Yazar "Demirtaş, Hasan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 49
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aday Öğretmenlerin Örgütsel Sosyalleşmeleri İle Kendini Ayarlama Becerileri Arasındaki İlişki(Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 2016) Umur, Zeynep; Demirtaş, HasanÖz: Bu araştırmanın amacı aday öğretmenlerin örgütsel sosyalleşmeleri ile kendini ayarlama becerilerinin düzeyini ve ikisi arasındaki ilişkiyi belirlemektir. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın örneklemini 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Gaziantep ili Şehitkamil ve Şahinbey merkez ilçelerine atanan 1513 aday öğretmen arasından basit tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen 517 kişi oluşturmaktadır. Veri toplamak üzere Erdoğan (2012) tarafından geliştirilen örgütsel sosyalleşme ölçeği ile Lennox ve Wolfe (1984) tarafından geliştirilen revize edilmiş kendini ayarlama ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler üzerinde ilişkisiz ölçümler için Mann Whitney U-testi, Kruskal Wallis H-testi ve korelasyon testi (spearman) yapılmıştır. Buna göre aday öğretmenlerin örgütsel sosyalleşme düzeyleri ve kendini ayarlama becerileri yüksektir. Aday öğretmenlerin örgütsel sosyalleşmeleri ile kendini ayarlama becerileri arasında ise düşük düzeyde, pozitif yönde, anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Dolayısıyla öğretmenlerin örgütsel sosyalleşme sürecinde kendini ayarlamanın dikkate alınması gereken bir beceri olduğu söylenebilir. Başlık (İngilizce): The Relationship Between Candidate Teachers' Organizational Socialization And Their Self-Monitoring Skill Öz (İngilizce): The purpose of this study is to determine the level of the teachers' organizational socialization and self-monitoring skills and to determine the relationship between those two concepts. Both the correlational and survey model was used in this research. The sample of the research consists of 517 teachers chosen randomly from 1513 candidate teachers who have assigned to Şehitkamil and Şahinbey central districts in Gaziantep in 2013-2014 educational year. "Organizational Socialization Scale" developed by Erdoğan (2012) and "Revised Self-Monitoring Scale" developed by Lennox and Wolfe (1984) was used to gather the necessary data. For data analysis Mann Whitney U- test for independent samples, Kruskal Wallis H-test for independent samples and Spearman Correlation was used. According to analysis results, candidate teachers' organizational socialization level and self-monitoring skills are "high". Also, it has been revealed that there is a "low", meaningful relationship in positive direction between the candidate teachers' organizational socialization and self monitoring skills. Therefore, it can be said that self monitoring skill should taken into consideration for their organizational socialization process.Öğe An alternative method for professional development of teachers: Peer observation(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2011) Bozak, Ahmet; Yıldırım, M. Cevat; Demirtaş, HasanÖz: Bu araştırmanın amacı, meslektaş gözlemine ilişkin bir betimleme ve değerlendirme yapmaktır. Bu kapsamda meslektaş gözleminin tanımı, meslektaş koçluğu, meslektaş danışmanlığı, meslektaş denetimi, mentorlük gibi kavramlarla ilişkisi, aşamaları, faydaları ve sınırlılıkları tartışılmış ve değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, meslektaş gözlemi, ön görüşme, gözlem ve gözlem sonrası görüşme aşamalarından oluşan gönüllülüğe dayalı bir süreçtir. Bu süreç, öğretmenler arasındaki işbirliğinin artmasına, öğretmenlerin mesleki gelişimine, özgüvenlerinin ve özfarkındalıklarının artmasına katkı sağlamaktadır. Meslektaş gözleminin, açık ve yapıcı bir ortam içerisinde yeterince tartışma yapılamaması, kişilerin eleştiriye karşı hassas ve kırılgan olması, çok az sayıda kişinin bu süreç için gerekli yeterliklere sahip olması gibi sınırlılıkları vardır. Bu sınırlıklara rağmen meslektaş gözlemi Türkiye’de öğretmen yetiştirmeye yönelik yeni bir yaklaşım olarak uygulanmalıdır. Ayrıca bu yöntemin etkili olması için öğretmenlere gözlem, iletişim, yapıcı eleştiri gibi konularda nitelikli eğitimler verilmelidir.Öğe The Attitudes of Prospective Teachers Towards the Profession of Teaching (The Case of Inonu University, Faculty of Education)(Eğitim ve Bilim, 2009) Üstüner, Mehmet; Demirtaş, Hasan; Cömert, MelikeÖz: Bu çalışmanın amacı, eğitim fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını belirlemektir. Bu amaçla “öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının; adayların cinsiyetleri, okumakta oldukları bölüm/programın türü, ÖSS’de tercih sıraları, yaşadıkları çevre, ailenin sosyoekonomik düzeyi (SED), kaçıncı sınıfta oldukları, öğrenim türü ve öğretmenlik mesleğini tercih nedenleri değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediği” sorularına yanıt aranmıştır. Araştırmanın örneklemini bölümlerden oranlı küme örnekleme yoluyla, sınıflardan da oranlı eleman örnekleme yoluyla seçilen toplam 593 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Örneklemde yer alan öğretmen adaylarının tamamına veri toplama aracı uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Üstüner (2006) tarafından geliştirilen ve Likert tipi beşli olarak derecelendirilen tek boyutlu bir ölçme aracı olan “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Öğretmenlik mesleğini içsel nedenlerden dolayı seçen öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumları ile dışsal nedenlerden dolayı seçen öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumları arasında anlamlı farklılığın olduğu gözlenmiştir. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları ile adayların cinsiyetleri, okumakta oldukları bölüm/programın türü, okumakta oldukları programı ÖSS’de tercih sıraları, yaşadıkları çevre ve ailenin sosyoekonomik düzeyi (SED) arasında anlamlı farklılıklar gözlenmiştir.Öğe Demographics and clinical characteristic of patients diagnosed with hen’s egg allergy(2019) Topal, Erdem; Arga, Mustafa; Çeliksoy, Mehmet Halil; Kaynak, Mustafa Sinan; Duman, Yücel; Demirtaş, Hasan; Alataş, Cem; Tonbul, Hayrettin; Maral Dalkılıc, HuriAbstract: Aim: To assess the demographics, clinical characteristics and natural course of patients diagnosed with hen’s egg allergy. Material and Methods: Patients who were diagnosed with hen’s egg allergy were included in this study. The patients’ medical records were analyzed to collect demographic and clinical data. Result: 88 patients diagnosed with hen’s egg allergy were included in the study. 46 (52.3%) of the patients were male, their median age was 33 months and their median follow-up period was 18 months. 44 (50%) of the patients had comorbid atopic disease. 49 (55.7%) of the children’s parents had a diagnosis of atopic disease, while 5 (5.7 %) had a diagnosis of food allergy. In terms of the patients’ clinical symptoms, 86 (97.7%) had cutaneous symptoms, 16 (18.2%) had gastrointestinal system symptoms, 13 (14.8%) had respiratory system symptoms. In the follow-up, 43 (48.9%) of the patients were found to develop tolerance. When the patients allergic to egg white and those allergic to egg yolk were compared in terms of clinical findings, atopic eczema exacerbation was found to be more frequent (p=0.012) in patients allergic to egg white; while urticaria (p=0.005) and cough (p=0.012) were found to be more frequent in patients allergic to egg yolk. Conclusion: In clinical presentations that develop as a result of egg allergy, the most frequent symptoms are dermatological, gastrointestinal system and respiratory system symptoms, respectively. However, while atopic eczema exacerbations are more frequent in patients allergic to egg white, symptoms related with respiratory tract are more common in patients allergic to egg yolk.Öğe Dershane öğretmenlerinde örgütsel bağlılık ve iş doyumu(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2010) Demirtaş, HasanÖz: Bu araştırmada, dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılık düzeyi, iş doyumları ve örgütsel bağlılıkları ile iş doyumları arasındaki ilişkiyi belirlenmek amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak üzere, dershane öğretmenlerine “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” ile “İş Doyumu Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırma, betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, 2009–2010 eğitim- öğretim yılında, Malatya ili merkez ilçede yer alan Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı toplam 34 özel dershanenin öğretmenleri (N=480) oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise evrenden şans yoluyla seçilen 217 dershane öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonuçları örgütsel bağlılık açısından ele alındığında, dershane öğretmenleri genel olarak kendilerini örgütlerine “orta” düzeyde bağlı olarak ifade etmişlerdir. Bu orta düzey bağlılık araştırmanın tüm bağımsız değişkenleri için de geçerlidir. Dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılığı cinsiyet, branş, en son mezun olunan yükseköğretim kurumu, pedagojik formasyon alma ve haftalık ders saati değişkenleri açısından anlamlı biçimde farklılaşmazken, kıdem ve dershanedeki öğretmen sayısı değişkenlerine göre anlamlı biçimde farklılaşmaktadır. Araştırma sonuçları iş doyumu açısından değerlendirildiğinde, dershane öğretmenlerinin iş doyumu “nötr” düzeyin üzerinde bulunmuştur. Dershane öğretmenlerinin iş doyumu cinsiyet, branş, dershanedeki öğretmen sayısı, en son mezun olunan yükseköğretim kurumu, pedagojik formasyon alma ve haftalık ders saati değişkenleri açısından anlamlı biçimde farklılaşmazken, kıdem değişkeni açısından anlamlı biçimde farklılaşmaktadır. Dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılık düzeyleri ile iş doyumları arasında pozitif yönde ve orta düzeyde bir korelasyon vardır. Başlık (İngilizce): The organizational commitment and job satisfaction among teachers working at private courses Öz (İngilizce): This study aimed to examine the private course teachers’ levels of organizational commitment and job satisfaction, and the relationship between their organizational commitment and job satisfaction. To this end, private course teachers were administered “Organizational Commitment Scale” and “Job Satisfaction Scale”. Research is based on survey design. The population comprises the teachers (N=480) working in 34 private courses affiliated to the directorate of National Education and located in the center of Malatya province during 2009– 2010 school year. The sample of the study included 217 teachers selected randomly from among the population. The results about the organizational commitment revealed that the private course teachers feel attached to their organization at “moderate” level ( X = 56.22) in general. It was found that teachers’ organizational commitment scores did not differ significantly in terms of variables including gender, branch, last higher education institution they graduated, whether they had pedagogical formation, and weekly work load (lesson hour), while they differed in terms of seniority and number of teachers at the institution. The results about job satisfaction revealed that private course teachers’ level of job satisfaction is above the level of “neutral” ( X = 74.24). It was found that teachers’ level of job satisfaction did not differ in terms of variables including gender, branch, number of teachers at the institution, last higher education institution they graduated, whether they had pedagogical formation, and weekly work load (lesson hour), while they differed in terms of seniority variable. Lastly, a positive and medium level of correlation was found between private course teachers’ levels of organizational commitment and job satisfaction.Öğe Dershane öğretmenlerinde örgütsel bağlılık ve iş doyumu(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2010) Demirtaş, HasanBu araştırmada, dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılık düzeyi, iş doyumları ve örgütsel bağlılıkları ile iş doyumları arasındaki ilişkiyi belirlenmek amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak üzere, dershane öğretmenlerine “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” ile “İş Doyumu Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırma, betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini, 2009–2010 eğitim- öğretim yılında, Malatya ili merkez ilçede yer alan Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı toplam 34 özel dershanenin öğretmenleri (N=480) oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise evrenden şans yoluyla seçilen 217 dershane öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonuçları örgütsel bağlılık açısından ele alındığında, dershane öğretmenleri genel olarak kendilerini örgütlerine “orta” düzeyde bağlı olarak ifade etmişlerdir. Bu orta düzey bağlılık araştırmanın tüm bağımsız değişkenleri için de geçerlidir. Dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılığı cinsiyet, branş, en son mezun olunan yükseköğretim kurumu, pedagojik formasyon alma ve haftalık ders saati değişkenleri açısından anlamlı biçimde farklılaşmazken, kıdem ve dershanedeki öğretmen sayısı değişkenlerine göre anlamlı biçimde farklılaşmaktadır. Araştırma sonuçları iş doyumu açısından değerlendirildiğinde, dershane öğretmenlerinin iş doyumu “nötr” düzeyin üzerinde bulunmuştur. Dershane öğretmenlerinin iş doyumu cinsiyet, branş, dershanedeki öğretmen sayısı, en son mezun olunan yükseköğretim kurumu, pedagojik formasyon alma ve haftalık ders saati değişkenleri açısından anlamlı biçimde farklılaşmazken, kıdem değişkeni açısından anlamlı biçimde farklılaşmaktadır. Dershane öğretmenlerinin örgütsel bağlılık düzeyleri ile iş doyumları arasında pozitif yönde ve orta düzeyde bir korelasyon vardır.Öğe Devlet Ortaokulu ve Liselerinde Yaşanan Disiplin Problemleri(2020) Demirtaş, Hasan; Pehlivan, FatihÖz: Bu araştırmanın amacı; ortaokul ve liselerde yaşanan disiplin problemlerini, bu disiplin problemlerinin nedenlerine ilişkin öğretmen ve öğrenci görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırmada betimsel yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın verileri öğretmen ve öğrencilere uygulanan anket ve ölçeklerle elde edilmiştir. Araştırmanın verilerinin analizinde betimsel istatistik analizleri, Mann Whitney U ve Kruskall Wallis testleri, bağımsız gruplar t-testi, tek yönlü varyans analizi yapılmış, eta- kare (?²) ve Cohen’s d katsayıları hesaplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; sınıfın huzurunu bozma, kavga, sigara içme, okul malına zarar verme ve öğrencileri tehdit etme okullarda en yoğun şekilde yaşanan disiplin problemleridir. Mesleki ve Teknik Liselerde araştırmada belirtilen bütün disiplin problemlerinin yaşanma sıklığının diğer lise türlerine göre daha yaygın olduğu belirlenmiştir. Disiplin problemlerinin nedenleri konusunda araştırmaya katılan öğretmen ve öğrenci görüşlerinin ölçeğin bütün boyutlarında anlamlı bir şekilde farklılaştığı ve ölçeğin bütün boyutlarında öğretmenlerin daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir.Öğe A Disadvantaged Student Group: Educational Experiences of Working Children(2021) Cülha, Ali; Demirtaş, HasanPurpose: The present study aims to analyze the availability of educational services for working students.The study attempts todetermine the impact of educational activities conducted in schools attended by working students on education quality, theproblems and expectations of working students based on the views of the stakeholders. Design/Methodology/Approach: The participants include school administrators, teachers and parents of working students inthe qualitative study. Conducting the research at the secondary school level is seen as a limitation. The participants of the studyconsist of secondary school administrators and children who study in these schools. Semi-structured interview forms areemployed as the data collection instrument, and the collected data are analyzed with the content analysis method. Findings: The study findings demonstrated that educational activities had certain negative effects such as disinterest inschooling, academic failure, fatigue, absenteeism, and undesired behavior, as well as positive effects such as acquisition of avocation, maturity, and protection. The stakeholders suggested issues such as negative role models, absenteeism, fatigue, earlyprofessional responsibilities, conflict, academic failure, and recommendations such as parent training, financial support, andvocational training. It was determined that these students expected financial support, parent training and planned workschedules. Highlights: It could be suggested that there are various interactive dimensions of the employment of educational activities forworking children, and future policies that are specific to the problem and the region could be more effective when comparedto the present centralist approaches.Öğe Eğitim denetmenliğinde kadın olmak: Mesleğe ilişkin düşünceler ve sorunlar(Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 2013) Canlı, Suzan; Demirtaş, Hasan; Bozak, Ahmet; Doruk, SerpilÖz: Bu araştırmanın temel amacı, kadın eğitim denetmenlerinin eğitim denetmenliği mesleğine ilişkin düşüncelerini ve sorunlarını belirlemektir. Araştırmada genel tarama modeline dayalı betimsel yöntem kullanılmıştır. Araştırma verileri nitel araştırma yöntemiyle elde edilmiş olup, nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseniyle yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formunda kadın eğitim denetmenlerinin eğitim denetmenliği mesleğine ilişkin düşüncelerini ve sorunlarını belirlemek amacıyla cevaplayacakları 6 soru yer almıştır. Elde edilen verilerin analizinde betimsel ve içerik analizi yöntemleri kullanılmıştır. Türkiye’de 2011-2012 eğitim-öğretim yılında toplam 142 kadın eğitim denetmeni görev yapmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemine göre, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi tekniği ile belirlenmiştir. Çalışma grubunu, görüşmeyi kabul eden 23 kadın eğitim denetmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda; kadın eğitim denetmenlerinin eğitim denetmenliğine yönelmelerinde farklı etkenler olmakla birlikte en sık vurgulanan etkenin “Öğretmenlik mesleğine ilişkin olumsuz tutum” olduğu belirlenmiştir. Kadın eğitim denetmenlerinin çoğu eğitim denetmenliğine giriş aşamasında herhangi bir olumsuzluk yaşamadığını ifade ederken, bazıları cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılığa maruz kaldığını belirtmiştir. Araştırmada kadın eğitim denetmenlerinin çoğunun günlük mesleki çalışmalar sırasında sorunlar yaşadıkları ve en sık vurgulanan sorunun “Denetlenenlerin olumsuz tutum ve davranışları” olduğu belirlenmiştir. Kadın eğitim denetmenlerinin çoğu öğretmen denetiminde herhangi bir sorun yaşamadıklarını ve kadın eğitim denetmeni olmanın herhangi bir avantaj sağlamadığını belirtmişlerdir. Yine kadın eğitim denetmenlerinin çoğu mesleklerinden memnun olduklarını belirtmişlerdir. Diğer yandan kadın eğitim denetmenlerinin en sık vurguladıkları etkenlerin, mesleki memnuniyet açısından “Faydalı olmak”, memnuniyetsizlik açısından ise “Maddi yetersizlik” olduğu belirlenmiştir.Öğe Etkili eğitim yöneticisi davranışları(İnönü Üniversitesi, 1997) Demirtaş, Hasan[Abtsract Not Available]Öğe Geleneksel veya Siber Zorbalığa Maruz Kalmanın Okula Yabancılaşmaya İlişkin Etkileri(2020) Han, Ferhat; Demirtaş, HasanBu araştırmanın amacı öğrencilerinin okulda ve siber ortamda ne türdezorbalıklara maruz kaldıklarını ve zorbalığa maruz kalmanın okulayabancılaşmaya ilişkin etkilerini tespit etmektir. Araştırma da nitel araştırmadesenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarıfarklı okul türlerinde öğrenim gören 16 kadın 15 erkek olmak üzere toplam31 lise öğrencisidir. Araştırma verileri daha önce en az bir defa gelenekselveya siber zorbalığa maruz kalmış gönüllü öğrencilerden yarıyapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verileribetimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir.Öğrencilerin görüşleri frekans ve yüzde değerleri kullanılarak sıralanmıştır.Araştırma sonunda öğrencilerin geleneksel zorbalık türlerinden en çok,alayetme, küfür, hakaret, hakkında söylenti çıkarılması, iftiraya uğrama,aşağılama, itilme ve dövülmekle tehdit edilme şeklinde zorbalıklara maruzkaldıkları tespit edilmiştir. Araştırmada iki öğrencinin de cinsel zorbalığamaruz kaldığı tespit edilmiştir. Siber zorbalık açısından öğrencilerin en çok,tehdit edildiği, küfür ve hakarete uğradığı, sahte hesaplardan gelenarkadaşlık istekleriyle rahatsız edildikleri tespit edilmiştir. Araştırmasonunda okul ortamında yaşanan bazı olumsuzlukların siber ortama,benzer şekilde siber ortamda yaşanan bazı olumsuzlukların da okulortamına taşındığı görülmüştür. Geleneksel ve siber zorbalığa maruzkalmanın öğrencilerin psikolojilerini ve ders başarılarını olumsuzetkileyerek öğrencilerin güçsüzlük boyutunda okula yabancılaşmalarınaneden olduğu görülmüştür. Bazı öğrencilerin zorbalarla kavga ederekkuralsızlık boyutunda okula yabancılaştıkları görülmüştür. Zorbalıkmağduru bazı öğrencilerin okula gitmek istemedikleri, devamsızlıkyaptıkları, insanlarla konuşma çekindikleri ve buna bağlı olarak sosyaluzaklık boyutunda okula yabancılaştıkları tespit edilmiştir.Öğe Geleneksel veya Siber Zorbalığa Maruz Kalmanın Okula Yabancılaşmaya İlişkin Etkileri(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2020) Han, Ferhat; Demirtaş, HasanÖz Bu araştırmanın amacı öğrencilerinin okulda ve siber ortamda ne türde zorbalıklara maruz kaldıklarını ve zorbalığa maruz kalmanın okula yabancılaşmaya ilişkin etkilerini tespit etmektir. Araştırma da nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları farklı okul türlerinde öğrenim gören 16 kadın 15 erkek olmak üzere toplam 31 lise öğrencisidir. Araştırma verileri daha önce en az bir defa geleneksel veya siber zorbalığa maruz kalmış gönüllü öğrencilerden yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verileri betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Öğrencilerin görüşleri frekans ve yüzde değerleri kullanılarak sıralanmıştır. Araştırma sonunda öğrencilerin geleneksel zorbalık türlerinden en çok, alay etme, küfür, hakaret, hakkında söylenti çıkarılması, iftiraya uğrama, aşağılama, itilme ve dövülmekle tehdit edilme şeklinde zorbalıklara maruz kaldıkları tespit edilmiştir. Araştırmada iki öğrencinin de cinsel zorbalığa maruz kaldığı tespit edilmiştir. Siber zorbalık açısından öğrencilerin en çok, tehdit edildiği, küfür ve hakarete uğradığı, sahte hesaplardan gelen arkadaşlık istekleriyle rahatsız edildikleri tespit edilmiştir. Araştırma sonunda okul ortamında yaşanan bazı olumsuzlukların siber ortama, benzer şekilde siber ortamda yaşanan bazı olumsuzlukların da okul ortamına taşındığı görülmüştür. Geleneksel ve siber zorbalığa maruz kalmanın öğrencilerin psikolojilerini ve ders başarılarını olumsuz etkileyerek öğrencilerin güçsüzlük boyutunda okula yabancılaşmalarına neden olduğu görülmüştür. Bazı öğrencilerin zorbalarla kavga ederek kuralsızlık boyutunda okula yabancılaştıkları görülmüştür. Zorbalık mağduru bazı öğrencilerin okula gitmek istemedikleri, devamsızlık yaptıkları, insanlarla konuşma çekindikleri ve buna bağlı olarak sosyal uzaklık boyutunda okula yabancılaştıkları tespit edilmiştir.Öğe İLKOKULLARDA ÖRGÜT KÜLTÜRÜNÜN SINIF ÖĞRETMENLERİNİN MOTİVASYONUNA ETKİSİ(2019) Demirtaş, Hasan; Aksoy, Mahmut; Balı, Onur; Çağlar, ÇağlarBu araştırmanın amacı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilkokullarda görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerinin, okullarının örgüt kültürüne ilişkin algıları ile motivasyon düzeylerini belirlemek ve bu ikisi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma tarama modeline dayalı betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini Gaziantep ili, merkez Şahinbey ve Şehitkâmil ilçelerinde bulunan ilkokullarda 2015-2016 eğitim öğretim yılında görev yapmakta olan 4619 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise küme örnekleme yöntemi ile belirlenen 358 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Terzi (2005) tarafından geliştirilen “Okul Kültürü Ölçeği” ve Öztürk ve Uzunkol (2013) tarafından geliştirilen “İlkokul Öğretmeni Motivasyon Ölçeğikullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde “regresyon, korelasyon, t-Testi ve Anova” testleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, örgüt kültürünün öğretmenlerin motivasyon düzeylerinin anlamlı bir yordayıcısı olduğu, örgüt kültürü ile öğretmenlerin motivasyon düzeyleri arasında pozitif yönde ve aynı zamanda düşük düzeyde bir ilişkinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Lise öğretmenlerinin boyun eğici davranışlarına ilişkin algıları(Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 2009) Dönmez, Burhanettin; Demirtaş, HasanÖz: Bu araştırmanın amacı, lise öğretmenlerinin boyun eğici davranışlara ilişkin algılarının düzeyini ve algılar arasında bazı değişkenlere göre fark olup olmadığını saptamaktır. Araştırma 2006–2007 öğretim yılında, Malatya ili şehir merkezinde görev yapan 445 lise öğretmeni üzerinde yapılmıştır. Araştırma verileri, Boyun Eğici Davranışlar Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Analizlerde t testi, tek yönlü varyans analizi, LSD, Kruskal Wallis-H testi ve Mann Whitney-U testi kullanılmıştır. Araştırma sonunda, Genel olarak katılanların boyun eğici davranışlara ilişkin, ölçekte yer alan ifadelerin kendilerini “biraz tanımladığını” ifade ettikleri, öğretmenlerin boyun eğici davranışlara ilişkin algıları arasında cinsiyet, branş, medeni durum ve annenin eğitim düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olmadığı ancak, kıdem, en son mezun olunan okul ve babanın eğitim düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı farklar olduğu saptanmıştır Başlık (İngilizce): Secondary school teachers' perceptions regarding submissive ACTS Öz (İngilizce): The aim of this research is twofold: first to determine the perceptions of the secondary school teachers’ regarding submissive acts and second to determine whether the perceptions of these teachers differ according to some variables. The participants of the study consist of 445 teachers working in secondary schools located in Malatya city centre during 2006-2007 semesters. “Submissive Acts Scale” was used in this study to gather data Independent t test, One Way ANOVA, LSD, Kruskal Wallis-H test and Mann Whitney-U tests were used to analyze data collected. Findings showed that, in general participants of the study indicated that the behaviour statements in questionnaire items describe themselves as “somewhat”. And, while there is statistically no significant differences between teachers’ perceptions regarding gender, branch, marital status and education level of mother variables, a statistically significant difference was observed in terms of seniority, last graduated school and education level of the father variables. 3 ATIF 12Öğe Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinin Analizi(Eğitim ve Bilim, 2003) Öztürk, Sevim; Demirtaş, Hasan; Arabacı, İ. BakırÖz: İlköğretim müfettişlerinin çalışma usul ve esasları ile teftiş kurulunun yapısı, işleyişi ve işlevlerini düzenleyen yasal dayanak "MEB ilköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği" dir. 13 Ağustos 1999 tarihinde yürürlüğe giren bu yönetmelik, önceki yönetmeliğe göre birçok değişiklik getirmiştir. Bu araştırmada, MEB ilköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliği'nin, yürüdükten kalkan 27 Ekim 1990 tarihli "MEB ilköğretim Müfettişleri Kurulu Yönetmeliği" ile bir karşılaştırmasını yaparak getirdiği değişiklikleri belirlemek, yeni yönetmelik hakkında müfettişlerin görüşleri ışığında bir değerlendirme yapmak amaçlanmıştır. Hazırlanan veri toplama aracı Türkiye genelinde görev yapan ve 2000 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Türkiye'nin her ilinden gelerek İsparta'da düzenlenen hizmetici eğitim kursuna katılan 300 ilköğretim müfettişine uygulanmıştır. Veriler "SPSS for Windows" paket istatistik programı ile çözümlenmiştir. Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlara göre, ilköğretim müfettişlerinin, yönetmeliğin "seçilme koşulları" ile ilgili getirdiği değişikliklerden bazılarını benimserken çoğunu benimsemedikleri, "yetiştirme" ile ilgili maddelere "orta" düzeyde, "görev alanları" ile ilgili maddelere ise "kısmen" ve "çok" düzeylerinde katıldıkları saptanmıştır.Öğe Öğretmen Adaylarının Denetim Odağı ve Öz Yeterlik İnançları Arasındaki İlişki(İnönü Üniversitesi, 2019) Mutlu Yener, Esra; Demirtaş, HasanPurpose: The aim of this study is to determine the relation between prospective teachers’ locus of control and their beliefs of self efficacy. In this study, prospective teachers’ locus of control and the level of their beliefs of self efficacy,and whether these levels can differ depending on gender, the class of study, the type of graduated high school, whether there is any relation between locus of control and self efficacy and whether locus of control can predict the self efficacy were investigated. Design & Methodology: In the study, relational and casual scanning method was used 3611 students, studying at Inonu University Faculty of Education in 2017-2018 Academic Year constitute the populartion of the study. 347 prospective teachers, chosen by stratified sampling method constitute the sample of the study. Findings: As a result of this study, the level of prospective teachers’ self efficacy was found “fair enough” with an average of 3.72 and their locus of control was found “not very convenient” with an average of 2,59, It was determined that the prospective teachers’ locus of control and their beliefs of self efficacy don’t have significant differences depending on gender, the class of study and the graduated high school factor. A negative significant relantionship between the locus of control and the belief of self efficacy was found. The prospective teachers’ locus of control predicts their beliefs of for self efficacy significantly and explains the variance of self efficacy about 14%. Implications & Suggestions: In order to make teacher candidates more internally supervised, courses and subjects that will improve personality traits can be included in the curriculum. Activities such as symposiums, panels and conferences will be organized to improve teacher candidates' locus of control and self-efficacy beliefs.Öğe Öğretmen adaylarının okul deneyimi II dersine ilişkin görüşleri(İnönü üniversitesi eğitim fakültesi örneği)(2006) Aksu, Mualla Bilgin; Demirtaş, HasanÖz: Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının, Okul Deneyimi II dersini ilgili boyutlar açısından nasıl değerlendirdiklerini ortaya koymaktır. Araştırmanın evrenini, 2004–2005 öğretim yılında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesinin dördüncü sınıflarında öğrenim gören toplam 1488 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise, her bir uygulama öğretmeninin sorumluluğuna verilen toplam öğretmen adayının yarısı olarak belirlenmiştir. Böylece tüm uygulama okulları ve öğretmenleri araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırma sonuçları deneklerin, en olumlu yönde kendilerini, en olumsuz yönde okul müdürlerini değerlendirdiklerini göstermektedir. Olumlu olarak değerlendirilmekle birlikte en düşük ortalama öğretim elemanları için elde edilmiştir. Uygulama öğretmenlerinin değerlendirilmesinde, normal öğretimde olan ve öğretmenlik programını isteyerek seçen deneklerin daha olumlu oldukları gözlenmiştir. Öğretmen adayları kendilerini kişisel çaba faktöründe, okul faktöründen daha düşük düzeyde değerlendirmişlerdir.Öğe Öğretmen adaylarının özyeterlik inançları ve öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları(Eğitim ve Bilim, 2011) Demirtaş, Hasan; Cömert, Melike; Özer, NiyaziÖz: Bu araştırma ile öğretmen adaylarının özyeterlik inançlarının ve öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesi, öğretmen adaylarının özyeterlik inançları ile öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ndeki lisans programlarının 4. sınıflarında öğrenim görmekte olan toplam 1.307 (K= 584, E= 723) öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise, evrenden tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 380 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının öz-yeterlik algılarının cinsiyet ve öğrenim görülen program değişkenlerine göre anlamlı biçimde farklılaştığı, mesleğe yönelik tutumlarının ise araştırma değişkenlerine göre anlamlı biçimde farklılaşmadığı belirlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının özyeterlik algıları ile mesleğe yönelik tutumları arasında pozitif yönde ancak düşük düzeyde bir korelasyon olduğu belirlenmiştir.Öğe Öğretmenler kurulu toplantılarının etkililiğine ilişkin öğretmen görüşleri(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2008) Demirtaş, Hasan; Üstüner, Mehmet; Özer, Niyazi; Cömert, MelikeBu araştırmada, liselerdeki “Öğretmenler Kurulu” toplantılarının etkililiğinin öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ortaöğretim kurumlarında çalışmakta olan 105’i kadın, 171’i erkek olmak üzere toplam 276 öğretmene, araştırmacılar tarafından geliştirilen “Öğretmenler Kurulu Değerlendirme Ölçeği” uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda araştırma kapsamına alınan öğretmenlerin, kurul toplantılarını genel olarak orta düzeyde etkili olarak değerlendirdikleri belirlenmiştir. Öğretmenler kurulu toplantılarının etkililiğine ilişkin öğretmen görüşleri cinsiyet, branş, kıdem, görev yapılan okulun türü ve çalışılan okuldaki toplam hizmet süresi değişkenleri açısından farklılaşmazken, okuldaki öğretmen sayısı değişkeni açısından farklılaşmaktadır. Öğretmenler, okuldaki öğretmen sayısı arttıkça kurul toplantılarının etkililiğinin azaldığını ifade etmektedirler. This study intends to determine the efficacy of teachers’ committee meetings, based on the views of high school teachers. To realize this aim, “Teachers Committee Meeting Evaluation Scale”, developed by the researchers, was given to a total of 276 high school teachers, (F=105, M=171). According to the results, it was found that the teachers evaluated these meetings moderately effective. It was also found that teachers’ views did not differ significantly in terms of gender, teaching field, service duration, school type, and work year in current school. However, they were significantly different in terms of teacher population in the school. In another words, as teacher population in a school increases, the efficacy of the meetings tend to decrease.Öğe Öğretmenlerin mesleki gelişimi için alternatif bir yöntem: meslektaş gözlemi(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2011) Bozak, Ahmet; Demirtaş, Hasan; Yıldırım, M. CevatBu araştırmanın amacı, meslektaş gözlemine ilişkin bir betimleme ve değerlendirme yapmaktır. Bu kapsamda meslektaş gözleminin tanımı, meslektaş koçluğu, meslektaş danışmanlığı, meslektaş denetimi, mentorlük gibi kavramlarla ilişkisi, aşamaları, faydaları ve sınırlılıkları tartışılmış ve değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, meslektaş gözlemi, ön görüşme, gözlem ve gözlem sonrası görüşme aşamalarından oluşan gönüllülüğe dayalı bir süreçtir. Bu süreç, öğretmenler arasındaki işbirliğinin artmasına, öğretmenlerin mesleki gelişimine, özgüvenlerinin ve özfarkındalıklarının artmasına katkı sağlamaktadır. Meslektaş gözleminin, açık ve yapıcı bir ortam içerisinde yeterince tartışma yapılamaması, kişilerin eleştiriye karşı hassas ve kırılgan olması, çok az sayıda kişinin bu süreç için gerekli yeterliklere sahip olması gibi sınırlılıkları vardır. Bu sınırlıklara rağmen meslektaş gözlemi Türkiye’de öğretmen yetiştirmeye yönelik yeni bir yaklaşım olarak uygulanmalıdır. Ayrıca bu yöntemin etkili olması için öğretmenlere gözlem, iletişim, yapıcı eleştiri gibi konularda nitelikli eğitimler verilmelidir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »