Yazar "Uslu, Sebahattin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Beyin cerrahi anestezisinde arteryel ve juguler bulb venöz kan gazlarındaki farkın değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Küçük, Nergiz; Gökmen, Gökhan; Uslu, SebahattinRetrogradjuguler venöz bulb kateterizasyonu, serebral kan akımı ve metabolizmasının monitörize edilmesine olanak veren faydalı bir teknik olarak gittikçe daha fazla kabul görmektedir. Bu çalışmada, uyguladığımız nöroanestezi tekniğini objektif olarak yönlendirebilmeyi amaçladık Etik komite izniyle, kafa travmalı beyin cerrahi girişimi uygulanacak 10 hastada juguler ven ve radiyal arter kamile edildi. Kan gazı, Hb, ozmolalite, BUN, Na, K ölçümleri yapıldı. Hastalar tiopental, atrakuryum, fentanil ve izofluran ile anestetize edildiler. Oksijen-hava % 50 oranındaki karışımla normoventilasyon uygulandı. Cilt insizyonu esnasında, dura açıldıktan ve dura kapatıldıktan sonra olmak üzere eşzamanlı arteryel ve juguler venöz bulb kan gazları ölçüldü. pH, pCO2, HCO3, SO2 ve CntO2 değerleri kaydedildi. Tüm hastalar ciddi venöz desaturasyon ve arteryel hipokapni halindeydi. SjO2 % 50’nin altında ise inspirasyon havasındaki 02 oranı ve end-tidal C02 oranı artırıldı. Mannitol infüzyonundan faydalanıldı. Arteriyovenöz pC02, pH ve CntO2 farkları operasyon sonuna doğru azaldı. Bu sonuçlar ventilasyonun ayarlanması, ozmotik düzenlemeler ve cerrahi dekompresyon ile serebral2 mümkün ve faydalı olabilecek bir teknik olduğu görülmüştür.Öğe Erken travay için ritodrin tedavisi alan hastalarda acil obstetrik anestezi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Küçük, Nergiz; Küçük, Mustafa; Kömeç, Demet; Uslu, Sebahattin; Küçüközkan, TuncayErken travay ve doğum önemli problemler oluşturmaktadır. Tokolitik tedavi yapılmasına rağmen, bazen erken doğum önlenemez ve sezaryen uygulamak gerekebilir. Anestezik ilaçlarla beta sempatikomimetik ilaçların etkileşmeleri anestezinin uygulanması sırasında bazı problemlerin çıkmasına sebep olabilir. Yaşları 18 ile 35 arasında olan, erken travay nedeni ile ritodrin kullanılan, araştırma ve kontrol grubundan oluşan ve Sezaryen yapılan toplam 20 hasta çalışmaya alındı. Anne kalp hızı, sistolik ve diastolik kan basıncı, serum potasyumu ve glikozu değerlendirildi. Ortalama anne kalp hızı ritodrin grubunda 119±4/dakika, kontrol grubunda 84+4/dakika bulundu. Ameliyathanede sistolik ve diastolik kan basınçları ritodrin grubunda 103+7 mmHg, 64±6 mmHg ve kontrol grubunda ise 118+7 mmHg, 78±4 mmHg. idi. Serum potasyum değeri ritodrin grubunda orta derecede düşüş gösterdi. Anestezi esnasında akciğer ödemi ve kalp yetmezliği riskini azaltmak için santral venöz basınç tespitinin uygun olacağını ve anestezik ilaçlarla etkileşimin ritodrinin kesilmesinden 45 dakika geçtikten sonra en aza indiği sonucuna vardık.Öğe intranazal fentanil ve ıntravenöz ketorolak trometamin kombinasyonunun postoperatif analjezide etkinliği(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Küçük, Nergiz; Yaşar, Ahmet; Uslu, SebahattinThis study was designed to test the effectiveness of combination of intranasal fentanyl and intravenous ketorolac in the prevention and the treatment of postoperative pain. Forty ASA I-IIpatients scheduled for upper abdominal surgery were randomized to two groups and one group received ketorolac 0.8 mg/kg intravenously (study group). All patients received general anesthesia consisting of thiopental, tracrium, isofluran and O-N2O. In the recovery room, all patients complaining from pain were treated with intra-nasally 8 sprays of fentanyl (0.025 pg). The dosage was repeated every 5 minutes until patients were satisfied. Before the beginning of opioid titration and 10, 20, 30, 40, 50, 60, 70, and 80 minutes thereafter, pain was evaluated with verbal pain score (on a 5 point scale). Combination of intranasal fentanyl and intravenous ketorolac resulted superior pain scores when compared to fentanyl alone. Patients who received intravenous ketorolac required significantly less intranasal spray than the control group. Ketorolac served as an effective postoperative "background" analgesic with supplemental intranasal fentanyl for breakthrough of pain.Öğe Kronik sigara içicilerde anestezi sırasında ve derlenme odasındaki p02 ve etco2 değişiklikleri(PO2 and ETCO2 changes in chronic smokers during anaesthesia and in the recovery room, 1997) Yüksek, M. Şahin; Onur, Ayhan; Uslu, SebahattinWe compared the changes in ventilation parameters during anaesthesia and recovery room in chronic smokers and non smokers (15 chronic smokers and 15 non smokers). All patients were nomal clinically and paraclinically. The induction of anaesthesia was provided by 7 mg/kg Na thiopenthal and 0.8 mg/kg atracrium. Anaesthesia maintained 40% O2, 60% N2O and 1-1.5% isoflurane. ETCO2 (end tidal CO2) and SaO2 were measured for every 5 minutes during the operation. Hypoxia and avakening scores were measured in the recovery room. The only difference that observed between two group was SaO2 at the time of extubation and this result was statistically insignificant. A 13% decrease in ETCO2 was observed in chronic smokers. Chronic smokers avakened later than non smokers, and their secretions were also more than non smokers. Non smokers did not cough at the recovery room but chronic smokes coughed at a percentage of 20%. Morbidity was 41% in the chronic smokers group. We concluded that smoking must be avoided for the chronic smokers at least a few days before operation.Öğe Laparoskopik kolesistektominin solunum fonksiyon testlerine etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Yüksek, M. Şahin; Çapan, Yavuz; Onay, Tülay; Kaynar, Hasan; Atamanalp, S. Selçuk; Uslu, Sebahattin; Ören, DurkayaLaparoskopik kolesistektominin solunum fonksiyon testlerini fazla etkilemediği bildirilmektedir. Laparoskopik kolesistektomi uygulanan vakalarda preoperatif ve postoperatif solunum fonksiyon testleri çalışılarak karşılaştırıldı. Çalışmaya sigara içmeyen 20 hasta alındı. Preoperatif ve postoperatif 24. saatte PA radyografi, zorlu vital kapasite (FVC), 1. saniyede zorlu ekspirasyon akım (FEVİ), FVC/FEVİ ve m aks imal ekspirasyon ortası hacım (FEF) testleri ölçülerek kaydedildi. Bütün testlerde postoperatif 24. saatte, preoperatif değerlere göre düşme olmasına rağmen ,istatistiksel olarak anlamsız(P>0.05) değerlendirildi. PA grafilerde önemli bir değişiklik gözlenmedi. Laparoskopik kolesistektominin solunum fonksiyon testlerini etkilediği, fakat bu etkinin önemsiz olduğu sonucuna varıldı.Öğe Lumbal disk operasyonlarında %10 hydroxy-ethyl-starch, %5 ringer laktat dekstroz ve %0.9 nacl solüsyonlarının plazma ozmolalitesi üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Küçük, Nergiz; Gökmen, Gökhan; Yıldız, Leyla; Çerçi, Melek; Takçı, Erhan; Uslu, SebahattinSon yıllarda yapılan çalışmalarda kan beyin bariyerinin iki tarafı arasındaki sıvı geçişinin hidrostatik veya onkotik basınç değişikliklerinden değil de ozmolaliteden etkilendiği gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı halen kullandığımız değişik solüsyonların plazma ozmolalitesi üzerine etkilerini araştırmaktı. Lumbar intervertebral disk ameliyatı olacak hastalara % 0.9 NaCl, % 5 Dekstroz Ringer Laktat veya % 10 Hidroxyethyl-Starch verildi. Seçilen solüsyonların hiçbiri plazma ozmolalitesini değiştirmedi. Ancak serebral is kem i riski olan hastalarda dekstroz içeren Ringer Laktatın kullanılmasında dikkatli olmamız gerekir.Öğe Premedikasyonda Midazolam, Diazepam ve Plasebonun Anksiyolitik Etkilerinin Karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Küçük, Nergiz; Ulamış, Yahya; Çetin, Şenbak; Uslu, SebahattinPremedikasyonda kullanılan midazolam, diazepam ve plasebonun anksiyeteyi gidermedeki etkilerini karşılaştırdığımız, /AS/ l-ll grubundan genel cerrahi operasyonuna alınacak 45 hasta çalışmaya alındı. Tüm olgulara bazal anksiete skorunu tespit etmek amacı ile "durumsal-sürekli anksiyete ölçeğini (State-Trait Anxiety Inventory-STAI) uyguladık. Tedavi öncesi anksiyeteyi belirlemek için de "Hamilton Anxiety Test (HAT)" ve Anksiyetenin Vizüel Analog Skalasını (AVAS) uyguladık. Ameliyathanede midazolam grubuna 0.08 mg/kg midazolam i.m. ve 0.5 mg atropin sülfat i m., diazepam grubuna 0.15 mg/kg diazepam i.m.ve 0.5 mg atropin sülfat i.m., plasebo grubuna da 0.5 mg atropin sülfat i.m. olarak yapıldı. Enjeksiyonlardan 45 dakika sonra HAT ve AVAS tekrar yapıldı ve kaydedildi. Midazolam grubu diazepam ve plasebo grubu ile karşılaştırıldığında premedikasyon sonrasında premedikasyon öncesine göre HAT ve AVAS'ta istatistiksel olarak anlamlı düşüş bulundu(p<0.05). Diazepam grubu ile plasebo grubu karşılaştırıldığında HAT ve AVAS'taki değişiklikler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmedi. (p>0.05). Sübjektif ve davranışsal testlerin sonucuna göre midazolamın anksiyolitik etkisinin diazepam ve plaseboya göre daha fazla olduğunu tespit ettik.Öğe Silazapril ve atenololun indüksiyon ve entübasyonda, kardiovasküler ve endokrin yanıt üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Küçük, Nergiz; Uslu, SebahattinTrakeai. entübasyon hipertansiyon ve mıyokardıal ıskemi için giiçlii hır uyarandır. Aıı/ıy atensın koııvertıng en:im(. l('h') inhihitörleri re lieta-hlokerlerlerin entiihasyona kardiovaskiiler veya/) ve stres hormonları üzerine etkilen konusunda. .1X1 /-// ,1;ruhundan. dıiıretik. Bela bloker, .[('!■'. inhıbıtöriı ve dılaksın kullanmayan 40 hasta rasgele dört eşil gruba ayrılarak çalışmaya altınlılar. Ameliyattan önceki gec e saat 24.00'de I.gruptaki hastalara 2.5 mg silazapril. Il.gruhtaki hastalara 5 ıııg sılaza/ıril III.gruptaki hastalara 100 mg ateııolol ve plaseho grubu olan 11'.gruba da H vitamin kompleksi verildi. Hastalara operasyondan ortalama 45 dakika önce 0.0S mg kg midazolam i m ve 0.5 mg atropin i.m. yapıldı. 2.5 mg silazapril verilen olguların sıstolık. diastolık. ortalama kan basıncı, nabız değişiklikleri .5 mg silazapril ve plaseho verilen gruplardan farklı bulunmadı. 100 mg atenolol verilen olgularda sıslolik. dıastolik. ortalama kan basıncı ve nabız değişiklikleri diğer J gruba göre ilaha diişiik bulundu, (p 0.05) Ihz-hustnç iıriinü de diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü.(p 0.05) Çalışmamızda kullandığımız form ve dozlardaki silazaprilın indiiksiyon ve enliihasyonda hemodiıuımık stahdileyı sağlamada ateııolol kadar etkili olmadığını tespit ettik.Öğe Tiroidektomi vakalarında ısofluran ve nörolept anestezisinin tiroid hormonları üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Onay, Tülay; Yüksek, M. Şahin; Uslu, Sebahattin; Gencer, BurhanGenel anestezide kullanılan isofluran ve narkotiklerin troidektomi vakalarında tiroid fonksiyonlarına etkileri biyokimyasal olarak incelendi. Klinik ve laboratuar olarak ötiroid olan 40 hasta iki gruba ayrılarak çalışıldı. İndüksiyon I. grupta 5 mg/kg sodyum tiopentan ve 0.6 mg/kg atrakuryum verilerek sağlandı. İdame anesteziye % 40 O2, % 60 N2O ve % 1,5 isofluranla devam edildi. II. grupta indüksiyon 0,2 mg/kg dehidrobenzperidol, 40 pg/kgfentanil ve 0,6 mg/kg atrakuryumla sağlandı. İdamede % 40 02,% 60 N2O ve 20-30 dakika aralıklarla 0,05 mg fentanil verildi. Hormonların tespiti için , kontrol, indüksiyon sonrası, 1 ve 2. saatte ve postoperatif 24. saatte kan örnekleri alındı. I. grupta T3 seviyesi 1. saatte (p<0.05) düştü. II. grupta ise indüksiyonda (p<0.001) ve 1. saatte (p<0.05) yükseldi. T4 ve TSH da her iki grupta da değişiklik (p>0.05) olmadı. Her iki grupta da serbest T3 (p<0.05) düştü. Serbest T4 I. grupta 1., 2. ve 24. saatte yükseldi (p<0.05). Sonuç olarak troid hormon değerleri sınırda veya yüksek olan vakalarda isofluran anestezisinin tercih edilmesinin daha iyi olacağı kanaatine vardık.