviste dilatasyon saptanması üzerine postnatal değerlendirmesinde sol üreter orta kısmında kistik dilatasyon ile beraber sol renal pelvis ile distal üreterde hafif dilatasyon gözlendi. Laparotomide sol üreter orta kısımda belirgin kistik dilatayon ile birlikte sol renal pelvisin ve üreter proksimal ve distalinin normal olduğu görüldü. Dilate segment eksize edildi ve üretere uç uca anastomoz yapıldı.Öğe Çocukluk çağında jugular flebektazi: bir vaka raporu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Demircan, Mehmet; Aydinç, Mustafa; Müezzinoğlu, Bahar; Gürsoy, M. Harun; Uğuralp, SemaÇocuklarda nadir görülen bir antite olan external jugular flebektazili bir vaka sunulmuştur. Boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında akla gelmesi önemlidir. Renkli Doppler ultrasonografi basit ve geçerli bir tanı metodudur. Dahil olan segmentin cerrahi olarak çıkartılması uygulanmıştır.Öğe Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosalweb(Turk J Pediatr., 2012) Uğuralp, Sema; Özcan, Canan Ceran; Demircan, MehmetHere, we report a case with intraluminal membrane (web) located in the lower esophagus causing complete obstruction. Esophagogram revealed complete obstruction near the esophagogastric junction. Surgical excision of the esophageal membrane was performed. To our knowledge, only a few cases with membranous esophageal atresia have been reported. It must be remembered in neonates who cannot tolerate feeding.Öğe Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosalweb(Türkısh journal of pediatrics, 2012) Uğuralp, Sema; Ceran Özcan, Canan; Demircan, MehmetHere, we report a case with intraluminal membrane (web) located in the lower esophagus causing complete obstruction. Esophagogram revealed complete obstruction near the esophagogastric junction. Surgical excision of the esophageal membrane was performed. To our knowledge, only a few cases with membranous esophageal atresia have been reported. It must be remembered in neonates who cannot tolerate feeding.Öğe Congenital heart disease associated with gastrointestinal system malformations in the newborn: Is it sufficiently evaluated?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Uğuralp, Sema; Paç, Feyza Ayşenur; Gürbüz, Necla; Demircan, MehmetÖz: Amaç: Bu çalışmanın amacı kardiak üfürümü olan ve olmayan konjenital gastrointestinal sistem malformasyonlu yenidoğanlar arasındaki konjenital kalp hastalığı (KKH) oranında fark olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Hastalar ve metot: 1995-2000 yılları arasında konjenital gastrointestinal malformasyon (KGM) tanısı ile tedavi edilen 115 infant rapor edildi. A grubunda sadece üfürümü olan yenidoğanlara Ekokardiografi (EKO) yapılırken, B grubunda üfürüm gözetmeksizin tüm olgulara EKO yapıldı. Bulgular: A ve B grubundaki yenidoğanlarda KKH tanısı sırası ile %6 ve %18 idi. (x2: 3.95, p<0.05). Sonuç: KKH tanısında tek başına fizik muayenenin güvenilir olmadığı gösterilmiştir. Konjenital gastrointestinal sistem malformasyonu olan tüm yenidoğanlara üfürüm olsun ya da olmasın rutin EKO yapılmasını öneriyoruz.Öğe Congenital inguinal pathologies in Malatya school age children(1999) Koltuksuz, Uğur; Mutuş, Murat; Yakıncı, Cengiz; Uğuralp, Sema; Aydinç, Mustafa; Çetin, Selma; Gürsoy, HarunAbstract: İnguinal bölge patolojileri, çocuk cerrahlarının en sık uğraştığı hastalık grubudur. Bu çalışmada, Malatya ili okul çağı çocuklarında bu patolojilerin görülme sıklığını ve tedavilerinin ne oranda tamamlandığını basit ama bilgilendirici bir tarama yöntemi kullanarak bulmayı amaçladık. İlin değişik bölgelerine dağılmış 10 ilkokul ziyaret edilerek, toplam 9078 öğrenciye ailelerine verilmek üzere inguinal bölge patolojileri ve tanısı ile ilgili açıklayıcı bilgi içeren formlar dağıtıldı. İkinci ziyarette formlar toplanarak, aileleri tarafından inguinal bölge patolojisi olduğu bildirilen 1086 öğrenci çalışmaya dahil edilerek fizik muayeneleri yapıldı. Bunlardan 191 (%2.1) öğrencide ingunal herni, 15 (%0.31) erkek öğrencide inmemiş testis mevcuttu. İnguinal hernili öğrencilerin sadece 61'i (%32), inmemiş testislilerin ise 7'si (%47) opere olmuştu. İnguinal bölge patolojilerinin onarımı çocuk cerrahları tarafından en sık yapılan cerrahi girişimler olsa da, çalışmamız, ilkokul çağı çocuklarında yine de büyük oranda tedavinin tamamlanmadığını, ve komplikasyon riskleri taşıdığını göstermektedir. Özellikle okullarda yapılacak bu tür basit ve masrafsız taramaların, henüz tanı konulmamış olgulara ve ailelerine ulaşmayı sağlayarak, tedavilerinin yapılıp komplikasyonların önlenmesinde yardımcı olacağına inanıyoruz.Öğe Congenital true pancreatic cyst in a newborn(European Journal of General Medicine, 2012) Türkmen, Emine Şamdancı; Uğuralp, Sema; Nurkabül, Zeynep; Doğan, Metin; Güngör, AhmetÖz: Konjenital gerçek pankreatik kistler, çocuklarda oldukça nadirdir. Antenatal muayenesinde ultrasonografi ile intraabdominal kis- tik kitle tespit edilen fetus, 37 haftalık iken doğurtuluyor. Ameliyatta total eksize edilen pankreas kaynaklı 8x5x1cm lik kistik kitlenin histopatolojik inceleme sonucu konjenital gerçek pankreas kisti olarak rapor edildi. Klinik bulgu vermeden yenidoğan döneminde tanı alan ve başarılı şekilde tedavi edilen bu nadir antite literatür eşliğinde sunulmuştur.Öğe Cystic neuroblastoma in a newborn A case report(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2008) Uğuralp, Sema; Sığırcı, Ahmet; Karadağ, NeşeAn abdominal cystic mass with a 2.5x1.8 cm diameter was diagnosed in a 28 week- gestation female fetus using antenatal ultrasonography (US). Postnatal US confirmed a cystic mass in the right adrenal region. The abdominal computed tomography revealed a hypodense, thick walled cyst which pushed the right kidney to the lower side. Intraoperatively, the mass appeared to be within the right adrenal gland, and a right adrenalectomy was performed. Histology confirmed a poorly differentiated neuroblastoma. Cystic neuroblastoma (CNB) should be considered in the differential diagnosis of suprarenal cystic masses. It can be suggested that any cystic adrenal mass with characteristic US sign (thick wall) in a neonate must be removed since there is a probability of malignancy.Öğe Cystic neuroblastoma in a newborn: A case report(2008) Uğuralp, Sema; Sığırcı, Ahmet; Karadağ, NeşeYirmisekiz haftalık kız fetüste antenatal ultrasonografide (US) 2.5x1.8 cm çaplı abdominal kistik kitle saptandı. Postnatal yapılan US de kistik kitlenin sağ adrenal bölgede olduğu görüldü. Abdominal kompüterize tomografide hipodens, sağ böbreği aşağı iten kalın duvarlı kist mevcuttu. Ameliyatta kitlenin sağ adrenal glandda olduğu görüldü ve sağ adrenalektomi yapıldı. Histolojik olarak kitle az diferensiye nöroblastoma olarak değerlendirildi. Suprarenal kistik kitlelerin ayırıcı tanısında kistik nöroblastoma (CNB) düşünülmelidir. US de karakteristik olarak kalın duvarlı kistik kitlesi olan bir yenidoğanda kitlenin malign olabilme ihtimaline karşı çıkarılmasını öneriyoruz.Öğe Ebeveynlerin korosif madde alımı konusundaki yaklaşımları bu kazalardan korunmada hala en önemli faktör mü?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Gürsoy, M. Harun; Demircan, Mehmet; Genç, Metin; Güneş, Gülsen; Uğuralp, Sema; Pehlivan, ErkanKorozif ösofagus yanıkları çocukluk çağında birçok somatik, ruhsal ve sosyal problemler yaratabilir. Majör komplikasyonlardan birisi de eğer işler kötü giderse çocuğun ösofagusunu kaybetmesidir. Bu gibi kazalarda en iyi yöntem korunmaktır prensibinden hareketle anket şeklinde bir epidemiyolojik araştırma düzenledik. Birinci bölümde ebeveynlerin davranışlarını analiz ettik. İkinci bölümde ilkyardım konusundaki yaklaşımları değerlendirdik. Üçüncü bölümde ise kanunlara karşı duyarlılığı ölçtük. Bulgularımız ebeveynlerin çocuklarını ilaçlar vs. konusunda korumaya çalıştıklarını gösterdi. Ayrıca %70 gibi bir oranda ilk müdahalenin yapılması için ya bir doktor muayenehanesi ya da bir sağlık kuruluşu arayışını tespit ettik. Ancak kanunların bilinmesi çok az bir oranda idi ve ebeveynlerin ancak %50’si bu gibi kazalarda kendilerini suçlu görmekteydiler. Birey olarak ebeveynler yanlış davranışlara pek rağbet etmemektedirler ancak, alınan sonuçlar hem eğitimin hem de çok merkezli olarak araştırmaların yapılmasının mutlaka gerekli olduğunu göstermektedirler.Öğe Epidermal Growth Factor Receptor Expression in the Foreskin of Hypospadias Patients(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2015) Gürbüz, Necla; Uğuralp, Sema; Öztürk, Feral; Kırımlıoğlu, HaleÖz: Amaç: Hipospadiasın etyolojisi genellikle belirsiz ve multifaktöriyeldir. Epidermal Büyüme Faktörü (EGF, Epidermal Growth Factor) akciğer ve barsak matürasyonunu hızlandırır, hücre proliferasyonunu kolaylaştırır, doku farklılaşmasını ve onkojenezi düzenler, epitel yüzeylerinin normal rejenerasyonu ve iyileşmesinde çok önemli rol oynar. Periüretral deride yetersiz EGF ekspresyonu bildirilmiştir. Çalışmamızın amacı hipospadiaslı çocukların sünnet derisindeki ve sünnet olan çocukların sünnet derisindeki EGFR ekspresyonlarını karşılaştırmaktı. Gereç ve Yöntem: Yedi sağlıklı çocuğun (sünnet sırasında alınmıştır) ve 7 hipospadiaslı çocuğun sünnet derileri epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR) ekspresyonunun tespiti için boyanmıştır. Bulgular: Gruplar arasında sünnet derilerinin epidermisinde, düz kasında, stromasında, kan damarlarında ve fibroblastlarındaki EGFR ekspresyonu açısından anlamlı fark yoktu (p>0.05). Ancak hipospadias grubunda mast hücrelerinin sayısı artmıştı (p<0.05). Sonuç: Hipospadiaslı çocukların sünnet derisindeki ve sünnet olan çocukların sünnet derisindeki EGFR ekspresyonu farklı değildi. Fakat hipospadiaslı çocukların sünnet derilerinde mast hücrelerinin sayısı artmıştı. Mast hücrelerinin sayısındaki artışın altında yatan mekanizmaları açıklığa kavuşturmak için daha ileri hücresel çalışmalara gerek vardır.Öğe Frequency of enuresis, constipation and enuresis association with constipation in a group of school children aged 5-9 years in Malatya, Turkey(Turkish Journal of Medical Sciences, 2003) Uğuralp, Sema; Karaoğlu, Leyla; Karaman, Abdurrahman; Demircan, Mehmet; Yakıncı, CengizAbstract: The aim of this study was to determine the frequency of enuresis, constipation and enuresis associated with constipation in school children aged 5-9 years living in Malatya Municipality, Turkey. This is a descriptive cross-sectional study. All elementary schools in Malatya Municipality with kindergarten and preparatory classes took part in the study. All parents of the children aged 5-9 years enrolled in these schools were given a questionnaire. Completion of the questionnaire was voluntary. Of the parents, 1377 completed the questionnaire and these were evaluated. Overall enuresis frequency was 9.5%. Enuresis frequency was significantly higher among boys (11.2%) compared to girls (7.7%) (P < 0.05). Among children aged 9 years, enuresis frequency (3.9%) was significantly lower than in younger age groups (P < 0.05). The frequency of constipation was 12.4%. The frequency of the association of enuresis with constipation was 21.6%. The frequency of enuresis in Malatya is similar to that in the literature. It was found that about 1 in 4 enuretic children had constipation, and so seeking a constipation history in enuretic children is strongly suggested.