Yazar "Özdemir, Filiz Çiledağ" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of Sexual Function Levels of Women between the Ages of 20-50 Living in Central Malatya(Medicine Science, 2015) Özdemir, Filiz Çiledağ; Pehlivan, ErkanÖz: Bu çalışmanın amacı, Malatya il merkezinde yaşayan kadınların cinsel fonksiyon düzeylerinin değerlendirilmesi ve etkileyen faktörlerin incelenmesidir. Bu araştırma kesitsel tipte bir araştırmadır. Hastaneye başvuru sayısına göre tabakalı küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya 20-50 yaş arası 430 kadın dahil edilmiştir. Analizlerde; ki-kare, lojistik regresyon kullanılmıştır. Araştırma kapsamına giren bireylerin ortalama Kadın Cinsel Fonksiyon İndeks değeri (Index of Female Sexual Function =IFSF) ise 26.9±7.8 olarak saptandı. Olguların %69.1'inin IFSF skoru 30'un altında, %30.9'unun ise 30 ya da üzerindedir. Araştırmamızda olguların IFSF değerleri ile yaş, eğitim düzeyi, gebelik sayısı, doğum şekli ve vücut kitle indeksi arasında istatistiksel farklılık saptanmıştır (p<0.05). Lojistik regresyon analizi sonucunda şişman olmanın (OR=2.1), 40 ve üzeri yaşta olmanın (OR=2.5) cinsel fonksiyon bozukluğu ile ilgili primer ilişkili faktörler olduğu saptanmıştır (p<0.05). Araştırma sonuçlarına göre IFSF değerleri oldukça düşük bulunmuştur. Bu sonuçların ışığında; birinci basamak sağlık personeli tarafından bireylere cinsel sağlıkla ilgili eğitim verilmesi, okullarda öğrencilere yönelik cinsel sağlıkla ile ilgili bilgilendirme çalışmaları düzenlenmesi önerilebilir. Ayrıca daha geniş bir örneklem grubunda araştırmalar yapılarak incelenen parametrelerin etkilerinin analiz edilmesi önerilebilir Başlık (İngilizce): [Malatya İl Merkezinde Yaşayan 20-50 Yaş Arasındaki Kadınların Cinsel Fonksiyon Düzeylerinin Değerlendirilmesi] Öz (İngilizce): The aim is to evaluate sexual function levels of the women living in Malatya province and determine the factors affecting them. This study was a cross-sectional study. Stratified cluster sampling method was used by the number of admission to the hospital. The study includes 430 women between 20-50 years of age. In the analysis; Chi-square and logistic regression were used. The average age of those entering the study is 38.5±0.5 years. Of the women entering the study, 10.5% are illiterate. Female Sexual Function Index average value of the individuals entering the study (Index of Female Sexual Function =IFSF) has been detected as 26.9±7.8. IFSF score of 69.1% of the patients is under 30, and that of 30% is 30.9. In our study, statistically significant differences (p<0.05) have been found between IFSF values of the subjects and their ages, education level, number of pregnancies, the type of delivery and body mass index. As a result of logistic regression analysis, it has been found out that being obese (OR=2.1), and being at the age 40 and over (OR=2.5) are primarily associated factors with sexual dysfunction (p<0.05). According to the survey results, IFSF values have been found to be very low. In the light of these results; it can be suggested that primary health care staff should give information to the individuals and education about sexual health to the students in schools. Also it can be advised to analyze the effects of the parameters examining through research conduction on a larger sample groupÖğe Evaluation of the association between gross motor function classification system levels and implementation of home programs in children with cerebral palsy(İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 2019) Özdemir, Filiz ÇiledağÖz: The aim of this study is to evaluate the association between gross motor function classification system levels and implementation of home programs in children with cerebral palsy. Material-Method: This study is a cross-sectional study. The study group consists of 247 cerebral palsy patients who referred to rehabilitation centers and who agreed to participate in the study and their relatives. Gross Motor Function Classification System was used to find out the severity of cerebral palsy. The state of implementing home program was questioned through the parents of the children within the rehabilitation program. 51.6% of the children in the study were male, while 48.4% were female. Average age of the participants was 9.5±0.5 years (min.: 0, max.: 21). When the reasons for cerebral palsy were examined, 17.5% were found to be prenatal, 54.2% were found to be natal and 27.3% were found to be postnatal. Distribution of the children in terms of Gross Motor Function Classification System levels was found as 4.9% in level 1, as 21.9% in level 2, 34.4% in level 3, 25.1% in level 4, and 13.8% in level 5. Average age of the participant parents was found as 36.4±12.4 years (min.: 18, max.: 73). 93.8% of the parents were mothers, while 6.2% were fathers. Home program given by physiotherapist was applied to only 35.6% of the children by the parent. In this study, statistically significant difference was found between Gross Motor Function Classification System levels and application of home programs (p<0.05). We believe that families need to be informed about the efficiency of home programs. Families should be stated that home programs are effective in all motor function levels. Necessary arrangements should be made to increase the efficiency of home programs.Öğe Malatya İl Merkezindeki Lise Son Sınıf Öğrencilerinde Depresyon Prevalansı ve İlişkili Faktörler(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2009) Özfırat, Özlem; Pehlivan, Erkan; Özdemir, Filiz ÇiledağBu araştırmada, genel sınavlara hazırlanma döneminde olan lise son sınıf öğrencilerinde depresyon bozukluğu belirtisi gösterme sıklığını ve bu durumun bazı sosyodemografik değişkenlerle ilişkisini incelemeyi amaçladık. Kesitsel tipte olan araştırma evrenini Malatya il merkezinde 2005-2006 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören 9042 lise son sınıf öğrencisi oluşturdu. Genel, mesleki ve fen-anadolu lisesi ağırlığına göre tabakalı küme örnekleme yöntemi ile 1225 öğrenciye ulaşılmış ve 16 soruluk Boratav Depresyon Tarama Ölçeği (BORDEPTA)sınıflarda gözlem altında uygulanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin %72.4’ü genel liselerde eğitim görmektedir. Öğrencilerin %47,0’sinde depresif bozukluk belirtisi saptanmıştır. Kız öğrencilerde (%53,4), erkek öğrencilere (%41,6) göre anlamlı düzeyde depresif bozukluk belirti sıklığı daha yüksektir (OR=1.6; GA: 1.28-2.02). Öğrencilerin depresyon bozukluğu belirtisi gösterme durumları ile ebeveynlerin öğrenim düzeyi, aile yapısı ve sosyal güvence gibi özellikler arasında bir ilişki bulunmamıştır. Kendi ifadelerine göre başarısız olan öğrencilerde depresif bozukluk belirtileri; orta derecede başarılı olanlara göre bir buçuk (OR=1.5; GA: 1.14-1.99) kat, çok başarılı olanlara göre ise yaklaşık üç(OR=3.08; GA: 2.08-4.55) kat daha fazla görünmektedir. Önceden ruhsal bozukluğu olanlarda olmayanlara göre depresif bozukluk belirtilerin görünmesi üç buçuk(OR=3.52; GA: 2.20-5.64) kat daha yüksektir. Sonuç olarak, öğrencilere bulundukları adolesan dönemindeki psikolojik değişiklikler konusunda bilgi verilmeli ve etkili rehberlik hizmeti uygulanmalıdır.