Yazar "Baylan, Orhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Investigating the Presence of Mycoplasma Hominis-Ureaplasma Urealyticum and in Vitro Antimicrobial Susceptibilities in Patients With Sterile Pyuria(2014) Selek, Burak Mehmet; Bektöre, Bayhan; AtiK Kula, Tuğba; Yalçın, Barış; Baylan, Orhan; Özyurt, MustafaAbstract:Amaç: Bu çalışmada, dizüri şikayeti ile hastanemiz üroloji, kadın hastalıkları ve doğum ve dahiliye polikliniklerine başvuran ve ilk idrar kültürlerinde üreme saptanmayan steril piyürili hastalardan istenen orta akım idrarında, Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum varlığının ve antibiyotik duyarlılıklarının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum bakterilerini izole etmek ve antibiyotik duyarlılığını belirlemek amacıyla biyokimyasal temelli test kiti olan Mycoplasma System Plus (Liofilchem Diagnostics, İtalya) kullanıldı. Bulgular: Laboratuvara gelen 139u (%61) kadın ve 89u (%39) erkek toplam 228 steril piyürili hasta örneği değerlendirmeye alındı. Hastalar yaşlarına göre gruplara ayrıldı, 79unun (%34.6) 15-35 yaş grubunda, 60ının (%26.3) 36-55 yaş grubunda, 89unun (%39) 56 yaş ve üzerinde olduğu tespit edildi. Üremelerin mevsimlere göre dağılımında; Mycoplasma hominis izolasyon oranı kış aylarında %13.8 (n:22), ilkbahar aylarında %8.8 (n:5) iken Ureaplasma urealyticum izolasyon oranı kış aylarında %17 (n:27), ilkbahar aylarında %17.5 (n:10) olarak bulundu. Yaz aylarında her iki etken de izole edilemedi. İzole edilen bakterilerden Mycoplasma hominise etkinliği en düşük olan antimikrobiyal ajan ofloksasin olarak tespit edilirken; Ureaplasma urealyticum için ise klaritromisinin etkinliği test edilen antimikrobiyaller içinde göreceli olarak düşük bulundu. Sonuç: Çalışmamızda steril piyürisi olan ve rutin kültürlerde üremesi saptanmayan hastalarda etken olarak ürogenital mikoplazma- üreaplazma türlerinin akla getirilmesi gerektiği ve izolasyon, identifikasyon ve duyarlılık testlerine yönelik hemen hemen tüm laboratuvar seviyesinde biyokimyasal tanı kitleri kullanılabileceğini düşünüyoruz.Öğe Steril piyürili hastalarda mycoplasma hominis-ureaplasma urealyticum varlığının ve antibiyotiklere in vitro etkinliğinin araştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2014) Selek, Mehmet Burak; Bektöre, Bayhan; Atik, Tuğba Kula; Yalçın, Barış; Baylan, Orhan; Özyurt, MustafaAmaç: Bu çalışmada, dizüri şikayeti ile hastanemiz üroloji, kadın hastalıkları ve doğum ve dahiliye polikliniklerine başvuran ve ilk idrar kültürlerinde üreme saptanmayan steril piyürili hastalardan istenen orta akım idrarında, Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum varlığının ve antibiyotik duyarlılıklarının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum bakterilerini izole etmek ve antibiyotik duyarlılığını belirlemek amacıyla biyokimyasal temelli test kiti olan Mycoplasma System Plus (Liofilchem Diagnostics, İtalya) kullanıldı. Bulgular: Laboratuvara gelen 139’u (%61) kadın ve 89’u (%39) erkek toplam 228 steril piyürili hasta örneği değerlendirmeye alındı. Hastalar yaşlarına göre gruplara ayrıldı, 79’unun (%34.6) 15-35 yaş grubunda, 60’ının (%26.3) 36-55 yaş grubunda, 89’unun (%39) 56 yaş ve üzerinde olduğu tespit edildi. Üremelerin mevsimlere göre dağılımında; Mycoplasma hominis izolasyon oranı kış aylarında %13.8 (n:22), ilkbahar aylarında %8.8 (n:5) iken Ureaplasma urealyticum izolasyon oranı kış aylarında %17 (n:27), ilkbahar aylarında %17.5 (n:10) olarak bulundu. Yaz aylarında her iki etken de izole edilemedi. İzole edilen bakterilerden Mycoplasma hominis’e etkinliği en düşük olan antimikrobiyal ajan ofloksasin olarak tespit edilirken; Ureaplasma urealyticum için ise klaritromisinin etkinliği test edilen antimikrobiyaller içinde göreceli olarak düşük bulundu. Sonuç: Çalışmamızda steril piyürisi olan ve rutin kültürlerde üremesi saptanmayan hastalarda etken olarak ürogenital mikoplazma-üreaplazma türlerinin akla getirilmesi gerektiği ve izolasyon, identifikasyon ve duyarlılık testlerine yönelik hemen hemen tüm laboratuvar seviyesinde biyokimyasal tanı kitleri kullanılabileceğini düşünüyoruz.