Yazar "Yeşil, Bahar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acute Urinary Retention Cuased by Biperiden in a Female Patient: A Case Report(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2015) Erbay, Lale Gönenir; Aydın, Yusuf; Yeşil, Bahar; Karlıdağ, RıfatÖz: Biperiden, psikiyatride çoğunlukla antipsikotik ilaçlara bağlı ortaya çıkan extrapiramidal sistem yan etkileri gidermek için kullanılan antikolinerjik bir ilaçtır. Genitoüriner sistem yan etkisi ön planda olan oxybutynin, flavoxate ve dicyclomine gibi antikolinerjiklerden farklı olarak, antiparkinson etkileri ön planda olan benztropin, procyclidine ve trihexyphenidyl ile birlikte gruplandırılır. Yan etki olarak üriner retansiyona sebeb olabileceği bilinmektedir. Ancak bu yan etkinin özellikle erkeklerde ortaya çıktığı görülmüştür. Prostat büyümesi olan erkeklerin bu konuda daha fazla risk altında olduğu raporlanmıştır. Biz, literatür taramamızda kadınlarda biperiden kullanımına bağlı üriner retansiyon vakasına rastlamadık. Bu nedenle, yazımızda biperiden kullanımı sonrası üriner retansiyon gelişen bir kadın hastayı olgu olarak sunmaktayız Başlık (İngilizce): Öz (İngilizce): Biperiden is an anticholinergic drug mostly used to eliminate extra-pyramidial system side effects caused by antipsychotic drugs in psychiatry. It is grouped together with benztropin, procyclidin, and trihexyphenidyl, which have prominent antiparkinson effects, rather than anticholinergic drugs like oxybutynin, flavoxate, and dicyclomine, which have prominent genitourinary system side effects. It is well known that it can cause urinary retention as a side effect though this effect is known to be more dominant in males. It is reported that males with prostate hypertrophy have more risk for urinary retention. In the literature, we could not find any female patients developing urinary retention due to use of biperiden. In this report, we present a female patient with urinary retention caused by biperiden useÖğe Bir depresyon hastasında gabapentin yoksunluğu: Olgu sunumu(İnönü Üniversitesi, 2016) Yeşil, Bahar; Elbozan, H. BirgülÖz: Gabapentin santral sinir sisteminin önemli bir nörotransmitteri olan gamma amino bütirik asitin (GABA) yapısal analoğu üçüncü kuşak bir antiepileptiktir. Parsiyel epilepsi, nöropatik ağrı ve hareket bozuklukları tedavisinin yanı sıra bipolar bozukluk, anksiyete bozukluğu ve alkol bağımlılığı gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanıldığını bildirilmiştir. Günümüzde kötüye kullanım ve bağımlılık potansiyeli olduğu da kabul edilmektir. Olgu sunumumuzda depresyon tanısı ile izlenen ve üç yıl önce geçirdiği vertebra cerrahisine bağlı olarak gelişen nöropatik ağrılar nedeniyle yüksek doz gabapentin kullanan bir kadın hastada, gabapentinin kesilmesiyle birlikte ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini ve tedavi sürecini ele aldık. Gabapentin yoksunluğunda tanımlanan değişen şiddetteki belirtiler tedavinin doz azaltılarak ve ayları bulan uzun süre içinde sonlandırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Gabapentin çekilme belirtileri varlığında predispozan etkenler dikkate alınmalı, melatonin ve mirtazapinin bir tedavi alternatifi olarak düşünülebileceği akılda bulundurulmalıdır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(Ek.3): 61-63).Öğe Kadın hastada biperiden ve akut üriner retansiyon: bir olgu sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2015) Erbay, Lale Gönenir; Aydın, Yusuf; Yeşil, Bahar; Karlıdağ, RıfatBiperiden, psikiyatride çoğunlukla antipsikotik ilaçlara bağlı ortaya çıkan extrapiramidal sistem yan etkileri gidermek için kullanılan antikolinerjik bir ilaçtır. Genitoüriner sistem yan etkisi ön planda olan oxybutynin, flavoxate ve dicyclomine gibi antikolinerjiklerden farklı olarak, antiparkinson etkileri ön planda olan benztropin, procyclidine ve trihexyphenidyl ile birlikte gruplandırılır. Yan etki olarak üriner retansiyona sebeb olabileceği bilinmektedir. Ancak bu yan etkinin özellikle erkeklerde ortaya çıktığı görülmüştür. Prostat büyümesi olan erkeklerin bu konuda daha fazla risk altında olduğu raporlanmıştır. Biz, literatür taramamızda kadınlarda biperiden kullanımına bağlı üriner retansiyon vakasına rastlamadık. Bu nedenle, yazımızda biperiden kullanımı sonrası üriner retansiyon gelişen bir kadın hastayı olgu olarak sunmaktayız.Öğe Müzik lisans eğitiminin dikkat eksikliği belirtileri ve çalışma belleği üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi, 2014) Yeşil, BaharMüzik Lisans Eğitiminin Dikkat Eksikliği Belirtileri ve Çalışma Belleği Üzerine Etkileri Amaç: Bu çalışmada müziğin dikkat eksikliği belirtilerine ve çalışma belleği işlevine etkileri özbildirim ölçekleri ve nöropsikolojik testler aracılığıyla araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Araştırma Şubat 2014- Haziran 2014 tarihleri arasında müzik alanında özel yetenek sınavıyla öğrenci alan İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi ve Devlet Konservatuarı Müzik Eğitimi bölümlerinde gerçekleştirilmiştir. Lisans düzeyinde müzik eğitimi almakta olan ve Şubat ayı başında çalışmaya girmeyi kabul eden, 18-30 yaşlar arasında, sigara dışında madde kullanımı olmayan, nörolojik hastalık tanısı almamış, psikiyatrik açıdan duygudurum bozukluğu, psikotik bozukluk tanı ve tedavileri olmayan 104 öğrenci çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara sosyodemografik veri formu, Yetişkin DEHB Ölçekleri (Atilla Turgay ve ASRS) uygulanmasının ardından Wechsler Bellek Ölçeği ve Stroop testini içeren standardize bir nöropsikolojiktest bataryası uygulanmıştır. 1. sınıf ve 4. sınıflar arasındaki farka bakılarak müzik eğitiminin uzun süreçte çalışma belleği ve dikkat üzerine etkileri araştırılmıştır. Ayrıca 1. sınıflara 5 ay sonra WMS-R sayı menzili ve WMS 3 mental kontrol testleri uygulanmış, sonuçlar istatiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: 21-22 yaş grubunda 18-20 yaş grubuna göre AT DE klinik değerlendirme ölçeği puanı anlamlı yüksek saptanmıştır. Katılımcıların cinsiyet, medeni hal, el tercihine göre erişkin dikkat eksikliği ölçek puanlarında istatistiksel anlamlı fark saptanmamıştır. Çocukluk travmasına maruz kalanlarda AT DE ölçeği puanı anlamlı yüksek bulunmuştur. AT DE ölçeği puanları 4. sınıfta anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Çalabildikleri çalgı sayısına göre erişkin dikkat eksikliği ölçek puanlarında anlamlı fark saptanmamıştır. Ana çalgı grubuna göre telli çalgı grubunda katılımcıların AT DE ölçek puanları anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sağ elliler Stroop testi 4. aşamasını istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde daha uzun sürede tamamlamışlardır. Cinsiyete göre Stroop testi 2.,3.,4. aşamaları açısından istatistiksel açıdan belirgin bir fark saptanmazken, WMS-R'nin 'üçerli sayı sayma' ve 'yedişer geri sayma' aşamalarında erkek cinsiyet lehine anlamlı fark saptanmıştır. Madde deneyimine göre Stroop testinde istatiksel anlamlı bir fark saptanmamış ancak WMS-R testi 3. aşaması olan 'üçer ileri sayma' aşamasında anlamlı fark saptanmıştır. 4. Sınıf öğrencileri Stroop testi 3. aşamasını ve WMS 3 mental kontrol testlerinden 'günleri geri sayma' hariç diğerlerini anlamlı daha kısa sürede tamamlamışlardır. ≥23 yaş grubundaki öğrenciler WMS 3 mental kontrol 'üçer ileri sayma' aşamasını anlamlı kısa sürede tamamlamışlardır. Ana çalgı grubuna göre WMS-R ve WMS 3 mental kontrol testinde 'üçerli ileri sayma' aşamasını telli çalgılar grubu anlamlı uzun sürede tamamlamıştır. Görsel-uzaysal gecikmeli bellek ölçümünde 4-5 enstrüman çalan grup anlamlı daha iyi performans göstermiştir. WMS-R ve WMS 3 mental kontrol testi 5 ay sonra tekrarlandığında 1. sınıf öğrencilerinin 'günleri geri sayma' ve 'üçer ileri sayma' aşamalarını anlamlı daha kısa sürede tamamladığı saptanmıştır. Tartışma: Örneklem grubumuzda lisans eğitimi süresince uygulanan 4 yıl süreli sistematik müzik eğitiminin çalışma belleğinde gelişme sağlarken, sadece müzikle uğraşı deneyiminin anlamlı düzeyde katkı sağlamadığı gözlenmektedir. Bu sonuç düzenli, yoğun ve sistemli müzik pratiğinin biliş üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşündürmektedir. Sonuç: Müzik eğitiminin bilişsel işlevler etkisi üzerine etkilerini araştıracak daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Sistemli müzik uygulamalarının çalışma belleği ve yürütücü işlevler gibi önemli bilişsel etkileri olduğunun doğrulanması halinde, müzik eğitiminin ve terapisinin uygun indikasyon alanlarında uygulanmasının yararlı olacağı öngörülebilir. Anahtar Kelimeleri: Dikkat, çalışma belleği, müzik eğitimi











