Yazar "Birincioğlu, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe învitro Perfüze Sıçan Kalbinde Başlangıç Solüsyonu ve Kardiyoplejiye Kaptopril ve Lisinopril îlavesinin Myokard Üzerine Etkileri+(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2001) Gülcüler, Metin; Cihan, Hasan.B.; Gülcan, Öner; Birincioğlu, Mustafa; Ölmez, Ercüment; Paç, MustafaMyokard üzerine akut ve kronik olumlu etkileri bilinen Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ADE) inhibitörlerinden; -SH grubu içeren kaptopril ile -SH grubu içermeyen lizinopril’in başlangıç solüsyonuna ve kardiyoplejiye ilave edilmesinin myokard üzerine etkilerinin incelenmesi Gereç ve Yöntem: Çalışma izole perfüze sıçan kalbinde gerçekleştirildi. Sıçanlar; kontrol grubu, lizinopril g rubu ve kaptopril grubu olarak üç gruba ayrıldı. Tüm gruplarda 20 dakika perfüzyon, kardiyoplejik arrest, 30 dakika iskemi ve 30 dakika reperfüzyon yapıldı. İlaç gruplarında başlangıç solüsyonuna ve kardiyoplejiye, gruba göre lizinopril veya kaptopril eklendi. Tüm gruplarda perfüzyon ve reperfüzyon döneminde koroner kan akımı, kalbin oksijen tüketimi, CPK, LDH, AST enzim sekresyonu ölçüldü. Bulgular: Her iki ilaç da kontrol grubuna göre, perfüzyon ve reperfüzyon döneminde koroner kan akımını ve reperfuzyonun 30. dakikasında kalbin oksijen tüketimini istatistiksel olarak anlamlı arttırdı. Sonuç: ADE inhibitörlerinin koroner kan akımını arttırıcı etkileri nedeniyle; preoperatif riskli koroner arter hastalarında, oksijen ihtiyacı artmış hipertrofik myokardda v e KPB (kardiopulmoner bypass) süresi uzun sürmesi beklenen vakalarda kullanılabilecekleri kanısına vardık. Her iki ilaçla da benzer sonuçlar almamız, -SH grubunun bu etkilerde rolü olmadığını veya rolü olsa bile tek mekanizma olmadığı düşüncesine bizi ulaş tırdı.Öğe İskemi-reperfüzyon aritmilerine ace inhibitörleri, glutatyon ve indometasinin etkileri(İnönü Üniversitesi, 1996) Birincioğlu, MustafaKaptopril, lizinopril, glutatyon ve indometazin koroner arter oklüzyonu ve reperfüzyonundaki aritmileri azaltmıştır. Kaptopril 3 mg kg'1, reperfüzyonda irreverzibl VF nedeniyle olan mortaliteyi azaltmıştır. Kaptopril, iskemi ve reperfüzyondaki VT ve VF insidansını da azaltmıştır (p<0.05). Daha önceki çalışmamızda da kaptoprilin doza bağımlı bir Şekilde miyokardiyal iskemi ve reperfüzyon sırasında ventriküler aritmileri azaltarak kardiyoprotektıf etki gösterdiğini bildirmiştik150. Benzeri bir etki bu çalışmada lizinoprilde de elde edilmiştir. Bu çalışmada lizinoprilin üç dozu (0.1, 0.3 ve 1 mg kg'1) denenmiş, her üçünün de oklüzyondan önce kan basıncı ve kalp hızı değerlerini birbirine yakın değerlere düşürdükleri, fakat oklüzyondan sonra kontrol grubuyla olan bu farklılıkların çoğunun ortadan kalktığı gözlenmiştir. Lizinopril 1 mg kg'1 dozunun reperfüzyonda VT ve VF insidanslannı çok azaltmasına karşılık (p<0.05) diğer dozlarda daha hafif etkiler görülmüştür (p>0.05). Benzer Şekilde VT ve VF sürelerini de lizinopril 1 mg kg'1 önemli miktarda azaltmış (p<0.05), diğer dozlarda bu kadar anlamlı bir etki gözlenmemiştir (p>0.05).Öğe Turgut Özal Tıp Merkezinde Ameliyat Olan Hastalarda Serum Kolinesteraz Aktiviteleri+(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Kurçer, Zehra; Şahna, Engin; Toğal, Türkan; Türköz, Ayda; Kurçer, Mehmet A.; Birincioğlu, MustafaMalatya Turgut Özal Tıp Merkezi’ne ameliyat olmak için başvuran hastalarda, serum kolinesteraz düzeylerini ve enzim düzeylerinin yaş ve cinsiyete göre dağılımını belirlemektir. Materyal ve Metod: Bu çalışmada, Turgut Özal Tıp Merkezi’nde ameliyat olan, 96 (%44.2) erkek ve 121 (%55.8) kadın hastanın serum kolinesteraz aktiviteleri enzim-spektrofotometrik yöntemle tayin edildi. Bulgular: Enzim düzeyi, erkeklerde 7092±226 U/ml, kadınlarda 6804±207 U/ml olarak bulundu (p=0.58). 0-15 yaş grubu erkek hastalardaki enzim aktivitesi (8680±525 U/ml), 40 ve üzeri yaş grubuna (6567±330 U/ml) göre anlamlı düzeyde yüksekti (p=0.01). Kadınlarda ise, yaş grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p=0.06). Yaş gruplarında; 16-40 yaş grubu kadın hastalardaki enzim aktivitesi (6335±308 U/ml), 16-40 yaş grubu erkek hastalara (7316±334 U/ml) göre anlamlı düzeyde düşüktü (p=0.04). Tüm hastaların %10.6’sında enzim düzeyi normal sınırların altında (<4100 U/ml) idi. Bu oran, erkeklerde %8.3, kadınlarda ise %12.4 olarak bulundu. Sonuç: Özellikle 41 yaş ve üzerindeki erkeklerde ve 16-40 yaş grubu kadınlarda anestezi öncesinde serum kolinesteraz düzeyinin ölçülmesi daha anlamlı olabilir.