Yazar "Şahna, Engin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Caffeic acid phenethyl ester CAPE attenuates cerebral vasospasm after experimental subarachnoidal haemorrhage by increasing brain nitric oxide levels(International Journal of Developmental Neuroscience, 2006) Aladağ, Mehmet Arif; Türköz, Yusuf; Özcan, Abdulcemal; Şahna, Engin; Parlakpınar, Hakan; Akpolat, Nusret; Çiğremiş, YılmazBackground: Cerebral vasospasm, a medical complication of aneurysmal subarachnoid hemorrhage (SAH), is associated with high morbidity and mortality rates, even after the aneurysm has been secured surgically or endovascularly. Evidence accumulated during the last decade suggest that scavenging a vasodilator, nitric oxide (NO), by superoxide anions (O2 ), and activating a strong vasoconstructor, protein kinase C (PKC), are the two most important mechanisms in the pathogenesis of vasospasm. Our aim in this study was to determine whether caffeic acid phenethyl ester (CAPE), a non-toxic oxygen free radical scavenger, prevents vasospasm in an experimental rat model of SAH. Methods: Twenty eight rats (225–250 g) were divided into four groups equally: group 1, control group; group 2, SAH group; group 3, SAH plus placebo group; and group 4, SAH plus CAPE group. We used double haemorrhage method for SAH groups. Starting 6 h after SAH, 10 mmol/kg CAPE or an equal volume of 0.9% saline were administered by intraperitoneal injection twice daily for 5 days to SAH plus CAPE and SAH plus placebo groups, respectively. CAPE or 0.9% saline injections were continued up to 5th day after SAH. Rats were sacrificed on the 5th day. Brain sections at the level of the pons were examined by light microscopy. Measurements were made for the cross-sectional areas of the lumen and the vessel wall (intimae plus media) of basilar artery by a micrometer. The levels of malondialdehyde (MDA), reduced glutathione (GSH), and nitric oxide (NO) were measured in rat brain tissue. Results: Administration of CAPE significantly attenuated the vasoconstriction of the basilar artery. There were marked narrowing in the lumens of and thickening in the walls of basilar arteries in the SAH, and the SAH plus placebo compared with CAPE group ( p < 0.001). We also observed that CAPE administration significantly decreased the tissue level of MDA, while significantly increased the tissue levels of GSH, NO in the SAH plus CAPE group compared to only SAH group, p < 0.05. Conclusions: Our results indicate that CAPE is effective in attenuating delayed cerebral vasoconstriction following experimental SAH. Our findings also suggest that the elevation of lipid peroxidation and reduction of NO bioavailability, resulting from the generation and the interaction of free radicals, have a significant role in the pathogenesis of vasospasm after SAH.Öğe Investigating the protective effect of melatonin on liver injury relatedto myocardial ischemia reperfusion(Medical science monitör, 2007) Çolak, Cemil; Parlakpınar, Hakan; Özer, Mehmet Kaya; Şahna, Engin; Çiğremiş, Yılmaz; Acet, Hacı AhmetBackground: An animal model of myocardial ischemia-reperfusion (MI/R) was used to test the hypothesis that free radicals released with MI/R have hazardous effects on liver through remote organ injury. Material/Methods: Twenty-one rats were divided into three groups: sham-treated, MI/R, and MI/R+melatonin. To produce MI/R, a branch of the left coronary artery was occluded for 30 min followed by two hours of reperfusion. Melatonin or vehicle was given 10 min before ischemia. At the end of the study, liver tissue was obtained for biochemical determination. The false discovery rate (FDR) is explained and was used for multiple comparisons of the groups’ means. Results: Compared with the sham group, MI/R significantly decreased glutathione (GSH) content and increased levels of nitric oxide (NO) and malondialdehyde (MDA). Melatonin administration significantly increased GSH levels and decreased the levels of NO and MDA compared with the MI/R group. Conclusions: Melatonin could prevent liver damage due to its strong antioxidant and free radical scavenger effects. Therefore, melatonin may have beneficial effects on remote organ injury such as MI/R-induced liver disorders.Öğe Melatonin'in fizyolojik ve farmakolojik konsantrasyonlarının miyokardiyal iskemi-reperfüzyona bağlı aritmiler ve nekroz üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi, 2001) Şahna, EnginMELATONİN'İN FİZYOLOJİK VE FARMAKOLOJİK KONSANTRASYONLARININ MİYOKARDİAL İSKEMİ-REPERFÜZYONA BAĞLI ARİTMİLER VE NEKROZ ÜZERİNE ETKİLERİ îskemi reperfuzyondan kaynaklanan kardiyak hasar; kardiyak kontraktilite disfonksiyonu, aritmiler ve irreverzbl myosit hasannı içerir. Reperfuzyonda aşın serbest radikal üretimi ve kalsiyumun hücre içinde aşın artışı bu değişikliklerin nedenleri olarak düşünülmektedir. Pineal bezden salgılanan bir hormon olan melatonin, çok güçlü serbest radikal süpürücü ve antioksidan özelliğinin yanısıra, kalsiyum artışını regüle etmesi, artmış sempatik aktiviteyi baskılayabilmesi, lökosit adezyonunu ve lipid peroksidasyonunu inhibe edebilmesi nedeniyle, repertuzyon hasanmn önlenmesinde yararlı olabilir. Aynca ani kardiyak ölüm insidanslannm sabah saatlerinde yüksek olması ve bu saatlerde melatonin seviyesinin düşük oluşu, koroner kalp hastalannda plazma melatonin düzeylerinin azalmış izlenmesi ve yaşlılıkla azalan melatonine paralel olarak insan antioksidan kapasitesinin de azalması kardiyovasküler hastalıklann patofızyoloj isinde melatoninin rol alabileceği fikrini desteklemektedir. Öte yandan, melatoninin fizyolojik konsantrasyonlannın iskemi-reperfüzyon hasanndaki rolü ile ilgili bir bulgu mevcut değildir. Bu çalışmanın amacı, pinealektomi (Px) ve sham operasyonu yapılmış (Non-Px) sıçanlar kullanarak melatoninin fizyolojik ve farmakolojik konsantrasyonlannın iskemi reperfüzyona bağlı aritmi ve nekroz üzerine etkilerini incelemektir. Aritmi deneylerinde; sol ana koroner arterin bağlanıp açılmasıyla 7 dakika iskemi ve 7 dakika repertuzyon uygulandı. Melatonin (0.4 veya 4 mg kg"1) yada çözücü, iskemi yada reperfüzyon öncesi i.v. olarak verildi. Pinealektomi ve kontrol 72 yada reperfüzyon öncesi i.v. olarak verildi. Pinealektomi ve kontrol gruplarında kan basıncı ve kalp hızı değerleri deney başlangıcında ve deney boyunca farklı değildi. Pinealektomize sıçanlardaki total ve irreversibl (geri dönüşümsüz) ventrikül fîbrilasyonu (VF) insidanslan (%93.8 ve %62.5), kontrol grubundakilere (%45.7 ve %12.5) göre yüksek bulundu. Gerek iskemi, gerekse reperfüzyon öncesi melatonin uygulaması, pinealektomize sıçanlardaki total ve irreversibl VF sıklığını anlamlı olarak azaltırken, kontrol grubunda bu aritmiler üzerine bir etkisi bulunamadı. Nekroz deneylerinde; sol ana koroner arterin beslediği alandaki infark oranını tespit etmek amacıyla 30 dak iskemi, 120 dak reperfüzyon uygulandı. Melatonin (4 mg kg"1) yada çözücü, iskemi yada reperfüzyon öncesi i.v. olarak verildi. İnfarkt alanı, risk alanının yüzdesi olarak ifade edildi. İnfarkt alanı oranlan, pinealektomili ratlarda (%49± 3.4), kontrol grup (%34±3.7) ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak yüksek bulundu. İskemi yada reperfüzyon öncesi melatonin uygulaması, pinealektomize ratlarda, infarkt alanını anlamlı şekilde azaltırken; kontrol grubu ratlarda anlamlı bir etkisi bulunamadı. Deney boyunca, hemodinamik parametrelerde (kan basıncı ve kalp hızı) gruplar arası anlamlı farklılık gözlenmedi. Bu bulgular, melatoninin fizyolojik konsantrasyonlarının, iskemi-reperfüzyona bağlı VF sıklığını ve irreversibl VF'e bağlı mortaliteyi ve infarkt alanını önlemede etkili olabileceğini düşündürmektedir. Buna karşın, melatoninin farmakolojik konsantrasyonlarının, bu yararlı etkilere ilave bir etki oluşturmadığı gözlenmiştir. Melatonin düzeyi yaşla azaldığı için, serum melatonin düzeyi düşük olan risk grubundaki hastalara melatonin replasman tedavisi yapılması, ani kardiak ölüm insidansını ve kardiyak hasarı azaltabilir.Öğe Melatonin: Emeklilik Yaşı 80 Olur Mu?(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Ölmez, Ercüment; Şahna, Engin; Ağkadir, Mustafa; Acet, AhmetPineal bezden salgılanan ana madde olan melatonin, Haç olarak lisans almamış olmasına rağmen, ileri sürülen uyku verici ve yaşlanmayı geciktirici özellikleri nedeniyle, ABD'de besin katkı maddesi şeklinde yaygın olarak satılmaktadır. Bugün için, melatoninin, sirkadian ritmlerin, uykunun, ruhsal durumun ve belki üreme, tümör gelişimi ve yaşlanmanın biyolojik regülasyonunda rolü olabileceğine dait bulgular vardır. Ancak, melatoninin insan fizyolojisi ve patofizyolojisindeki rolüne ait belirsizlikler ve şüpheler hala mevcuttur. Bu derlemenin amacı, melatonin hakkında şu andaki bilgilerimizi ve klinik kullanımı ile ilgili beklenti ve yönelimleri özetlemektir.Öğe Turgut Özal Tıp Merkezinde Ameliyat Olan Hastalarda Serum Kolinesteraz Aktiviteleri+(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Kurçer, Zehra; Şahna, Engin; Toğal, Türkan; Türköz, Ayda; Kurçer, Mehmet A.; Birincioğlu, MustafaMalatya Turgut Özal Tıp Merkezi’ne ameliyat olmak için başvuran hastalarda, serum kolinesteraz düzeylerini ve enzim düzeylerinin yaş ve cinsiyete göre dağılımını belirlemektir. Materyal ve Metod: Bu çalışmada, Turgut Özal Tıp Merkezi’nde ameliyat olan, 96 (%44.2) erkek ve 121 (%55.8) kadın hastanın serum kolinesteraz aktiviteleri enzim-spektrofotometrik yöntemle tayin edildi. Bulgular: Enzim düzeyi, erkeklerde 7092±226 U/ml, kadınlarda 6804±207 U/ml olarak bulundu (p=0.58). 0-15 yaş grubu erkek hastalardaki enzim aktivitesi (8680±525 U/ml), 40 ve üzeri yaş grubuna (6567±330 U/ml) göre anlamlı düzeyde yüksekti (p=0.01). Kadınlarda ise, yaş grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.06). Yaş gruplarında; 16-40 yaş grubu kadın hastalardaki enzim aktivitesi (6335±308 U/ml), 16-40 yaş grubu erkek hastalara (7316±334 U/ml) göre anlamlı düzeyde düşüktü (p=0.04). Tüm hastaların %10.6’sında enzim düzeyi normal sınırların altında (<4100 U/ml) idi. Bu oran, erkeklerde %8.3, kadınlarda ise %12.4 olarak bulundu. Sonuç: Özellikle 41 yaş ve üzerindeki erkeklerde ve 16-40 yaş grubu kadınlarda anestezi öncesinde serum kolinesteraz düzeyinin ölçülmesi daha anlamlı olabilir.