E-Kitap, Diğer Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe TÜRK DEMOKRATİK SOL’UNUN SOSYAL DEMOKRASİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI: (1970-1980 DÖNEMİ)(2020) Yıldırım, Umut TurgutÖNSÖZ “Siyaset, Yönetim ve Toplum Çalışmaları” adı ile bilim dünyasına kazandırmış olduğumuz bu eser, alanında önemli yer tutabilecek çalışmalardan oluşmaktadır. Sosyoloji, siyaset bilimi, siyasal tarih, uluslararası ilişkiler gibi toplumbilimsel alanların araştırma makalelerini içeren eser, alandaki önemli boşluğu doldurmak amaçlı hazırlanmıştır. Siyaset, toplumda var olan yöneten-yönetilen ilişkisini düzenleyen toplumsal kurumlar ve bu kurumları araştıran bilim olarak çok yönlü bir özelliğe sahiptir. Bu çok yönlülüğe uygun olarak tasarlanmış çalışmanın birinci bölümünde, Dr. Zafer Yıldırım, Antik dönemden itibaren Mezopotamya bölgesinde var olan iktidar mücadelesinde farklı dinlerin yeri ele almıştır. Bu bölümde, hem semavi diye nitelendirilen dinler hem de daha az sistematik olan ve çok tanrılı olan dinlerin siyasal tarih açısından mücadele özelliklerinin bölgeye has durumlarıyla birlikte analiz edilmiştir. Eserin ikinci bölümünde ise, Dr. İlknur Çevik Tekin, personel güçlendirme kavramını analize tabi tutmuştur. Toplumsal bilimlerden olan yönetim biliminin kavramlarından biri olarak personel güçlendirme mevzusu işlenmiştir. Alanda önemli bir açığı dolduracağı düşünülen bu bölüm farklı disiplinlerin bakış açılarına hitap eden bir ayrıcalıkla ele alınmıştır. Üçüncü bölümü hazırlayan Dr. Cem Bozkurt tarafından, modernlik anlayışının batılı tarzının siyasal kimlik inşası ile ilgili yaklaşımlar ve tasarımlar çözümlemeye tabi tutulmuştur. Bu çalışmada, hem çağdaş anlayışlar hem de Batının geçmişindeki yaklaşımlar birlikte değerlendirilmiştir.Öğe SEÇMEN TERCİLERİNE ETKİLERİ BAKIMINDAN EKONOMİK KRİZLER: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR ANALİZ(İnönü Üniversitesi, 2020) Yıldırım, Umut Turgut1. Giriş Demokrasinin tanımında bulunan “halkın kendi kendisini yönetme” ilkesinin bir sonucu olarak Antik Yunan’dan bu yana insanların siyasal hayata katılım biçimleri farklı evrelerden geçerken değişmiş ve dönüşmüş tür. Bu süreçte genel oy hakkının tanınması da siyasal katılım bağlamında önemli bir dönüm noktası olmuştur. Zira seçme ve seçilme hakkının top lumun çoğu kesimine yayılmasıyla demokratik rejimlerde seçmen tercih leri siyasal hayatın temel değişkenlerinden biri haline gelmiştir. Seçmen tercihlerinin somutlaştığı bir alan olarak siyasal seçimler de bu bağlamda seçmenlerin mevcut siyasal hayata ve aktörlerine dair düşüncelerini yan sıtmasıyla önemli bir analiz noktasına dönüşmüştür. Bu noktada siyasal seçimlerin vatandaşların siyasetçileri hesap verebilir konumda tutmak ve seçmenlerin hoşnut olmadıkları konuları iletebilmek için bir mekanizmaya dönüşmesi, uygulanması istenilen politikaları dayatmak için bir araç hali ne gelmesi ve siyasal temsilciler seçmek için bir fırsat olarak görülmeye başlanması, seçimlerin önemini açıklayan gelişmeler olarak ifade edile bilmektedir (Kedar, 2005). Demokrasinin ilkelerinin işler olduğu siyasal sistemlerde adil ve rekabete dayalı seçimlerle siyasal erklerin belirlenmesi de seçmen tercihlerinin analizi meselesini akademik çalışmaların odağına yerleştirmiştir.Öğe Tarih ve Toplum Yazıları(İnönü Üniversitesi, 2021) Çatma, BahattinBu kitap; İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı ve aynı zamanda yüksek lisans-doktora danışmanlığımı yürütmüş olan kıymetli hocam Prof. Dr. Mehmet Karagöz’ün emekliliğine kısa bir süre kala şahsına ve emeklerine olan vefanın bir tezahürü olarak hazırlandı. Tabi kitap, armağan kitabı olması bakımından tematik bir mahiyette değildir. Sosyal bilimlere ilişkin farklı disiplinlere mensup hocalarımızın katkısıyla tarih, sosyoloji, edebiyat alanlarına ilişkin yazılardan müteşekkildir. Bu bakımdan “Tarih ve Toplum Yazıları-Prof. Dr. Mehmet Karagöz Armağanı” başlığıyla hazırlanmış olan bu çalışmanın takdimin de ötesinde sosyal bilimlere katkı sunmasının temel arzumuz olduğunun bilinme- sini isterim.Öğe Sabit Duman Armağanı(Sonçağ Akademi, 2020) Başkan, YahyaÜniversite, bölüm ve kendi çevresinde sevilen bir sima olan hocamız, “bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler” tavrının son ve hakiki temsilcile- rinden olup bunu da günlük yaşamında sıkıca uygulaması ile şöhret bul- muştur. Renkli kişiliği ile tanınan hocamızın, hayatın akışı içerisinde; futbol- dan, yemeğe, at yarışlarından, demli çaya, espressodan, puroya, kaliteli spor ayakkabılarından, briçe rafine zevkleri vardır. Bunlar arasında espres- so, briç ve puroyu bölümümüzün fanilerine tanıtma bahtiyarlığı kendisine aittir. Üniversitemizin öğrenci kulübü, “Briç Topluluğu” ile turnuvalara katılmış olan hocamız ilgili müsabakalarda topluluğunun hatırı sayılır so- nunculukları olduğu rivayet seviyesinde haberlerdendir.Öğe Müziksel Okuma Parçaları(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2019) Acim, ServerMüziksel Okuma Parçaları kitabıyla, müzik öğretmenlerinin, iki vuruşlu, üç vuruşlu ve dört vuruşlu ölçü kategorisindeki yapılarda, vuruş birim süresinin dörtlük olmasının yanı sıra sekizlik de olabileceğini veya ikilik de olabileceğini anlamasını ve öğrencilerine anlatmasını umuyorum. Genelde Tartımsal Okuma Parçaları için ayrı kitaplar vardır. Bu kitapta ise öğrenilen ölçü yapılarının izdüşüm içinde gitmesi istenildi. Diğer bir deyişle “iki vuruşlu ölçüler”, "üç vuruşlu ölçüler" ve “dört vuruşlu ölçüler” kategorilerine uygun tartım parçaları hazırlandı. Tartımın “çok sesli” yapıyı “çok partili yapıya dönüştürerek” öğrencilerin hissedilebilmesi için tek partili tartımsal parçaların yanı sıra iki partili tartımsal parçalar da hazırlandı.Öğe 1. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2019) Söylemez, Neslihan; Aylaz, Rukuye; Yayan, E. Hilal; Cengiz, Zeliha; Dural, Gülİnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ev sahipliğinde ve Türk Yoğun Bakım Derneği iş birliğinde düzenlenen I. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi’nin amacı palyatif bakım alanında çalışan hekimlerin, hemşirelerin, diyetisyenlerin, aile hekimlerinin, eczacıların ve manevi bakım uzmanlarının, palyatif bakım konusundaki farkındalıklarını artırmak, yeni gelişmeleri değerlendirmek ve kanıt temelli uygulamalar doğrultusunda bilgi ve becerilerini en üst düzeye çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda; gerçekleştirilen oturumlarda dünyada ve Türkiye’de palyatif bakım, hosbis bakım ve evde bakım örneklerinden ve uygulamalarından bahsedilerek iki gün boyunca yurt içinden ve yurtdışından gelen katılımcılar ile geniş kapsamlı olarak tartışılmıştır.Öğe ACET Endokrin Sistem Farmakolojisi(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2019) Acet, H. Ahmet; Parlakpınar, HakanEndokrin sistem hastalıkları, tedavilerinde kullanılan ilaçlar ve tedavi modaliteleri alanındaki dinamik güncellemeler ile tıp eğitiminde ve pratiğinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kitapta, endokrinoloji alanındaki temel ve klinik farmakolojik yaklaşımlar detaylıca bahsedilmiştir. Konular; tedavi rejimleri, araştırma aşaması devam eden ilaçlar ve güncel literatür ile desteklenmiş ve ilaç etki mekanizmaları, terapötik kullanım, ilaç etkileşimleri, advers ilaç reaksiyonları ve klinik endikasyonları üzerinde durulmuştur. Kitap içerisindeki pek çok bilginin şekil ve tablo kullanılarak daha rahat kavranılması amaçlanmıştır. Acet Farmakoloji kitap serisinin 6. kitabı olan bu eser, gerek lisans ve lisansüstü öğrencilerine gerekse sağlık alanında uzmanlaşan akademisyenler için güncel literatür ve kılavuzlar eşliğinde hazırlanmış bilimsel bir eserdir. Kitabın tıp eğitimi ve pratiğine faydalı olması temennisi ile…Öğe 1. Uluslararası Arslantepe Sempozyumu(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2020) Durak, Neslihan; Frangipane, Marcellaİnönü Üniversitesi ve Roma Sapienza Üniversitesi işbirliğiyle İtalya Büyükelçiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi Belediyesi ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nin katkıları sayesinde Ekim 2018’de Malatya İnönü Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Arslantepe arkeolojisi hakkındaki ilk uluslararası sempozyumun konferans metinleri bu kitapta bir araya getirildi. Bu etkinliğin başlıca hedefi, Sapienza Üniversitesi ekibi ve gerek Türkiye’den gerekse başka ülkelerden katılım sağlayan ortak araştırmacılar tarafından Arslantepe’de on yıllardır sürdürülen kazı çalışmalarının temel sonuçlarını yerel, ulusal ve uluslararası bilim çevreleriyle paylaşarak yeniden düşünmekti. Arslantepe araştırmalarıyla gün yüzüne çıkan pek çok spesifik tema ve konu başlığını derinlemesine araştırmak amacıyla düzenlenen bu etkinliğin yeni konferans ve buluşmalara öncü olması beklenmektedir. Arslantepe araştırmaları, yalnızca Doğu Anadolu’nun Eski Çağ’ı ve Yakındoğu’nun başlıca uygarlıklarının belirgin yönlerine değil, insan topluluklarının genel tarihine de ışık tutmaktadır.Öğe İNUSAM ANALİZ(İnönü Üniversitesi y, 2020)Öğe 44. Yılında Dünden Bugüne İnönü Üniversitesi(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2020) Kızılkaya, Nezir; Yakıncı, CengizKurumsal tarih çalışmaları Türkiye’de son yıllarda tarih araştırması yapanların ilgilendiği yeni bir alan olarak karşımıza çıkmakta, 2000’li yılların başından itibaren de bu alanda yapılan çalışmalara karşı bir ilgi artışı olduğu gözlenmektedir. Bu çalışmalar, ilgili kurumun tanıtımına katkı sağlarken aynı zamanda o kurumun kuruluşundan itibaren aldığı mesafeyi göstererek, kurumsal gelişmenin somut bir biçimde ortaya çıkmasına da imkân sağlamaktadır. Söz konusu bir kurum bir eğitim kurumu ve bir üniversite olunca mezun ve mevcut öğrencilerinin, çalışanlarının ve bütün paydaşlarının kurumu tanıması ve ortak bir kurumsal kültürü benimsemesine katkı sağlamasının yanında aidiyet duygusunu artırıcı ve birleştirici bir etkisi olacağı da açıkça görülmektedir. İnönü Üniversitesinin kuruluşu ve gelişimini ayrıntılı olarak ortaya koyacak olan bu çalışmanın da bahsi geçen etkilerinin olacağı muhakkaktır. Bu çalışma da üniversitemizin kurumsal hafızasına önemli katkılar sağlamakta, İnönü Üniversitesinin dünü ve bugünü arasında bir köprü görevi görmektedir.Öğe Yeni Koronavirüs Hastalığının Toplum Üzerine Etkileri Ve Hemşirelik Yaklaşımları(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2020) Aylaz, Rukiye; Yıldız, Üyesi ErmanTAKDİM Yeni koronavirüs (COVID-19) dünyada, ilk kez Aralık 2019'da Çin'in Wuhan şehrinde belirlenen bir solunum yolu enfeksiyonu olarak ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü Ocak 2020'de yeni koronavirüs salgınını uluslararası yayılım gösteren halk sağlığı için acil durum olarak açıkladı ve Mart 2020'de ise pandemi olarak ilan etti. COVID-19 hastalığı ülkemizde resmi olarak ilk kez 11 Mart 2020’de tespit edildi. Tüm dünyayı etkisine alan salgın hayatı durdurdu. Günümüz insanı böylesine bir krizi ilk kez deneyimledi. Her ne kadar şimdiye kadar COVID19 salgınından 60 yaş ve üzeri bireylerin hastalığı daha şiddetli geçirdikleri bildirilse de tüm dünyada toplumun her kesimi bu salgından biyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan etkilendi. Pandemi haline gelen COVID-19 salgını üretimden tüketime, uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan eğlenceye, dini ibadetlerden spor etkinliklerine kadar toplumsal yaşamın her alanını etkisi altına alarak mevcut bireysel ve toplumsal alışkanlıklarımızda dramatik değişimlere yol açtı. Pandemi ilan edilmesinden bu yana yaklaşık olarak 5 ay geçmesine rağmen halen bazı noktalarda belirsizlikler devam etmekte ilaç ve aşı çalışmalarının sonuçları sabırsızlıkla beklenmektedir. Temennimiz daha fazla insanın ölmemesi, ülkemizin ve dünyanın bu krizi en az zararla atlatmasıdır. Bu kitap, COVID-19 pandemisi konusunda üniversitemizde ve diğer üniversitelerde çalışan, alanında bilgi ve deneyimleri olan yazarların katkıları ile hazırlanmıştır. Kitap, virüsün kontrol altına alınmasında toplumdaki bütün yaş grubu ile çalışan sağlık çalışanları ve öğrenciler için kaynak niteliğindedir. İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rukuye Aylaz ve Dr. Öğretim Üyesi Erman Yıldız’ın editörlüğünde hazırlanan eserin, toplumu bu salgından korumak için büyük özveri ile çalışan sağlık çalışanlarına yararlı olacağını düşünmekteyim. Bu kitabın hazırlanmasında katkı veren tüm öğretim elemanlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Prof. Dr. Ahmet KIZILAY RektörÖğe Yeni Koronavirüs Hastalığının Toplum Üzerine Etkileri Ve Hemşirelik Yaklaşımları(2020)TAKDİM Yeni koronavirüs (COVID-19) dünyada, ilk kez Aralık 2019'da Çin'in Wuhan şehrinde belirlenen bir solunum yolu enfeksiyonu olarak ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü Ocak 2020'de yeni koronavirüs salgınını uluslararası yayılım gösteren halk sağlığı için acil durum olarak açıkladı ve Mart 2020'de ise pandemi olarak ilan etti. COVID-19 hastalığı ülkemizde resmi olarak ilk kez 11 Mart 2020’de tespit edildi. Tüm dünyayı etkisine alan salgın hayatı durdurdu. Günümüz insanı böylesine bir krizi ilk kez deneyimledi. Her ne kadar şimdiye kadar COVID19 salgınından 60 yaş ve üzeri bireylerin hastalığı daha şiddetli geçirdikleri bildirilse de tüm dünyada toplumun her kesimi bu salgından biyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan etkilendi. Pandemi haline gelen COVID-19 salgını üretimden tüketime, uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan eğlenceye, dini ibadetlerden spor etkinliklerine kadar toplumsal yaşamın her alanını etkisi altına alarak mevcut bireysel ve toplumsal alışkanlıklarımızda dramatik değişimlere yol açtı. Pandemi ilan edilmesinden bu yana yaklaşık olarak 5 ay geçmesine rağmen halen bazı noktalarda belirsizlikler devam etmekte ilaç ve aşı çalışmalarının sonuçları sabırsızlıkla beklenmektedir. Temennimiz daha fazla insanın ölmemesi, ülkemizin ve dünyanın bu krizi en az zararla atlatmasıdır. Bu kitap, COVID-19 pandemisi konusunda üniversitemizde ve diğer üniversitelerde çalışan, alanında bilgi ve deneyimleri olan yazarların katkıları ile hazırlanmıştır. Kitap, virüsün kontrol altına alınmasında toplumdaki bütün yaş grubu ile çalışan sağlık çalışanları ve öğrenciler için kaynak niteliğindedir. İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rukuye Aylaz ve Dr. Öğretim Üyesi Erman Yıldız’ın editörlüğünde hazırlanan eserin, toplumu bu salgından korumak için büyük özveri ile çalışan sağlık çalışanlarına yararlı olacağını düşünmekteyim. Bu kitabın hazırlanmasında katkı veren tüm öğretim elemanlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Prof. Dr. Ahmet KIZILAY RektörÖğe Uluslararası Malatya'nın Fethi ve Danişmendliler Sempozyumu(İnönü Üniversitesi Yayınları, 2020)SUNUŞ Danişmendliler 1071-1178 yılları arasında Amasya, Tokat, Sivas, Kayseri ve Malatya arasında hüküm süren bir Türk hanedanıdır. Hanedanın kurucusu Danişmend Gazi’dir. Malazgirt Zaferi sonrası, Anadolu’nun fethi ve Türk-İslam kültürünün bu coğrafyada yayılması Danişmendliler ve Selçuklular döneminde gerçekleşmiştir. Danişmendliler dönemine dair fazla bir kaynak bulunmamakla beraber bu hanedanın kurucularının Azerbaycan’da Arrân ve civarında yaşayan bir Türk grubuna mensup olduğu bilinmektedir. Keza grubun lideri konumundaki Danişmend Gazi'nin hem savaşçı hem bilge birisi olması hasebiyle tam bir alperen kişiliğiyle temayüz ettiğini de mevcut kaynaklardan öğrenmekteyiz. Sultan Alparslan’ın 1064 yılında gerçekleştirdiği Kafkasya seferi sırasında diğer Türkmen beyleriyle birlikte Sultan'ın emrine girerek öncülük görevini üstlenen Danişmend Gazi, kısa sürede bilgeliği, cesareti ve yiğitliğiyle dikkatleri üzerine çekerek Alparslan'ın en güvenilir emirleri arasında yer aldı. Ancak onun ismi Malazgirt Savaşı’na katılan komutanlar arasında geçmemektedir. Fakat, Malazgirt zaferinden sonra Niksar ve Sivas’ın fethedilmek üzere kendisine tevcih edildiğine bakılırsa Danişmend Gazi'nin bazı kaynaklarda savaşa katıldığı hatta önemli roller oynadığı yönündeki kayıtlar önem kazanmaktadır. Nitekim Danişmend Gazi, kısa sürede kendisine bırakılan yerleri fethederek Yeşilırmak yayı içerisindeki Amasya, Tokat, Niksar ile Çorum'u, müteakiben Kayseri, Zamantı, Elbistan ve Develi’yi içerisine alacak şekilde bir beyliğin temellerini atmıştır. Danişmend Gazi’den sonra yerine geçen oğlu Gümüştigin’in en büyük hedefi Malatya’yı ele geçirmekti. Uzun süre bu hedefe ulaşmak için mücadele eden Danişmendliler, 1084'de kısa bir süre hâkim oldukları Malatya'yı 18 Eylül 1101-2'de fethedeceklerdir. Bu fetih ile birlikte bölgedeki ticaret yolları süratle canlanırken büyük kitleler halinde Anadolu'ya giren Türk akıncıları da Batı Anadolu'da etkili olacak güvenli ve önemli bir güzergâh daha elde edecektir. 19-21 Eylül 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Malatya’nın Fethi ve Dânişmenliler Sempozyumu’nda Malatya’nn Fethi ve Dânişmendliler konusunda alanın uzmanları tarafından sunulan tebliğlerden oluşan bu kitapta, mevzubahis hususlar bütün ayrıntılarıyla ortaya konulmaya çalışılarak Malatya Tarihi’nin önemli bir dönemi ele alınmıştır. Sempozyum Yürütme KuruluÖğe Peyzaj Mimarları İçin Mesleki İngilizce(İnönü Ünverstesi Yayınları, 2020) Pouya, SimaPRESENTATION Landscape architecture, as a branch of science, deals with fields of design, planning, and management by combining science, art, engineering, and technology and taking into account natural, cultural and social factors. Landscape architecture bounds tightly with other planning and design professions as its study area covers a wide range of topics and scales. Given this, landscape architecture is often regarded as a bridge that connects the social sciences, the natural sciences, the art science, and the society and nature subjects. Professional English, which expresses a usage form with terminologies and sentence patterns on a field basis, is supported by abbreviations valid in business life. Professional English, which requires the ability to communicate and write appropriate terms according to the sector and its specialty, is learned within a language education aimed at dominating certain terms and patterns. It is even more important in some more comprehensive sections One of which is the Landscape Architecture branch. In Turkey, graduation in landscape architecture has initiated since 1937. Despite having a long history of education on this major, the lack of scientific resources in Turkish is strongly felt as the major sources are in English language. To educate the students studying in landscape architecture better, they need to have adequate command of English. Hence, I believe this work will be a solution addressing the main challenge exiting in the field. I would like to wholeheartedly thank the editor and the author of the book: Technical English for Students of Landscape Architecture, Assoc. Prof. Sima POUYA, who sincerely and diligently worked to during the preparation of the book. I also like to express my gratitude to all the authors who contributed to the book. Finally, I hope the book will be a useful source among the other landscape architecture related resources.Öğe Müzik Öğrencileri için Müziksel Okuma Parçaları(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2019) Acim, ServerBİRAZ DAHA DETAY Ülkemizde Müzik adına eğitim veren kurumlarda (Müzik Öğretmenliği Programları, Güzel Sanatlar Fakültesi - Müzik Bölümleri, Sanat ve Tasarım Fakültesi veya Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi gibi adlarla bilinen kalıp başlıkların dışındaki birimlerde...) eğer öğrencinin Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi geçmişi yok ise, Konservatuvar’larda adına "Solfej" ve/veya "Solfej-Dikte-Teori" denilen; Müzik Öğretmenliği Programı kökenli kişilerin "Müziksel İşitme-Okuma-Yazma" olarak adlandırdıkları derslerde kullanılan okuma parçaları iki örneğin dışında Albert LAVINGAC’ın 8- 13 yaş arasında müzik öğrenimi gören kişiler için yazmış olduğu parçalardır. Bu iki örnek Muammer SUN öğretmenimizin "Solfej - 1" ve "Solfej - 2" parçaları ile Ali SEVGİ öğretmenimizin Makam temelli Solfej okuma parçalarıdır. Bunun dışında Pozzoli’nin piyano eşlikli okuma parçaları, "Bona" denilen okuma parçaları ise ayrı birer seçenektir. Bu kitabın yazarı bir bestecidir ve aynı zamanda çoğunlukla Üniversite’de lisans seviyesinde müzik öğrenmeye başlayan öğrencilere 1998 yılından başlayarak Solfej dersi vermiştir. Önce Yıldız Teknik Üniversitesi - Sanat ve Tasarım Fakültesi - Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’nde Fakülte’nin kuruluş sürecinden itibaren Prof. Ahmet YÜRÜR, Prof. Ruhi AYANGİL Doç. Alper MARAL ile yoğun istişareler yaparak eğitimin temellerinin oluşturulması sürecine katkı vermiştir. Buradaki deneyimlerinden sonra, İnönü Üniversitesi - Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi - Müzik Bölümü’nün kuruluş sürecine yine katkılar vermekte iken bazıları Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi kökenli olup bazıları ise düz Lise kökenli kişilerin Lisans devresinde Solfej dersi aldıklarında yaşanan problemlerin doğrudan muhatabı olmuştur. Son olarak da İnönü Üniversitesi - Devlet Konservatuvarı - Müzik Bölümü’nün kuruluşunda çalışarak ve benzer sorunları burada da yaşadıktan sonra elde mevcut olan Solfej kitapları ile var olan öğrenci profili arasında "doku uyuşmazlığı" olduğunu fark ederek, edinilen tecrübeler ışığında bazı özgün besteler üreterek öğrencilerin rahat çalışabileceği ve seslendirebileceği kaynak oluşturmayı amaçlamıştır.Öğe 1. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi(İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, 2019)İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ev sahipliğinde ve Türk Yoğun Bakım Derneği iş birliğinde düzenlenen I. Uluslararası Palyatif Bakım Kongresi’nin amacı palyatif bakım alanında çalışan hekimlerin, hemşirelerin, diyetisyenlerin, aile hekimlerinin, eczacıların ve manevi bakım uzmanlarının, palyatif bakım konusundaki farkındalıklarını artırmak, yeni gelişmeleri değerlendirmek ve kanıt temelli uygulamalar doğrultusunda bilgi ve becerilerini en üst düzeye çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda; gerçekleşecek oturumlarda dünyada ve Türkiye’de palyatif bakım, hosbis bakım ve evde bakım örneklerinden ve uygulamalarından bahsedilerek iki gün boyunca yurt içinden ve yurtdışından gelen katılımcılar ile geniş kapsamlı olarak tartışılacaktır. Bu kongrede alanlarında uzman 6 farklı ülkeden misafir olarak gelen bilim insanı ve ülkemizden 33 bilim insanını dinleme fırsatımız olacaktır. Üniversitemiz palyatif bakım ve hosbis bakıma oldukça önem vermektedir. Bu konuların Türkiye’de ki önemini tartışmak amacıyla 12 Temmuz 2019 tarihinde Türk Kızılay’ı iş birliğinde Ağır Hasta Bakım Çalıştayına ev sahipliği yapmıştır. Kongremize katılan Malatya protokolüne, saygıdeğer akademisyenlerimize, dünyanın ve ülkemizin çeşitli yerlerinden teşrif eden siz saygıdeğer konuklarımıza, İnönü Üniversitesi adına yaklaşık bir yıldır bu kongre için verdikleri büyük özveri ve emekten dolayı Hemşirelik Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Rukuye Aylaz’a ve düzenleme kuruluna ve Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanına ve üyelerine en içten teşekkür, sevgi ve saygılarımı sunarım.Öğe Recoverıng rısk-neutral densıtıes from exchange rate optıons: Evıdence ın turkey(İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2009) Aydın, Halil İbrahim; Değerli, Ahmet; Özlü, PınarThis paper uses over-the-counter currency options data to investigate market expectations on Turkish Lira-U.S. Dollar exchange rate. We extract option implied density functions to examine the evolution of market sentiment over the possible values of future exhange rates. Uncertainty is well measured by option-implied probabilities. Estimated densities for selected days point out an increase in uncertainty in foreign exchange market during financial turbulence periods. We make inferences about the effectiveness of policy measures and see how the market perception changed throughout the crisis. We uncover the effectiveness of policy measures by observing shrinking densities and confidence bands.Öğe Küresel krizler türkiye‟nin küresel sisteme eklemlenmesinin bir aracı mıdır?(İnönü Üniversitesi / İİBF, 2009) Erkul, Hüseyin; Arpacı, IşılOsmanlı‟dan borçlu bir hazine devralan Cumhuriyet‟in, ekonomi politikası Osmanlı‟dan alınan dersle, “bağımsızlık” ve “kendine yeterlik” temeline oturtulmuştur. Sosyalist ekonomi ile serbest piyasa ekonomisinin sentezine dayalı, devlet desteği ve denetiminde özel sektörün geliştirilmesini öngören bu model, “Atatürk Modeli” olarak tanımlanabilir. Atatürk Modeli‟nin uygulandığı dönemde patlak veren 1929 Dünya Ekonomik Krizi‟nin etkileri, ulusal ekonomi sayesinde görece daha az hissedilerek atlatılabilmiştir. II. Dünya Savaşı‟ndan sonra, Doğu Bloku karşısında Batı Dünyası‟na eklemlenme çabasına giren Türkiye, liberalizmin Truva atlarını ekonomisine dahil etmiş, ABD‟den alınan yardımlar, IMF ve DB ile yapılan kredi anlaşmaları ekonominin kapitalist öğelerini belirginleştirirken, Gümrük Birliği Anlaşması sisteme teslim oluşu somutlaştırmıştır. 1990‟lı yıllarda öne çıkan neoliberalizm ve onun ekonomi dışındaki alanlarda da yaygınlığını ifade eden küreselleşme, gelişmekte olan diğer ülkeler gibi Türkiye‟de de devletin ekonomiden çekilmesini zorunluluk olarak göstermiştir. Bu dönemlere denk gelen 1987, 1992, 1994, 1997, 1998, 1999, 2001, 2002, 2003 ve 2007 krizleri bütün dünyayı etkilemiş, Türkiye bu krizlerden çıkış yolunu neoliberal politikalarla bulmaya çalışmıştır. Bu araştırmada, “Atatürk dönemi” ile “neoliberal” dönemin uluslararası krizlerle baş etme yolları üzerinde durulmuş ve uygulanan politikaların, son dönem açısından, küresel sisteme dahil olmada oynadığı rol tartışılmıştır.Öğe 2001 yılında türkiye’de finansal çöküş ve para kurulu benzeri sistem: Eşbütünleşme ve nedensellik analizleri(İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2009) Bayat, Tayfur; Demez, Selim; Tüfekçi, Ali; Koçyiğit, AliIn coping with the inflation for developing countries, the currency board took over the place off central bank. In this study, within the context of currency board system, we have examined the relationship between consumer price index, dollarization, real exchange rate and central bank reserves for Turkey over the period 1997.1-2001.12. We have applied four analytic methods, Granger causality test, Dolado-Lütkepohl and Toda-Yamamoto Granger causality test for short-run causality and the Johansen cointegration test for the long-run analysis. Finally the empirical results of both Granger causality, Dolado-Lütkepohl and Toda-Yamamoto causality indicate that the existence of the long run relationships between these variables and the causality runs from dollarization, real exchange rate and central bank reserves to consumer price index. In this context, the attentions have been drawn up on the currency board like system which were applied in Turkey interaction with the differences in relationship between these variables.Öğe The effect of ıncome ınequalıty on aggregate savıng: A panel analysıs(İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2009) Öztürkler, Harun; Deniz, PınarSavings problem has become a crucial issue since it is one of the reasons of today’s frequently-observed-financial crisis. There are several theories explaining this problem in the framework of consumption theory. Inequality in income distribution affects saving behavior. In this sense, our topic is substantial. As a matter of fact, if income inequality contracts savings, overcoming inequality should be held as a prior economic and social policy. In this study, the relationship between aggregate domestic savings as a ratio of GDP and GINI coefficient as an indicator of income inequality are tested under “Second Generation” type of panel cointegration analysis in order to take into account of the prospective existence of dependency between cross sectional units. The countries included in the analysis are grouped as developed, developing and miracle countries. Results reflect that the relationship depends on the country groups.