Yazar "Yetiş, Muhammed İkbal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Geç çocuklukta tanı konulan konjenital bir anomali: Morgagni hernisi(Ege Tıp Dergisi, 2015) Gülyüz, Abdulgani; Tekin, Mehmet; Konca, Çapan; Yetiş, Muhammed İkbal; Demircan, MehmetÖz: Morgagni hernisi nadir g örülen bir konjenital diyafragmatik herni türüdür ve çoğunlukla minimal bulgularla seyrettiği için ancak ileri yaşlarda tanı konulabilmektedir. Birçok olgu asemptomatik olduğu için, Morgagni hernisi literatürde söylendiğinden daha sık olabilir. Bu herniler bebek ve çocuklarda daha az görülmektedir. Çocuklarda majör bulgu tekrarlayan akciğer enfeksiyonları olmakla beraber nadiren yenidoğan döneminde akut solunum yetmezliği ile de karşımıza çıkabilmektedir. Yan grafi ile tanı konulabilir ve toraks tomografisi ile tanı kesinleştirilir. Genellikle asemptomatik seyretse de ileride gelişebilecek komplikasyonları önlemek amacıyla cerrahi onarım önerilmektedir. Burada iki hafta boyunca öksürük şikayeti bulunan ve Morgagni hernisi tanısı kon an 14 yaşında bir erkek ol gu sunulmaktadır.Öğe Vezikoüreteral reflüsü olan hastalarda oksidatif stres ürünleri ve antioksidan madde düzeyleri(İnönü Üniversitesi, 2015) Yetiş, Muhammed İkbalVezikoüreteral reflü, çocukluk çağında görülen önemli ürolojik problemlerdendir. Vezikoüreteral reflü‟nün en önemli uzun dönem komplikasyonu nefropatidir. Reflü nefropatisi, renal parenkimal skar oluĢumu ve böbrek fonksiyonlarında bozulmayı ifade eder ve çocuklarda hipertansiyon ve böbrek yetmezliğinin önemli bir nedenidir. Gelişmiş ülkelerde son dönem böbrek yetmezliği etyolojisinin %5-12‟sinden reflü nefropatisi‟nin sorumlu olduğu gösterilmiştir. Vezikoüreteral reflüsü bulunan çocuklarda, böbrek hasarı açısından, kısa sürede sonuç alınması ve geliĢebilecek komplikasyonların önüne geçilmesi için etkili yöntemler gerekmektedir. Reflüsü bulunan çocuklarda, skar mevcudiyeti ve takibi açısından yapılan sintigrafik incelemelerde radyoaktif ışınlara maruziyet vardır. Özellikle antenatal hidronefroz tespit edilen bebeklerde erken dönemde sintigrafik incelemenin kısıtlı olması ve takibinde sık aralıklarla yapılamamasından dolayı hastalara sintigrafik incelemelere alternatif ve yardımcı olacak yöntemlere ihtiyaç vardır. Vezikoüreteral reflüsü olan hastalarda, renal skar geliĢimi açısından iki farklı mekanizma rol oynamaktadır. Bunlar enfeksiyon ve iskemi-reperfüzyon hasarıdır. Skar oluĢumunun mekanizmalarının incelendiği çeĢitli çalıĢmalarda, enfeksiyon sonucu geliĢen skar mekanizmasında özellikle MPO ve MDA rol oynamakla birliktediğerorganlarda yapılan çalıĢmalarda iskemi-reperfüzyonla oluşan hasarda ise MPO, MDA, XO, GSH ve SOD düzeylerinin etkili olduğu gösterilmiĢtir. Bu klinik prospektif çalıĢmada, VUR‟u olan çocukların takip ve tedavisinde serum oksidan ve antioksidan madde düzeylerinin kullanılabilirliğini göstermeyi amaçladık. Bu çalıĢmada Haziran 2013 - Haziran 2014 tarihleri arasında toplam 80 hastanın serumları toplandı. Bu hastalar reflü derecelerine göre 5 grup halinde ve her bir grupta 16 hasta olacak Ģekilde belirlendi. Hastaların yaĢ ortalamaları, cinsiyete göre yaĢ dağılımı, renal skar ve HT olup olmaması durumları değerlendirildi. Tüm hastaların TĠT, ĠK, USG, VSUG ve Tc 99m DMSA tetkikleri ile alınan serumlardan MPO, XO, SOD, GSH ve MDA düzeyleri incelendi. ÇalıĢmamızda reflü nefropatisinde görülen böbrek parankim hasarındaki oksidatif stres ürünleri ve antioksidanların, VUR derecesine göre dağılımı, DMSA incelemelerinden elde edilen renal skar düzeyleri ve hastalarda HT geliĢimi ile kıyaslayarak reflüsü olan hastalardaki düzeyleri incelendi. Tüm sonuçlar SPSS 17 bilgisayar istatistik programı kullanılarak analiz edildi. Vezikoüreteral reflüsü bulunan hastalarda çalıĢılan parametreler, reflü sonrası enfeksiyon ve I/R hasarı sonucunda bu hastalarda MDA, MPO ve XO düzeylerinin arttığı ve SOD ve GSH düzeylerinde azalma olduğu görüldü. Reflü dereceleriyle oksidan ve antioksidan düzeyleriyle ilgili yapılan analizde özellikle yüksek derece reflüsü olan hastalarda MPO, MDA ve SOD düzeylerinde artıĢ ve XO ve GSH düzeylerinde azalma izlenmiĢtir. Ayrıca oksidan ve antioksidan düzeyleri renal skar ve HT‟u olan hastalarda incelendiğinde, renal skarı ve HT varlığı açısından yüksek derece reflülü hastalarda SOD ve GSH düzeylerinde azalma ve XO düzeyinde artıĢ izlenmiĢtir.











