Yazar "Özmen, Nesrin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Katyon veya anyon katkılanmış, nano tio2'in sentezi ve seçilmiş kirleticilerin fotokatalitik yıkımı zerine etkisinin araştırılması: Ortam Ara Ürünlerinin ve Toksik Etkilerinin Belirlenmesi(2014) Erdemoğlu, Sema; Özmen, Murat; Yesılada, Özfer; Asiltürk, Meltem; Güngördü, Abbas; Kiraz, Nadir; Özmen, Nesrin[Abstract Not Available]Öğe Katyon veya anyon katkılanmış, nano tio2'in zentezi ve seçilmiş organik kirleticilerin fotokatalitik yıkımı üzerine etkisinin araştırılması: Ortam ara ürünlerinin ve toksik etkilerinin belirlenmesi(2014) Erdemoğlu, Sema; Özmen, Nesrin; Kiraz, Nadir; Asiltürk, Meltem; Güngördü, Abbas; Özmen, Murat; Yesılada, Özfer[Abstract Not Available]Öğe Lakkaz üretimi ve ham kültür filtratının tekstil boyalarının renginin ve toksisitesinin gideriminde kullanımı(İnönü Üniversitesi, 2008) Özmen, NesrinÖZET Doktora tezi LAKKAZ ÜRETİMİ VE HAM KÜLTÜR FİLTRATININ TEKSTİL BOYALARININ RENGİNİN VE TOKSİSİTESİNİN GİDERİMİNDE KULLANIMI Nesrin ÖZMEN İnönü Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı 93+xii sayfa 2008 Danışman: Prof. Dr. Özfer YEŞİLADA Türkiye'nin tekstil ürünleri imalatı bakımından dünyada önemli bir yeri vardır. Tekstil endüstrisinde kullanılan bazı boyar maddelerin doğada yıkımı zor ve uzun zaman almaktadır. Bu nedenle bu endüstrinin atıksuyu çevresel bakımdan sucul ortamlarda önemli kirlilik sorunlarına yol açmaktadır. Bu sorunların çözümünde klasik uygulamalara alternatif olarak öne sürülen biyoteknolojik yaklaşımlar giderek daha ön plana çıkmakta, çevre dostu yöntemler geliştirilerek çevresel kirleticilerin ortamdan uzaklaştırılması amaçlanmaktadır. Bu çalışma farklı ortamlar ve süreçlerde lakkaz enzimi üretiminin yanı sıra, kullanılan substratlara bağlı olarak üretilecek lakkaz enziminin de değerlendirilebilmesini amaçlamaktadır. Çalışmalar temel olarak üç ana başlıkta toplanabilir. Öncelikle sucul ortamdan Astrazon mavi ve Astrazon siyah boyar maddeleri biyosorbsiyonla %75-95 oranında uzaklaştırılmış ve bu işlemde adsorban olarak kullanılan lignoselulozlu substratlar lakkaz enzimi üretiminde kullanılmıştır. İkinci olarak enzim üretimi çalışmaları yapılmıştır. Bu amaçla fermantasyon ortamına buğday kepeği ve bakır eklenmiş, buna bağlı olarak hem kepek eklenen gruplarda hem de bakır eklenen gruplarda lakkaz aktivitesi araştırılmıştır. Ayrıca Trametes versicolor ve Funalia trogii hücreleri aljinat jele tutuklanarak yapılan çalışmalarda, özellikle serbest ve tutuklanmış fungusların birlikte kullanıldığı karma kültürlerde lakkaz aktivitesinin dikkate değer oranda arttığı saptanmıştır. Çalışmaların üçüncü bölümünde ise, ham kültür filtratlarıyla (HKF) ve saf lakkazla (SL) muamele edilen, Reaktif mavi 19, Reaktif siyah 5 ve Reaktif mavi 198 boyalarının rengindeki değişim 24 saatlik peryotta spektrofotometrik olarak izlenmiştir. Sonuçlara göre, Reaktif mavi 19'un rengi, HFL ile %41, saf lakkazla %70 oranında giderilebilirken, reaktif siyah 5'in rengi HKF ile %30 ve SL ile %35, Reaktif mavi 198'in rengi ise HKF ile %56 ve SL ile %71 oranında giderilmiştir. Kullanılan boyar maddeler içerisinde Reaktif mavi 198, rengi en kolay açılan boya olmuştur. Rengi giderilen boya çözeltilerinin toksik etkileri, biyolüminesent bir bakteri olan Vibrio fischeri'nin biyoışıma yeteneğinin inhibisyonu esasına göre Mikrotoks testi ile belirlenmiştir. Buna göre renk gideriminden önce toksik olan Reaktif mavi 19'un toksisitesi, HKF uygulaması sonucunda çok az düzeyde artış gösterirken, SL uygulamasıyla da toksik etkide azalış meydana gelmiştir. Başlangıçta çok toksik olan Reaktif siyah 5'in toksisitesi, her iki uygulama sonucunda da artış göstermiştir. Reaktif mavi 198 için ise uygulamalardan önce ve sonra toksik bir etki gözlenmemiştir. ANAHTAR KELİMELER: boyar madde, renk giderimi, beyaz çürükçül fungus, katı substrat fermantasyonu, kültür filtratı, lakkaz, mikrotoksÖğe Phanarochete Cherysosporium ME 466 Tarafından Üretilen Absisik Asit, Sentetik Absisik Asit ve Metil Esterlerinin Biyolojik Aktivitelerinin Karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi, 1991) Özmen, Nesrin[Abtsract Not Available]Öğe Reactive dye decolorization activity of crude laccase enzyme from repeated-batch culture of Funalia trogii(Turkish Journal of Biology, 2014) Yeşilada, Özfer; Birhanlı, Emre; Ercan, Sinem; Özmen, NesrinAbstract: The effect of various factors on dye decolorization activity of crude laccase enzyme from repeated-batch culture of Funalia trogii ATCC 200800 to obtain rapid and high decolorization activity against Reactive Black 5 and Reactive Blue 171 dyes was investigated. All conditions used were important for dye decolorizing activity of this crude laccase enzyme. The optimum pH of decolorization was tested at 30 °C and it was around 3.0. This activity was highly reduced at pH 4.5–6.0. On the other hand, the optimum temperature for rapid and high decolorization was 50 °C. Importantly, the decolorization rate of crude laccase at pH 4.5 and pH 6.0 increased with the rise in temperature from 30 °C to 50 °C. Therefore, high decolorization could be obtained at pH 4.5 and even pH 6.0 by selecting the proper temperature for these pH values. Enzyme amount also affected the dye decolorization positively. This crude laccase could also decolorize the mixed dyes (Reactive Black 5 and Reactive Blue 171) and synthetic wastewaters. Native polyacrylamide gel electrophoresis showed the responsibility of the laccase enzyme in decolorization. Rapid and high textile dye decolorization through the selection of appropriate conditions could facilitate the development of more economical and environmentally friendly processes.Öğe Sucul Sistemlerde Nanomalzemelerin Çevresel Akibeti ve Ekotoksisitesinin Kestirimi(2017) Özmen, Murat; Asiltürk, Meltem; Güngördü, Abbas; Özmen, Nesrin; Erdemoğlu, SemaNanobilim ve nanoteknoloji ilaç geliştirme, su arıtımı, endüstriyel teknolojiler, daha dayanıklı ve daha hafif malzemeler üretilmesi gibi alanlarda önemli avantajlar sağlaması ve önemli potansiyellere sahip olması yönünden tüm dünyada çok hızlı gelişim gösteren alanlardır. Bununla birlikte, çevresel toksikantlar olarak rol oynaması ve kütlece büyük yapılı metallerlere (bulk) kıyaslandığında özellikle sucul organizmalarda daha fazla birikim riski bulunmasına karşın, nanoparçacıkların ekotoksikolojik riskleri hakkında bilinenler yeterli düzeyde değildir. Bazı nanoparçacıklar hücrede temel metabolik reaksiyonlara karışarak ve membrandan kolaylıkla geçerek toksik etkilere neden olabilir. Nanomalzemelerin kullanımındaki artışa ve fotokatalitik etkilerinin arttırılmasına karşın, toksik etkilerinin ve kullanım miktarlarının azaltılması çevre sağlığının korunması bakımından önem taşımaktadır. Dahası temiz ve güvenli su kaynakları insan ve çevre sağlığı bakımından esastır. Geleneksel fiziko-kimyasal yöntemler ile suların arıtılması birçok dezavantajlara sahip olduğundan, bu alanda nanomühendislik ürünü malzemeler dikkat çekmektedir. Bundan dolayı bu çalışmada yeni sentezlenmiş nano yapılı katkılanmış TiO2 parçacıkların ve çekirdek@kabuk yapılı nanoparçacıkların tatlısu organizmaları olan Danio rerio, Xenopus laevis, Daphnia magna ve Chlamydomonas reinhardtii ‘de toksik etkileri ayrı ayrı belirlenmiştir. Ayrıca sentezlenen nanoparçacıkların çevresel riskinin kestirimi amacıyla nanokozm modelleri geliştirilerek ekolojik risk tahminlerinde bulunulmuştur. Nanopartiküllerin seçilen çevresel kirlericilerin fotokatalitik yıkımına ve toksik etkisinin azaltılmasına etkileri değerlendirilmiştir. Bu amaçla bisfenol A (BPA; endokrin bozucu), fluoxastrobin (FLX; pestisit) ve dispers red 65 (DR65; azo boyası) seçilmiş olan çevresel kirleticilerdir. Araştırma sonuçlarına göre, sentezlenen nanoparçacıkların seçilen test organizmalarında düşük toksikolojik riske sahip olduğu, bununla birlikte D. magna’nın akut etkiye en duyarlı test organizması olduğu belirlenmiştir. D. rerio ve X. laevis embriyoları ve alg hücrelerinde sentezlenen nanoparçacıklar önemli bir toksik etki göstermemiştir. Diğer taraftan BPA ve DR65 boyar maddesinin sentezlenen yeni saf TiO2 ve SiO2@TiO2 nanoparçacıkları ile fotokatalitik yıkımı organizmaların embriyonik evresinde letal/toksik etkiyi önemli seviyede azaltmıştır. S- veya Mn- katkılanmış TiO2 ise BPA ve FLX pestisitinin toksik etkisinin azaltılmasında önemli rol oynamıştır. Çalışma sonuçları özgül nanoparçacıkların insan ve çevre sağlığının korunması için su kirliliğinin gideriminde kullanışlı olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, nanoparçacıkların toksik etkisinin ekosistemin farklı trofik düzeylerinde değerlendirilmesi gerektiği de geşiltirilmiş olan basit nanokozm modelleri ile ortaya konulmuştur.