Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İnönü, Handan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Astımlı olgularda yoğunlaştırılmış soluk havasında nitrik oksit seviyeleri ile astım kontrol ölçekleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
    (Tüberküloz ve Toraks, 2010) Sazlıdere, Hüsamettin; Çelikel, Serhat; İnönü, Handan; Doruk, Sibel; Yılmaz, Ayşe; Özyurt, Hüseyin; Erkorkmaz, Ünal
    Öz:Astım tedavisinin amacı klinik kontrolün sağlanmasıdır. Çalışmamızda, stabil dönem astımlı olgularda yoğunlaştırılmış soluk havasında nitrik oksit, nitrit ve nitrat düzeyleri ile astım kontrolü düzeyi (AKD), astım kontrol anketi (AKA), bronş provokasyon testi (BPT), solunum fonksiyon testi (SFT) arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlandı. Stabil astım tanısı olan 47 hasta ve 42 kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan tüm olgulara SFT, prik test yapıldı ve yoğunlaştırılmış soluk havasında nitrik oksit, nitrit ve nitrat düzeyi bakıldı. Hasta grubunun ayrıca BPT, AKA ve 2006 GINA (Global Initiative for Asthma) rehberine göre AKD’si belirlendi. Çalışmaya alınan hasta ve kontrol gruplarının yaş ortalamaları sırasıyla; 44 ± 11, 47 ± 11 yıl olup, kadın hasta oranları %85 ve %76 idi. Astımlı hastaların kontrol grubuna göre, solunum fonksiyonlarının daha düşük ve nitrit seviyesinin anlamlı olarak yüksek (sırasıyla 5.42 ± 3.2, 4.17 ± 2.7; p< 0.05) olduğu izlendi. AKD ile nitrik oksit ve ürünleri arasında ilişki bulunmazken, AKA ve mini yaşam kalitesi anketi sonuçları arasında ileri derecede anlamlı ilişki saptandı (p< 0.001). BPT pozitif olan grupta, AKA değeri ve serum eozinofil mutlak değeri, BPT negatif olan gruba göre anlamlı olarak daha yüksek (p< 0.05), FEV1/FVC, pik ekspiratuar akım yüzdesi değerleri ise anlamlı olarak daha düşük bulundu (p< 0.05). BPT pozitif olanlarda BPT negatif olanlara göre anlamlı olarak daha fazla oranda geri dönüşümlülük saptandı (sırasıyla; 11.2 ± 7.4, 6.9 ± 6.6; p< 0.05). Yoğunlaştırılmış soluk havasındaki nitrik oksit, nitrit, nitrat ile AKA, AKD, BPT ve SFT arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p> 0.05). Sonuç olarak, soluk havası nitrik oksit ve ürünlerinin stabil astımlı hastaların kontrol durumunu belirlemede yeterli olmadığı saptandı. Astım kontrol düzeyini belirlemede mevcut astım kontrol ölçeklerinin yeterli olabileceği düşünüldü.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kronik solunum yetmezliğinde ortalama volüm garanti eden basınç destek modunun kullanımı: iki olgu sunumu
    (Türk Toraks Dergisi, 2012) İnönü, Handan; Çelik, Deniz
    Öz:Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), Obezite Hipoventilasyon Sendromu (OHS), nöromüsküler hastalıklar ve göğüs duvarı hastalıkları gibi hipoksemi ve/veya hiperkapni ile seyreden kronik solunum yetmezlikli olgularda, Noninvaziv Pozitif Basınçlı Ventilasyon (NIPBV) etkin bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi ile olgularda dispne skorları, vital parametreler, arter kan gazı değerlerinde düzelmenin yanı sıra, entübasyon ihtiyacında, nazokomiyal pnömoni ve buna bağlı mortalite oranlarında belirgin azalma olmaktadır. Ortalama volüm garanti eden basınç destek (Average Volume-Assured Pressure Support, AVAPS) modu, basınç desteğine ek olarak sabit tidal volüm sağlayan kombine bir moddur. Hiperkapnik solunum yetmezliği nedeniyle AVAPS uygulanan iki olguda, tedaviye aldığımız iyi yanıt ve AVAPS'ın yeni geliştirilen bir mod olması nedeniyle, literatür bilgileri eşliğinde olgularımızı sunmayı amaçladık. (Tur Toraks Der 2012; 13: 30-3)
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Primary drug resistance and molecular epidemiology of the Mycobacterium tuberculosis strains isolated in the Kelkit valley
    (Turkish Journal of Medical Sciences, 2009) Bulut, Yunus; Yenişehirli, Gülgün; Otlu, Barış; Seyfikli, Zehra; Çelikel, Serhat; Yılmaz, Ayşe; İnönü, Handan
    Öz: Amaç: Bu çalışmada; Kelkit vadisinden izole edilen Mycobacterium tuberculosis izolatlarında primer ilaç direncinin ve direnç genotiplerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem ve Gereç: İzolatların, izoniazid, rifampisin, etambutol ve streptomisin dirençleri BACTEC metoduyla belirlendi. Kırk sekiz dirençli Mycobacterium tuberculosis suşu spoligotiplendirme yöntemiyle genotiplendirildi. Bulgular: En az bir ilaca direnç % 11.6, birden fazla ilaca direnç % 8.25 olarak belirlendi. Tek ilaç direnci sırası ile izoniazid (INH), etambutol (ETB), streptomisin (SM) ve rifampisin (RIF) için % 5.8, % 2.07, % 3.73 ve % 0 bulundu. İki veya daha fazla ilaca direnç oranları; streptomisin + etambutol, streptomisin + izoniazid, izoniazid + rifampisin, rifampisin + etambutol, izoniazid + etambutol + rifampisin, streptomisin + etambutol + izoniazid ve izoniazid + etambutol + rifampisin + streptomisin için sırasıyla; % 0.82, % 1.65, % 0.41, % 0.82, % 2.90, % 0.41 ve % 1.24 olarak belirlendi. Spoligotiplendirme sonuçlarına göre 15 farklı genotip paterni elde edildi. Bu yöntemle 4 izolat tiplendirilemedi. Çalışmamızda en sık rastlanan spoligotip kümeleri sırası ile ST4 (n = 10, % 20.8), ST53 (n = 6, % 12.5), ST7 (n = 4, % 8.3), ST41 (n = 4, % 8.3), ST31 (n = 4, % 8.3); ve familyaları TI (n = 18, % 37.5), S (n = 12, % 25) ve LAM-7 TUR (n = 4, % 8.3) olarak saptandı. Sonuç: Kelkit vadisinde yapılan bu ilk çalışmada; major anti tüberküloz ilaçlara karşı yüksek oranda direnç varlığı gözlendi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Son dönem böbrek yetersizliğinde uyku bozuklukları
    (Tüberküloz ve Toraks, 2010) İnönü, Handan; Köktürk, Oğuz
    Öz:Son dönem böbrek yetersizliğine sahip hastalarda uyku bozuklukları yaygın olarak görülmektedir. Gündüz aşırı uyku hali, huzursuz bacak sendromu, periyodik ekstremite hareket bozukluğu, insomnia, uyku apne sendromu en sık görülen bozukluklardır. Semptomların benzer olması nedeniyle uyku ile ilişkili şikayetler çoğunlukla üremiye bağlı bulgular olarak değerlendirilir, bu da tanıda gecikmelere neden olabilir. Eşlik eden uyku bozuklukları hastaların yaşam kalitesini ve tedaviye uyumunu olumsuz etkilemesinin yanı sıra, mortalite ve morbiditede artışa neden olmaktadır. Bu nedenle kronik böbrek yetersizliğine sahip veya renal replasman tedavisi almakta olan hastalarda, uyku bozuklukları ayrı bir klinik antite olarak değerlendirilmelidir. Bu yazıda, son dönem böbrek yetersizliğinde sık görülen uyku bozukluklarının etyoloji, patogenez ve tedavilerinin literatür bilgileri eşliğinde gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim