Yazar "Akçay, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut stroku takiben stres hormon ve kan glikoz cevabının mortalité ve morbidite üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Deniz, Orhan; Aksaray, Kamil Bedii; Akçay, FatihAkut strok’u takip eden reaktif hiperglisemi, stres hormon cevabı ve prognoz arasındaki ilişki 40 hastada çalışıldı. Hastaların ortalama yaşı 60 ’dı (20-80 yaşlar arası); 22 hasta erkekti. Tüm hastalar semptomların başlangıcından itibaren 24 saat geçmemek şartıyla görüldü. Hiç bir hasta diyabetik olarak bilinmiyordu ve normal seviyelerin üstünde glikozile hemoglobin değerine sahip değildi. Hastalar strok’u izleyen 21 günlük süre ya da ölümlerine kadar izlendi. Klinik olarak 0., 1., 7., 14. ve 21. günlerde değerlendirildiler. Prognoz her hasta için iyi (n=19) veya kötü (n=21) olarak belirlendi. Vakalar, bu süre zarfında ölenler (n=ll) ve yaşayanlar (n=29) olarak da sınıflandırıldı. Kan örnekleri hasta aç iken kan glikoz, insülin, glukagon ve kortizol konsantrasyonlarını tayin için 0., 1., 2., 3., 7., 14. ve 21. günlerde alındı. 40 hastanın tamamında kan glikoz konsantrasyonu ile prognoz arasında anlamlı bir ilişki bulundu(p< 0.001) ve kan glikoz konsantrasyonunun zamanla azaldığı gözlendi (p<0.001). Aynı zamanda kan glikoz konsantrasyonu ve hayatta kalma arasında da anlamlı bir ilişki vardı (p<0.001). Yüksek glukogan (p<0.001) ve kortizol (p<0.001) konsantrasyonları kötü prognozla ilişkiliydi. Ölen hastalarda da yüksek glukagon (p<0.01) ve kortizol (p<0.001) konsantrasyonları vardı. Strok’u izleyen hiperglisemi muhtemelen stres hormon cevabının şiddetini yansıtmaktadır. Biz hipergliseminin strok’lu hastalarda kötü prognozun öncü bir işaretçisi olduğunu düşünüyoruz.Öğe Hemodiyaliz hastalarında intradiyalitik parenteral esansiyel amino asit tedavisinin etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Tonbul, H.Zeki; San, Ayla; Selçuk, N.Yılmaz; Akarsu, Ersin; Soypaçıcı, Zeki; Akçay, FatihVücut kitle indeksleri düşük olan kronik hemodiyaliz (HD) programındaki 19 (11 K, 8 E) üremik hastaya 3 ay süre ile her diyaliz seansının son 2 saatinde 250 ml % 5.4'lük Esansiyel Amino Asit (EAA) solüsyonu ile birlikte 500 ml % 10'luk dekstroz infüzyonu uygulayarak, bu tedavinin; vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi (BM1), serum albumin ve transferrin düzeyi, PPD, total lenfosit sayısı ve protein katabolizma hızı (PCR) gibi nutrisyonel parametreler üzerine etkisini araştırdık. Hastaların yaş ortalaması 48±6 (36-60) yıl ve vücut ağırlığı 52±3.5 kg idi. Ortalama 12±4 aydan beri HD'e giriyorlardı. Hastaların tedavi öncesi 1 g 'kg/gün protein ve 35 kcal/kg/gün kalori ihtiva eden diyetleri tedavi süresince değiştirilmeden aynen uygulandı. Sonuç olarak; BMVleri düşük olan kronik HD hastalarında intradiyalitik parenteral EAA infuzyonunun azotemiyi etkilemeksizin BM1, serum albumin ve transferrin düzeyi ile PCR’ı önemli derecede artırarak bozulmuş olan nutrisyonel durumu iyileştirdiği tespit edilmiştir.Öğe Hemodiyalize giren ve girmeyen kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda lipit profilleri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Akçay, Fatih; Akar, Sedat; Yiğitoğlu, M. Ramazan; Selçuk, Yılmaz; Tombul, H. Zeki; Dane, ŞenolBu çalışmada, 38 hemodiyaliz ve 30 prediyaliz hastasında plazma total kolesterol (TC), trigliseritler (TG), yüksek dansi teli lipoprotein kolesterol (HDL-C), düşük dansiteli lipoprotein kolesterol (LDL-C), apolipoprotein A-l (Apo A-I), apolipoprotein B (Apo B) konsantrasyonları He HDL-C ’nin TC’ye, HDL-C nin LDI.-C ’ye ve Apo A-I’in Apo Bye olan oranları 34 sağlıklı kişinin plazma konsantrasyonları ve oranları ile karşılaştırıldı. Hemodiyaliz hastalarında plazma TC, HDL-C ve Apo A-l daha düşük ancak plazma TG ’i daha yüksek olarak tespit edildi. Kontrollerle karşılaştırılınca HDL-C/TC, HDL-C/LDL-C ve Apo A-I/Apo B oranlarının her iki hasta grubunda da anlamlı farklılık vardı. Sonuç olarak, bu verilere göre düzenli hemodiyalize giren hastalarda aterosklerotik hastalık gelişme riski vardır.Öğe Hipertansif ve normotensif kronik üremik hastalarda lipid profili(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Tonbul, H. Zeki; Selçuk, N. Yılmaz; Kaya, Hasan; San, Ayla; Akçay, FatihBu çalışma hipertansif ve normotensif kronik üremik hastalar arasında lipid profili yönünden farklılık bulunup bulunmadığını araştırmak amacıyla 14'ü hipertansif 27'si normotensif toplam 41 kronik ürem il i hasta üzerinde yapıldı. Bu hastaların 18'i (9 normotensif 9 hipertansif kronik hemodiyaliz programında idi. Kontrol grubu olarak ise sağlıklı 12 kişi alındı. Gece boyunca 14 saatlik açlık sonrası alınan venöz kan örneklerinde bazal insülin düzeyi ve serum lipid profili tayini yapıldı. Hipertansif ve normotensif hastalar arasında yaş ortalaması ve vücut kitle indeksi yönünden önemli bir farklılık yoktu. Hipertansif grupta serum trigliserid, total kolesterol, LDL, VLDL, Apo-B, Lipoprotein-(a) ve insülin düzeyleri normotensif gruba göre önemli derecede daha yüksek, HDL düzeyleri ise daha düşük bulundu. Hemodiyalize giren ve girmeyen hastalar arasında da lipid profili yönünden farklılık yoktu. Sonuç olarak, hipertansif kronik üremik hastalarda lipid anormalliklerinin normotensiflerden daha fazla olduğu tespit edildi. Bu nedenle hipertansif üremik hastalarda aterosklerozun daha erken ve ciddi boyutlarda ortaya çıkacağı sonucuna varıldı.Öğe Mechanism of cerebral fat embolism in subarachnoid hemorrhage An experimental study(Neuropathology, 2006) Aydın, Mehmet Dumlu; Dündar, Dilcan Kotan; Aydın, Nazan; Gündoğdu, Cemal; Önder, Arif; Akçay, FatihSubarachnoid hemorrhage (SAH) may cause neurogenic pulmonary edema (NPE), and chylomicron metabolism may be destroyed in injured lungs. We aimed to investigate the effect of neurogenic pulmonary edema (NPE), if present, on the development of cerebral fat embolism. This study has been conducted on 20 rabbits. Experimental SAH has been applied to half of the animals by injecting homologous blood into the cisterna magna, and the remaining half was applied only isotonic saline solution in the same manner under general anesthesia. After 20 days, all animals were killed. Their lungs and brains were examined histopathologically. Six animals died of SAH between 16 and 20 days, and foamy hemorrhagic parenchymal lesions and intra-alveolar hemorrhage were observed in their lungs. Fat globules were abundantly found in cerebral arteries of six of all the non-surviving animals. But, minimal histopathological changes were found in the lungs and brains of the surviving animals. Cerebral fat embolism was detected in only one animal that was given isotonic solution. SAH may cause NPE and result in lung tissue destruction. Chylomicron metabolism may be disordered in the destructed lungs and leakage of chylomicrons into systemic circulation may be facilitated via destroyed lung barrier. These pathologic processes may lead to cerebral fat embolism.