Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Çetinkaya, Zekeriya" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Acquired capillary hemangioma with features of tufted angioma in the external auditory canal
    (J Craniofac Surg, 2013) Çetinkaya, Zekeriya; Toplu, Yüksel; Kızılay, Ahmet; Engin, Aydın Nasuhi
    Abstract: Tufted angiomas may occur in the head and neck region, but the external auditory canal is a previously undefined localization. There are only 19 cases of hemangiomas reported in this unique localization. However, this case is the first capillary hemangioma of the tufted variant being reported with a recurrence after 7 years after surgical excision in a 47-year-old male patient.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ağız İçine Spontan Açılan Büyük Submandibular Sialolitiazis: Olgu Sunumu
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Bayındır, Tuba; Çetinkaya, Zekeriya; Toplu, Yüksel; Akarçay, Mustafa
    sialolitiazis tükürük bezlerinde en sık görülen hastalıklardan biri olup, erişkin popülasyonda görülme sıklığı 12/1000’dir. Bununla birlikte tükürük bezi taşlarının büyük bir kısmı submandibular bez ve veya kanalında oluşur. Klinik olarak; tükürük bezi veya kanalını etkileyen ağrılı ve tekrarlayan şişlikler ile seyreden bir hastalıktır. Materyal: Bu makalede kendiliğinden ağız içine açılan, oldukça büyük boyuta ulaşmış bir submandibular siyalolitiyazis olgusunu sunulmuştur. Sonuç: Siyalolitiyazis tedavisi, taşın yerleşim yerine, semptomların süresine ve taşın büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Sunduğumuz olguda ağız içerisine spontan olarak açılmış olan taş cerrahi olarak çıkarılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Atipik Meniere Hastalığı: Ani İşitme Kaybı Olarak Tedavi Edilen Olgu Sunumu
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Bayındır, Tuba; Karataş, Erkan; Çetinkaya, Zekeriya
    Meniere hastalığı, fluktuan, başlangıçta düşük sonradan tüm frekansları tutan sensörinöral tip işitme kaybı, tinnitus, aural dolgunluk ve tekrarlayan vertigo atakları ile karakterize bir iç kulak hastalığıdır. Bazı vakalarda vestibüler semptomlar olmaksızın Meniere hastalığı görülebilir. Bu vakalar atipik (koklear) Meniere hastalığı olarak adlandırılır. Bu makalede, vertigo semptomları olmaksızın ani başlangıçlı, fluktuan ve düşük frekansları tutan sensörinöral işitme kaybı olan atipik Meniere hastalığı olan bir vaka sunulmuştur. Meniere hastalığı tanısında, ani işitme kaybı, koklear tip sensörinöral işitme kaybı, kronik progresif sensörinöral işitme kaybı, presenil presbiakuzi, gürültüye bağlı ve otoimmün sensörinöral işitme kaybı ayırt edilmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Atypical Meniere Disease: Case Report of a Patient Treated as Sudden Hearing Loss
    (2012) Bayındır, Tuba; Karataş, Erkan; Çetinkaya, Zekeriya
    Abstract: Meniere hastalığı, fluktuan, başlangıçta düşük sonradan tüm frekansları tutan sensörinöral tip işitme kaybı, tinnitus, aural dolgunluk ve tekrarlayan vertigo atakları ile karakterize bir iç kulak hastalığıdır. Bazı vakalarda vestibüler semptomlar olmaksızın Meniere hastalığı görülebilir. Bu vakalar atipik (koklear) Meniere hastalığı olarak adlandırılır. Bu makalede, vertigo semptomları olmaksızın ani başlangıçlı, fluktuan ve düşük frekansları tutan sensörinöral işitme kaybı olan atipik Meniere hastalığı olan bir vaka sunulmuştur. Meniere hastalığı tanısında, ani işitme kaybı, koklear tip sensörinöral işitme kaybı, kronik progresif sensörinöral işitme kaybı, presenil presbiakuzi, gürültüye bağlı ve otoimmün sensörinöral işitme kaybı ayırt edilmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Boyun Orta Hattında Tiroglossal Duktus Kisti Sanılan Ektopik Tiroid Doku Adenomu
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 2013) Toplu, Yüksel; Karataş, Erkan; Çetinkaya; Çiçek, Mehmet Turan; Çetinkaya, Zekeriya
    Öz: Tiroglossal duktus kisti genellikle embriyolojik tiroid göçü sırasında embriyojenik kanalın tıkanmasındaki bir problemden kaynaklanır. Bu doğumsal lezyon pediatrik yaş grubunda en sık görülen boyun orta hat kitleleridir. Bunlar genellikle çiğneme, yutma dil hareketleri ve dilin dışarı çıkarılması ile hareket eden problemsiz kitlelerdir. Bu hastalarda enfeksiyon, süpürasyon ve büyüme gibi komplikasyonlar görülebeilir. Yutma güçlüğü ve trakea basısı nadiren görülebilir. Bazen bu lezyonlar sadece tiroid dokusu içerebilir. Bu yüzden cerrahi öncesi yapılacak doğru görüntüleme çalışmaları büyük önem arz eder. Ektopik tiroid dokusu adenomları nadirdir fakat tiroglossal duktus ile ilişkili olan ektopik tiroid dokusu adenomları çok daha nadirdir. Bu makalede, ektopik tiroid dokusu adenomu olan bir olgu sunuldu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Boyunda dev desmoid tümör
    (2014) Toplu, Yüksel; Öztanır, Namık; Çetinkaya, Zekeriya; Koç, Aydın; Kızılay, Ahmet
    Öz: Desmoid tumor is a benign tumor which originates from musculoaponeurotic system, can reach greater sizes with local invasion among facial plans, and cause severe deformities, morbidity and even mortality by compression of adjacent structures. These tumors are rarely seen in the head and neck region. The treatment of advanced desmoid tumors of head and neck region is surgery and radiotherapy. In this paper, we present -to the best of our knowledge- the greatest desmoid tumor case of the head and neck region in the literature.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Giant desmoid tumor in the neck
    (The Turkish Journal of Ear Nose and Throat, 2014) Toplu, Yüksel; Öztanır, Mustafa Namık; Çetinkaya, Zekeriya; Koç, Aydın; Kızılay, Ahmet
    Desmoid tümör muskuloaponevrotik sistemden köken alan, fasiyal planlar arasında lokal yayılarak büyük boyutlara ulaşabilen, çevre yapılara bası yaparak ciddi deformitelere, morbiditeye ve hatta mortaliteye neden olabilen iyi huylu bir tümördür. Bu tümörler baş ve boyun bölgesinde nadir görülür. İlerlemiş baş ve boyun bölgesi desmoid tümörlerin tedavisi cerrahi ve radyoterapidir. Bu yazıda, bildiğimiz kadarıyla literatürdeki en büyük baş ve boyun bölgesi desmoid tümör olgusu sunuldu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda işitme ve denge sisteminin akustik ve psikosomatik testlerle değerlendirilmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2012) Çetinkaya, Zekeriya
    Dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı problemi olan OUAS basit bir uyku problemi olmayıp, vücuttaki bütün sistemleri etkileyebilen sistenik bir hastalıktır. OUAS tanı ve tedavisinde; KBB, Göğüs hastalıkları, nöroloji, kardiyoloji ve dahiliye uzmanları ve uyku fizyologlarının multidisipliner bir şekilde çalışması gerekmektedir. Bu çalışmada OUAS' da oluşan hipoksi ve hiperkapni ataklarının işitme ve denge sistemi üzerine olan etkilerini psikosomatik ve akustik testlerle araştırıldı. Bu çalışma İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulunun izni alındıktan sonra, İnönü Üniversitesi Odyoloji Laboratuvarında gerçekleştirildi. Çalışmada toplam 95 olgu dahil edildi. Bu olguların 71'i OUAS'lı hasta grubunu, 24 `ü ise kontrol grubunu oluşturmaktaydı. Çalışmaya katılan tüm bireylerin KBB muayeneleri yapıldı. Anamnezinde odyovestibüler patoloji geçirmeyeneler ve kulak patolojisi saptanmayan olgular çalışmaya dahil edildi. Çalışma için tüm olgulara odyoloji labaratuvarında timpanometri, saf ses odyometri, yüksek frekans odyometri, otoakustik emisyon testi, Kalorik test ve ENG testi yapıldı. Aynı zamanda tüm olgulara Tinnitus engellilik Anketi, Beck Depresyon Ölçeği, Vizüel Analog Skalası anketi uygulandı. Sonuçlar istatiksel olarak değerlendirildi. OUAS hastalarda yüksek frekans odyometri ile saptanan değerler hem kontrol grubuna hemde hafif OUAS'lu gruba göre anlamlı farklılıklar saptandı. Ağır OUAS' lı hastaların BDÖ ölçek puanlaması hem kontrol grubuna göre hemde hafif OUAS hastalarına göre anlamlı farklılıklar saptandı. Diğer parametrelerde istatiksel olarak analmalı fark tespit edilmedi. Sonuç olarak; OUAS' lı hastalarda yüksek frekanslarda işitme kaybı olduğu görüldü.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim