Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksyionu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Suriyeli ilkokul öğrencilerinin okul hayatında karşılaştıkları güçlükler ile ilgili öğrenci, veli ve öğretmen görüşleri(İnönü Üniversitesi., 2024) Türk, BetülBu çalışmanın amacı, Adıyaman ilinde yaşayan göçmen öğrencilerin okul hayatında karşılaştıkları güçlükleri ve bu güçlüklerin öğrencilerin akademik başarı ve sosyal uyumu üzerindeki etkilerine ilişkin öğrenci, veli ve öğretmen görüşlerini araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, Suriyeli ilkokul öğrencileri, onların velileri ve bu öğrencilere eğitim veren öğretmenlerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler üzerinden nitel bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma yaklaşımlarından durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Adıyaman ili genelinde 7 ilkokul öğrencisi, 7 öğrenci velisi ile 6 öğretmenden oluşmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış veli, öğrenci ve öğretmen görüşme formları ile veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada, Suriyeli öğrencilerin eğitim süreçlerinde dil engelleri, sosyal uyum sorunları ve eğitim materyallerine erişimde yaşadıkları zorluklar gibi faktörlerin önemli etkileri olduğu bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlardan hareketle, dil eğitimi programlarının güçlendirilmesi, sosyal entegrasyon faaliyetlerinin artırılması ve eğitim materyallerine erişimde kolaylıklar sağlanması yönünde öneriler getirilmiştir.Öğe Beceri temelli sorulara ilişkin ortaokul öğretmen ve öğrenci görüşleri: Bir karma yöntemler araştırması(İnönü Üniversitesi., 2024) Karadağ, İclalBu araştırma, ortaokul öğretmenleri ve öğrencilerinin beceri temelli sorulara ilişkin görüşlerini incelemektedir. Araştırmanın nitel boyutunda öğretmenlerin beceri temelli soruların öğrencilerin öğrenme deneyimine, başarısına, öğretim süreçlerine entegrasyonuna ve öğretim programına uygunluğuna yönelik görüşleri incelenmiştir. Nicel boyutta ise öğrencilerin beceri temelli sorulara ilişkin görüşleri cinsiyet, sınıf düzeyi, yerleşim yeri, kitap okuma sıklığı ve kaynak kitap kullanım sıklığı gibi değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırma, karma bir yöntem olan keşfe yönelik desen kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Nitel bölümde olgubilim deseni kullanılarak öğretmenlerle görüşmeler yapılmış, nicel bölümde ise tarama modeli kullanılarak öğrencilere ölçek uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Malatya ilinde bulunan ortaokullardaki öğretmenler ve öğrenciler oluşturmuştur. Nitel bölüm için 20 öğretmen, nicel bölüm için ise 2294 öğrenci örneklem olarak seçilmiştir. Veri toplama araçları olarak, öğretmenlerle 'Beceri Temelli Sorulara İlişkin Öğretmen Görüşme Formu', öğrencilerle "Beceri Temelli Sorulara İlişkin Öğrenci Görüşleri Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verileri betimsel analiz ile nicel verileri SPSS kullanılarak analiz edilmiş ve normallik varsayımı sağlanamadığı için non-parametrik testler tercih edilmiştir. Bulgular, öğretmenlerin ve öğrencilerin beceri temelli sorulara ilişkin görüşlerini anlamak için betimsel analizler ve istatistiksel testler kullanılarak sunulmuştur. Beceri temelli soruların öğrencilerin öğrenme deneyimi, başarısı, öğretim süreçlerine entegrasyonu ve öğretim programına uygunluğu gibi faktörlere etkisini değerlendiren araştırmada öğrencilerin bu soruları zor buldukları ve motivasyonlarını olumsuz etkilediği görülmektedir. Öğrenci başarısına etkisini değerlendiren bulgularda ise öğrencilerin bu tür soruları çözebilmek için okuduğunu anlama becerisi gibi temel yetilere sahip olmalarının önemine vurgu yapılmıştır. Ayrıca, bu soruların öğrencilerin becerilerini beslediği ve geliştirdiği, özellikle okuduğunu anlama becerisine katkı sağladığı belirtilmiştir. Öğretim süreçlerine entegrasyonu ve öğretim programına uygunluğu açısından incelenen bulgular ise eğitimcilerin bu tür soruları derslerinde sıklıkla kullanmak istedikleri ancak fiziki şartlar ve ders süreleri gibi faktörlerin bu entegrasyonu zorlaştırdığı şeklindedir. Öğretim programına uygunluk konusunda ise, becerilere dayalı soruların MEB öğretim programının amaçlarıyla uyumlu olduğu ancak ders kitaplarının bu soruları destekleyici içeriklere sahip olmamasının bir eksiklik olduğu belirtilmiştir. Araştırmanın nicel boyutunda cinsiyet değişkenine ilişkin bulgulara göre, kız öğrencilerin beceri temelli sorulara daha olumlu bir tutum sergiledikleri ve bu soruların kendileri için daha az zorlayıcı, daha motive edici, daha etkili ve daha işlevsel olduğu görülmüştür. Benzer şekilde, sınıf düzeyi değişkenine ilişkin bulgularda ise, daha düşük sınıf düzeylerindeki öğrencilerin bu tür sorulara daha olumlu yaklaştıkları ve bu soruları daha az zorlayıcı buldukları tespit edilmiştir. Yapılan analizler, şehir merkezinde ve ilçe merkezinde öğrenim gören öğrenciler ile daha sık kitap okuyan öğrencilerin beceri temelli sorulara daha olumlu baktıklarını ve bu tür soruları daha az zorlayıcı bulduklarını göstermektedir.Öğe Türkiye'deki tiyatro bölümlerinde verilen müzik eğitiminin öğretim elemanları ve öğrenci görüşlerine göre incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Aycan, BilgehanBu çalışmada, Türkiye'deki devlet üniversitelerinde öğrenim gören tiyatro/oyunculuk bölümlerindeki öğrenciler ve bu bölümlerde müzik eğitimi veren öğretim elamanlarının görüşleri doğrultusunda, bu bölümlerdeki müzik eğitiminin hangi seviyede ve ne kadar zamanda verildiği, bu derslerden elde edilen kazanımların araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini, Türkiye Cumhuriyetindeki devlet üniversitelerinde aktif olarak eğitim-öğretim veren lisans düzeyindeki on dokuz Tiyatro/Oyunculuk Bölümü oluşturmaktadır. Araştırmada bir örneklem alınmamış, evrenin tamamı çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'deki Tiyatro/Oyunculuk Bölümlerinin lisans düzeyinde öğrenimine devam eden 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile yakınsayan paralel karma desen yöntemi kullanılmıştır. Yakınsayan paralel desenin amaçlarından biri, yöneltilen nicel sorulardan elde edilen sonuçlar doğrultusunda nitel bulguları açıklamak, bir olgunun tamamen anlaşılabilmesi için nicel ve nitel sonuçların birbirini tamamlayıcı bir biçimde sentezlemektir. Bu bağlamda, araştırmaya önce öğrencilere yönelik (152) hazırlanan beşli Likert tipi anket uygulanmıştır. Yönteme bağlı olarak araştırmanın nitel boyutunda yarı yapılandırılmış görüşme formları uzman görüşü onayı alınarak anket uygulamasına paralel şekilde bu bölümlerde öğrenim gören öğrenciler (12) ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tüm veriler eş zamanlı olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın öğretim elemanları görüşünü kapsayan bölümü için ise, adı geçen bölümlerde müzik dersi veren öğretim elamanlarının görüşlerini almak üzere (6) bir nitel araştırma yaklaşımına dayalı içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizi genellikle görüşme dökümlerinin analiz edilmesi anlamına gelir. Genel olarak, bu araştırmada Türkiye Cumhuriyeti devlet üniversitelerindeki tiyatro/oyunculuk bölümlerinde verilen müzik eğitimi hakkında öğretim elemanları ve öğrenci görüşlerinin incelenmesi için bir karma yöntem türü olan yakınsayan paralel karma desen çalışması, öğretim elemanları görüşlerini almak için ise bir nitel araştırma yaklaşımına dayalı olan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, Tiyatro / Oyunculuk bölümlerinde okutulan müzik derslerinin sürelerine ilişkin olarak müzik derslerine ait sürelerin hem öğrenciler hem öğretim elamanları açısından yetersiz görüldüğü ve bu açıdan müzik dersi saatlerinin arttırılması gereği, bu bölümlerde okutulan müzik derslerinde bireysel olarak yapılması gereken derslerin öğretim elemanı yetersizliği sebebiyle verimli olamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenciler, müfredatta bulunan müzik derslerinin teorik açıdan azaltılarak daha çok uygulamaya yönelik güncellenmesi ve müfredattaki derslerin içerik açısından zenginleştirilmesi gereğini bildirmiştir. Tiyatro / Oyunculuk bölümlerinde verilen müzik eğitiminin oyuncu adaylarının mesleki kariyerlerine katkısının olumlu yönde olduğu, sahne performanslarını olumlu etkilediği, kariyerleri boyunca tercih edilebilirlik düzeylerinin arttığı araştırmanın önemli sonuçlarındandır.Öğe Sezai Karakoç'un 'Gün Doğmadan' adlı kitabının Türkçe eğitiminde metinlerarasılık açısından incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Gündoğdu, Büşra; Kavruk, HasanMetinlerarasılık kavramı, 1960'ta Julia Kristeva tarafından kurama dönüştürülmüş bir metin gerçekliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Her metin kendinden önce yazılmış ve sonra yazılacak olan metinlerle canlı bir etkileşim bağı taşımaktadır. Metinler, okuyucunun zihninde bu etkileşim bağıyla beraber yeniden kurulmaktadır. Çalışmamızda modern Türk şiirinin en çarpıcı isimlerinden biri olan Sezai Karakoç'un Gün Doğmadan adlı, bütün şiirlerinin yer aldığı eserinin, metinlerarası unsurlar bakımından mahiyetinin tespit edilmesi ve Türkçe eğitimi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gün Doğmadan adlı eserdeki şiirlerin ilk üç bölümündeki, alıntılar ve atıflar (gönderge) bağlamında değerlendirilip metinlerarasılık yönüyle incelenip yorumlanmıştır. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi modeli kullanılmıştır. Çalışmamızın materyalini Sezai Karakoç'un farklı kitaplar olarak yayımlanmış bütün şiirlerinin toplu olarak yer aldığı Gün Doğmadan adlı kitapta bulunan şiirler oluşturmaktadır. Eserde yapılan incelemeler sonucunda ağırlıklı olarak alıntılardan çok atıflara (göndergeler) başvurulduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda Gün Doğmadan adlı kitapta yer alan şiirlerin metinlerarası okumaya oldukça elverişli bir kaynak olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Anahtar kavramlar: Türkçe Eğitimi, Metinlerarasılık, Sezai Karakoç, Gün DoğmadanÖğe Mustafa Kutlu'nun 'Yıldız Tozu' adlı kitabındaki söz varlığı öğelerinin incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Akbaş, Gülbahar; Durukoğlu, SalimTürkçenin söz varlığı, yüzyılların birikimiyle; kültürlerin, medeniyetlerin etkileşimi ile kartopu etkisiyle büyüyüp gelişmiş; kelimeler geçtikleri yolların, mevsimlerin, tarihlerin üzerlerinde bıraktıkları izleri de kendileriyle birlikte günümüze kadar taşımışlardır. Türkçenin söz varlığı, bu nedenlerle kültürel değerlerin ifade edilmesi açısından oldukça zengindir. Bir dilin söz varlığı öğeleri hakkında fikir sahibi olmak için o dilde yazılan edebi eserleri incelemek en iyi yoldur. Bu çalışmanın amacı Mustafa Kutlu'nun "Yıldız Tozu" adlı eserinin söz varlığı öğelerini incelemek ve sınıflandırmaktır. Çalışmada söz varlığı ile ilgili kuramsal bilgilere, Mustafa Kutlu'nun hayatı ve edebi kişiliğine ve bu iki alanda yapılmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmanın evreni Mustafa Kutlu'nun tüm kitapları, örneklemi ise "Yıldız Tozu" kitabıdır. Araştırmanın yöntemi nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi olarak belirlenmiştir. Araştırmada kitaptan elde edilen veriler betimsel analiz ile incelenmiştir. Çalışmada Mustafa Kutlu'nun eserlerinde çok çeşitli söz varlığı öğesine yer verdiği tespit edilmiştir. Yazar araştırmaya konu olan söz varlığı öğeleri arasında temel söz varlığı öğelerine 554 kere başvurmuştur. Temel söz varlığı öğelerini, 175 kelime ile yabancı sözcükler takip etmektedir. İkilemeler 30, kalıp sözler 21, deyimler 20, terim anlamlı sözcükler 18, argo sözcükler ise 10 yerde kullanılmıştır. Eserde sadece iki atasözü tespit edilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise elde edilen verilerden hareketle Yıldız Tozu kitabında tespit edilen söz varlığı öğelerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Mustafa Kutlu, Yıldız Tozu, söz varlığı, deyim, ikileme.Öğe LGS Türkçe sorularının Barrett Taksonomisine göre incelenmesi ve öğretmenlerin soru yordama becerisinin geliştirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Dursun, Hikmet; Durukoğlu, SalimBu araştırmanın amacı Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 öğretim yılından itibaren uygulanan Liselere Giriş Sınavı'nda 8.sınıf Türkçe dersi sorularının Barrett Taksonomisi'ne göre değerlendirilmesi ve taksonomiye uygun olarak Türkçe öğretmenlerinin üst düzey düşünme becerisine yönelik soru yordama becerilerinin geliştirilmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için nitel araştırma desenlerinden "temel nitel araştırma" deseni kullanılmıştır. Araştırmanın işlem basamakları eylem araştırmasına göre, veri analizi ise içerik analizi yaklaşımına göre düzenlenmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında LGS Türkçe soruları analiz edilmiştir. Soruların Türkçe Öğretim Programı'nda okuma alanında yoğunlaştığı ve bu kazanımların çıkarım yapma ve değerlendirme becerilerine yönelik olduğu ortaya çıkmıştır. En çok sorulan kazanımın "T.8.3.25. Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur." olduğu görülmektedir Bu kazanımın genellikle en çok sorulan dördüncü kazanım olan "T.8.3.21. Metnin içeriğini yorumlar." kazanımıyla birlikte kullanıldığı ve bazı soruların birden fazla kazanıma hitap ettiği ortaya çıkmıştır. Barrett Taksonomisi açısından değerlendirmede ise soruların üst düzey bilişsel becerileri ifade eden basamaklar olan çıkarım yapma ve değerlendirme basamaklarında yoğunlaştığı görülmüştür. Araştırmanın ikinci aşamasında Barrett Taksonomisi'ne uygun olarak öğretmenlerin üst düzey düşünme becerilerine yönelik soru yordama becerilerini geliştirmek için hizmetiçi eğitim kurs programı geliştirilmiş ve MEB onayı almıştır. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise 30 saatlik hizmetiçi eğitim kursu katılımcı grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın dördüncü aşamasında ise birinci ve üçüncü aşamanın sonuçları beraber değerlendirilmiştir. Birinci aşamanın sonuçları kursun etkinliğini ölçmek için ölçüt olarak kullanılmıştır. Eğitim öncesi ve sonrası katılımcıların yordadıkları LGS Türkçe soruları Barrett Taksonomisi'ne göre değerlendirilmiştir. Hizmetiçi eğitim öncesi Türkçe öğretmenlerinin yordadıkları LGS sorularının taksonominin alt düzey basamaklarına hitap ettiği ortaya çıkmıştır. Hizmetiçi eğitim kursu sonrası ise öğretmenlerin yordadıkları soruların taksonominin üst düzey basamaklarına hitap ettiği ve katılımcıların LGS Türkçe sorularının taksonomi düzeyleriyle aynı düzeyde soru yazabildikleri ortaya çıkmıştır.Öğe Yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma becerilerinin ve yazma tutumlarının belirlenmesinde dijital hikâye anlatımının kullanımı(İnönü Üniversitesi, 2024) Altun, Fatma; Ateş, AyşeYabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma eğitiminde dijital hikâye oluşturmalarının yazma becerilerine ve yazma tutumlarına etkisinin belirlenmesinin amaçlandığı çalışmada, karma yöntem araştırma deseni uygulanmıştır. Nicel ve nitel verilerin bütünleştirilerek sonuç çıkarılması hedeflendiği için açıklayıcı ardışık desen tercih edilmiştir. Nitel veriler görüşme yöntemi ile toplanmış ve durum çalışması yaklaşımıyla analiz edilmiştir. Nicel bölümde ise tek denekli deneysel AB deseni kullanılarak, başlama düzeyi belirlenmiş ve bağımsız değişkenin etkisi incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye'nin doğusunda yer alan bir üniversitedeki Türkçe Öğretim Merkezinde, 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde öğrenim gören 12 öğrenci oluşturmuştur. Çalışma kapsamında kullanılan veri toplama araçlarını Kadan ve Arı (2021) tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Yazma Becerisi Tutum Ölçeği", Kürşat Yorgancı ve Baş (2021) tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler İçin B1 Düzeyi Yazma Becerisi Dereceli Puanlama Anahtarı" ve uzman görüşü alınarak hazırlanan "Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu" oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel verileri bağımlı gruplar t testi ile analiz edilirken nitel veriler için içerik analizi yapılmıştır. Yapılan veri analizleri sonucunda elde edilen bulgulara göre çalışma grubunun yazma becerisi ön test ve son test puanları arasındaki fark ile yazma tutumu toplam ön test ve son test puanları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Araştırmanın nitel verileri ise Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın nitel verilerini oluşturan görüşmeler sonucunda elde edilen kodlar, alt temalar ve ana temalar sunulmuş ve yorumlanmıştır. Görüşme sonuçları, öğrencilerin çoğunluğunun yazma sürecinin olumlu yönlerine vurgu yaptığını ve dijital hikâye anlatım yönteminin kullanımının bu süreçte motive edici ve eğlenceli bir yöntem olarak kabul edildiğini göstermiştir. Dijital hikâye kullanımının yazma becerilerini geliştirdiği ve yazma hatalarını azalttığı tespit edilmiştir. Araştırmanın birbirini destekleyen nicel ve nitel verileri, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin dijital hikâye kullanımı yöntemiyle yazma becerilerinin kayda değer şekilde geliştiğini, yazmaya karşı tutumlarının olumlu yönde değiştiğini ve bu yöntemin Türkçe öğretiminde son derece faydalı ve etkili olduğunu ortaya koymuştur.Öğe Sosyal bilgiler ders kitaplarının dijitalleşme bağlamında değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Ertürk, Mehmet; Koçoğlu, ErolBu çalışma, dijitalleşme kavramının; 4. 5. 6. ve 7. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitaplarında hangi öğrenme alanlarında yer aldığını, hangi kazanım ve kavramlarla ilişkilendirildiğini belirlemek ve öğrenme alanlarında ele alınış sıklığını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın amacına uygun olarak nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, Milli Eğitim Bakanı tarafından 4. 5. 6. ve 7. sınıf öğrencilerine dağıtılan ve eğitim öğretim sürecinde öğrencilere okutulan Sosyal Bilgiler Ders Kitapları oluşturmuştur. Çalışmanın örneklemini ise Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kabul edilen 4.sınıf Ferman Yayıncılık ders kitabı, 5.sınıf ATA Yayıncılık ve MEB Yayıncılık ders kitapları, 6.sınıf ANADOL Yayıncılık ve MEB Yayıncılık ders kitapları, 7.sınıf Ekoyay Yayıncılık ve MEB yayıncılık ders kitapları oluşturmaktadır. Dijitalleşme kavramı son yıllarda önemini arttırırken, günlük hayatımızda her geçen gün daha fazla aktif olurken, Sosyal Bilgiler ders kitaplarında da dijitalleşme kavramının önem kazandığı ve bu kavrama daha fazla yer verilmiştir. Doküman analizi yönteminin kullanıldığı araştırmada; sırasıyla dokümanların belirlenmesi, belirlenen (ulaşılan) dokümanların orijinalliğinin kontrol edilmesi, verilerin analiz edilmesi ve elde edilen sonuçların kullanılması aşamaları izlenmiştir.Öğe Ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazma tutumları arasındaki ilişki(İnönü Üniversitesi, 2024) Adıgüzel, Ali; Taş, SongülBu araştırmanın temel amacı, ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazmaya yönelik tutumları arasındaki ilişkinin ne düzeyde olduğunu tespit etmektir. Araştırma 2023-2024 eğitim öğretim yılında Malatya ili Battalgazi ilçesi sınırları içerisinde bulunan 52 ortaokul arasından uygun örneklem yoluyla seçilen 15 ortaokulda sınıf düzeyleri değişmekle birlikte 776 öğrenciyi kapsamaktadır. Öğrencilere kişisel bilgi formu, Özdemir ve Akkaya (2014) tarafından geliştirilen "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği (OYTÖ)" ile Susar (2009) tarafından geliştirilen "Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeği (YYTÖ)" uygulanmıştır. Okumaya Yönelik Tutum Ölçeğinin Cronbach Alpha katsayısı .90, Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeğinin Cronbach Alpha katsayısı .93 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen veriler araştırmanın amacına uygun olarak ANOVA, Tukey HSD testi, aritmetik ortalama, standart sapma ve t-testi istatistiksel yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analizler doğrultusunda ortaokul öğrencilerinin okuma ve yazma tutumlarının cinsiyete, sınıf düzeyine, aile gelirine, kardeş sayısına, anne ve baba mesleğine, anne ve babanın eğitim düzeyine göre farklılık gösterip göstermediğinin, okuma tutumları ile yazma tutumları arasında bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın sonucunda: okuma ve yazma tutumlarında cinsiyet değişkeninde kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha olumlu tutumlara sahip oldukları; sınıf düzeyi değişkenlerinde alt sınıfların üst sınıflara göre daha olumlu bir tutuma sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca yazma tutumlarında anne eğitim düzeyi, baba mesleği ve kardeş sayısına göre anlamlı farklılıkların olduğu belirlenmiştir. Okuma ve yazma tutumları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde (r=,585; p<,05) bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Diğer değişkenlerde anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmüştür.Öğe Ortaokul (5,6,7 ve 8. sınıf) Türkçe dersi kazanım kavrama testlerindeki soruların Türkçe öğretim programı ve ders kitapları açısından incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Kabakcı, Recep; Sis, NesrinBu araştırma 2022-2023 eğitim öğretim yılında hazırlanan ve halen uygulamada olan ortaokul Türkçe kazanım kavrama testlerindeki soruları, Türkçe ders kitapları ve Türkçe öğretim programı kazanımları açısından incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın inceleme nesnelerini; ortaokul 5,6,7 ve 8. sınıflar için kullanılan kazanım kavrama testindeki sorular, ortaokul Türkçe öğretim programındaki okuma ve kısmen yazma becerileri kazanımları ve ortaokul Türkçe ders kitaplarındaki etkinlikler oluşturmaktadır. Araştırmada çalışma materyalleri olan kazanım kavrama testi sorularının, Türkçe öğretim programındaki ilgili kazanımların ve Türkçe ders kitaplarındaki etkinliklerin incelenmesinde doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmadaki veri toplama sürecinde kazanım kavrama testleri, Türkçe ders kitapları etkinlikleri ve Türkçe öğretim programı kazanımları incelenerek kazanım testlerindeki konu sınıflandırmasına uygun olarak tablolar oluşturulmuştur. Elde edilen veriler oluşturulan tablolar yardımıyla içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda kazanım kavrama testlerinin Türkçe öğretim programında yer alan kazanımları ve Türkçe ders kitaplarındaki etkinlikleri ne derece yansıttığı sorularına cevap aranmıştır. Araştırma sonucunda 5,6 ve 7. sınıf kazanım kavrama testlerinin konulara göre düzenlendiği ve ders kitabı etkinlikleriyle büyük oranda uyumlu olmadığı, aynı konuyu içeren birden fazla test bulunduğu, farklı konuların aynı testlerde yer aldığı ve ders kitabındaki etkinliklerde geçmeyen ya da çok az etkinlikte geçen konuların kazanım kavrama testlerinde çok fazla soruda yer aldığı görülmüştür. 8. sınıf kazanım kavrama testlerinin ise ders kitabındaki gibi temalar halinde düzenlendiği görülmüştür. Araştırma sonucunda bütün sınıf gruplarında kazanım kavrama testlerinin ders kitaplarına uygun olarak ya temalar halinde ya da tek bir konuyu içerecek şekilde düzenlenmesi önerilmiştir.Öğe Cultural representation in EFL textbooks and teachers' perspectives about it(İnönü Üniversitesi, 2024) Kutlu, Muhammet Nazif; Genç, GültenKültür, dil olgusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Dahası, dünyanın hızla küreselleşmesiyle birlikte dil ve kültürün entegrasyonu daha da kritik hale gelmiştir. Bu nedenle, dil öğretim materyallerinin, dil öğrenenlerin kültürlerarası iletişimsel yeterliliklerini geliştirmek için çeşitli kültürel unsurları içermesi çok önemlidir. Bu çalışma, 2019 -2024 akademik yılları arasında Türkiye'deki liselerde zorunlu İngilizce materyali olarak kullanılan EFL ders kitaplarını ("Relearn 9th Grade", "10th Grade English textbooks", Sunshine English 11 ve Count Me in 12") analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kültürel içeriklerin ana kültür, hedef kültür ve uluslararası kültür gibi kültürel kategoriler, ürünler, uygulamalar, bakış açıları ve kişi gibi kültür yönleri ve Büyük "C" ve küçük "c" gibi kültürel temalar açısından analiz edilmesi için içerik analizi yönteminin kullanılması planlanmaktadır. Ayrıca, lise İngilizce öğretmenlerinden lise İngilizce ders kitaplarında kültürel unsurlara ne ölçüde yer verildiğine dair bakış açıları hakkında veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçları, ders ve çalışma kitaplarının kültürel temsil açısından yetersiz olduğunu ve kültürel unsurların sınıflar, ders kitapları ve çalışma kitapları arasında dengesiz bir şekilde temsil edildiğini göstermiştir. Çalışmanın sonuçları ışığında, bu kitapların dengeli bir şekilde daha fazla kültürel öğe içermesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: EFL, Kültürel temsil, EFL ders kitapları.Öğe İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin yazma kaygısı ve yazmaya yönelik tutumlarının incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Kakuş, Sezgin; Ayten, Başak KasaBu çalışmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin yazma kaygısı ve yazmaya ilişkin tutumlarını cinsiyet, anne ve baba eğitim durumu, aylık kitap okuma sıklığı gibi faktörlere göre incelemektir. Ayrıca, yüksek yazma kaygısı yaşayan öğrencilerin bu kaygıların nedenlerini belirlemek hedeflenmiştir. Araştırmada karma yöntemin açıklayıcı ardışık deseni kullanılmıştır. Nicel veriler için Tavşanlı, Bilgin ve Yıldırım (2019) tarafından geliştirilen "Yazmaya Yönelik Tutum Ölçeği" ve Katrancı ve Temel (2018) tarafından geliştirilen "İlkokul Öğrencilerine Yönelik Yazma Kaygısı Ölçeği" uygulanmış; nitel veriler için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Nicel veriler aritmetik ortalama, standart sapma hesaplamaları, tek yönlü ANOVA, t testi ve Pearson korelasyon analizi yöntemleriyle, nitel veriler ise içerik analiziyle incelenmiştir. Örneklem, 2023-2024 eğitim öğretim yılında Nevşehir ili Merkez ilçesindeki 753 ilkokul 4. sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Ayrıca kaygı düzeyi yüksek 21 öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğrencilerin yazma kaygı düzeylerinin düşük olduğunu ve cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermediğini; ancak anne-baba eğitim durumu ve aylık kitap okuma sıklığına göre anlamlı farklılıklar olduğunu göstermektedir. Yazma tutum puanları cinsiyete göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Kız öğrencilerin yazma tutum puanları anlamlı olarak erkek öğrencilerden daha yüksektir. Yazmaya ilişkin tutumlar, anne eğitim durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermezken, baba eğitim durumu ve aylık kitap okuma sıklığına göre anlamlı farklılık göstermiştir. Araştırma sonucunda, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin yazma tutumları ile yazma kaygıları arasında ilişki bulunmamıştır. Kız öğrencilerin yazmaya yönelik tutumu erkeklerden daha olumludur. Öğrenciler yazma sürecinde olumlu duygular yaşadıklarını, ancak öğretmenlerin değerlendirmesi, arkadaşların tepkileri, yazının kalitesi, başarılı olma isteği, yazma hızı ve süresi gibi faktörlerden kaynaklı kaygılar yaşadıklarını belirtmişlerdir.Öğe Sınıf öğretmenlerinin ilkokul matematik dersi öğrenme alanlarına ilişkin görüşlerinin incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Aslan, Çağdaş; Ayten, Başak KasaBu araştırma sınıf öğretmenlerinin ilkokul matematik dersinde bulunan sayılar, işlemler, geometri, ölçme, veri işleme gibi öğrenme alanlarına/konulara ilişkin görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Sınıf öğretmenlerinin bu öğrenme alanlarına/konulara ilişkin görüşleri öğretiminde aldıkları keyif, duydukları kaygı, verdikleri önem, kendilerini yeterli görme durumları, sarf ettikleri emek, somutlaştırma eğilimleri, programda ayrılan sürede yetiştirme durumları üzerinden incelenmiştir. Araştırmanın evrenini Malatya il merkezinde resmi ilkokullarda görev yapan 1896 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi basit seçkisiz örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırma karma araştırma yaklaşımıyla yürütülmüştür ve hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmacı tarafından geliştirilen yedi soruluk "Matematik Öğrenme Alanına Yönelik Görüş Belirleme Anketi" kullanılarak veriler toplanmıştır. Anket için örneklem büyüklüğü formülle belirlenmiş ve 330 sınıf öğretmeni katılımcı olmuştur. Araştırmanın nitel boyutunda durum çalışması modeli benimsenmiştir. Bu bağlamda araştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formuyla veriler toplanmıştır. Görüşme için belirlenen katılımcılar seçkisiz örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemiyle belirlenmiş ve 15 sınıf öğretmeni katılımcı olmuştur. Anket verileri SPSS 29.0.2.0 programında ortalama hesaplama yoluyla analiz edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme verileri ise betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda sınıf öğretmenlerinin sayılar ve işlemler konu alanlarının öğretiminde daha çok keyif aldıkları, başta ölçme öğrenme alanı sonra ise geometri ve işlemler konu alanlarının öğretiminde daha çok kaygı duydukları, sayılar ve işlemler konularının öğretimine daha çok önem verdikleri, sayılar ve işlemler konularının öğretiminde kendilerini daha çok yeterli gördükleri, başta işlemler sonra sayılar konu alanlarının öğretiminde daha çok emek sarf ettikleri, başta sayılar sonra işlemler ve geometri konu alanlarının öğretiminde daha çok somutlaştırma yaptıkları, işlemler konu alanının öğretiminde programda ayrılan sürede yetiştirmekten daha çok endişe duydukları görülmüştür. Yapılan görüşmelerle ise bu durumların sebeplerine dair sonuçlar elde edilmiştir.Öğe Sınıf öğretmenlerinin özel gereksinimli bireylere yönelik tutumu ve kaynaştırma uygulamalarındaki yeterliğinin incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Tekci, Cihan; Yaşaroğlu, CihatÖzel gereksinimleri olan çocuklar için en az sınırlandırılmış ortamlar tipik gelişim gösteren yaşıtlarıyla birlikte olabileceği genel eğitim sınıflarıdır. Akranlarıyla daha çok birlikte olabilmesi nedeniyle kaynaştırma eğitiminin onlar için daha faydalı olduğu düşünülmektedir. Kaynaştırmanın başarıya ulaşmasında kilit öneme sahip olan öğretmenlerin kaynaştırmaya, özel gereksinimi olan bireylere yönelik olumlu tutum geliştirmesi ve aynı zamanda nitelikli bir eğitim sunabilmesi için yeterli donanıma, becerilere, yeterliliğe sahip olması beklenmektedir. Öğretmenlerin öz-yeterliği, tutumu gibi değişkenlerin önemli olduğu düşünüldüğü için bu çalışmada sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamalarındaki yeterliği ile özel gereksinimli bireylere yönelik tutum arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma 2023-2024 döneminde Malatya' da çalışan 251 öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verileri "Kaynaştırma Uygulamalarında Öğretmen Yeterliliği Ölçeği" ve "Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Tutum Ölçeği" ile elde edilmiştir. Yapılan normallik testi sonucu normal dağılım tespit edildiği için ANOVA testi, Bağımsız Gruplar t Testi ve Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon testi kullanılarak bulgulara ulaşılmıştır. Yapılan analizler sonucunda sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamalarındaki yeterlik puanlarının tüm alt boyutlarda çok yüksek; özel gereksinimli bireylere yönelik tutumlarının beğeni boyutu yüksek, duyarlılık boyutu çok yüksek, olumlu tutumlarının ise yüksek olduğu bulunmuştur. Sınıf öğretmenlerinin özel gereksinimli bireylere yönelik tutumunda eğitim durumuna, özel eğitim ile ilgili kurs alma durumuna, kaynaştırma öğrencisi ile çalışma durumuna göre; kaynaştırma uygulamalarında öğretmen yeterliliğinde ise özel eğitime dair kurs, seminer v.b. eğitim almasına, kıdeme göre anlamlı farklılaşmalar olduğu görülmüştür. Kaynaştırma uygulamalarında öğretmen yeterliliği ölçeğinin alt boyutları ile özel gereksinimli bireylere yönelik tutumu ölçeğinin faktörleri arasında orta ile düşük olmak üzere iki farklı düzeyde, pozitif yönde ilişki olduğu tespit edilmiştir.Öğe Çocuk kitaplarının sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer alan değerler açısından incelenmesi: Adnan Özyalçıner örneği(İnönü Üniversitesi, 2024) Alemustan, Zeliha; Tekdal, DanyalBu çalışmanın amacı, Sosyal Bilgiler Öğretim Programı'na (2018) ait değerlerin, çalışma evreni içerisinde yer alan çocuk kitaplarındaki değerler bağlamında incelenmesi ve eserlerin değerler eğitimi bakımından önemini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, çalışma sonucu elde edilen veriler önem arz etmektedir. Çalışmada yer alan çocuk kitapları Adnan Özyalçıner tarafından kaleme alınan çocuk kitapları olmuştur. Çalışmada kullanılan yöntem nitel araştırma yöntemidir. Verilerin sağlanmasında kullanılan teknik ise doküman analizi tekniğidir. Çalışmanın geçerliliğini ve güvenirliğini sağlamak için kitapların yazarı Adnan Özyalçıner´e danışılarak uzman görüşü alınmıştır. Çalışmanın evrenini; yazar Adnan Özyalçıner´e ait; Garip Nasıl Okuyacak, Tarihten Öyküler, Kırmızı Çini Kase, Devlet Kuşu, Ölümsüzleşen Bahçe, Keloğlan Bir Gün, Sabırtaşı Çatladı ve Anıtların Öyküsü adlı çocuk kitapları oluşturmuştur. Örneklem olarak incelenmiş kitaplarda Sosyal Bilgiler Öğretim Programı'nda yer alan; adalet, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barış, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, duyarlılık, dürüstlük, estetik, eşitlik, özgürlük, saygı, sevgi, sorumluluk, tasarruf, vatanseverlik ve yardımseverlik değerlerina ait kavram cümle ve ifadeler tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular frekans değerleri ile birlikte tablolar aracılığı ile aktarılmıştır. Araştırmanın bulgular kısmında; sekiz kitap incelemesi sonucu toplam 430 değer tespit edilmiştir. En fazla değer sayısına sahip kitap ise 109 değer sayısı ile Anıtların Öyküsü adlı kitap olmuştur. Değer sayısı bakımından en az değere sahip kitap ise 20 değer sayısı ile Garip Nasıl Okuyacak adlı kitap olmuştur. İncelenen sekiz kitap bir bütün olarak ele alındığında Sosyal Bilgiler Öğretim Programı'nda yer alan; adalet, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barış, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, duyarlılık, dürüstlük, estetik, eşitlik, özgürlük, saygı, sevgi, sorumluluk, tasarruf, vatanseverlik ve yardımseverlik değerlerinin tümüne ait kavram, cümle ve ifadeler tespit edilmiştir. Tüm değerlerin varlığı ve sıklığı dikkate alınarak, Adnan Özyalçıner'e ait incelenen çocuk kitaplarının değerler eğitimi bakımından faydalı ve uygun olduğu sonucuna ulaşılabilir. Sosyal Bilgiler değerler eğitimi bağlamında, Adnan Özyalçıner Örneği üzerine bir araştırma mevcut değildir. Literatürde böyle bir araştırmanın olmaması araştırmanın önemini arttırmıştır. Ayrıca Adnan Özyalçıner'in incelenen kitaplarında tarihten izler, çevreye ve coğrafyaya duyarlı olmak ve geçmiş yaşantı ve anıtlara saygı, hikâyelerinde sıkça işlediği konulardır. Dolayısıyla incelenen eserlerin Sosyal Bilgiler Öğretim Programı'nda yer alan birçok konu ve öğrenme alanı ile ilgili olması değer çeşitliliğinin ve değer frekansının artmasını sağlamıştır.Öğe Çocuk kitaplarının sosyal bilgiler dersi öğretim programında yer alan değerler açısından incelenmesi: Afet Ilgaz örneği(İnönü Üniversitesi, 2024) Battal, Mehmet; Tekdal, DanyalBu araştırmanın amacı Afet Ilgaz'ın yazdığı Değişen Sevgiler, Annem Annem, Karadaylak, Çocuklarda Savaştı, adlı çocuk romanlarının Sosyal Bilgiler dersindeki 18 değerin ne kadarını içerdiğini ortaya çıkarmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği kullanılmıştır. Bu çerçevede Sosyal Bilgiler, Değer, Değer Eğitimi ve Afet Ilgaz ile ilgili gerekli bilgiler toplanarak, araştırmaya konu olan kitaplar temin edilmiş ve gerekli incelemeler yapılmıştır. Sonuçların analizine göre; kitaplarda en çok geçen değerin, en az geçen değerin, kitapta hiç bulunmayan değerlerin hangileri olduğu saptanmış ve çocuk kitaplarının Sosyal Bilgiler dersi değerlerini ne kadar barındırdığı tespit edilmiştir. Devamında ulaşılan sonuçlar, daha önce yapılan benzeri araştırmalarla karşılaştırılarak benzer ve farklı yönleri ortaya çıkarılmıştır. Böylelikle yapılan çalışmanın alan yazındaki yeri ve önemi ortaya konulmuştur. Çalışma ile ulaşılan diğer bir sonuç ise çocuk kitaplarının Sosyal Bilgiler dersi öğretiminde hangi konu başlıkları ve değer öğretiminde tercih edilebileceğinin belirlenmesidir.Öğe Lisansüstü düzeyde Değerler Eğitimi dersi alan sınıf öğretmenlerinin görüşlerindeki değişimin incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Bozmaz, Meryem; Yaşaroğlu, CihatDeğerler, sağlıklı bir toplumun inşasında ve toplumun huzur içinde yaşamasında geçmişten günümüze büyük öneme sahip olmuştur. Değerler eğitimi değerlerin tanınmasını, toplumların kültürlerini, inançlarını ve yaşam biçimlerini öğrenmelerini sağlar. Değerler eğitimi, değerlerin korunmasında ve gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılmasında önemli bir role sahiptir. Değerlerin eğitiminde çocukları ebeveynlerinden sonra en çok etkileyen sınıf öğretmenleridir. Öğretmenlerin değerler eğitimini öğrencilerine etkili bir şekilde verebilmelerinde gerekli eğitimleri almış olmaları önemlidir. Bu araştırmanın amacı lisansüstü eğitimlerinde değerler eğitimi dersi alan sınıf öğretmenlerinin görüşlerindeki değişimi ortaya koymaktır. Lisansüstü Düzeyde Değerler Araştırmanın katılımcılarını Türkiye'de bir devlet üniversitesinde yüksek lisans eğitimlerinde değerler eğitimi dersi almış 10 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni kullanılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Ulaşılan başlıca sonuçlar arasında; öğretmenlerin değerler eğitimine yönelik bakış açılarının olumlu yönde etkilendiği, değerler eğitimini tüm derslere entegre etme becerisi kazandıkları, sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerin çeşitlendiği; mesleki gelişimlerine, iletişim becerilerine katkı sağladığı görülmüştür. Ayrıca araştırmaya katılan öğretmenler değerler eğitiminin tüm eğitim kademelerinde olması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.Öğe Kahramanmaraş depremleri sonrası (6 Şubat 2023) nakil olan öğrencilerin okula uyum süreçlerine ilişkin öğretmen görüşleri(İnönü Üniversitesi, 2024) Baydede, Yıldız; Karalı, YalçınBu araştırmanın amacı Türkiye' de 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin sonrasında Malatya il merkezine köy ve mahallelerinden ve diğer illerden nakil gelen öğrencilerin yeni okullarında uyum sürecinde yaşadıkları sorunlar, bu sorunların kaynakları ve giderilmesine yönelik bu süreci deneyimleyen öğretmenlerin görüş ve önerilerini sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışma, nitel araştırma kapsamında olgu bilim olarak desenlenmiş ve veri toplama aracı olarak görüşme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde araştırmaya veri sunan öğretmen görüşmelerinin daha önce belirlenen temalara göre özetlenip yorumlanmasında ve neden-sonuç ilişkisi kurulmasında betimsel analiz ve elde edilen verilerin kod, kategorilere ayrılmasında, bulguların analizi ve yorumlanmasında içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda depremin çocuklar üzerinde fiziksel yıkımlarla yaşattığı duygusal sorunların yanı sıra yer değişikliği yaşatması yönüyle sosyolojik etkilerinin olduğu görülmüştür. Bu zincirleme reaksiyonların küçük ölçekte çocukta korku, kaygı, saldırganlık, derse odaklanamama gibi risk faktörlerini doğurduğu belirlenmiştir. Büyük ölçekte ise aile ve eğitim sisteminin bileşenlerinde yaşanan kayıplar, değişimler gibi okula uyumu zorlaştıran risk faktörlerini doğurduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte sosyal destek ağları (aile, öğretmen, arkadaş ve benzeri), öz güven, duygudaşlık, akademik başarı gibi kişisel yetkinlikler ve okul sistemi içinde sunulan sportif etkinlikler, düzenlenen eğlenceler, öğrenme kayıplarını giderme çalışmaları gibi koruyucu destek sistemlerinin deprem, göç gibi travmatik durumların yıpratıcı etkilerini azalttığı ve öğrencilerin iyi oluşunu artırarak okula uyumunu desteklediği görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Deprem, zorunlu göç, okula uyum, koruyucu ve risk faktörleriÖğe Nitel araştırmada yeni bir veri toplama aracı fenodrama: İlkokul öğrencileri örneği(İnönü Üniversitesi, 2024) Şen, Mert; Aydemir, HasanNitel araştırmacılar, çeşitli veri toplama araçları kullanarak araştırdıkları konunun doğasını anlamaya çalışmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, sanat tabanlı araştırmalar kapsamında nitel araştırmanın esnek yapısını kullanarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yeni bir veri toplama aracı olan fenodramayı test etmektir. Fenodrama, geleneksel nitel veri toplama araçları olan görüşme, gözlem ve dokümanı; şiir, hikâye ve drama gibi sanat temelli uygulamalarla birleştiren bir yapıdır. Araştırmada, fenodramanın ilkokul öğrencileriyle yapılacak araştırmalarda nasıl kullanılabileceği, sağladığı avantajlar ve sınırlılıklar incelenmektedir. Bu bağlamda, nitel araştırma yönteminin durum deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın katılımcılarını ilkokulun tüm kademelerinden toplam 112 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada fenodramanın veri toplama aracı olarak kullanıldığı uygulamalar yapılmış, fenodramanın işleyişini anlamak için ise veri toplama aracı olarak gözlem ve doküman kullanılmıştır. Araştırmanın uygulama sürecinde, fenodramanın veri toplama aracı olarak sınanması amacıyla katılımcıların bilim insanı ve öğretmen kavramlarına ilişkin algılarını anlamak için iki farklı kavrama yönelik atölyeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz sürecinde, katılımcıların fenodramada sergiledikleri davranışlar, konuşmalar, performans ve dokümanlar sistematik bir şekilde incelenmiştir. Fenodrama, ilkokul öğrencileriyle yapılacak araştırmalarda etkili bir veri toplama aracı olarak başarılı sonuçlar vermiştir. Elde edilen sonuçlara göre fenodramanın çocuklarla yapılacak araştırmalar için geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı olarak kullanılabileceği önerilmektedir.Öğe Kodlama eğitimi uygulamalarının ilkokul öğrencilerinin algoritmik düşünme becerileri ve öğrenci görüşleri açısından incelenmesi(İnönü Üniversitesi, 2024) Erkan, Anıl; Akkaya, SümeyraBu çalışmanın amacı, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin Scratch programı aracılığıyla verilen kodlama eğitiminin öğrencilerin programı kullanmadaki becerileri ve algoritmik düşünme becerilerinin belirlenerek, kodlama eğitimine ilişkin görüşlerini incelemektir. Çalışma, içe içe (gömülü) karma desen ile yürütülmüştür. Bu amaçla tek gruplu gerçekleştirilen araştırmanın deneysel desene uygun olarak yürütülen nicel aşamasında elde edilen bulgular, nitel aşamada olgu bilim araştırma deseni ile öğrencilerden görüşler alınarak desteklenmiştir. Ayrıca öğrenci ve araştırmacı günlükleriyle de araştırma sürecine yönelik görüşler alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2023-2024 eğitim öğretim yılında Elazığ ili Merkez ilçesindeki bir ilkokulda 4. sınıfa devam eden 25 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında kullanılan veri toplama araçları; araştırmacı tarafından geliştirilen Algoritmik Düşünme Becerileri Ölçeği, Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu, Öğrenci Günlükleri, Scratch Programlama Becerisi Kontrol Listeleri ve Araştırmacı Günlüğü'nden oluşmaktadır. Araştırmanın nicel sonuçlarına göre deney grubunda bulunan öğrencilerin Algoritmik Düşünme Beceri Ölçeği ön test son test sonuçları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Kodlama eğitimi verilirken kullanılan Scratch programının öğrencilerin algoritmik düşünme becerileri üzerinde önemli bir etkisi olduğu sonucuna ulaşımıştır. Araştırmanın nitel sonuçları arasında yer alan Scratch kontrol listelerine göre Dino-Köpüş Projesi, Top Zıplatma projesi, Yıldız Yakalama projesi, Labirent projesi, Uçan Kedi projesi, Renk Yakalama projesi, Çarkıfelek projesi, Engelden Zıplama projesine dair kontrol listesinden elde edilen sonuçlara göre deney grubunda bulunan öğrencilerin genel olarak projelerde bulunan dekor, karakter ve kodları doğru bir şekilde eklediği görülmüştür. Araştırmanın nitel sonuçları arasında yer alan öğrenci günlüklerine göre öğrenciler programlama dersini ve derslerde yapılan projeleri genel olarak çok eğlenceli bulduklarını, Scratch programını çok sevdiklerini, kod yazmanın çok eğlenceli olduğunu ve projeleri yaparken zevk aldıklarını ifade etmişlerdir. Araştırmacı günlüklerinin de öğrenci günlüklerinin sonuçlarını desteklediği görülmüştür. Araştırmanın nitel sonuçları arasında yer alan öğrenci görüşlerine göre öğrenciler Scratch programının genel olarak çok eğlenceli olduğunu ve kodlama yapmanın heyecan verdiğini belirtmişlerdir. Öğrenciler Scratch programı sayesinde oyunlar yapabildikleri için programı sevdiklerini, projeler oluştururken çok keyif aldıklarını, sıkılmadıklarını ve genel olarak programı kullanırken zorlanmadıklarını ifade etmişlerdir. Bu çalışmada elde edilen nicel ve nitel sonuçlar dikkate alınarak ilkokul öğrencilerine kodlama eğitimi verilmesi, ilkokul öğrencilerine Scratch programı öğretilmesi, öğretmenler öğrencilerin derse yönelik ilgi ve motivasyonlarını artırmak için Scratch etkinliklerinden faydalanması, kodlama eğitiminin diğer düşünme becerileri üzerine olan etkileri incelenmesi önerilebilir.