İnönü Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 69
  • Öğe
    9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabındaki Metinlere Ait Değerlendirme Sorularının Öğretim Programındaki Okuma Kazanımlarıyla İlişkisi
    (2021) Topbaş, Selahattin
    Öz Amaç: Bu çalışmada, 9. sınıflar için Sonuç Yayınları tarafından hazırlanan TDE ders kitabındaki metin değerlendirme sorularının, 2018 Türk Dili ve Edebiyatı Dersi (9-12. Sınıflar) Öğretim Programı’ndaki okuma kazanımları ile uyumunu tespit etmek amaçlanmıştır. Yöntem: Amaç doğrultusunda nitel araştırma desenlerinden durum çalışması tercih edilmiş ve araştırmanın örneklemi, amaçlı örneklem yoluyla belirlenmiştir. Ders kitabındaki şiir, öyküleyici (anlatmaya bağlı) edebî metin, tiyatro ve öğretici (bilgilendirici) metinlere ait değerlendirme soruları, Program’daki ilgili okuma kazanımları ile eşleştirilmiştir. Bulgular: Çalışmanın bu bölümünde, 4 alt problem cümlesiyle ilgili olarak “Hazırlık”, “Metni Anlama ve Çözümleme” ile “Etkinlik” sorularının okuma kazanımlarıyla ilişkileri tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Sonuçlar ve Öneriler: Çalışma ile şiir, öyküleyici (anlatmaya bağlı) edebî metin, tiyatro ve öğretici (bilgilendirici) metinlere ait “Hazırlık” sorularının kazanımlarla çok az ilgili olduğu tespit edilirken “Metni Anlama ve Çözümleme” ile “Etkinlik” sorularının tamamen ilgili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bazı kazanımların tekrarlandığı bazı kazanımların ise hiç ölçülmediği de tespit edilmiştir. Bundan dolayı okuma kazanımlarının metin değerlendirme sorularına düzenli dağılımı, benzer çalışmaların diğer kazanımlarla ilgili olarak da yapılması gibi önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    İlkokul ve Ortaokul Öğretmenlerinin Öğretim Programlarına Bağlılıkları
    (2021) Karakuyu, Akın; Oğuz, Aytunga
    Öz Amaç: Öğretmenlerin öğretim programlarını aslına sadık kalarak uygulamaları programa bağlılık olarak adlandırılır. Programa bağlılık öğrencilerin başarılarında ve programların değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Alanyazında öğretmenlerin programa bağlılıklarını etkileyen çeşitli etkenlerin olduğu belirtilmektedir. Yöntem: Bu çalışmanın amacı ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin uyguladıkları öğretim programlarına bağlılıklarının düzeyini belirlemek ve programa bağlılıklarını; cinsiyet, mesleki kıdem, mezun oldukları fakülte, mezuniyet türü, görev yaptıkları okul, görev yeri ve haftalık ders saati değişkenlerine göre incelemektir. Araştırmada nicel araştırma türlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini Hatay ili merkezinde görev yapan ilkokul ve ortaokul öğretmenleri, örneklemini ise seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenen ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 239 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verileri Öğretim Programına Bağlılık Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler; değişkenlerin karşılaştırılmasına bağımsız t testi, Mann Whitney U, Kruskall Wallis ve Post-Hoc. testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin öğretim programına bağlılıklarının yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin programa bağlılıklarında mesleki kıdemleri 16-20 yıl olan öğretmenler ve ilkokul öğretmenleri lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Cinsiyet, mezun olunan fakülte, mezuniyet türü, görev yeri ve haftalık ders saati değişkenlerine göre ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sonuçlar ve Öneriler: Uzun uğraşlar sonucunda hazırlanan öğretim programlarının tasarlandığı şekliyle uygulanması öğretmenlerin programa bağlılıklarına bağlıdır. Öğretmenlerin programa bağlılıkları düzenlenecek olan hizmet içi eğitimler yoluyla sağlanabilir. Eğitim fakültelerinde ve lisansüstü eğitimde öğretmenlerin alanlarına yönelik programların uygulanması ve bağlılıkları üzerinde araştırmalar yapmaları önerilebilir. Lise öğretmenlerinin öğretim programlarına bağlılıkları üzerinde çalışmalar yapılabilir.
  • Öğe
    Development of Analytical Rubric for Evaluating the Effect of Mobile Design Applications on Artistic Creativity: Validity-Reliability Study
    (2021) Ceylan Dadakoğlu, Sevda; Özdemir, Atilla
    Öz Purpose: Creativity and technology are essential components of education and the future around the world. Developing students' creative thinking skills and their relationship with technology is among the main objectives of both 21st century skills and education. This study, which is based on the relationship between digital technologies and artistic creativity, aims to develop an analytical rubric to evaluate 11th grade students' artistic creativity that emerges with their use of mobile design applications. Design & Methodology: This research is a descriptive research aiming to develop an analytical rubric with high validity, reliability and usefulness to evaluate the effect of mobile design applications on artistic creativity. Findings: There are five criteria in the analytical rubric developed to evaluate the effect of mobile design applications on artistic creativity. Expert opinion was sought in determining the content validity of the developed analytical rubric, and principal component analysis was used in determining the construct validity. In classical test theory, Cronbach's alpha coefficient was calculated for internal consistency, and Kendall's coefficient of concordance (W) was calculated for inter-rater reliability, and in generalizability (G) theory, G and Phi coefficients were calculated. Fully crossed design was preferred in G theory analyzes. The findings obtained show that the developed analytical rubric gives reliable results in evaluating the artistic creativity of the students. Implications & Suggestions: An analytical rubric was developed to evaluate the 11th grade students' artistic creativity that emerge through the designs made with mobile design applications and the validity and reliability proofs of the rubric were revealed. As a result of the analysis, it was concluded that the developed Creativity Level Analytical Rubric (CLAR) is a reliable and valid measurement tool. It is recommended to increase the number of studies to develop tools that can evaluate artistic creativity and the relationship between creativity and technology at all levels of education.
  • Öğe
    OKULLARDA AMAÇTAN SAPMAYA NEDEN OLAN ETKENLER
    (2021) Demirtaş, Hasan; Yılmaz, Gülden; Çağlar, Çağlar
    Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı okulların amaçlardan sapma nedenlerini belirlemek ve bu nedenler çerçevesinde yaşanabilecek güç kaybını öğretmen ve yöneticilerin görüşlerine göre ortaya koymaktır. Yöntem: Araştırma nitel bir çalışma olup olgubilim deseninde oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubu olarak 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Elazığ ili merkez ilçede bulunan 20 okul ve bu okullarda görev yapan 100 öğretmen ve 40 yönetici seçilmiştir. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlere ve yöneticilere ayrı olarak hazırlanan formlar çerçevesinde açık uçlu olarak aynı sorular sorulmuş ve elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Bulgular: Araştırma sonucunda katılımcılar, okullarda amaçtan sapmaya neden olan etkenler olarak; politik nedenler çerçevesinde en fazla yasaların sık değişmesi, kurumsal nedenler çerçevesinde en fazla öğrenci davranışları ve profilinin iyi olmaması, kişilerle ilgili (kişisel) nedenler hakkında en fazla çaba göstermeme, çevresel nedenler hakkında veliler ile ilgili görüş belirtmişlerdir. Öğretmen ve yöneticilerin görüşlerinde bir farklılık olmadığı görülmüştür. Ayrıca öğretmenler ve yöneticiler amaçtan sapma nedenlerinden en fazla çevresel nedenlerin güç kaybına neden olduğunu belirtmişlerdir. Sonuçlar ve Öneriler: Öğretmen ve yöneticiler okul-idare-veli işbirliği artırılmalı önerisinde bulunurken yöneticiler de okul-aile işbirliği artırılmalı önerisinde bulunmuşlardır.
  • Öğe
    Türkiye’de Bilimsel Okuryazarlık Alanında Yapılan Araştırmaların İçerik Analizi
    (2021) Arduç, Mehmet Akif; Kahraman, Sibel
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı 2010-2019 yılları arasında bilimsel okuryazarlık alanında Türkiye’ de yayımlanan çalışmaların içerik analizini yapmak ve bu çalışmaların eğilimlerini belirlemektir. Bu amaçla bilimsel okuryazarlık kavramı ile ilgili araştırmalar türü, yılı, amacı, örneklem düzeyi, örneklem sayısı, örneklem seçim şekli, yöntem ve deseni, veri toplama araçları, verilerin analiz şekli, tezlerin yayımlandığı üniversiteler ve makalelerin yayımlandığı dergiler açısından değerlendirilmiştir. Yöntem: Çalışma yöntemi nitel araştırma yöntem türlerinden doküman incelemesidir. Araştırmada toplam 55 yüksek lisans, 7 doktora tezi ve 28 makale analiz edilmiştir. Elde edilen çalışmalar yayın sınıflama formundan yararlanarak sınıflandırılmıştır. Bulgular: Çalışma sonucunda bilimsel okuryazarlık çalışmalarının en fazla yüksek lisans tezi olduğu, en fazla çalışmanın 2019 yılında yayımlandığı, örneklem olarak daha çok ortaokul-lise öğrencileri üzerinde çalışıldığı ve örneklem şekli olarak daha çok kolay ulaşılabilir örneklem seçildiği görülmüştür. İncelenen çalışmalarda daha çok nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Çalışmalar amaçlarına göre sınıflandırıldığında, çoğunlukla bilimsel okuryazarlık ile çeşitli değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlendiği çalışmalar tespit edilmiştir. Bilimsel okuryazarlık alanında Marmara Üniversitesi’nde diğer üniversitelere göre daha fazla tez çalışmasının yapıldığı sonucu elde edilmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Çalışmanın sonuçlarına göre, araştırmacıların tezlerden yayın üretmeye teşvik edilmesi önerilebilir.Kolay örnekleme yöntemleri yerine tabakalı örnekleme, rastgele örnekleme, sistematik örnekleme vb. kullanılmalıdır;ortaokul-lise grupları dışındaki gruplarla da çalışılmalıdır.
  • Öğe
    Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları İle Mesleki Coşku Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
    (2021) Aydın, Mesut; Özer, Naci
    Öz Amaç: Bu araştırma ile Sosyal Bilgiler Öğretmen adaylarının mesleki coşkularının ve öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlarının ne düzeyde olduğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Betimsel, nedensel karşılaştırmalı ve ilişkisel araştırma desenlerinin kullanıldığı bu araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği programında öğrenim görmekte olan öğretmen adayları (n=279) oluşturmaktadır. Araştırmada ayrıca örneklem alınmamış, evrendeki bütün öğrencilere ulaşılması hedeflenmiştir. Yapılan uygulamalar sonucunda 197 öğretmen adayından toplanan veriler analize dahil edilmiştir. Araştırmada “Mesleki Coşku Ölçeği” ve “Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler üzerinden öncelikle betimsel istatistik hesaplamaları, t testi ve tekyönlü varyans analizi ve korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının mesleki coşkuları ile mesleğe iliştin tutumlarının cinsiyet, sınıf düzeyi ve bölümü isteyerek tercih etme değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Araştırmada ayrıca mesleki coşku ve mesleğe ilişkin tutum arasında pozitif yönde düşük ve orta düzeyde anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Bu araştırmada öğretmen adaylarının öğretime ilişkin coşkuları ile karşılaştırıldığında branşlarına ilişkin coşkularının daha düşük olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle öğretmen adaylarının branşlarını daha fazla benimsemelerini sağlamak üzere alanda çalışan başarılı öğretmenler ile öğretmen adaylarının bir araya geldiği etkinlikler düzenlenebilir.
  • Öğe
    Yedinci Sınıf Öğrencilerinin İstatistiksel Süreçlerinin İncelenmesi
    (2021) Öz, Özge; Işıksal, Mine
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı ortaokul yedinci sınıf öğrencilerinin istatistiksel araştırma sürecini anlamlandırmalarını incelemektir. Bu bağlamda, yedinci sınıf öğrencilerine gerçek veri kümeleri verilerek istatistiksel araştırma sürecini oluşturan problemi belirleme, veri toplama, veriyi analiz etme ve sonuçları yorumlama aşamalarının her birindeki seviyeleri belirlenmiştir. Yöntem: Bu çalışmada, kesitsel tarama deseni kullanılmıştır. Öğrencilerin istatiksel araştırma sürecini anlamlandırmalarının belirlenmesi için öğrencilerin hazırlanan teste verdikleri cevaplar derinlemesine incelenmiştir. Çalışmanın örneklemini, 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul’un Pendik ilçesinde öğrenim gören 121 yedinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Bulgular: Çalışmanın sonuçları, öğrencilerin istatistiksel araştırma sorusu oluşturma seviyelerinin genel olarak orta ve yüksek seviyede olduğunu göstermiştir. Öte yandan, öğrencilerin araştırma sürecinde en yabancı oldukları kısmın, veri toplama yöntemine karar vermek olduğu görülmüştür. Öyle ki, birçok öğrencinin, ‘aritmetik ortalama, medyan ve mod’ gibi merkezi eğilim ölçülerini veri toplama yöntemi olarak belirttikleri görülmüştür. Ayrıca, öğrencilerin verileri analiz etmede orta seviyede oldukları görülmüştür. Diğer bir deyişle, öğrencilerin hem veri türüne hem de karşılaştırma yapmak gibi verilen durumların amacına uygun grafik türünü seçmekte zorlandıkları gözlemlenmiştir. Son olarak, öğrencilerin sonuçları yorumlama seviyelerinin genel olarak orta veya ileri düzey olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, öğrencilerin büyük çoğunluğunun, grafik üzerinde verilen bir sıklığı ifade etmek yerine grafikte verilen bilgileri bütün olarak ele alan, karşılaştıran ya da grafikte açıkça verilmeyen ilişkilere değinen yorumlar yaptıkları gözlemlenmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Bu çalışmanın bulgularının diğer yedinci sınıflara genellenebilmesi için seçkisiz örnekleme yöntemi kullanılarak tekrarlanabilir. Ayrıca, öğrencilerin istatiksel süreçteki hatalarının ve zorluklarının sebepleri incelenebilir.
  • Öğe
    Türkiye’deki Biyoloji Öğretmen Adaylarının Evrim Teorisini Kabul Düzeyleri Üzerine Bir Araştırma
    (2021) İnan, Sibel; İrez, Serhat
    Öz Amaç: Bu çalışma Türkiye’deki biyoloji öğretmen adaylarının evrim teorisini kabul düzeylerini belirlemeyi amaçlamıştır. Yöntem: Çalışmaya Türkiye’deki 12 farklı üniversitede öğrenim gören 579 biyoloji öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmada betimsel tarama yöntemi temel alınarak yürütülmüştür. Veriler Evrim Teorisi Kabul Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analiz edilmesinde yüzde, ortalama ve frekans kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların ölçekten aldıkları ortalama puanı 53,13 olup bunların yaklaşık yarısı (%52,2) evrim teorisini kabul etmede kararsız, önemli bir kısmı (%37,7) reddeden ve sadece %10’u kabul edenler grubunda yer almaktadır. Katılımcıların çoğunluğunun canlılardaki değişim ve çeşitlilik olgusunu kabul etmekte olduğu, önemli bir kısmının ise yaratılış görüşüyle uyuşmadığı için evrim teorisinin kabul etmemekte veya kararsız olduğu bulunmuştur. Ayrıca katılımcılar genel olarak değişimin insanlar için de geçerli olduğunu kabul etseler de bunun evrim mekanizmasıyla gerçekleştiği söz konusu olduğunda kabul oranında azalma olmuştur. Sonuçlar ve Öneriler: Ortaya çıkan sonuç ulusal ve uluslararası çalışmaların sonuçları ile uyumludur. Evrim teorisi ile ilgili eğitimde başarı elde etmek için biyoloji ve biyoloji eğitimi bölümlerinde evrim eğitiminin kalitesi artırılmalı ve evrim teorisi ile ilgili etkili öğretim stratejileri geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
  • Öğe
    Development of Strategic Plans Based on The Analytic Hierarchy Process: The Sample of The Faculty of Architecture of KTU, Trabzon
    (2021) Yaşar, Yalçın; Macka Kalfa, Sibel; Pirselimoğlu Batman, Zeynep; Sümer Haydaraslan, Kübra
    Öz In this study, it is aimed to determine the strategies that Karadeniz Technical University Faculty of Architecture should follow within the scope of education, training, institutional structure, academic staff and physical - technical infrastructure main factors. In the study, strengths and weaknesses, opportunities and threats of KTU / Faculty of Architecture were determined by SWOT analysis. The TOWS matrix was created using the data obtained by SWOT analysis. The eighteen-person sample group of Faculty Members of Architecture was determined in order to select the strategies determined through this matrix. This group was asked to answer a questionnaire that allows them to quantitatively compare the main factors of education, institutional structure, academic staff and physical - technical infrastructure, and the sub-factors that make up these factors, according to their degree of importance. The questionnaires answered by faculty members / staff were evaluated using the Fuzzy Set technique linked to the Analytical Hierarchy Process. As a result of the study, the planned development strategy of the education program is determined as the most suitable strategy according to the importance level of 0,297, increasing the national and international research and projects is the second priority, the expansion of the academic staff is the third, and the elimination of all the deficiencies in the physical environment is the fourth priority. Thanks to the strategies and significance levels determined at the end of the study, the steps to be taken for the future have been identified. Strategic planning has a crucial role to be able to walk with more confident steps to the future and to ensure that the institution improves according to its mission and vision. We realized a pilot study that demonstrates the importance of strategic planning. It is crucial that such strategic planning studies are carried out in all the architectural faculties in Turkey, and the differences among universities are identified and analysed. Thus, the differences among the institutions providing the same education can be determined to eliminate the deficiencies and the imbalances among the institutions can be removed.
  • Öğe
    Türkçe Ders Kitaplarında Dil Bilgisi Öğretimi Konulu Lisansüstü Tezlerin Yönelimleri Üzerine Bir Değerlendirme
    (2021) Kanat, Ahmet
    Öz Bu araştırmada ortaokul Türkçe ders kitaplarında dil bilgisi öğretimi konulu lisansüstü tezlerin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, durum tespitlerinin yapılması amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda Ulusal Tez Merkezi veri tabanı üzerinde çalışmayla ilgili lisansüstü tezler taranmıştır. Çalışmada ortaokul düzeyi esas alındığından, 5. sınıfların ilkokul olarak kabul edildiği lisansüstü tezler kapsam dışı tutulmuş; 5. sınıfların ortaokul kabul edildiği lisansüstü tezler ise araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın örneklemini, incelenen 4 doktora; 40 yüksek lisans tezi oluşturmaktadır. Yapılan çalışma nitel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Doküman incelemesi yöntemiyle toplanan verilerin analizinde betimsel analiz ile içerik analizi kullanılmıştır. Çalışmanın bulgular kısmında ana probleme bağlı belirtilen 6 alt probleme göre düzenlenmiş; incelenen lisansüstü tezlere ilişkin tür, yıl, bilim dalı, yöntem, sınıf düzeyi (örneklem grubu) ve ele alınan konular ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Çalışma ile lisansüstü tezlerin %90,91’inin yüksek lisans türünde olduğu, en çok 2009 yılında lisansüstü tez yayımlandığı; yüksek lisans tezlerinin %85’inin; doktora tezlerinin tamamının Türkçe Eğitimi/Öğretmenliği bilim dalında yapıldığı; lisansüstü tezlerde çoğunlukla nicel yöntemin kullanıldığı; doktora tezlerinin tamamının, yüksek lisans tezlerinin de çoğunlukla (%47,50) 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarını bir bütün olarak ele aldıkları; konu bakımından bakıldığında lisansüstü tezlerde, tezlerin dil bilgisi öğretimi ile ilgili genel bir değerlendirme yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Okul Müdürleri ve Öğretmenlerin Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemine İlişkin Görüşleri
    (2021) Altay, Perihan; Kış, Ali
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı, MEB’in 2017’nin son aylarında pilot çalışma olarak 12 ilde başlattığı “Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemi”ne ilişkin okul müdürleri ve öğretmenlerin görüşlerini belirlemektir. Yöntem: Araştırma karma desen olarak planlanmıştır. Paralel karma desenlerden eşzamanlı üçgenleme (concurrent triangulation) tasarımı tercih edilmiştir. Nitel araştırma desenlerinden olgubilim (fenomenoloji) deseni ile nitel bölüm, nicel araştırma desenlerinden tarama deseni ile de nicel bölüm oluşturulmuştur. Her iki yöntemin veri analizler sonuçları yorumlarken birleştirilmiştir. Çalışma Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde yürütülmüştür. Nicel bölüm örneklemi 230 öğretmen, nitel bölüm çalışma grubu ise 9 okul müdüründen oluşmaktadır. Bulgular: Araştırma sonuçlarına göre, okul müdürleri ve öğretmenler öz değerlendirme ve alanında uzman kişilerin değerlendirme sürecine katılımını desteklerken, veli ve öğrenci katılımı konusunda olumsuz görüş bildirmişlerdir. Ayrıca öğretmenlerin çalıştıkları öğrenim kademesine göre, müdür ve veli tarafından değerlendirilme ve öz değerlendirmeye ilişkin anlamlı istatistiksel farklılıklar tespit edilmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Öğretmen ve okul müdürlerinin görüşlerinin dikkate alınarak performans değerlendirme sisteminin, bu konuda yapılan araştırma sonuçları da göz önünde bulundurularak, yeniden değerlendirilmesi sistemin geçerliliği ve güvenirliğini artırabilir.
  • Öğe
    Erken Çocukluk Döneminde Teknoloji Kullanımı ve Dijital Oyunlar: Okul Öncesi Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi
    (2020) Öner, Demet
    Öz Amaç: Teknoloji insanoğlu için her zaman önemli bir alan olmuştur. Teknoloji hayatımızın her alanını etkilediği gibi eğitim ve öğretim sürecini de etkilemektedir. Özellikle günümüzde teknoloji kullanımı okul öncesi dönemi de içine alacak şekilde yaygınlık kazanmıştır. Bu araştırma kapsamında okul öncesi öğretmenlerinin, erken çocukluk döneminde teknoloji kullanımı ve dijital oyunlara yönelik görüşlerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Bu çalışma betimsel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 2018-2019 eğitim-öğretim yılında Kayseri, Kırşehir ve Ankara’da görev yapan 97 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen veriler araştırmacı tarafından hazırlanan bir form aracılığıyla elde edilmiştir. Veriler ise SPSS paket programı üzerinden yüzde, frekans ve kestirimsel analizlerle çözümlenmiştir. Bulgular: Çalışma verilerine göre, okul öncesi öğretmenlerinin evlerinde en çok televizyon (%100) ve akıllı telefon (%100), sınıflarında ise internet bağlantısı (%83.5) ve televizyon (%75.3) bulunmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre okul öncesi öğretmenleri en çok (%46) sosyal medyada zaman harcamaktadır. Öğretmenlerin çoğu (%66) teknolojiyi temel düzeyde kullanmaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin çoğunluğu (%95.9) etkinliklerinde teknolojiden yararlanmaktadır. Öğretmenlerin büyük bir kısmı çocukların internet kullanmasına (%59.8) ve dijital oyunlar oynamasına karşıdır (%55.7). Sonuçlar ve Öneriler: Araştırma sonuçları okul öncesi öğretmenlerinin okul öncesinde çocukların teknoloji kullanımına karşı oldukları, geleneksel oyunların dijital oyunlara kıyasla çocukların bilişsel, duyuşsal, sosyal, duygusal ve fiziksel gelişimlerini daha çok desteklediğini göstermektedir.
  • Öğe
    Yazma Stratejilerine Yönelik Bir Derleme Çalışması ve Stratejilerin Yazma Kazanımlarıyla İlişkisi
    (2020) Oğuz, Bahadır; Doğan Kahtalı, Bahar
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı yazma eğitiminde kullanılan stratejileri sistematik bir biçimde ortaya koymak ve Türkçe Öğretim Programı’nda (2019) yer alan yazma becerisi kazanımlarının yazma stratejileriyle olan ilişkisini sorgulamaktır. Bu amaç doğrultusunda yazmaya yönelik çalışmalar incelenerek yazmaya yönelik yaklaşımlar, sınıflamalar ve stratejiler ortaya konmaya çalışılacaktır. Yöntem: Yazma stratejilerin ilişkin temel ve kapsamlı bilgiler sunmayı amaçlayan bu çalışma bir derleme makalesidir. Bu tür çalışmalarda ilgili alan yazında bulunan bilgiler araştırılır, sınıflandırılır, analiz edilir ve karşılaştırılır. Bu çalışmada veri kaynağı olarak Dergipark ve YÖK tez veri tabanında bulunan ulusal ya da uluslararası makaleler, lisansüstü tezler ve basılı kitaplar ve yurt dışı indeksli veri tabanlarında yer alan çalışmalar kullanılmıştır. Dijital ortamlarda tarama yaparken ‘yazma stratejileri’ anahtar kelimesi kullanılarak tarama yapılmıştır. Çalışmanın güvenirlik kat sayısı .94 olarak bulunmuştur. Bulgular: Yazma stratejilerinin derlenmesini amaçlayan bu çalışmada, yazma eğitimiyle ilgili olarak kullanılan stratejilerin aşamalara göre ayrıldığı tespit edilmiştir. Yazma öncesinde, yazma esnasında ve yazma sonrasında kullanılan stratejilerin ortaya çıkan ürünün niteliğini artırdığı ve bireylere yazma sevgisi verdiği düşünülmektedir. Bunların yanında Türkçe Öğretim Programı’nda yer alan 67 yazma kazanımının 29’unun yazma stratejileriyle ilişkili olduğu görülmüştür. Sonuçlar ve Öneriler: Türkçe öğretim programlarının yaklaşımı değiştikçe ürüne verilen önem azalmış, süreç daha önemli hale gelmiştir. Süreç odaklı yaklaşım da yazma eğitiminde belli başlı stratejilerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Literatür incelendiğinde görülmüştür ki yazma stratejileri “yazma öncesi, yazma esnası, yazma sonrası” stratejileri olarak üç aşamadan oluşmaktadır. Bu stratejilerin 2019 Türkçe Öğretim Programı’ndaki (5,6,7 ve 8. sınıflar) yansımalarına baktığımızda yazma beceri alanında yer alan 67 kazanımın 29’u yazma stratejileri ile ilgilidir. Yazma stratejilerinin 2019 Türkçe Öğretim Programı’nda yüksek oranda yer aldığı söylenebilir.
  • Öğe
    6. Sınıf Öğrencilerinin Kesir Kavram İmajlarının İncelenmesi (Kesrin Farklı Anlamları Temelinde)
    (2020) Macit, Esra; Altay, Bilal
    Öz Amaç: Kesir kavramı öğrencilerin öğrenmekte zorlandıkları ve kavram yanılgılarına sahip oldukları bir matematiksel kavramdır. Öğrencilerin zorluk yaşamalarının sebeplerinden biri kesrin farklı anlamlarının olmasıdır. Buradan hareketle 6. sınıf öğrencilerinin kesir kavram imajlarının kesrin farklı anlamları temelinde belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Katılımcılar Doğu Anadolu’da bir ilde 2018-2019 eğitim-öğretim yılınca 6. sınıfta öğrenim gören 663 öğrenciden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak açık uçlu 3 sorudan oluşan ve araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket formu kullanılmıştır. Anket formundan elde edilen veriler kesrin farklı anlamları temel alınarak betimsel analize tabi tutulmuştur. Bulgular: Verilerin incelenmesi sonucunda katılımcıların en çok sahip oldukları kavram imajlarının sırasıyla bölme, parça-bütün ve pay-payda kavram imajları olduğu görülmüştür. Sonuçlar ve Öneriler: Kesir kavramının ağırlıklı olarak parça-bütün anlamına uygun olarak öğretiminin yapılmasına rağmen öğrencilerin daha çok bölüm anlamını tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Kesir kavramının sözel ifade şeklinin bu durumun nedeni olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Tablet Bilgisayarların Eğitsel Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
    (2020) Özhan, Uğur; Güzel, Yasin; Akkuş, İlyas
    Öz Amaç: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülke kapsamında FATİH projesi yürütülmektedir. Proje sürecinde öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarların eğitsel kabul düzeyi ve eğitim ortamına entegrasyonu merak konusu olmuştur. Bu çalışmada lise öğrencilerinin tablet bilgisayarların eğitsel kullanımına yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla veriler toplanarak bir tutum ölçeğinin geçerlik ve güvenilirlik analizleri yapılmıştır. Yöntem: 11 maddelik pilot ölçek formu ile 3 farklı lisede toplam 256 öğrenciden veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler üzerinde ilk olarak gerekli normallik varsayımları test edilmiş ve normal dağıldığı görüldükten sonra yapı geçerliliği kapsamında açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Güvenilirlik çalışmaları kapsamında madde toplam korelasyonları ve Cronbach alfa iç tutarlılık katsayıları incelenmiştir. Bulgular: Ölçekte varimax döndürme tekniği uygulanmış 4 madde ölçekten çıkarılmıştır. Açımlayıcı faktör analizinde özdeğeri 1’in üzerinde 2 faktör ortaya çıkmıştır. Toplam 7 maddeden ve 2 faktörden oluşan ölçeğin, açıkladığı toplam varyansın %74.994 çıktığı görülmüştür. Ölçek için yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ise uyum indis değerlerinin mükemmel ve kabul edilebilir olduğu ve 7 faktörlü modelin doğrulandığı ortaya çıkmıştır. Ölçekte birinci faktörün Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı .885, ikinci faktörünün Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı ise .835’dir. Ölçeğin maddelerinin düzeltilmiş madde-toplam korelasyonlarının .808 ile .642 arasında değiştiği sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar ve Öneriler: Analizler sonucunda geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirilmiştir. Beşli likert tipi bir yapıya sahip olan ölçekten alınabilecek en düşük puan 7, en yüksek puan ise 35’tir. Ölçekten alınan puan yükseldikçe tablet bilgisayarların eğitsel kullanımına yönelik sahip olunan tutum olumlu yönde artmaktadır. Ölçeğe ilişkin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları farklı örneklem gruplarında ve diğer eğitim kademelerinde tekrarlanabilir.
  • Öğe
    The Effect of Predict-Observe-Explain Strategy on Students’ Academic Achievement, Scientific Process Skills and Attitude towards Science
    (2020) Arslan, Merve; Emre, İrfan
    Öz Purpose: When the science lesson curriculum is examined, it is seen that the main purpose is to raise science literate individuals. In order to achieve this goal, constructivist approaches are needed instead of traditional teaching approaches. Predict Observe Explain (POE) is also one of the tools suitable for constructivism and includes a demonstration experiment and related prediction and observation steps.This study aims to investigate the effects of the Predict-Observe-Explain (POE) strategy on fourth grade students’ academic achievement, scientific process skills, and attitude towards science Design & Methodology: In this semi-experimental research design, 17 students were in the control group and 15 were in the experimental group. For data collection, three different scales were used. The scales were administered to all participants at the beginning and at the end of the implementation. The experimental group was exposed to POE during their lessons for six weeks and the control group received regular instruction which is suggested by the Ministry of National Education. Findings: The results revealed that students in the experimental group had significantly higher scores than the students in the control group in terms of academic achievement and scientific process skills. However, no difference was observed in their attitude towards science. Implications & Suggestions: In subsequent studies, the effects of POE on different age groups can be analyzed.
  • Öğe
    Sınıf Öğretmenlerinin Yabancı Uyruklu Öğrencilere Yönelik Tutumları ile Kültürlerarası Duyarlılık Düzeyleri Arasındaki İlişki
    (2020) Kasa Ayten, Başak; Köse, İsmail
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin yabancı uyruklu öğrencilere yönelik tutumları ile kültürlerarası duyarlılık düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Yöntem: Araştırmada nicel araştırma yaklaşımı benimsenmiş ve tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak “Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği”, “Mülteci Öğrenci Tutum Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Şanlıurfa il merkezinde görev yapan sınıf öğretmenleri, örneklemini ise bu öğretmenlerden seçilmiş 355 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Örneklem seçiminde amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler istatistik programı ile analiz edilmiş, bağımsız gruplar t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: İletişim, Uyum, Yeterlik boyutlarında “çoğunlukla katılıyorum” düzeyinde; kültürlerarası duyarlılık puanlarının ise Kültürlerarası Etkileşimden Hoşlanma ve Kültürlerarası Etkileşimde Özgüven boyutlarında “çok yüksek”; Kültürlerarası Etkileşime Katılım, Kültürel Farklılıklara Saygı, Kültürlerarası Etkileşimden Özen ve Kültürlerarası Duyarlılık Ölçek Toplam Puanında “yüksek” düzeyde çıktığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca öğretmenlerin yabancı uyruklu öğrencilere yönelik tutumları ile kültürlerarası duyarlılıkları arasındaki pozitif yönde ve orta düzeyde ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Araştırmanın sonuçlarında sınıf öğretmenlerinin yabancı uyruklu öğrencilere yönelik tutumlarının ve kültürlerarası duyarlılıklarının yüksek olduğu görülmüştür. Farklı illerde, farklı araştırma yaklaşım ve modellerinde araştırma tekrarlanabilir.
  • Öğe
    Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Sera Etkisi Kavramı ile ilgili Bilişsel Yapıları
    (2020) Kahraman, Sibel
    Öz Amaç: Bu çalışmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının “sera etkisi” kavramıyla ilgili bilişsel yapılarını Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) ve Yaz-Çiz-Anlat (YÇA) Tekniği aracılığıyla belirlemektir. Yöntem: Nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim desenine göre tasarlanan çalışmada, içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Bu çalışma 2019- 2020 akademik yılı bahar yarıyılında 63 fen bilgisi öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Bulgular: KİT ile elde edilen bulgulara göre, fen bilgisi öğretmen adaylarının “sera etkisi” ile ilgili bilişsel yapılarında bulunan kavramlar “sera etkisinin gerçekleştiği yerler”, “sera etkisinin nedenleri” “sera etkisinin sonuçları” ve “kavram yanılgıları” olmak üzere dört kategoridedir. YÇA Tekniğiyle elde edilen bulgular, öğretmen adaylarının kavram ile ilgili %52.4 oranında “bilimsel olmayan ve yüzeysel”; %30.2 oranında “kavram yanılgıları” içeren; %15.9 oranında “bilimsel” bir bilişsel yapıları olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçları fen bilgisi öğretmen adaylarının sera etkisi ile ilgili bazı kavram yanılgılarına ve bilimsel olmayan-yüzeysel bilişsel yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Sonuçlar ve Öneriler: Bu çalışmanın bulgularına göre, fen bilgisi öğretmen yetiştirme programlarında çevre sorunlarıyla ilgili güncel bilgilendirme ve çağdaş öğrenme etkinliklerini içeren derslerin yer alması önerilmektedir.
  • Öğe
    Sınıf Öğretmenlerinin Suriyeli Mülteci Öğrencilere Yönelik Tutumlarının Hizmet İçi Eğitim Bağlamında İncelenmesi: Bir Karma Yöntem Araştırması
    (2020) Göçer, Veysel; Özer, Sinan; Ürünibrahimoğlu, Mehmet
    Öz Amaç: Araştırmanın amacı, hizmet içi eğitim bağlamında sınıf öğretmenlerinin Suriyeli mülteci öğrencilere yönelik tutumlarını belirlemektir. Yöntem: Araştırmada nicel ve nitel yaklaşımlarının art arda ve eşit ağırlıkta kullanıldığı açıklayıcı karma desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerini toplamak için “Mülteci Öğrenci Tutum Ölçeği”, nitel verileri toplamak için ise “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerini toplamak için ölçüt örnekleme yöntemi ile belirlenen 75 sınıf öğretmeni, nitel verilerini toplamak için maksimum çeşitlilik örneklem türü kullanılarak belirlenen 12 sınıf öğretmeni araştırmanın çalışma grubunu oluşturmuştur. Araştırmanın nicel verilerini analiz etmek için betimsel istatistiki yöntemler, nitel verileri analiz etmek için ise içerik analizi tercih edilmiştir. Bulgular: Araştırmada sınıf öğretmenlerinin mülteci öğrencilere yönelik tutumlarının “Mülteci Öğrenci Tutum Ölçeği” nin “İletişim” ve “Uyum” alt boyutlarında “Tamamen Katılıyorum”, “Yeterlik” alt boyutunda “Çoğunlukla Katılıyorum” ve ölçek toplamında “Tamamen Katılıyorum” düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Araştırmada sınıf öğretmenlerinin görüşlerinin içerik analizi yolu ile çözümlenmesi ile “İletişim” temasında ön yargısız olma, hoşgörü, eşitlik, destek, motive etmek ve zaman olmak üzere altı, “Uyum” temasında ihtiyaç, eşit davranma/ayrımcılık yapmama, devam, zaman ve rehberlik olmak üzere beş, “Yeterlik” temasında ise tecrübe, hizmet içi eğitim, dil farklılığı, sınıf İçi adaptasyon, iletişim kurma ve lisans eğitimi olmak üzere altı alt tema belirlenmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Araştırmada sınıf öğretmenlerinin mülteci öğrencilere yönelik tutumlarının yüksek düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanında araştırmada mülteci öğrencilere yönelik eğitimler için verilen hizmet içi eğitimlerin yeterli olmadığı saptanmıştır. Ayrıca araştırmada mülteci öğrencilere yönelik sınıf öğretmenlerinin tutumların pozitif yönde ilerlemesi için daha fazla ve nitelikli hizmet içi eğitimlerin verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada ulaşılan sonuçlar doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın mülteci öğrencilerin eğitimine yönelik hazırlayacağı hizmet içi eğitim programlarına bünyesinde mülteci öğrenci bulunan tüm sınıfların öğretmenlerinin dâhil edilmesi sağlanması önerilebilir.
  • Öğe
    Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrencilere Uygulanan Etkinlik Temelli Analog Saat Okuma Becerisi Öğretiminin Etkililiği
    (2020) Atmaca, Furkan; Girli, Alev
    Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı, özel öğrenme güçlüğü olan 9-10 yaşları arasındaki 3 öğrenciye analog saatlerde gösterilen tam, buçuk, çeyrek geçe, çeyrek kala, dakika geçe ve dakika kala saatlerin kaç olduğunu söyleme, rakamlarla yazma ve rakamlarla yazılan saati çizerek gösterme becerileri öğretimi için hazırlanan etkinlik temelli öğretim programının etkililiğini ve genellenebilirliğini incelemektir. Yöntem: Araştırmada, tek denekli araştırma yöntemlerinden denekler arası çoklu başlama düzeyi deseni kullanılmıştır. Araştırmanın deneysel süreci, beceri analizinin hazırlanması, etkinliklerin hazırlanması, etkinlikler için materyallerin hazırlanması ile başlama düzeyi, öğretim, son değerlendirme ve genelleme oturumlarından oluşmaktadır. İlk aşamada saat okuma becerisinin beceri analizi yapılmış ve 18 kazanım belirlenmiştir. Belirlenen bu 18 kazanımın öğretimi için üç etkinlik ve üç materyal tasarlanmıştır. Öğretim oturumları planlanmış üç etkinlik ile yürütülmüştür. Bulgular: Sekiz öğretim oturumu sonunda, üç katılımcının da hedeflenen kazanımlardan tam saatler, yarım saatler, çeyrek geçeli saatler, çeyrek kalalı saatler ve dakika geçeli saatler ile ilgili kazanımları edindiği görülmüştür. Üç katılımcı da hedeflenen kazanımların %83’ünü kazanmıştır. Ayrıca, katılımcıların bu becerileri farklı ortamlarda, farlı materyallerle ve farklı kişilerle de genelleyebildiği belirlenmiştir. Sonuçlar ve Öneriler: Hazırlanan sekiz oturumluk etkinlik temelli analog saat okuma becerisi öğretiminin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu yüzden, etkinlik temelli öğretim tekniğinin özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilere saat okuma becerisi öğretiminde kullanılabilecek bir yöntem oluğu düşünülmektedir.