Yazar "Bahçeci, Funda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Famotidin ve ranitidinin non-ülser dispepsili hastalarda ikili antibiyotik kombinasyonu ile birlikte kullanılmasının HP eradikasyonuna etkileri arasında fark var mıdır?(1999) Aladağ, Murat; Karıncaoğlu, Melih; Kantarçeken, Bülent; Seçkin, Yüksel; Doğan, İbrahim; Bahçeci, Funda; Yıldırım, Bülent; Hilmioğlu, FatihÖz: Bilindiği gibi gastrik ülser, duodenal ülser ve non-ülser dispepsilerde H2 blokerler uzun yıllar kullanılmış, günümüzde de Helicobacter pylori (Hp) eradikasyonu sonrası idame tedavisinde tek başlarına ya da antasidlerle kombine olarak kullanılmaktadır. Biz bu çalışmamızda amoksisilin + klaritromisin kombinasyonuna ranitidin 300 mg veya famotidin 40 mg ekleyerek non-ülser dispepsilerde Hp eradikasyonundaki etkilerini araştırdık. Çalışmaya dispeptik yakınmalarla başvuran, endoskopilerinde ülser tesbit edilmeyen ve endoskopik biyopsilerinde Hp (+) bulunan gastrit yada bulbit tesbit edilen ve non-ülser dispepsi kabul edilen yaş ortalaması 36.4 olan 47 hasta (31 erkek 16 kadın) alınarak hastalar rastgele iki guruba ayrıldı. Birinci gruptaki 24 hastaya bir hafta süre ile amoksisilin 2x1 gr + klaritromisin 2x500 mg'a ilave olarak dört hafta süre ile ranitidin 1x300 mg, ikinci gruptaki 23 hastaya ise bir hafta süre ile amoksisilin 2x1 gr + klaritromisin 2x500 mg + famotidin 40 mg 4 hafta süre ile uygulandı. Olguların endoskopileri başlangıçta ve altıncı haftada tekrarlandı. Birinci gruptaki 24 hastada Hp eradikasyon oranı %83.3 (20/24), ikinci guruptaki Hp eradikasyon oranı ise %82,6 (19/23) idi. Her iki gruptaki olgularda da gastrik histolojide düzelme izlendi. Sonuç olarak Hp pozitif non-ülser dispepsi olgularında ikili antibiyotikle hem ranitidin hem de famotidin kombinasyonu ile yüksek kür oranları elde edilmektedir. Aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.Öğe Famotidin Ve Ranitidinin Non-Ülser Dispepsili Hastalarda İkili Antibiyotik Kombinasyonu İle Birlikte Kullanılmasının Hp Eradikasyonuna Etkileri Arasında Fark Var Mıdır?(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Aladağ, Murat; Karıncaoğlu, Melih; Kantarçeken, Bülent; Seçkin, Yüksel; Doğan, İbrahim; Bahçeci, Funda; Yıldırım, Bülent; Hilmioğlu, FatihBilindiği gibi gastrik ülser, duodenal ülser ve norı-ülser dispepsilerde H2 blokerler uzun yıllar kullanılmış, günümüzde de Helicobacter pylori (Hp) eradikasyonu sonrası idame tedavisinde tek başlarına ya da antasidlerle kombine olarak kullanılmaktadır. Biz bu çalışmamızda amoksisilir+klaritromisir kombinasyonuna ranitidin 300 mg veya famotidin 40 mg ekleyerek non-ülser dispepsilerde Hp eradikasyonundaki etkilerini araştırdık. Çalışmaya dispeptik yakınmalarla başvuran, endoskopilerinde ülser tesbit edilmeyen ve endoskopik biyopsilerinde Hp (+) bulunan gastrit yada bulbit tesbit edilen ve non-ülser dispepsi kabul edilen yaş ortalalaması 36.4 olan 47 hasta (31 erkek 16 kadın) alınarak hastalar rastgele iki guruba ayrıldı. Birinci gruptaki 24 hastaya bir hafta süre ile amoksisilin 2x1 gr + klaritromisin 2x500 mg'a ilave olarak dört hafta süre ile ranitidin 1x300 mg, ikinci gruptaki 23 hastaya ise bir hafta süre ile amoksisilin 2x1 gr + klaritromisin 2x500 mg + famotidin 40 mg 4 hafta süre ile uygulandı. Olguların endoskopileri başlangıçta ve altıncı haftada tekrarlandı. Birinci gruptaki 24 hastada Hp eradikasyon oranı %83.3 (20/24), ikinci gurptaki Hp eradikasyon oranı ise %82.6 (19/23) idi. Her iki gruptaki olgularda da gastrik histolojide düzelme izlendi. Sonuç olarak Hp pozitif non-ülser dispepsi olgularında ikili antibiyotikle hem ranitidin hem de famotidin kombinasyonu ile yüksek kür oranları elde edilmektedir. Aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi.Öğe Son dönem kronik karaciğer hastalarında kognitif bozukluklarda psikometrik testlerin yeri(İnönü Üniversitesi, 2002) Bahçeci, FundaHepatik ensefalopati gelişmemiş veya klinik ensefalopati epizotları arasındaki sirozlu hastalarda subklinik hepatik ensefalopati olarak adlandırılan kognitif bozukluklar görülebilir. Kognitif bozuklukları saptamak için psilcometrik testler, EEG, uyarılmış potansiyeller gibi nöropsikolojik ve nörofızyolojik testler kullanılmaktadır. Sirozlu hastalarda kognitif süreçlerden biri olan bellek fonksiyonlarında da değişiklikler olduğunu göstermek amacıyla bu çalışma planlandı.Çalışmaya 22’si erkek, 10’u kadın 32 sirozlu vaka alındı. Sirozlu hastaların 10’u daha önceden klinik olarak hepatik ensefalopati geçirmişti. Çalışmaya alındıkları sırada ise hastaların 7’sinde klinik olarak evre 1 hepatik ensefalopati bulguları vardı. Hastalara 6 alt testten oluşan Wechsler Hafıza Ölçeği, 3 alt testten oluşan sözel bellek süreçleri ve karmaşık bellek süreçleri testi uygulandı. Kişisel ve aktüel bilgiler %36, oryantasyon %40, konsantrasyon %36, mantıksal hafıza %48, dikkat %68, görsel hatırlama%92, sözel anlık bellek %40, sözel kısa süreli bellek %68, sözel uzun süreli bellek %44 ve karmaşık bellek süreçleri %72 oranında bozulmuştu.Sonuç olarak klinik olarak hepatik ensefalopatisi olmayan sirozlu hastalarda anlamlı düzeyde bellek bozuklukları görülmektedir.Öğe Takayasu ve dev hücreli (temporal) arterit: Saklı kalmış gerçekler(Anadolu Kardiyoloji Dergisi, 2004) Alat, İlker; Bahçeci, Funda; Taşkapan, Hülya; Saraç, KayaYıl: 2004Cilt: 4Sayı: 4ISSN: 1302-8723Sayfa Aralığı: 351 - 353 Metin Dili: Türkçe Öz: Başlık ( ): Takayasu and giant cell (temporal) arteritis: the concealed realities Öz ( ):