Yazar "YILDIIZ, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BİR DIŞ AKTÖR OLARAK OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN ETİYOPYA POLİTİKASINA ETKİSİ (İMPARATOR TEWODROS’DAN KRAL V. IYASU’YA)(2021) YILDIIZ, FatmaEtiyopya-Osmanlı Türk ilişkileri, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Kızıldeniz, Mısır ve Sudan toprakları üzerinden ekonomik, kültürel ve siyasi yönden yürütülmüştür. Ortaçağ’da Etiyopya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki siyasi ilişkiler, Türkler ve Portekizliler arasındaki rekabet ve Etiyopya'daki iç savaşlar nedeniyle hızla gelişmiştir. Fakat, 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti ile Etiyopya arasındaki ilişkilerde gerginlik devam etmiştir. Örneğin, İmparator Tewodros ve İmparator Yohannes, Türk'ün Kızıldeniz'deki yayılışına Mısır üzerinden çare bulmaya çalışmıştır. Bu nedenle, Türkleri Kızıldeniz'den çıkarmak için sırasıyla Kraliçe Victoria ve Lord Granville'e 1862 ve 1872'de mektuplar göndermişlerdir. 1869'da Süveyş Kanalı'nın açılmasından sonra Kızıldeniz'deki siyasi koşullar değişmiş ve İngiltere, Mısır'ın bu bölgeye yayılmasını desteklemiştir. Böylece 16 Kasım 1875'te Etiyopya-Mısır Savaşı çıkmıştır. Ancak bölgedeki dengelerin oluşmasında Sultan Abdülhamit'in etkisi büyüktür. Böylece iki ülke arasındaki ilişkiler Kral II. Menelik ve Sultan II. Abdülhamit döneminde gelişmiştir. Kudüs'teki Deir El Sultan Manastırı aralarındaki meselelerden sadece biri olmuştur. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nun bölge ile önemli diplomatik temasları bulunmuştur. Örneğin, Osmanlı Devleti'nin Harar'daki konsolosu olan Mazhar Bey, Iyasu V. döneminde ilişkilerde aktif rol oynamıştır. Mazhar Bey, Birinci Dünya Savaşı'nda Iyasu V'yi İttifak güçlerinin müttefiki olmaya ikna etmiştir. Bu araştırmanın temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1860’dan 1916’ya kadar Etiyopya’daki siyaset üzerindeki etkisini araştırmaktır. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun Etiyopya’nın iç ve dış siyasetinde rol oynamasını Etiyopya’nın tarihi üzerinden değerlendirmeyi de hedeflemektedir. Bu amaçla karşılaştırmalı tarihsel ve belge analiz yöntemleri kullanılmıştır. Makalede İstanbul ve Addis Ababa arşivlerinde bulunan döneme ait tarihsel kayıtlar, birincil el kaynak olarak sunulmuştur.