Alevîlik, İslâm inancı, Türk Tasavvuf anlayışı ve Eski Türk kültürünün özelliklerine göre şekillenmiş, dinî, siyasî ve toplumsal nedenlerden dolayı kapalı cemaat yaşamı içinde kurumlaşmış dinî bir yapılanmadır. Kapalı toplum, üyelerine, inançlarının hakikat olduğu hissini verir ve bunun kutsallığından şüphe ettirmez. Saf imanla dinî inançlara bağlılık, onların kutsallığını ve doğruluğunu sorgulamayı akla getirmez. Muharrem ayında bir Alevî dedesinin, Kerbela'da şehit edilen Hz. Hüseyin'i anarken, gözyaşları içinde ruhunu teslim etmesi saf bir imana işaret eder. Yine bir Alevînin Ehl-i Beyt için gözyaşı dökmesi de saf bir imandır. Ama aynı Alevî'nin bundan sonraki hayatında hangi ?don?da geleceğini merak ettiğini söylemesi de saf bir imanın göstergesidir. Sözün özü, Alevîlik kapalı toplumsal hayatında bireylerinin ruhî tatminini sağlayan, geliştirdiği toplumsal kurumlarla hayatını düzenleyen bir dinî yapılanmadır. İnançların sorgulanmadığı ve buna gerek de duyulmayan bu dinî sosyal yapı modernleşmeyle birlikte sarsıntıya uğramıştır. Modernleşmeyle birlikte anılan kentleşme, rasyonelleşme, bireyselleşme gibi kavramlar, Alevîliğin, çok hızlı bir sosyal değişme sürecine girmesine neden olmuştur. Modernlik, tehdit eden yapısıyla her geçen gün Alevîliğin kutsallığını yok etmektedir. Kentleşme süreciyle Alevî inançları saf iman objeleri olmaktan çıkmış, tarihi-folklorik unsurlar olarak algılanmaya başlanmıştır. Genç kuşak Alevîlerin bunlardan ruhî tatmin yaşadığını söylemek zordur. Günümüzde genç kuşak Alevîlerin uzman olarak gördüğü insanlara en çok sorduğu sorular Alevîlik nedir? En doğru biçimde hangi kaynaktan öğrenebilirim? Alevîler camiye gitmeli mi? Namaz kılmalı mıyız? Ramazan orucu tutmalı mıyız? Gibi sorulardır. Dikkat edilirse bu soruların altında biz niçin farklıyız? Sorusu yatmaktadır. Geleneksel Alevîliğin verdiği cevaplardan tatmin olmayan genç kuşak Alevîlerin bu konuda sağlıklı bilgi edinme arayışları halen devam etmektedir
Alevîsm is a belief which has the characteristics of Islamic belief, Turkic mysticism and ancient Turkish cultural features. Alevîsm has been institutionalized as a closed religious community due to religious, political and social grounds. Similar to the other closed communities, has traditional Alevîsm a religious feeling, spiritualism and holiness which renders happiness, spiritual satisfaction to the individuals. It has also the required institutions to regulate social life among its members. Alevîsm, which does not question the beliefs, which is also not needed, has encountered some challenges with the introduction of modernism. It has undergone deep problems and suffered very much. Urbanism, rationalism, individualism which are the very components of Modernism have opened up the way for a very speedy social change within Alevîsm. The holiness of Alevîsm has been challenged and been threatened to disappear owing to the modernism. With the urbanisation process, Alevîsm has lost immensely its value as a pure faith and has been perceived as a folkloric and cultural fact. As a result of the process of urbanization it has become consuming issue to pass the traditional Alevî faith and religious practices to the new generations. In the urban life the Alevî?s are scattered all over the country and therefore it is logistically very difficulty to continue the Alevî faith, norms, values, and practices in the city life. The future of Alevîsm is being threatened with extinction unless no novalties are is found to comprise all Alevî?s countrywide.