DSpace@İnönü

Ulusal güvenlik açısından Türkiye'nin enerji politikalarının değerlendirilmesi (1990-2007)

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Bayramoğlu, Ali Bülent
dc.date.accessioned 2016-12-06T08:18:07Z
dc.date.available 2016-12-06T08:18:07Z
dc.date.issued 2010
dc.identifier.citation Bayramoğlu, A. B. (2010). Ulusal güvenlik açısından Türkiye'nin enerji politikalarının değerlendirilmesi (1990-2007). İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 1-185 ss. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11616/5447
dc.description İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 1-185 ss. tr_TR
dc.description.abstract İnsanoğlu için vazgeçilemez olan enerji, insan yaşamında olduğu kadar ülkelerin ekonomik, teknolojik ve sosyal gelişimlerindeki en önemli öğedir.Sanayi Devrimi'nden itibaren kullanılmaya başlanan fosil kökenli enerji kaynakları uluslararası ilişkilerin belirlenmesinde önemli bir etken olmuş, enerji kaynaklarına sahip ülkeler ile birlikte bu kaynakları denetimleri altına alan ülkeler de bu güçleri sayesinde dünya siyasetini yönlendiren ülkeler olmuşlardır. 1970'li yıllarda yaşanan petrol kriziyle önemi artmaya başlayan doğalgaz da petrole alternatif bir enerji kaynağı olarak görülmeye başlanmış, 1980'li yıllardan itibaren gerçekleştirilen boru hattı projeleri ile de uluslararası enerji politikalarında yaşamsal öneme sahip bir enerji kaynağı haline gelmiştir. 21. yüzyılda da petrol ve doğalgazın küresel ölçekte bugünkü konumlarını sürdürecekleri değerlendirilmektedir.21. yüzyılla birlikte enerji, ekonomi ve güvenlik kavramlarıyla birlikte ele alınması gereken bir sektör haline gelmiş, enerji kaynaklarına sahip olan ülkelerin yanı sıra enerjinin geçiş koridorunda (güzergâhında) bulunan ülkeler de uluslararası ilişkilerde söz sahibi olmaya başlamışlardır.Topraklarında yeterince petrol ve doğalgaz bulunmadığı ileri sürülen Türkiye, sahip olduğu coğrafi konum itibariyle üç kıtayı (Asya, Avrupa, Afrika) birbirine bağlayan doğal bir köprü konumunda olmakla birlikte, aynı zamanda 21. yüzyılda yaşanan enerji mücadelesinin gerçekleştirildiği zengin doğal kaynaklara sahip bölgelerin (Orta Asya, Kafkasya, Orta Doğu) merkezinde yer almaktadır. Coğrafi konumunun yanı sıra jeopolitik ve jeostratejik özellikleriyle de Türkiye söz konusu enerji kaynaklarının Batı'ya ulaştırılmasında en önemli geçiş ülkesi konumuna gelmiştir.Jeopolitik konumunun getirdiği bu üstünlüğüne karşın Türkiye günümüz itibariyle enerji güvenliğini sağlayamamış bir ülke durumundadır. Enerji güvenliği, sunum (arz) kaynaklarında çeşitlilik, güvenilirlik ve kesintisizlik ilkelerini kapsayan bir kavram olup, aynı zamanda ulusal güvenlik kavramının da ayrılmaz bir parçasıdır. Tükettiği enerji kaynaklarının % 70'i ithal olan, tamamına yakınını ithal ettiği doğalgaz kaynağının % 63'ünü tek bir ülkeden (Rusya Federasyonu) sağlayan ve elektrik üretiminin de % 50'sini bu kaynaktan karşılayan Türkiye, enerji güvenliğini sağlayamamış bir ülke durumuna gelmiştir.Bununla birlikte, dünya genelinde yaşanan küreselleşme sürecine paralel olarak, 1980'li yıllardan itibaren enerji sektörümüzde neoliberal politikalar doğrultusunda özelleştirme, bölme ve parçalama uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Uluslararası dolaşım sistemine tabi olunması amacıyla Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vb. kuruluşların talepleri/talimatları üzerine ülkemizde enerji sektöründe dikey bütünleşik (entegre) yapı bozulmuş, ulusal enerji kurumlarımız özelleştirilmiş ve ulusal doğal kaynaklarımız ve kurumlarımız düşük bedellerle yabancıların eline geçmeye başlamıştır.Bu süreç sonunda, enerjinin niteliğinde azalma yaşanırken, maliyetler sürekli artmış, elektrik üretimimiz ithal doğalgazına dayandırılmış, dışa bağımlılık artmış, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın potansiyellerinden gerektiği gibi yararlanılamamıştır. tr_TR
dc.description.abstract Energy, as a must of human being, is the most important item of human life as well as economical, technological and social developments of countries.Fossil originated energy sources which are started using after Industrial Revolution has been an important factor in determining international relations, and countries which have those energy sources and which are controlling these sources have always directed world?s policy thanks to this power.The Natural Gas whose importance was increased after the oil crisis in 1970?s, started being considered as an alternative energy source for oil and with pipeline projects realized after 1980?s, it became a vital energy source in international energy policies. Also, in 21st century it is being evaluated that oil and natural gas will keep their importance by means of global scale.In 21st century, energy became a sector that should be handled with economy and security notions, not only countries own these energy sources but also countries on energy corridor (route) have a say in international relations.It is said that Turkey does not have enough oil and natural gas on its lands, but Turkey is not only a natural bridge which connects three continents (Asia, Europe and Africa) to each other thanks to its geographical location, but also located in the center of areas which are rich of natural sources (Middle East, Caucasia and Middle Asia) in the middle of 21st century?s energy competition. Besides its geographical location, Turkey became a passage country for delivering mentioned energy sources to West with its geopolitic and geostrategic characterizations.Despite this domination arising from its geopolitic location, Turkey has not secured its energy safety today. Energy safety is a notion which includes variability, reliability and uninterruption principles in supply sources and also a must of national security notion. Importing 70 % of its energy consumption and purchasing 63 % of its total natural gas consumption (of which almost totaly imported) provided from a single country (Russian Federation) and meeting 50 % percentage of its electricity consumption from this source, makes Turkey a country which has not completed its? energy safety.Furthermore parallel to the globalization process in the world, there are many privatizations, seperations and disintegrations realized in our energy sector starting from 1980s by means of neoliberal policies. For the purpose of being subject to International circulation system, upon demands / orders of organizations such as International Monetary Fund (IMF), The World Bank, World Trade Organization, etc., vertical integrated structure of our energys ector is interrupted so our national institutions are privatized and our national natural sources and institutions are sold to foreigners with very low costs.At the end of this process, there is decrease in the energy qualification, costs are continuously increased, our electricity generation is depended on import natural gas, external dependance has increased, domestic and renewable sources can not be used by means of their potential. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.title Ulusal güvenlik açısından Türkiye'nin enerji politikalarının değerlendirilmesi (1990-2007) tr_TR
dc.title.alternative Assessment of Turkey's energy policies in the sense of national security (1990-2007) tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR
dc.contributor.department İnönü Üniversitesi tr_TR
dc.identifier.startpage 1 tr_TR
dc.identifier.endpage 185 tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster