Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksyionu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 873
  • Öğe
    Suriyeli ilkokul öğrencilerinin okul hayatında karşılaştıkları güçlükler ile ilgili öğrenci, veli ve öğretmen görüşleri
    (İnönü Üniversitesi., 2024) Türk, Betül
    Bu çalışmanın amacı, Adıyaman ilinde yaşayan göçmen öğrencilerin okul hayatında karşılaştıkları güçlükleri ve bu güçlüklerin öğrencilerin akademik başarı ve sosyal uyumu üzerindeki etkilerine ilişkin öğrenci, veli ve öğretmen görüşlerini araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, Suriyeli ilkokul öğrencileri, onların velileri ve bu öğrencilere eğitim veren öğretmenlerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler üzerinden nitel bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Adıyaman ili genelinde 7 ilkokul öğrencisi, 7 öğrenci velisi ile 6 öğretmenden oluşmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış veli, öğrenci ve öğretmen görüşme formları ile veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada, Suriyeli öğrencilerin eğitim süreçlerinde dil engelleri, sosyal uyum sorunları ve eğitim materyallerine erişimde yaşadıkları zorluklar gibi faktörlerin önemli etkileri olduğu bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlardan hareketle, dil eğitimi programlarının güçlendirilmesi, sosyal entegrasyon faaliyetlerinin artırılması ve eğitim materyallerine erişimde kolaylıklar sağlanması yönünde öneriler getirilmiştir.
  • Öğe
    Beceri temelli sorulara ilişkin ortaokul öğretmen ve öğrenci görüşleri: Bir karma yöntemler araştırması
    (İnönü Üniversitesi., 2024) Karadağ, İclal
    Bu araştırma, ortaokul öğretmenleri ve öğrencilerinin beceri temelli sorulara ilişkin görüşlerini incelemektedir. Araştırmanın nitel boyutunda öğretmenlerin beceri temelli soruların öğrencilerin öğrenme deneyimine, başarısına, öğretim süreçlerine entegrasyonuna ve öğretim programına uygunluğuna yönelik görüşleri incelenmiştir. Nicel boyutta ise öğrencilerin beceri temelli sorulara ilişkin görüşleri cinsiyet, sınıf düzeyi, yerleşim yeri, kitap okuma sıklığı ve kaynak kitap kullanım sıklığı gibi değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırma, karma bir yöntem olan keşfe yönelik desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Nitel bölümde olgubilim deseni kullanılarak öğretmenlerle görüşmeler yapılmış, nicel bölümde ise tarama modeli kullanılarak öğrencilere ölçek uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Malatya ilinde bulunan ortaokullardaki öğretmenler ve öğrenciler oluşturmuştur. Nitel bölüm için 20 öğretmen, nicel bölüm için ise 2294 öğrenci örneklem olarak seçilmiştir. Veri toplama araçları olarak, öğretmenlerle 'Beceri Temelli Sorulara İlişkin Öğretmen Görüşme Formu', öğrencilerle "Beceri Temelli Sorulara İlişkin Öğrenci Görüşleri Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verileri betimsel analiz ile nicel verileri SPSS kullanılarak analiz edilmiş ve normallik varsayımı sağlanamadığı için non-parametrik testler tercih edilmiştir. Bulgular, öğretmenlerin ve öğrencilerin beceri temelli sorulara ilişkin görüşlerini anlamak için betimsel analizler ve istatistiksel testler kullanılarak sunulmuştur. Beceri temelli soruların öğrencilerin öğrenme deneyimi, başarısı, öğretim süreçlerine entegrasyonu ve öğretim programına uygunluğu gibi faktörlere etkisini değerlendiren araştırmada öğrencilerin bu soruları zor buldukları ve motivasyonlarını olumsuz etkilediği görülmektedir. Öğrenci başarısına etkisini değerlendiren bulgularda ise öğrencilerin bu tür soruları çözebilmek için okuduğunu anlama becerisi gibi temel yetilere sahip olmalarının önemine vurgu yapılmıştır. Ayrıca, bu soruların öğrencilerin becerilerini beslediği ve geliştirdiği, özellikle okuduğunu anlama becerisine katkı sağladığı belirtilmiştir. Öğretim süreçlerine entegrasyonu ve öğretim programına uygunluğu açısından incelenen bulgular ise eğitimcilerin bu tür soruları derslerinde sıklıkla kullanmak istedikleri ancak fiziki şartlar ve ders süreleri gibi faktörlerin bu entegrasyonu zorlaştırdığı şeklindedir. Öğretim programına uygunluk konusunda ise, becerilere dayalı soruların MEB öğretim programının amaçlarıyla uyumlu olduğu ancak ders kitaplarının bu soruları destekleyici içeriklere sahip olmamasının bir eksiklik olduğu belirtilmiştir. Araştırmanın nicel boyutunda cinsiyet değişkenine ilişkin bulgulara göre, kız öğrencilerin beceri temelli sorulara daha olumlu bir tutum sergiledikleri ve bu soruların kendileri için daha az zorlayıcı, daha motive edici, daha etkili ve daha işlevsel olduğu görülmüştür. Benzer şekilde, sınıf düzeyi değişkenine ilişkin bulgularda ise, daha düşük sınıf düzeylerindeki öğrencilerin bu tür sorulara daha olumlu yaklaştıkları ve bu soruları daha az zorlayıcı buldukları tespit edilmiştir. Yapılan analizler, şehir merkezinde ve ilçe merkezinde öğrenim gören öğrenciler ile daha sık kitap okuyan öğrencilerin beceri temelli sorulara daha olumlu baktıklarını ve bu tür soruları daha az zorlayıcı bulduklarını göstermektedir.
  • Öğe
    Türkiye'deki tiyatro bölümlerinde verilen müzik eğitiminin öğretim elemanları ve öğrenci görüşlerine göre incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Aycan, Bilgehan
    Bu çalışmada, Türkiye'deki devlet üniversitelerinde öğrenim gören tiyatro/oyunculuk bölümlerindeki öğrenciler ve bu bölümlerde müzik eğitimi veren öğretim elamanlarının görüşleri doğrultusunda, bu bölümlerdeki müzik eğitiminin hangi seviyede ve ne kadar zamanda verildiği, bu derslerden elde edilen kazanımların araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, Türkiye Cumhuriyetindeki devlet üniversitelerinde aktif olarak eğitim-öğretim veren lisans düzeyindeki on dokuz Tiyatro/Oyunculuk Bölümü oluşturmaktadır. Araştırmada bir örneklem alınmamış, evrenin tamamı çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'deki Tiyatro/Oyunculuk Bölümlerinin lisans düzeyinde öğrenimine devam eden 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile yakınsayan paralel karma desen yöntemi kullanılmıştır. Yakınsayan paralel desenin amaçlarından biri, yöneltilen nicel sorulardan elde edilen sonuçlar doğrultusunda nitel bulguları açıklamak, bir olgunun tamamen anlaşılabilmesi için nicel ve nitel sonuçların birbirini tamamlayıcı bir biçimde sentezlemektir. Bu bağlamda, araştırmaya önce öğrencilere yönelik (152) hazırlanan beşli Likert tipi anket uygulanmıştır. Yönteme bağlı olarak araştırmanın nitel boyutunda yarı yapılandırılmış görüşme formları uzman görüşü onayı alınarak anket uygulamasına paralel şekilde bu bölümlerde öğrenim gören öğrenciler (12) ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tüm veriler eş zamanlı olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın öğretim elemanları görüşünü kapsayan bölümü için ise, adı geçen bölümlerde müzik dersi veren öğretim elamanlarının görüşlerini almak üzere (6) bir nitel araştırma yaklaşımına dayalı içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizi genellikle görüşme dökümlerinin analiz edilmesi anlamına gelir. Genel olarak, bu araştırmada Türkiye Cumhuriyeti devlet üniversitelerindeki tiyatro/oyunculuk bölümlerinde verilen müzik eğitimi hakkında öğretim elemanları ve öğrenci görüşlerinin incelenmesi için bir karma yöntem türü olan yakınsayan paralel karma desen çalışması, öğretim elemanları görüşlerini almak için ise bir nitel araştırma yaklaşımına dayalı olan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, Tiyatro / Oyunculuk bölümlerinde okutulan müzik derslerinin sürelerine ilişkin olarak müzik derslerine ait sürelerin hem öğrenciler hem öğretim elamanları açısından yetersiz görüldüğü ve bu açıdan müzik dersi saatlerinin arttırılması gereği, bu bölümlerde okutulan müzik derslerinde bireysel olarak yapılması gereken derslerin öğretim elemanı yetersizliği sebebiyle verimli olamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler, müfredatta bulunan müzik derslerinin teorik açıdan azaltılarak daha çok uygulamaya yönelik güncellenmesi ve müfredattaki derslerin içerik açısından zenginleştirilmesi gereğini bildirmiştir. Tiyatro / Oyunculuk bölümlerinde verilen müzik eğitiminin oyuncu adaylarının mesleki kariyerlerine katkısının olumlu yönde olduğu, sahne performanslarını olumlu etkilediği, kariyerleri boyunca tercih edilebilirlik düzeylerinin arttığı araştırmanın önemli sonuçlarındandır.
  • Öğe
    Ortaokul (5,6,7 ve 8. sınıf) Türkçe dersi kazanım kavrama testlerindeki soruların Türkçe öğretim programı ve ders kitapları açısından incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Kabakcı, Recep; Sis, Nesrin
    Bu araştırma 2022-2023 eğitim öğretim yılında hazırlanan ve halen uygulamada olan ortaokul Türkçe kazanım kavrama testlerindeki soruları, Türkçe ders kitapları ve Türkçe öğretim programı kazanımları açısından incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın inceleme nesnelerini; ortaokul 5,6,7 ve 8. sınıflar için kullanılan kazanım kavrama testindeki sorular, ortaokul Türkçe öğretim programındaki okuma ve kısmen yazma becerileri kazanımları ve ortaokul Türkçe ders kitaplarındaki etkinlikler oluşturmaktadır. Araştırmada çalışma materyalleri olan kazanım kavrama testi sorularının, Türkçe öğretim programındaki ilgili kazanımların ve Türkçe ders kitaplarındaki etkinliklerin incelenmesinde doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmadaki veri toplama sürecinde kazanım kavrama testleri, Türkçe ders kitapları etkinlikleri ve Türkçe öğretim programı kazanımları incelenerek kazanım testlerindeki konu sınıflandırmasına uygun olarak tablolar oluşturulmuştur. Elde edilen veriler oluşturulan tablolar yardımıyla içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda kazanım kavrama testlerinin Türkçe öğretim programında yer alan kazanımları ve Türkçe ders kitaplarındaki etkinlikleri ne derece yansıttığı sorularına cevap aranmıştır. Araştırma sonucunda 5,6 ve 7. sınıf kazanım kavrama testlerinin konulara göre düzenlendiği ve ders kitabı etkinlikleriyle büyük oranda uyumlu olmadığı, aynı konuyu içeren birden fazla test bulunduğu, farklı konuların aynı testlerde yer aldığı ve ders kitabındaki etkinliklerde geçmeyen ya da çok az etkinlikte geçen konuların kazanım kavrama testlerinde çok fazla soruda yer aldığı görülmüştür. 8. sınıf kazanım kavrama testlerinin ise ders kitabındaki gibi temalar halinde düzenlendiği görülmüştür. Araştırma sonucunda bütün sınıf gruplarında kazanım kavrama testlerinin ders kitaplarına uygun olarak ya temalar halinde ya da tek bir konuyu içerecek şekilde düzenlenmesi önerilmiştir.
  • Öğe
    Mustafa Kutlu'nun 'Yıldız Tozu' adlı kitabındaki söz varlığı öğelerinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Akbaş, Gülbahar; Durukoğlu, Salim
    Türkçenin söz varlığı, yüzyılların birikimiyle; kültürlerin, medeniyetlerin etkileşimi ile kartopu etkisiyle büyüyüp gelişmiş; kelimeler geçtikleri yolların, mevsimlerin, tarihlerin üzerlerinde bıraktıkları izleri de kendileriyle birlikte günümüze kadar taşımışlardır. Türkçenin söz varlığı, bu nedenlerle kültürel değerlerin ifade edilmesi açısından oldukça zengindir. Bir dilin söz varlığı öğeleri hakkında fikir sahibi olmak için o dilde yazılan edebi eserleri incelemek en iyi yoldur. Bu çalışmanın amacı Mustafa Kutlu'nun "Yıldız Tozu" adlı eserinin söz varlığı öğelerini incelemek ve sınıflandırmaktır. Çalışmada söz varlığı ile ilgili kuramsal bilgilere, Mustafa Kutlu'nun hayatı ve edebi kişiliğine ve bu iki alanda yapılmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmanın evreni Mustafa Kutlu'nun tüm kitapları, örneklemi ise "Yıldız Tozu" kitabıdır. Araştırmanın yöntemi nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi olarak belirlenmiştir. Araştırmada kitaptan elde edilen veriler betimsel analiz ile incelenmiştir. Çalışmada Mustafa Kutlu'nun eserlerinde çok çeşitli söz varlığı öğesine yer verdiği tespit edilmiştir. Yazar araştırmaya konu olan söz varlığı öğeleri arasında temel söz varlığı öğelerine 554 kere başvurmuştur. Temel söz varlığı öğelerini, 175 kelime ile yabancı sözcükler takip etmektedir. İkilemeler 30, kalıp sözler 21, deyimler 20, terim anlamlı sözcükler 18, argo sözcükler ise 10 yerde kullanılmıştır. Eserde sadece iki atasözü tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise elde edilen verilerden hareketle Yıldız Tozu kitabında tespit edilen söz varlığı öğelerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Mustafa Kutlu, Yıldız Tozu, söz varlığı, deyim, ikileme.
  • Öğe
    Sosyal bilgiler ders kitaplarının dijitalleşme bağlamında değerlendirilmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Ertürk, Mehmet; Koçoğlu, Erol
    Bu çalışma, dijitalleşme kavramının; 4. 5. 6. ve 7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitaplarında hangi öğrenme alanlarında yer aldığını, hangi kazanım ve kavramlarla ilişkilendirildiğini belirlemek ve öğrenme alanlarında ele alınış sıklığını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın amacına uygun olarak nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, Milli Eğitim Bakanı tarafından 4. 5. 6. ve 7. sınıf öğrencilerine dağıtılan ve eğitim öğretim sürecinde öğrencilere okutulan Sosyal Bilgiler Ders Kitapları oluşturmuştur. Çalışmanın örneklemini ise Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kabul edilen 4.sınıf Ferman Yayıncılık ders kitabı, 5.sınıf ATA Yayıncılık ve MEB Yayıncılık ders kitapları, 6.sınıf ANADOL Yayıncılık ve MEB Yayıncılık ders kitapları, 7.sınıf Ekoyay Yayıncılık ve MEB yayıncılık ders kitapları oluşturmaktadır. Dijitalleşme kavramı son yıllarda önemini arttırırken, günlük hayatımızda her geçen gün daha fazla aktif olurken, Sosyal Bilgiler ders kitaplarında da dijitalleşme kavramının önem kazandığı ve bu kavrama daha fazla yer verilmiştir. Doküman analizi yönteminin kullanıldığı araştırmada; sırasıyla dokümanların belirlenmesi, belirlenen (ulaşılan) dokümanların orijinalliğinin kontrol edilmesi, verilerin analiz edilmesi ve elde edilen sonuçların kullanılması aşamaları izlenmiştir.
  • Öğe
    Cultural representation in EFL textbooks and teachers' perspectives about it
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Kutlu, Muhammet Nazif; Genç, Gülten
    Kültür, dil olgusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Dahası, dünyanın hızla küreselleşmesiyle birlikte dil ve kültürün entegrasyonu daha da kritik hale gelmiştir. Bu nedenle, dil öğretim materyallerinin, dil öğrenenlerin kültürlerarası iletişimsel yeterliliklerini geliştirmek için çeşitli kültürel unsurları içermesi çok önemlidir. Bu çalışma, 2019 -2024 akademik yılları arasında Türkiye'deki liselerde zorunlu İngilizce materyali olarak kullanılan EFL ders kitaplarını ("Relearn 9th Grade", "10th Grade English textbooks", Sunshine English 11 ve Count Me in 12") analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kültürel içeriklerin ana kültür, hedef kültür ve uluslararası kültür gibi kültürel kategoriler, ürünler, uygulamalar, bakış açıları ve kişi gibi kültür yönleri ve Büyük "C" ve küçük "c" gibi kültürel temalar açısından analiz edilmesi için içerik analizi yönteminin kullanılması planlanmaktadır. Ayrıca, lise İngilizce öğretmenlerinden lise İngilizce ders kitaplarında kültürel unsurlara ne ölçüde yer verildiğine dair bakış açıları hakkında veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçları, ders ve çalışma kitaplarının kültürel temsil açısından yetersiz olduğunu ve kültürel unsurların sınıflar, ders kitapları ve çalışma kitapları arasında dengesiz bir şekilde temsil edildiğini göstermiştir. Çalışmanın sonuçları ışığında, bu kitapların dengeli bir şekilde daha fazla kültürel öğe içermesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: EFL, Kültürel temsil, EFL ders kitapları.
  • Öğe
    Sezai Karakoç'un 'Gün Doğmadan' adlı kitabının Türkçe eğitiminde metinlerarasılık açısından incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Gündoğdu, Büşra; Kavruk, Hasan
    Metinlerarasılık kavramı, 1960'ta Julia Kristeva tarafından kurama dönüştürülmüş bir metin gerçekliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Her metin kendinden önce yazılmış ve sonra yazılacak olan metinlerle canlı bir etkileşim bağı taşımaktadır. Metinler, okuyucunun zihninde bu etkileşim bağıyla beraber yeniden kurulmaktadır. Çalışmamızda modern Türk şiirinin en çarpıcı isimlerinden biri olan Sezai Karakoç'un Gün Doğmadan adlı, bütün şiirlerinin yer aldığı eserinin, metinlerarası unsurlar bakımından mahiyetinin tespit edilmesi ve Türkçe eğitimi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gün Doğmadan adlı eserdeki şiirlerin ilk üç bölümündeki, alıntılar ve atıflar (gönderge) bağlamında değerlendirilip metinlerarasılık yönüyle incelenip yorumlanmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi modeli kullanılmıştır. Çalışmamızın materyalini Sezai Karakoç'un farklı kitaplar olarak yayımlanmış bütün şiirlerinin toplu olarak yer aldığı Gün Doğmadan adlı kitapta bulunan şiirler oluşturmaktadır. Eserde yapılan incelemeler sonucunda ağırlıklı olarak alıntılardan çok atıflara (göndergeler) başvurulduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda Gün Doğmadan adlı kitapta yer alan şiirlerin metinlerarası okumaya oldukça elverişli bir kaynak olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Anahtar kavramlar: Türkçe Eğitimi, Metinlerarasılık, Sezai Karakoç, Gün Doğmadan
  • Öğe
    Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma becerilerinin ve yazma tutumlarının belirlenmesinde dijital hikâye anlatımının kullanımı
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Altun, Fatma; Ateş, Ayşe
    Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma eğitiminde dijital hikâye oluşturmalarının yazma becerilerine ve yazma tutumlarına etkisinin belirlenmesinin amaçlandığı çalışmada, karma yöntem araştırma deseni uygulanmıştır. Nicel ve nitel verilerin bütünleştirilerek sonuç çıkarılması hedeflendiği için açıklayıcı ardışık desen tercih edilmiştir. Nitel veriler görüşme yöntemi ile toplanmış ve durum çalışması yaklaşımıyla analiz edilmiştir. Nicel bölümde ise tek denekli deneysel AB deseni kullanılarak, başlama düzeyi belirlenmiş ve bağımsız değişkenin etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'nin doğusunda yer alan bir üniversitedeki Türkçe Öğretim Merkezinde, 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde öğrenim gören 12 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma kapsamında kullanılan veri toplama araçlarını Kadan ve Arı (2021) tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Yazma Becerisi Tutum Ölçeği", Kürşat Yorgancı ve Baş (2021) tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler İçin B1 Düzeyi Yazma Becerisi Dereceli Puanlama Anahtarı" ve uzman görüşü alınarak hazırlanan "Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu" oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel verileri bağımlı gruplar t testi ile analiz edilirken nitel veriler için içerik analizi yapılmıştır. Yapılan veri analizleri sonucunda elde edilen bulgulara göre çalışma grubunun yazma becerisi ön test ve son test puanları arasındaki fark ile yazma tutumu toplam ön test ve son test puanları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Araştırmanın nitel verileri ise Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın nitel verilerini oluşturan görüşmeler sonucunda elde edilen kodlar, alt temalar ve ana temalar sunulmuş ve yorumlanmıştır. Görüşme sonuçları, öğrencilerin çoğunluğunun yazma sürecinin olumlu yönlerine vurgu yaptığını ve dijital hikâye anlatım yönteminin kullanımının bu süreçte motive edici ve eğlenceli bir yöntem olarak kabul edildiğini göstermiştir. Dijital hikâye kullanımının yazma becerilerini geliştirdiği ve yazma hatalarını azalttığı tespit edilmiştir. Araştırmanın birbirini destekleyen nicel ve nitel verileri, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin dijital hikâye kullanımı yöntemiyle yazma becerilerinin kayda değer şekilde geliştiğini, yazmaya karşı tutumlarının olumlu yönde değiştiğini ve bu yöntemin Türkçe öğretiminde son derece faydalı ve etkili olduğunu ortaya koymuştur.
  • Öğe
    LGS Türkçe sorularının Barrett Taksonomisine göre incelenmesi ve öğretmenlerin soru yordama becerisinin geliştirilmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Dursun, Hikmet; Durukoğlu, Salim
    Bu araştırmanın amacı Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 öğretim yılından itibaren uygulanan Liselere Giriş Sınavı'nda 8.sınıf Türkçe dersi sorularının Barrett Taksonomisi'ne göre değerlendirilmesi ve taksonomiye uygun olarak Türkçe öğretmenlerinin üst düzey düşünme becerisine yönelik soru yordama becerilerinin geliştirilmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için nitel araştırma desenlerinden "temel nitel araştırma" deseni kullanılmıştır. Araştırmanın işlem basamakları eylem araştırmasına göre, veri analizi ise içerik analizi yaklaşımına göre düzenlenmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında LGS Türkçe soruları analiz edilmiştir. Soruların Türkçe Öğretim Programı'nda okuma alanında yoğunlaştığı ve bu kazanımların çıkarım yapma ve değerlendirme becerilerine yönelik olduğu ortaya çıkmıştır. En çok sorulan kazanımın "T.8.3.25. Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur." olduğu görülmektedir Bu kazanımın genellikle en çok sorulan dördüncü kazanım olan "T.8.3.21. Metnin içeriğini yorumlar." kazanımıyla birlikte kullanıldığı ve bazı soruların birden fazla kazanıma hitap ettiği ortaya çıkmıştır. Barrett Taksonomisi açısından değerlendirmede ise soruların üst düzey bilişsel becerileri ifade eden basamaklar olan çıkarım yapma ve değerlendirme basamaklarında yoğunlaştığı görülmüştür. Araştırmanın ikinci aşamasında Barrett Taksonomisi'ne uygun olarak öğretmenlerin üst düzey düşünme becerilerine yönelik soru yordama becerilerini geliştirmek için hizmetiçi eğitim kurs programı geliştirilmiş ve MEB onayı almıştır. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise 30 saatlik hizmetiçi eğitim kursu katılımcı grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın dördüncü aşamasında ise birinci ve üçüncü aşamanın sonuçları beraber değerlendirilmiştir. Birinci aşamanın sonuçları kursun etkinliğini ölçmek için ölçüt olarak kullanılmıştır. Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların yordadıkları LGS Türkçe soruları Barrett Taksonomisi'ne göre değerlendirilmiştir. Hizmetiçi eğitim öncesi Türkçe öğretmenlerinin yordadıkları LGS sorularının taksonominin alt düzey basamaklarına hitap ettiği ortaya çıkmıştır. Hizmetiçi eğitim kursu sonrası ise öğretmenlerin yordadıkları soruların taksonominin üst düzey basamaklarına hitap ettiği ve katılımcıların LGS Türkçe sorularının taksonomi düzeyleriyle aynı düzeyde soru yazabildikleri ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazma tutumları arasındaki ilişki
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Adıgüzel, Ali; Taş, Songül
    Bu araştırmanın temel amacı, ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazmaya yönelik tutumları arasındaki ilişkinin ne düzeyde olduğunu tespit etmektir. Araştırma 2023-2024 eğitim öğretim yılında Malatya ili Battalgazi ilçesi sınırları içerisinde bulunan 52 ortaokul arasından uygun örneklem yoluyla seçilen 15 ortaokulda sınıf düzeyleri değişmekle birlikte 776 öğrenciyi kapsamaktadır. Öğrencilere kişisel bilgi formu, Özdemir ve Akkaya (2014) tarafından geliştirilen "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği (OYTÖ)" ile Susar (2009) tarafından geliştirilen "Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeği (YYTÖ)" uygulanmıştır. Okumaya Yönelik Tutum Ölçeğinin Cronbach Alpha katsayısı .90, Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeğinin Cronbach Alpha katsayısı .93 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen veriler araştırmanın amacına uygun olarak ANOVA, Tukey HSD testi, aritmetik ortalama, standart sapma ve t-testi istatistiksel yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler doğrultusunda ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazma tutumlarının cinsiyete, sınıf düzeyine, aile gelirine, kardeş sayısına, anne ve baba mesleğine, anne ve babanın eğitim düzeyine göre farklılık gösterip göstermediğinin, okuma tutumları ile yazma tutumları arasında bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın sonucunda: okuma ve yazma tutumlarında cinsiyet değişkeninde kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha olumlu tutumlara sahip oldukları; sınıf düzeyi değişkenlerinde alt sınıfların üst sınıflara göre daha olumlu bir tutuma sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca yazma tutumlarında anne eğitim düzeyi, baba mesleği ve kardeş sayısına göre anlamlı farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Okuma ve yazma tutumları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde (r=,585; p<,05) bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Diğer değişkenlerde anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmüştür.
  • Öğe
    Sosyal bilgiler 'zaman içinde teknoloji' temasının eğitsel oyunlarla öğretiminin öğrencinin akademik başarısına ve derse tutumuna etkisi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) İspir, Esengül; Aydemir, Hasan
    Araştırmanın amacı, ilkokul sosyal bilgiler dersinde eğitsel oyun kullanılmasının öğrencilerin akademik başarısına ve sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarına etkisinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda öğrencilere sosyal bilgiler dersi kazanımlarına uygun eğitsel oyun uygulaması yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2023-2024 eğitim öğretim yılı Malatya ili Yeşilyurt ilçesinde bulunan Yakınca İlkokulu 4. sınıfında öğrenim görmeye devam eden kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle belirlenmiş 16 deney grubu ve 16 kontrol grubu olmak üzere toplam 32 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma nicel araştırma yönteminin ön test son test eşleştirilmiş kontrol gruplu yarı deneysel deseni ile yürütülmüştür. Dersler 5 hafta (15 ders saati) boyunca; deney grubu öğrencilerine beş farklı eğitsel oyunla işlenirken, kontrol grubu öğrencilerine öğretim programında belirlenen plan dâhilinde işlenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen "Akademik Başarı Testi" ile araştırmacılarından gerekli izinleri alınan "Sosyal Bilgiler Dersi Tutum Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma sürecinde elde edilen veriler istatistiksel analiz programları kullanılarak çözümlenmiş ve tablolar haline getirilerek yorumlanmıştır. Akademik başarı testi verilerinin analizinden elde edilen bulgulara göre 4. sınıf sosyal bilgiler dersi "Zaman İçinde Teknoloji" temasını işlerken eğitsel oyunların kullanılmasının öğrenci başarısını olumlu yönde arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Sosyal bilgiler dersi tutum ölçeği verilerinin analizinden elde edilen bulgulara göre; sosyal bilgiler dersinde eğitsel oyunların kullanılması, öğrencinin derse yönelik tutumunu olumlu bir şekilde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlar özellikle sosyal bilgiler gibi soyut kavramları içeren derslerde, eğitsel oyunların kullanılmasının öğrencilerin akademik başarılarını arttırdığını ve derse yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediğini göstermiştir. Araştırma sonucunda sosyal bilgiler dersi işlenirken öğretmenler tarafından eğitsel oyunların kullanılmasının önemi vurgulanmıştır.
  • Öğe
    Kahramanmaraş depremi sonrası öğrencilerin okula uyum sürecine yönelik sınıf öğretmenlerinin görüşleri
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Karakuzu, Murat; Ayten, Başak Kasa
    Araştırma, Kahramanmaraş depremi sonrası öğrencilerin okula uyum sürecini incelemekte ve öğretmenlerin görüşlerine dayanarak çeşitli sorunları ve çözüm önerilerini ele almaktadır. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kapsamımdadır. Araştırmanın çalışma grubu Gaziantep ilinde yer alan ilkokullarda görev yapan 13 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından alan uzmanlarının görüşlerine dayalı olarak geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Görüşmelere yüz yüze gerçekleştirilmiş, ses kayıtları sonrasında yazılı doküman haline getirilen veriler betimsel ve içerik analizi yoluyla analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmen görüşleri doğrultusunda deprem sonrası öğrencilerde korku, motivasyon eksikliği, saldırganlık ve dikkat eksikliği gibi problemler görüldüğü belirtilmiştir. Öğretmenler, oyun temelli eğitim, sosyal etkinlikler ve psikososyal destek gibi yöntemlerle öğrencilerin uyum sürecini kolaylaştırmaya çalışmışlardır. Öğretmen görüşlerine göre bu süreçlerde velilere bilinçlendirme seminerleri düzenlenmesi, sürekli iletişim ve takip sağlanması öğrencilerin desteklenmesinde önemli rol oynamaktadır.
  • Öğe
    Sınıf öğretmeni adaylarının çevresel kimlikleri ile değer yönelimlerinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) İnal, Özlem; Yaşaroğlu, Cihat
    Bu araştırma sınıf öğretmeni adaylarının çevresel kimliklerinin ve değer yönelimlerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma nicel yöntem kullanılarak ilişkisel tarama deseni ile yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini evrenden uygun örnekleme yöntemi kullanılarak erişilen 267 sınıf öğretmeni adayı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak 24 maddeden oluşan ''Çevresel Kimlik Ölçeği'' ve 12 maddeden oluşan ''Kısa Değerler Ölçeği'' kullanılmıştır. Veriler çevrimiçi formlar yoluyla toplanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, ortalama puanlar üzerinden yapılan analizlerde öğretmen adaylarının çevresel kimliklerinin 7'li likert değerlendirme aralıklarından ''Doğru'' düzeyinde olduğu ve güçlü bir çevresel kimliğe sahip oldukları görülmüştür. Öğretmen adaylarının çevresel kimlikleri cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre farklılaşmamıştır. Öğretmen adaylarının değer yönelimleri alt boyutlarına göre biyosferik değerlerinin 7'li likert değerlendirme aralıklarında ''En üst düzeyde önemlidir'' düzeyinde; altruistik değerlerinin ''Üst düzeyde önemlidir'' düzeyinde; egoistik değerlerinin ise ''Ne önemlidir ne önemli değildir'' düzeyinde olduğu görülmüştür. Cinsiyet değişkenine göre biyosferik ve altruistik değerlerinin kadınların lehine anlamlı farklılaştığı, egoistik değerlerde ise cinsiyete göre anlamlı bir farklılaşma olmadığı görülmüştür. Sınıf öğretmeni adaylarının değer yönelimleri sınıf düzeylerine göre anlamlı olarak farklılaşmamıştır. Sınıf öğretmeni adaylarının çevresel kimlikleri ile biyosferik ve altruistik değerleri arasında zayıf düzeyde, egoistik değerleri ile çok zayıf düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayalı olarak çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Çevre, Çevresel Kimlik, Değer Yönelimleri, Öğretmen Adayı
  • Öğe
    İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin yazma kaygısı ve yazmaya yönelik tutumlarının incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Kakuş, Sezgin; Ayten, Başak Kasa
    Bu çalışmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin yazma kaygısı ve yazmaya ilişkin tutumlarını cinsiyet, anne ve baba eğitim durumu, aylık kitap okuma sıklığı gibi faktörlere göre incelemektir. Ayrıca, yüksek yazma kaygısı yaşayan öğrencilerin bu kaygıların nedenlerini belirlemek hedeflenmiştir. Araştırmada karma yöntemin açıklayıcı ardışık deseni kullanılmıştır. Nicel veriler için Tavşanlı, Bilgin ve Yıldırım (2019) tarafından geliştirilen "Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeği" ve Katrancı ve Temel (2018) tarafından geliştirilen "İlkokul Öğrencilerine Yönelik Yazma Kaygısı Ölçeği" uygulanmış; nitel veriler için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Nicel veriler aritmetik ortalama, standart sapma hesaplamaları, tek yönlü ANOVA, t testi ve Pearson korelasyon analizi yöntemleriyle, nitel veriler ise içerik analiziyle incelenmiştir. Örneklem, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Nevşehir ili Merkez ilçesindeki 753 ilkokul 4. sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Ayrıca kaygı düzeyi yüksek 21 öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğrencilerin yazma kaygı düzeylerinin düşük olduğunu ve cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermediğini; ancak anne-baba eğitim durumu ve aylık kitap okuma sıklığına göre anlamlı farklılıklar olduğunu göstermektedir. Yazma tutum puanları cinsiyete göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Kız öğrencilerin yazma tutum puanları anlamlı olarak erkek öğrencilerden daha yüksektir. Yazmaya ilişkin tutumlar, anne eğitim durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermezken, baba eğitim durumu ve aylık kitap okuma sıklığına göre anlamlı farklılık göstermiştir. Araştırma sonucunda, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin yazma tutumları ile yazma kaygıları arasında ilişki bulunmamıştır. Kız öğrencilerin yazmaya yönelik tutumu erkeklerden daha olumludur. Öğrenciler yazma sürecinde olumlu duygular yaşadıklarını, ancak öğretmenlerin değerlendirmesi, arkadaşların tepkileri, yazının kalitesi, başarılı olma isteği, yazma hızı ve süresi gibi faktörlerden kaynaklı kaygılar yaşadıklarını belirtmişlerdir.
  • Öğe
    İlkokul öğrencilerinin okul mutluluk düzeylerinin belirlenmesine yönelik tutum ölçeği geliştirme
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Dal, Emine Şevval; Karalı, Yalçın
    Bu araştırmanın amacı, ilkokul öğrencilerinin okul mutluluk düzeylerinin belirlenmesine yönelik tutum ölçeği geliştirmektir. Bu nedenle araştırmanın esas kısmını oluşturan tutum ölçeği uygulama bölümünde, genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Kahramanmaraş ilinin Afşin, Dulkadiroğlu ve Elbistan ilçelerinden, 668 ilkokul 2., 3. ve 4. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. İlk olarak 21 maddelik Likert tipi tutum ölçeği uygulanmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda geçerlilik ve güvenirlik analizi yapılmıştır. Geçerlik ve güvenirlik analiz sonucunda ölçekten iki madde çıkartılmıştır. "Akademik ve sınıf içi tutum", "Ders dışı tutum" ve "Fiziksel tutum" olmak üzere üç alt boyuttan oluşan 19 maddelik "İlkokul Öğrencilerinin Okul Mutluluk Düzeylerinin Belirlenmesine Yönelik Tutum Ölçeği" geliştirilmiştir. Geliştirilen ölçeğin doğruluğunu saptamak için doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Doğruluğu ispatlanan ölçek son halini almıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonrasında ölçekten herhangi bir maddenin çıkarılmasına gerek görülmemiştir. Ölçek 19 maddelik hali ile son şeklini almıştır. Oluşturulan ölçek ile toplanan veriler öğrencilere ilişkin bazı değişkenler açısından incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda gerekli çıkarımlar yapılmıştır. İl örneği çalışması sonucunda cinsiyet ve sınıf düzeyine göre betimsel incelemeler yapılmıştır. Yapılan incelemeler cinsiyet ile ders dışı tutum arasında anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Kız öğrencilerin ders dışı tutum becerilerinin, erkek öğrencilerin tutumlarından daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan sınıf düzeyi ve fiziksel faktör arasında da anlamlı bir farklılık saptanmıştır. 2.Sınıf öğrencilerinin fiziksel tutumlara karşı tavrının 3.Sınıf öğrencilerinden yüksek olduğu saptanmıştır. Çalışma, araştırmanın amaçları doğrultusunda son şekli verilerek araştırmacıların kullanımına hazır hale getirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Mutluluk, Tutum Ölçeği, Mutluluk Düzeyi, Ölçek Geliştirme
  • Öğe
    Stratejiye dayalı konuşma etkinliklerinin ortaokul öğrencilerinin konuşma becerisi ve konuşma kaygısına etkisi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Yıldırım, Nurşen; Kavruk, Hasan
    Bu araştırmanın amacı; stratejiye dayalı konuşma etkinliklerinin yedinci sınıf öğrencilerinin konuşma becerisine ve konuşma kaygısına etkisini incelemektir. Araştırmada, nicel ve nitel tekniklerin bir arada yer aldığı karma yöntemlerden iç içe karma desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel bölümünde, ön test- son test kontrol gruplu yarı deneysel desenden; nitel bölümünde durum çalışmasından yararlanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında, Malatya'nın Battalgazi ilçesindeki bir ortaokulda öğrenim gören yedinci sınıf öğrencilerinden oluşturulmuştur. Çalışma grubunda, 30'u deney, 30'u kontrol olmak üzere toplam 60 öğrenci bulunmaktadır. Araştırmada nicel verilerin toplanmasında "Konuşma Kaygısı Ölçeği" ile araştırmacı tarafından geliştirilen "Konuşma Becerisi Değerlendirme Ölçeği" kullanılmıştır. Nitel verilerin toplanmasında "Yarı Yapılandırılmış Öğrenci Görüşme Formu, Uygulama Öğretmeni Görüşme Formu, Odak Grup Görüşmesi, Alan Notları" kullanılmıştır. Araştırmanın uygulama boyutunda, deney grubundaki öğrencilere sekiz hafta boyunca etkinliklere dayalı olarak konuşma stratejileri eğitimi verilmiş, kontrol grubunda ise MEB'in mevcut öğretim programı ve Türkçe ders kitabı doğrultusunda eğitim yapılmıştır. Araştırmanın nicel verileri; verilerin normallik durumuna göre, bağımlı gruplar t testi, bağımsız gruplar t-testi, Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon işaretli sıralar testi ile analiz edilmiştir. Araştırmayla ilgili istatistiksel çözümlemelerde SPSS 22.0 paket programından yararlanılmıştır. Araştırmanın nitel verilerinin analizinde ise betimsel analizden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; konuşma stratejileri eğitimi, deney grubu öğrencilerinin konuşma becerisi genel düzeyleri ile sunum, içerik düzenleme ve etkileşim becerisi düzeylerini anlamlı ölçüde artırmıştır. Konuşma stratejileri eğitiminin uygulandığı deney grubu ile MEB'in mevcut öğretim programı doğrultusunda eğitim yapılan kontrol grubunda; son ölçüm puanları karşılaştırıldığında, iki grup arasında konuşma becerisindeki genel başarı durumu ile sunum ve etkileşim becerilerinde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık görülmüştür. İçerik düzenleme bakımından son testlerde iki grup arasında anlamlı bir fark oluşmamıştır. Elde edilen nicel bulgulara göre konuşma stratejileri eğitiminin uygulandığı deney grubundaki öğrencilerin konuşma kaygısı genel düzeyleri ile kaygının bilişsel ve fiziksel alt boyutunda anlamlı ölçüde bir azalma meydana gelmiştir. Deney grubunun konuşma kaygısı duygusal alt boyutu puanlarında ise anlamlı bir değişim söz konusu olmamıştır. Araştırma bulgularına göre deneysel işlem, deney grubu öğrencilerinin konuşma kaygısı düzeyini azaltmada yüksek oranda etkili olmuştur. Deney grubu ile kontrol grubunda konuşma kaygısı son ölçüm puanları karşılaştırıldığında, iki grup arasında konuşma kaygısının toplamı ile fiziksel ve duygusal alt boyutlarında deney grubu lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Ancak kaygının bilişsel boyutu hususunda gruplar arasında anlamlı farklılık elde edilmemiştir. Deney grubundaki öğrenciler ve uygulama öğretmeni konuşma stratejileri eğitimi ile ilgili olarak büyük oranda olumlu görüş bildirmiştir. Uygulanan deneysel işlem, öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişimini sağlarken, konuşma kaygılarının azalmasına yardımcı olmuştur. Bu noktada nicel ve nitel verilerin birbirini desteklediği görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar alan yazınındaki benzer araştırma sonuçlarıyla karşılaştırılarak uygulayıcılara, program hazırlayıcılara ve araştırmacılara birtakım öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Kahramanmaraş depremleri sonrası (6 Şubat 2023) nakil olan öğrencilerin okula uyum süreçlerine ilişkin öğretmen görüşleri
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Baydede, Yıldız; Karalı, Yalçın
    Bu araştırmanın amacı Türkiye' de 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin sonrasında Malatya il merkezine köy ve mahallelerinden ve diğer illerden nakil gelen öğrencilerin yeni okullarında uyum sürecinde yaşadıkları sorunlar, bu sorunların kaynakları ve giderilmesine yönelik bu süreci deneyimleyen öğretmenlerin görüş ve önerilerini sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışma, nitel araştırma kapsamında olgu bilim olarak desenlenmiş ve veri toplama aracı olarak görüşme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde araştırmaya veri sunan öğretmen görüşmelerinin daha önce belirlenen temalara göre özetlenip yorumlanmasında ve neden-sonuç ilişkisi kurulmasında betimsel analiz ve elde edilen verilerin kod, kategorilere ayrılmasında, bulguların analizi ve yorumlanmasında içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda depremin çocuklar üzerinde fiziksel yıkımlarla yaşattığı duygusal sorunların yanı sıra yer değişikliği yaşatması yönüyle sosyolojik etkilerinin olduğu görülmüştür. Bu zincirleme reaksiyonların küçük ölçekte çocukta korku, kaygı, saldırganlık, derse odaklanamama gibi risk faktörlerini doğurduğu belirlenmiştir. Büyük ölçekte ise aile ve eğitim sisteminin bileşenlerinde yaşanan kayıplar, değişimler gibi okula uyumu zorlaştıran risk faktörlerini doğurduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte sosyal destek ağları (aile, öğretmen, arkadaş ve benzeri), öz güven, duygudaşlık, akademik başarı gibi kişisel yetkinlikler ve okul sistemi içinde sunulan sportif etkinlikler, düzenlenen eğlenceler, öğrenme kayıplarını giderme çalışmaları gibi koruyucu destek sistemlerinin deprem, göç gibi travmatik durumların yıpratıcı etkilerini azalttığı ve öğrencilerin iyi oluşunu artırarak okula uyumunu desteklediği görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Deprem, zorunlu göç, okula uyum, koruyucu ve risk faktörleri
  • Öğe
    Öğretmenlerin kültürel okuryazarlılık beceri düzeyleri ile hayat bilgisi programının bu beceriyi kazandırma düzeyinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Erkan, Hilal Şükran Behlül; Yaşaroğlu, Cihat
    Eğitimin genel amaçlarından biri, çocuğa gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; çevresine başarılı ve etkin bir biçimde uyum sağlamasına katkı sağlamaktır. Sözü edilen bu amacın gerçekleştirilmesi eğitim sürecinin ögelerinden biri olan okul aracılığıyla mümkündür. İlköğretim düzeyinde ise hayat bilgisi dersi bu amaca hizmet eden derslerin başında gelmektedir. Bireyin içinde yaşadığı toplumsal ortam ve kültürel değerler eğitim sürecine dahil edilmelidir. Kültürel okuryazarlık, bireylerin kendi kültürlerini ve diğer kültürleri anlama, bu kültürel bilgileri günlük yaşamda etkili bir şekilde kullanma becerilerini ifade eder. Eğitmenler öğrencilerde var olan kültürel özellikleri bilmeli ve eğitim sürecine dahil etmelidirler. Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin kültürel okuryazarlık beceri düzeylerinin ve hayat bilgisi programının bu beceriyi kazandırma düzeyine ilişkin görüşlerinin tespit edilmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın modeli ise tarama araştırması modelinden ilişkisel tarama modelidir. Araştırmanın örneklem seçiminde kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 223 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler online yöntemle toplanmıştır. Ölçeklerin uygulanması sonucunda elde edilen verilerin analizinde "betimsel istatistik" teknikleri (frekans, yüzde, aritmetik ortalama), normal dağılım gösteren veriler için "paremetrik istatistik" teknikleri (Anova, t testi) normal dağılım göstermeyen veriler için "nonparametrik istatistik" teknikleri (Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis) kullanılmıştır. Ayrıca öğretmenlerin kültürel okuryazarlık beceri düzeyleri ile hayat bilgisi programına ait görüşleri arasındaki ilişkiyi ölçmek için ise Sperman sıra farkları korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin hayat bilgisi programının kültürel okuryazarlık düzeylerini "çoğu zaman" kazandırdığı yönünde görüş belirttiği sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmen görüşlerinin cinsiyet, mesleki kıdem ve öğrenim düzeyi açısından benzer olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan sınıf öğretmenlerinin kendilerini "kültürel okuryazar bir birey" olarak gördükleri sonucuna ulaşılmıştır. Fakat öğretmenlerin kültürel okuryazarlık beceri düzeylerinin cinsiyet, mesleki kıdem ve öğrenim düzeyi açısından benzer olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada katılımcıların kültürel okuryazarlık beceri düzeyleri yüksek olan öğretmenlerin, hayat bilgisi programının kültürel okuryazarlık becerilerini kazandırma konusunda daha olumlu bakış açısına sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Hayat bilgisi, 21. yüzyıl becerileri, sınıf öğretmeni, kültürel okuryazarlık
  • Öğe
    Türk vatandaşlığına geçen Suriyelilerin vatandaşlık bilinç düzeylerinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2024) Filiz, Hafsa Şehadet; Aydın, Mesut
    2011'de başlayan ve dünyayı etkileyen Suriye iç karışıklığının bir sonucu olarak Suriye uyruklu bireyler diğer ülkelere yerleşti ve yaşamlarını idame ettirmeye başladılar. Suriye uyruklu bireylerin en fazla yerleştikleri ülke sınır komşusu olan Türkiye oldu. Türkiye'ye yerleşen Suriyelilerin bir çoğu hala Türkiye'de ikamet etmektedir. Buna ek olarak belirli şartları sağladıkları takdirde Türk Vatandaşlığı almış bulunmaktadırlar. Suriye uyruklu sığınmacı ya vatandaşlar, çocuklarını Türkiye Cumhuriyeti'nde okula göndermişlerdir. Nitekim Suriye uyruklu öğrenciler, Türkiye Cumhuriyeti eğitim sistemine tabi tutulmuşlardır. Bu bağlamda öğrenciler, 4-7. sınıflar arasında temel amacı etkili vatandaş yetiştirmek olan sosyal bilgiler dersini almıştır. Sosyal bilgiler dersi eğitimini tamamlayan öğrencilerin yani 8. sınıf Suriye kökenli öğrencilerin vatandaşlık bilinç düzeyinin araştırılması bu tezin temel amacıdır. Bu temel amaçtan hareketle araştırmanın problemi ve alt problemlerine yanıtlar aranmıştır. Araştırmada karma araştırma modellerinden olan açıklayıcı ardışık desen kullanılmıştır. Bu desende önce araştırmanın nicel bölümü tamamlanır daha sonra nitel bölümü, nicel bölümü daha açıklayıcı hale getirerek tamamlanır. Araştırmanın nicel bölümünde katılımcılara Ünal'ın (2019) Vatandaşlık Bilinci Ölçeği uygulanırken nitel bölümünde alan uzmanlarının görüşü alınarak oluşturulan görüşme formu uygulanmıştır. Nicel bölümü için örneklem ölçüt örnekleme yöntemiyle belirlenmiş ve araştırmaya 202 kişi dahil edilmiştir. Araştırmanın nitel bölümünde amaçsal örnekleme yöntemiyle Türkçe konuşma becerisi iyi durumda olan 12 gönüllü öğrenciden oluşan örneklem kullanılmıştır. Nitel bölümde öğrencilere , K1, K2... K6, E1, E2... E6 şeklinde kodlar verilerek öğrencilerin şahsi bilgileri korunmuştur. Katılımcılardan elde edilen bulgular, nicel bölüm için betimsel istatistiki yöntem ile, nitel bölüm için ise içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Veri analizi sonucunda Suriye kökenli Türk Vatandaşı öğrencilerin vatandaşlık bilincinin orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Söz konusu öğrencilerin vatandaşlık bilincinin yükseltilmesine yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur. Tez, beş ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde giriş, problem durumu, araştırmanın amacı ve önemi yer almaktadır. İkinci bölüm kuramsal bilgiler ve ilgili araştırmaları içermektedir. Üçüncü bölümde yöntem ve yöntemin alt başlıkları bulunmaktadır. Dördüncü bölümde bulgular ve yorum yer almaktadır. Beşinci bölümde sonuç ve öneriler, kaynakça ve ekler yer almaktadır.