Yazar "Çelik, Elif" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir insan hakkı olarak kalkınma hakkı?(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2011) Çelik, ElifThis paper aims to discuss the right to development; which often pronounced along with human rights in recent years, yet remains as a debatable subject since its emergence. In doing this; the notions of development and the right to development will be briefly covered and the emergence of the right and background arguments will be laid out. Following to the historical evolution of the right, the 1986 United Nations Declaration on Right to Development and the definitions within this document will be analyzed. Since the debates regarding right to development are still present today; the last part of the paper will gather the criticism that exist in the literature towards the right, along with different approaches from the scholars.Öğe İNSAN HAKLARI BAKIMINDAN KIRILGAN KAVRAMINA BİR GİRİŞ VE KAVRAMIN AİHM KARARLARINDAKİ GÖRÜNÜRLÜĞÜ(2020) Çelik, ElifÖz: Son yılların etik ve politik tartışmaları dahilinde ön plana çıkan kavram- larından biri de kırılganlıktır. Kavramı hukuk ve insan hakları hukuku özelinde değerlendirmek ise oldukça yeni bir teşebbüstür. Bu çalışma, kavramın hukuk ve insan hakları hukuku ile ilişkisini ele almayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken, kavram etrafında dönen mevcut tartışmalar esas alınarak, öncelikle kavramın evrensel- ontolojik ve grup bazlı yaklaşımları tartışma konusu edinilecektir. Bu ayrımın yarattığı farkı da dikkate alan genel bir bakışın ardından, kavramın insan hakları hukuku literatüründe nasıl karşılık bulduğu konu edinilecektir. Son olarak kavramın yargılamalar bakımından oynadığı rol, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden örneklerle somutlaştırılacak ve bu kullanımın etkinliğine dair bir değerlendirme yapılacaktır.Öğe İNSAN HAKLARI BAKIMINDANKIRILGAN KAVRAMINA BİR GİRİŞ VEKAVRAMIN AİHM KARARLARINDAKİ GÖRÜNÜRLÜĞÜ(2020) Çelik, ElifSon yılların etik ve politik tartışmaları dahilinde ön plana çıkan kavram-larından biri de kırılganlıktır. Kavramı hukuk ve insan hakları hukuku özelinde değerlendirmek ise oldukça yeni bir teşebbüstür. Bu çalışma, kavramın hukuk ve insan hakları hukuku ile ilişkisini ele almayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken, kavram etrafında dönen mevcut tartışmalar esas alınarak, öncelikle kavramın evrensel- ontolojik ve grup bazlı yaklaşımları tartışma konusu edinilecektir. Bu ayrımın yarattığı farkı da dikkate alan genel bir bakışın ardından, kavramın insan hakları hukuku literatüründe nasıl karşılık bulduğu konu edinilecektir. Son olarak kavramın yargılamalar bakımından oynadığı rol, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden örneklerle somutlaştırılacak ve bu kullanımın etkinliğine dair bir değerlendirme yapılacaktır.Öğe İNSAN HAKLARI HUKUKUNDA İNSAN ONURUNUN YERİ VE ROLÜ(2019) Çelik, Elifİnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin başlangıç satırlarında yer alan kavramlardan bazılarının altının, son yıllarda, gerek literatürde gerekse insan hakları mücadele alanlarında özellikle çizilir olduğu görülmektedir. Bunlardan biri de insan onuru kavramıdır. Bu çalışma, kavram etrafından dönen teorik tartışmaların da ışığında, kavram ve insan hakları arasındaki ilişkiyi ele almayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, kavramın uluslararası insan hakları hukukuna konu olan evrensel ve bölgesel belgelerde yer alış süreci ve biçimi ele alınacaktır. Bunu takiben kavramın özellikle insan hakları yargılamaları bakımından etkinliğine ilişkin literatürde yer bulan sorgulama, eleştiri ve değerlendirmelere yer verilecek ve söz konusu tartışmalar evrensel ve Avrupa bölgesel insan hakları yargılamalarından kimi örneklerle somutlaştırılmaya çalışılacaktır.Öğe Nefret söylemi ifade özgürlüğünün neresinde?(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Çelik, ElifÖz: Bu yazı tartışmalı bir kavram olan nefret söylemini bir insan hakkı olan ifade özgürlüğü ile ilişkisi bakımından ele almayı ve bu bakımdan kavramın tanım, içerik ve uygulama alanını aramayı amaç edinmektedir. Bu anlamda kavramın; hangi ifade ve eylemleri tasvir etmek adına kullanıldığı, ifade özgürlüğü ile olan ilişkisinde nerede konumlandırıldığı ve bu konumlandırmanın neyi esas alarak gerçekleştirildiği konu edilecektir. Nefret söylemini açıklığa kavuşturmanın, kavramın konu edindiği alan ve kişileri korumak kadar ifade özgürlüğünün gerekçesiz ihlallerinin önüne geçilmesi bakımından da önemli olduğu düşünüldüğünden yazı; kritik bir pozisyonda kalmaya çabalarken, kavrama ilişkin uluslararası insan hakları belgeleri ve yerel hukuki düzenlemeleri ele alacaktır. Son olarak gerek tanımsal, gerekse hukuksal olarak yerleşik kesin bir çerçeveden yoksun olan kavram AİHM’si içtihatları dâhilinde irdelenecektir.Öğe Nefret söylemi ifade özgürlüğünün neresinde?(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Çelik, ElifBu yazı tartışmalı bir kavram olan nefret söylemini bir insan hakkı olan ifade özgürlüğü ile ilişkisi bakımından ele almayı ve bu bakımdan kavramın tanım, içerik ve uygulama alanını aramayı amaç edinmektedir. Bu anlamda kavramın; hangi ifade ve eylemleri tasvir etmek adına kullanıldığı, ifade özgürlüğü ile olan ilişkisinde nerede konumlandırıldığı ve bu konumlandırmanın neyi esas alarak gerçekleştirildiği konu edilecektir. Nefret söylemini açıklığa kavuşturmanın, kavramın konu edindiği alan ve kişileri korumak kadar ifade özgürlüğünün gerekçesiz ihlallerinin önüne geçilmesi bakımından da önemli olduğu düşünüldüğünden yazı; kritik bir pozisyonda kalmaya çabalarken, kavrama ilişkin uluslararası insan hakları belgeleri ve yerel hukuki düzenlemeleri ele alacaktır. Son olarak gerek tanımsal, gerekse hukuksal olarak yerleşik kesin bir çerçeveden yoksun olan kavram AİHM’si içtihatları dâhilinde irdelenecektir.Öğe ONUNCU YILINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ENGELLİ KİŞİLERİN İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE SÖZLEŞME RUHU(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016) Çelik, ElifÖz: Bu çalışma, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesinin üzerinden on yıla yakın bir süre geçen Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ne (CRPD) yönelik kısa bir değerlendirmeyi ve Sözleşme çerçevesinde engellilerin insan hakları yaklaşımda son yıllarda gelinen noktayı ortaya koymayı amaçlamaktadır. Literatürde bir "paradigma değişikliği" olarak adlandırılan Sözleşmeye bu özelliği sağlayan unsurlar bilhassa vurgulanmaya değer olduğundan, çalışma kapsamında Sözleşmenin ruhu olarak ifade edilebilecek bu prensiplerden öne çıkanların neler olduğu ve söz konusu prensiplerin gerek Sözleşme metni ve maddelerinde, gerekse uygulamada nasıl yorumlandığı ve hayat bulduğu konu edinilecektir Başlık (İngilizce): THE UN CONVENTION ON RIGHTS OF PERSONS WITH DISABILITIES IN A DECADE AND THE SPIRIT OF THE CONVENTION Öz (İngilizce): This study aims to display the brief evaluation of the United Nations Convention on the Rights of Persons with Disabilities (CRPD), which has been adopted by the UN General Assembly for almost a decade ago, and to demonstrate the current stage reached regarding the human rights of persons with disabilities in line with the Convention. Since it is at most importance to emphasize those key principles which provide the distinct feature of the Convention which is phrased as a "paradigm shift"; the purpose of the study is to touch on these leading principles which could be identified as the soul of the Convention and to see how these principles are interpreted and realized through the Convention text, articles and practiceÖğe Onuncu Yılında Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin İnsan Hakları Sözleşmesi Ve Sözleşme Ruhu(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016) Çelik, ElifBu çalışma, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesinin üzerinden on yıla yakın bir süre geçen Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne (CRPD) yönelik kısa bir değerlendirmeyi ve Sözleşme çerçevesinde engellilerin insan hakları yaklaşımda son yıllarda gelinen noktayı ortaya koymayı amaçlamaktadır. Literatürde bir “paradigma değişikliği” olarak adlandırılan Sözleşmeye bu özelliği sağlayan unsurlar bilhassa vurgulanmaya değer olduğundan, çalışma kapsamında Sözleşmenin ruhu olarak ifade edilebilecek bu prensiplerden öne çıkanların neler olduğu ve söz konusu prensiplerin gerek Sözleşme metni ve maddelerinde, gerekse uygulamada nasıl yorumlandığı ve hayat bulduğu konu edinilecektir.Öğe Sirozlu çocuklarda kalp fonksiyonlarının doku Doppler görüntüleme ile değerlendirilmesi(2017) Çelik, Elif; Karakurt, Cemşit; Çelik, Serkan Fazlı; Selimoğlu, Ayşe; Varol, Fatma İlknurGiriş ve Amaç: Sirotik kardiyomiyopati siroz varlığında oluşan kardiyak disfonksiyon olarak tanımlanmaktadır. Pediatrik yaş grubunda sirotik kardiyomiyopati ile ilgili yapılmış çok az sayıda çalışma vardır. Bu çalış- mada sirozlu çocuklarda kardiyak fonksiyonlar ile pulmoner komplikas- yonları tespit etmek amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada İnö- nü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bölümü'nde, Ekim 2011-Aralık 2013 tarihleri arasında retrospektif olarak iki yıllık süreçte izlenen 52 sirozlu çocuk hasta ile yaş ve cinsiyetleri benzer 30 sağlıklı çocuk konvansiyonel, renkli Doppler ve doku Doppler ekokardiyorafik görüntüleme yöntemleriyle değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 52 olgunun yaş ortalaması 6.5±4.6 yıl, 28'i erkek (%53,3), 24'ü kız (%47,7) idi. Kontrol grubunun yaşlarının ortalaması 6.88±3.04 yıl, 16'sı erkek (%53,3), 14'ü kız (%46,6) olmak üzere toplam 30 idi. Hastaların M-mod değerlendirmelerinde sol ventrikül arka duvarı kontrol grubun- dan daha kalındı (5.9±1.7 mm ve 5.1±1.8 mm, p:0.03). Renkli Doppler- le mitral kapaktan ölçülen E/A oranı hasta grubunda anlamlı derecede düşüktü (1.46±0.43 ve 1.61±0.46, p: 0.01). Hasta grubu daha uzun izovolümik relaksasyon süresine (48.5±12.5 ms ve 42.6±11.64 ms, p: 0.001) ve daha kısa izovolümetrik kontraksiyon süresine (43.6±9.5 ms ve 48.6±11.6 ms, p: 0.001) sahipti. Hasta grubunda sol ventrikü- lün miyokard performans indeksi anlamlı olarak yüksekti (0.57±0.13 ve 0.50±0.67, p: 0.02). Hastaların 8 tanesine (%15) hepatopulmoner sendrom tanısı kondu. Hepatopulmoner sendromlu hastaların ekokar- diyografik değerlendirilmelerinde, hepatopulmoner sendromu olmayan hasta grubuna göre interventriküler septum diastolik kalınlığı (6,9±1.2 mm ve 6.4±1.8 mm, p: 0.04) ve yavaşlama süresi (154.1± 35.6 ms ve 140.4±39.8 ms, p: 0.03) daha fazla idi. Sonuç: Sirotik çocuklarda başta diyastolik disfonksiyon olmak üzere kardiyak disfonksiyon vardır. hepa- topulmoner sendromlu grupta bu etkilenme daha fazladır. Çalışmamız doku Doppler ekokardiyografinin, hastalık progresyonunun saptanması ve izlenmesi için yararlı bir yöntem olduğunu göstermektedirÖğe Sirozlu çocuklarda kalp fonksiyonlarının doku Doppler görüntüleme ile değerlendirilmesi(Akademik Gastroenteroloji Dergisi, 2017) Çelik, Elif; Karakurt, Cemşit; Selimoğlu, Ayşe; Varol, Fatma İlknurSirotik kardiyomiyopati siroz varlığında oluşan kardiyak disfonksiyon olarak tanımlanmaktadır. Pediatrik yaş grubunda sirotik kardiyomiyopati ile ilgili yapılmış çok az sayıda çalışma vardır. Bu çalış- mada sirozlu çocuklarda kardiyak fonksiyonlar ile pulmoner komplikasyonları tespit etmek amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada İnö- nü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bölümü’nde, Ekim 2011-Aralık 2013 tarihleri arasında retrospektif olarak iki yıllık süreçte izlenen 52 sirozlu çocuk hasta ile yaş ve cinsiyetleri benzer 30 sağlıklı çocuk konvansiyonel, renkli Doppler ve doku Doppler ekokardiyorafik görüntüleme yöntemleriyle değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 52 olgunun yaş ortalaması 6.5±4.6 yıl, 28’i erkek (%53,3), 24’ü kız (%47,7) idi. Kontrol grubunun yaşlarının ortalaması 6.88±3.04 yıl, 16’sı erkek (%53,3), 14’ü kız (%46,6) olmak üzere toplam 30 idi. Hastaların M-mod değerlendirmelerinde sol ventrikül arka duvarı kontrol grubundan daha kalındı (5.9±1.7 mm ve 5.1±1.8 mm, p:0.03). Renkli Dopplerle mitral kapaktan ölçülen E/A oranı hasta grubunda anlamlı derecede düşüktü (1.46±0.43 ve 1.61±0.46, p: 0.01). Hasta grubu daha uzun izovolümik relaksasyon süresine (48.5±12.5 ms ve 42.6±11.64 ms, p: 0.001) ve daha kısa izovolümetrik kontraksiyon süresine (43.6±9.5 ms ve 48.6±11.6 ms, p: 0.001) sahipti. Hasta grubunda sol ventrikü- lün miyokard performans indeksi anlamlı olarak yüksekti (0.57±0.13 ve 0.50±0.67, p: 0.02). Hastaların 8 tanesine (%15) hepatopulmoner sendrom tanısı kondu. Hepatopulmoner sendromlu hastaların ekokardiyografik değerlendirilmelerinde, hepatopulmoner sendromu olmayan hasta grubuna göre interventriküler septum diastolik kalınlığı (6,9±1.2 mm ve 6.4±1.8 mm, p: 0.04) ve yavaşlama süresi (154.1± 35.6 ms ve 140.4±39.8 ms, p: 0.03) daha fazla idi. Sonuç: Sirotik çocuklarda başta diyastolik disfonksiyon olmak üzere kardiyak disfonksiyon vardır. hepatopulmoner sendromlu grupta bu etkilenme daha fazladır. Çalışmamız doku Doppler ekokardiyografinin, hastalık progresyonunun saptanması ve izlenmesi için yararlı bir yöntem olduğunu göstermektedir