Yazar "Doğan, Zümrüt" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The Effects of Concomitant Giardia intestinalis Infection on Acute Gastrointestinal Toxicity in Rats Undergoing Pelvic Irradiation(ACTA ONCOLOGICA TURCICA, 2018) Doğan, Zümrüt; Kaya, Özlem Makbule Aycan; Elibol, Ebru; Vardı, Nigar; Erkal, Haldun ŞükrüÖz: INTRODUCTION: Different types of pelvic cancer, such as cervical, endometrial, bladder and prostate, are normally treated by radical radiotherapy, which can be used both alone or in combination with surgery and/or chemotherapy. The aim of this study is to assess the effects of concomitant Giardia intestinalis infection on acute gastrointestinal toxicity in rats that have undergone pelvic irradiation. METHODS: The study group consisted of forty female 6-month-old Wistar rats with the weight of 250 g. The rats were divided into four groups containing ten rats in each group. The study groups are as follows: Group 1 contained rats not infected with Giardia intestinalis and not irradiated, Group 2 contained rats infected with Giardia intestinalis but not irradiated, Group 3 contained rats not infected with Giardia intestinalis but irradiated, Group 4 contained rats infected with Giardia intestinalis and radiated. For the day after the end of radiation, the number of stool pellets was counted, and the operation of weighing rats was performed, and they were sacrificed the following day. The intestinal tissues were taken for histological evaluation. RESULTS: A mucosal damage, such as villus shortening, atrophy of surface epithelium, crypt loss, as well as a decrease in the number of goblet cells of the group 3 and 4, was detected as a result of the light microscopic examination. CONCLUSION: As a result of the present study, the fact that concomitant Giardia intestinalis infection aggravates acute gastrointestinal toxicity in rats that have undergone pelvic irradiation has been verified.Öğe THE EFFECTS OF DRIED APRICOT SUPPLEMENTATION ON DAILY FOOD INTAKE IN RATS(2013) Yılmaz, İsmet; Doğan, Zümrüt; Soysal, HandanAbstract: Bu çalışmanın amacı, yemlere farklı oranlarda gün kurusu organik kayısı (GKOK) ilavesinin dişi ve erkek ratlarda günlük yem tüketimine etkilerini incelemektir. Bu çalışmada 120 erkek ve 120 dişi Sprague Dawley rat her grupta 24 rat olacak şekilde aşağıdaki gibi gruplandırıldı; Grup (kontrol) standart rat yemi, grup 2; %1, grup 3; %25, grup 4; %5 ve grup 5; %10 oranında GKOK ilaveli yemle beslendi. Çalışmanın başlangıcında erkek ratların canlı ağırlıkları 321i24.6 (n=120), dişilerinki 210i21.4 (n=120) olarak belirlendi. Ratlarda ortalama normal yem tüketimleri kontrol grubu erkekler için 24i1.9 g/rat/giin ve disiler için 16i1.1 g/rat/gün olarak belirlendi. Netice olarak, yemlere %2.5 ve %5 oranında GKOK ilavesi erkek ratlarda, %10 ilavesi dişi ratlarda günlük yem tüketiminde anlamlı olarak etkidiği söylenebilir.Öğe Gebe Ratlara uygulanan Akrilamid ve E Vitaminin Plasenta Dokusu Üzerine Olası Etkilerinin Araştırılması(Gıda Bilimi ve Teknolojisi, 2017) Erdemli, Mehmet Erman; Altınöz, Eyüp; Aksungur, Zeynep; Doğan, Zümrüt; Gözükara, Harika Bağ; Türköz, Yusufz: Gebelik boyunca akrilamid (AA) ve koruyucu olarak E vitamini (E vit) uygulanan ratların plasenta dokularında meydana gelen değişimlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Vajinal smear ile gebelikleri doğrulanan 30 rat; Kontrol, Mısır yağı, E vitamini, Akrilamid, E vitamini + Akrilamid: grupları olmak üzere rastgele seçilerek 5 farklı gruba ayrıldı. Gebeliğin 20. gününde gebe ratlar dekapite edildi. Plasenta dokularında; malondialdehid (MDA), redükte glutatyon (GSH), total antioksidan kapasite (TAS), total oksidan kapasite (TOS) ve ksantin oksidaz (XO) düzeyleri ölçüldü. Gebe ratların plasenta dokusunda: gebelik boyunca uygulanan akrilamidin; diğer tüm gruplarla kıyaslandığında MDA, TOS, XO seviyelerini istatistiki olarak anlamlı ölçüde arttırdığı, GSH ve TAS seviyesini ise azalttığı, E vitamini uygulanan grupta ise, diğer tüm gruplara kıyasla GSH, TAS seviyelerini istatistiki olarak anlamlı ölçüde arttığını ve TOS ile XO seviyelerini ise kontrol grubu seviyelerine düşürdüğü tespit edildi. Ağız yoluyla gebe ratlara verilen AA, plasenta dokusunda MDA, XO ve TOS seviyelerini arttırarak antioksidan/oksidan dengeyi oksidanlar lehine değiştirdiği ve oksidatif strese neden olduğu, E vitamini uygulamasının ise antioksidan/oksidan dengeyi normal sınırlara getirerek oksidatif stres kaynaklı toksikasyonları önlediği görülmektedir. Başlık (İngilizce): Research on Possible Effects of Acrylamide and Vitamin E Administered to Pregnant Rats on Placenta Tissue Öz (İngilizce): Investigate the changes that occur in the placenta tissues of pregnant rats that were administered acrylamide (AA) and vitamin E as a protective agent during pregnancy. Thirty rats that were proven positive for pregnancy with vaginal smear test were randomly distributed into control, corn oil, vitamin E, acrylamide and vitamin E + acrylamide groups. Pregnant rats were decapitated on the 20th day of the experiment. Malondialdehyde (MDA), reduced glutathione (GSH), total antioxidant capacity (TAS), total oxidant capacity (TOS) and Xanthine oxidase (XO) levels were measured in placenta tissues. It was determined that acrylamide application during pregnancy statistically significantly increased MDA, TOS and XO levels and reduced GSH and TAS levels in the placenta tissue of pregnant rats when compared to all other groups, and GAS and TAS levels statistically significantly increased in vitamin E administered group when compared to all other groups and TOS and XO levels were decreased to control group levels. It was observed that orally administered AA changed the antioxidant / oxidant equilibrium favoring the oxidants by increasing MDA, XO and TOS levels in pregnant rats and caused oxidative stress, while vitamin E administration returned the antioxidant / oxidant equilibrium back to normal levels, preventing oxidative stress induced toxicity.Öğe Gebe ratlarda siprofloksasin kullanımının fetal beyin gelişimi ve morfolojik yapı üzerine etkilerinin araştırılması; quercetinin olası koruyucu rolünün belirlenmesi(İnönü Üniversitesi, 2012) Doğan, ZümrütGiriş ve Amaç: Üriner sistem infeksiyonları gebelikte en sık görülen infeksiyon grubudur. Otoriteler gebelikte asemptomatik bakteriüri saptandığında bunun tedavi edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Siprofloksasin gebelikte gereken durumlarda kullanılabilen florokinolon türevi bir antibiyotiktir. Gebelikte siprofloksasin kullanılması gerektiği durumlarda fetus gelişimi üzerinde oluşabilecek malformasyonlara ve fetal beyin gelişimindeki hasarlara karşı yüksek antioksidan özelliğe sahip quercetinin ne gibi bir etki yapacağını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Deney Hayvanları Üretim ve Araştırma Merkezinde üretilen 250 gr ağırlığında 28 adet genç dişi Wistar albino türü rat kullanıldı. Ratlarda gebelik oluşturuldu. Gebe ratlar, konrol, siprofloksasin, quercetin, sipro+quercetin olmak üzere dört gruba ayrıldı. Siprofloksasin grubuna gebeliğin 7.-17. günleri arasında günde 2 doz Siprofloksain (CİPRO 200mg\100 ml Flakon Biofarma İlaç. San. İstanbul) i.p 20 mg/kg olacak şekilde verildi. Quercetin grubuna Çalışma Süresince günlük (21 gün) 20 mg/kg kuersetin (Qurcetin dihydrate, %97, Alfa Aesar, German, CAS: 6151-25-3) mısır yağı içerisinde çözülerek oral gavaj ile verildi. Ratlar deney süresi boyunca ad-libitum beslendiler. Gebeliğin 20. gününde fetuslar sezeryan ile alındı. Gruplar arasında gelişim parametreleri, fetal beyin dokusunda lipid peroksidasyon ürünü MDA, antioksidan sistemler ve BDNF düzeylerine bakıldı. Bulgular: Kontrol grubu verileri ile deney grubu verileri karşılaştırıldığında; uygulanılan antibiyotik tedavisinin fetal gelişim parametrelerini baskılayarak fetal gelişimi bozduğu, fetal beyin dokusunda nöron yapılarında dejenerasyon ve hemorajik hasarlara yol açtığı, BDNF düzeyini belirgin ölçüde azalttığı, MDA düzeyini arttırdığı, antioksidan parametreler ve enzim düzeylerini etkilediği ortaya kondu. Bir flavonoid olan ve kuvvetli antioksidan özelliğe sahip quercetin, siprofloksasinin fetal gelişimi ve fetal beyin dokusundaki hasarlayıcı etkisini belli parametrelerde baskılamıştır. Sonuç: Gebelikte siprofloksasin kullanımının doğru olmadığı kanaatinde olmakla birlikte eğer gebenin ve yavrunun stabilitesinin korunması açısından tedavi şartsa; antibiyotik kullanıldığı durumlarda quercetin gibi kuvvetli antioksidan takviye yapılmasını öneriyoruz.Öğe Histological and biochemical effects of dexmedetomidine on liver during an inflammatory bowel isease(Ultrastructural Pathology, 2015) Gül, Mehmet; Kayhan, Başak; Elbe, Hülya; Doğan, Zümrüt; Otlu, AliInflammation in the liver is an extraintestinal manifestation that is frequently seen during inflammatory bowel diseases (IBD). The authors investigated histopathologycal, ultrastructural and antioxidant effects of dexmedetomidine (Dex) on liver during trinitrobenzene sulfonic acid (TNBS)-induced inflammatory bowel disease. Thirty-two BALB/c mice were divided (n = 8) as follows: control; Dex (dexmedetomidine) (30 mg/kg) for 6 days; TNBS 150 mL, TNBS þ ethanol (50% w/v) intrarectally; TNBS þ Dex. The histopathological and ultrastructural changes were evaluated. The levels of malondialdehyde (MDA), activity of antioxidant enzymes (GPx and SOD) were measured in liver tissue. Induction of colitis induced histopathological and ultrastructural changes of damage in liver. Those changes were markedly reduced in the TNBS þ Dex group and that reduction was even significant in comparison to the TNBS group. MDA levels were significantly higher in the TNBS group and dexmedetomidine significantly elevated SOD levels in the TNBS þ Dex group. These results suggest that the administration of dexmedetomidine reduces the histopathological and ultrastructural damage and increases the defense capacity against oxidative damage on liver in this IBD mice model.Öğe The role of chrysin against harmful effects of formaldehyde exposure on the morphology of rat fetus liver and kidney development(Medicine Science | International Medical Journal, 2016) Çuğlan, Songül; Ekinci, Nihat; Yıldız, Azibe; Doğan, Zümrüt; Sapmaz, Hilal Irmak; Vardı, Nigar; Özyalın, Fatma; Bakırcı, Sinan; Çay, Mahmut; Köse, Evren; Türköz, Yusuf; Özbağ, DavutThis study was aimed to investigate possible harmful effects of formaldehyde (FA) exposure on the morphology of fetus liver and kidney development during pregnancy and also to determinate possible protective role of chrysin (CH) against these harmful effects. For this aim, after pregnancy was induced, 58 female rats were divided into 6 groups. Serum physiologic (SF) was injected to the Group I rats intraperitoneally (i.p.). 20 mg/kg CH was given to the Group II via gavage. 0.1 mg/kg FA was applied to the Group III (i.p.), 1 mg/kg FA was injected to Group IV (i.p.) 0.1 mg/kg FA was given to Group V i.p., and 20 mg/kg CH was given to the same group via gavage. 1 mg/kg FA was applied to Group VI i.p., and 20 mg/kg CH was given to the same group via gavage. Fetuses were taken from each pregnant rat with cesarean section on the 20th day of the pregnancy. The morphological analyses of the fetuses, liver and kidney; biochemical and histological analyses of the liver and kidney were performed. The fetal body, liver and kidney weight of the FA groups demonstrated a statistically significant decrease the compared to control group. Also the FA-1 group were observed histopathological changes on the fetus liver and kidneys. FA exposure causes harmful effects on fetus the liver and kidneys. CH reduces the negative effect on morphological variables statistically. Although CH is insufficient to fix the histopathological changes that occur in the liver, damaging effects that occur in the kidney decreased statistically.Öğe The role of chrysin against harmful effects of formaldehyde exposure on the morphology of rat fetus liver and kidney development(2017) Cuglan, Songul; Ekinci, Nihat; Yıldız, Azibe; Doğan, Zümrüt; Sapmaz, Hilal Irmak; Vardı, Nigar; Özyalın, FatmaThis study was aimed to investigate possible harmful effects of formaldehyde (FA) exposure on the morphology of fetus liver and kidney development during pregnancy and also to determinate possible protective role of chrysin (CH) against these harmful effects. For this aim, after pregnancy was induced, 58 female rats were divided into 6 groups. Serum physiologic (SF) was injected to the Group I rats intraperitoneally (i.p.). 20 mg/kg CH was given to the Group II via gavage. 0.1 mg/kg FA was applied to the Group III (i.p.), 1 mg/kg FA was injected to Group IV (i.p.) 0.1 mg/kg FA was given to Group V i.p., and 20 mg/kg CH was given to the same group via gavage. 1 mg/kg FA was applied to Group VI i.p., and 20 mg/kg CH was given to the same group via gavage. Fetuses were taken from each pregnant rat with cesarean section on the 20th day of the pregnancy. The morphological analyses of the fetuses, liver and kidney; biochemical and histological analyses of the liver and kidney were performed. The fetal body, liver and kidney weight of the FA groups demonstrated a statistically significant decrease the compared to control group. Also the FA-1 group were observed histopathological changes on the fetus liver and kidneys. FA exposure causes harmful effects on fetus the liver and kidneys. CH reduces the negative effect on morphological variables statistically. Although CH is insufficient to fix the histopathological changes that occur in the liver, damaging effects that occur in the kidney decreased statistically