Yazar "Erdoğan, Hasan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Böbrek iskemi-reperfüzyonunda endotelin-a reseptör antagonîsti bq- 123'ün nitrik oksit üretimiyle ilişkili koruyucu etkisi(İnönü Üniversitesi, 2003) Erdoğan, HasanBu çalışma bir ETA reseptör antagonisti olan BQ-123'ün renal iskeml-reperfüzyon hasarına karşı koruyucu etkisinin nitrik oksit üretimiyle ilişkili olup olmadığı; L-Arginln ya da bir NO sentaz inhibitörü olan L-NAME İle birlikte hemodlnami, plazma BUN, kreatlnln ve Na konsantrasyonları ile renal oksidan/antloksldan sistem üzerinden araştırılmak üzere yapıldı.Erkek Sprague Davvley sıçanlar 8'erli olarak 6 gruba ayrıldı; Kontrol, I/R, L-NAME, BQ, BQ+L-NAME, BQ+L-NAME+L-Arg. Kontrol haricindeki gruplara 30 dk iskeml ve 2 saat reperfüzyon uygulandı.KAT aktivitesi BQ grubunda Kontrol, I/R, L-NAME ve BQ+L-NAME gruplarına göre artmış (p<0.05), L-Name grubunda I/R grubu hariç diğer gruplara göre azalmış (p<0.05) olarak bulundu. SOD aktiviteslnin BQ grubunda, BQ+L-NAME+L-Arg grubu hariç diğer gruplara göre arttığı tespit edildi. GSH-Px aktivitesinin Kontrol grubunda BQ+L-NAME grubu hariç diğer gruplara göre azaldığı (p<0.05) ve BQ+L-NAME grubunda BQ+L-NAME+L-Arg grubuna göre azaldığı (p<0.05) görüldü. XO aktivitesinin I/R grubunda tüm gruplara göre (p<0.05), ayrıca L-NAME ve BQ gruplarında da kontrole göre arttığı (p<0.05) tespit edildi. Doku TBARS seviyelerinin I/R ve L-NAME gruplarında diğer gruplara göre arttığı görüldü (p<0.05). Kontrol ve BQ gruplarının MPO aktlvitelerlnln diğer gruplara göre düşük olduğu tespit edildi (p<0.05). Kontrol grubu PC miktarının diğer gruplarla karşılaştırıldığında azaldığı (p<0.001), ayrıca I/R ve L-NAME gruplarının PC miktarları BQ ve BQ+L-NAME+L-Arg gruplarına göre, arttığı görüldü (p<0.05). Doku NO seviyeleri I/R, BQ ve BQ+L-NAME+L-Arg gruplarında Kontrol, L-NAME ve BQ+L-NAME gruplarına göre yüksekti (p<0.05). Plazma BUN değeri BQ+L-NAME+L-Arg grubunda L-NAME grubu hariç yüksek (p<0.05) ve ayrıca I/R ve L-NAME gruplarında da BQ grubuna göre yüksek bulundu (p<0.05). Plazma Cr değerinin ise BQ+L-NAME+L-Arg grubunda I/R ve L-NAME gruplarına göre azaldığı bulundu (p<0.05). Plazma Na konsantrasyonunun BQ grubunda diğer tüm gruplara göre azaldığı (p<0.05) ve ayrıca L-NAME grubunda BQ+L-NAME+L-Arg grubuna göre arttığı (p<0.05) tespit edildi.Öğe Depresyonda plazma ksantin oksidaz, glutatyon peroksidaz aktiviteleri ve plazma nitrik oksit seviyesi üzerine egzersizin etkisi(Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2001) Fadıllıoğlu, Ersin; Kaya, Burhanettin; Erdoğan, Hasan; Emre, Memet Hanifi; Ünal, SüheylaÖz: Amaç: Depresyonlu olgularda egzersiz sonrası plazma glutatiyon peroksidaz (GSH-Px) ve ksantin oksidaz (X0) aktiviteleri ile plazma NO seviyesinde olan değişikliklerin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Genel Sağlık Anketi (GSA), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Spielberg Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (SDSKE) ve Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeğinin (HDDÖ) uygulanmasını takiben bir psikiyatri uzmanı tarafından yapılan psikiyatrik görüşme ile gönüllü sekiz sağlıklı ve sekiz depresyonludan oluşan gruplar belirlendi. Kontrol ve depresyon gruplarında yaş ortalamaları sırasıyla 20.75±1.04 ve 20.25pm1.67 yıldı. Her iki gruba haftada üç gün 20-25 dakika devam eden dokuz hafta süren egzersiz program uygulandı. Dokuz haftalık egzersiz programı öncesi ve sonrası açlık kan örnekleri alındı ve plazma ayrıldı. Plazma glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ksantin oksidaz (XO) aktiviteleri ve plazma nitrik oksit (NO) düzeyi tespit edildi. Bulgular: Plazma GSH-Px aktivitesi ve N0 seviyesi her iki grupta da egzersiz sonrası değişiklik göstermedi. Kontrol grubu XO aktivitesinde egzersiz sonrası bir azalma tespit edildi. Depresyon grubu XO aktivitesi egzersiz sonrası anlamlı artış gösterdi Depresyon grubu XO aktivitesi egzersiz sonrası kontrole göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Depresyon grubunda egzersiz sonrası XO aktivitesi ile GSH-Px aktivitesi arasında pozitif korelasyon vardı. Tartışma: Düzenli egzersizin bir antioksidan gibi işlev görerek depresyonun tedavisinde katkıda bulunduğu düşünülmektedir. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2001; 2(2): 99-105)Öğe The effects of caffeic acid phenethyl ester on DNA-turnover rates and nitric oxide level in doxorubicin-induced myocardial injury(2003) Sögüt, Sadık; Erdoğan, Hasan; Fadıllıoğlu, Ersin; Kuku, İrfanAmaç: Kansere karşı etkili bir kemoterapötik ajan olan doksorubisin ciddi kardiyotoksik etkilere sahiptir. Bu çalışma, doksorubisinin indüklediği kardiyotoksisitenin oluşmasında pürin katabolizması, nitrik oksit (NO) sistemi ve kollajen oluşmasında, değişikliklerin olup olmadığı ve kafeik asit fenetil esterin (CAPE) kardiyotoksisiteyi engelleyip engellemediğini saptamak üzere planlandı. Materyel ve Metod: Erkek Sprague-Dawley sıçanlar (60 günlük) üç gruba ayrıldı. Birinci gruba tedavi verilmedi ve diğerleri sırasıyla doksorubisin ve doksorubisin+CAPE ile tedavi edildiler. Doksorubisin (20 mg/kg) tek doz i.p. olarak uygulandı. CAPE i.p. olarak 10 µmol/kg/gün dozunda doksorubisin tedavisinden iki gün önce başlanarak 12 gün uygulandı. Myokardiyal dokuda hidroksiprolin (OH-P) oluşumu belirlendi. Pürin katabolizmasında ve NO sistemindeki değişiklikler sırasıyla kalp dokusu ksantin oksidaz (XO) ve adenozin deaminaz (ADA) aktiviteleri ile NO seviyesi ölçümleriyle tespit edildi. Bulgular: CAPE olmadan doksorubisin tedavisi myokardiyal dokuda belirgin OH-P artışına yol açtı. XO ve ADA aktiviteleri doksorubisin uygulanan grupta kontrol ve doksuribisin+CAPE uygulanan gruplara göre anlamlı arttı. Doksorubisin tedavisi myokardiumda doku NO seviyesini arttırdı ve CAPE bu artışı engelledi. Kontrol ve doksorubisin+CAPE uygulanan sıçanlarda NO seviyesi açısından anlamlı bir fark yoktu. Sonuç: Doksorubisinin indüklediği myokardiyal hasara karşı CAPE'nin kalp dokusunu koruması sıçanlara CAPE uygulanmasıyla azalan OH-P seviyesiyle gösterildi. Doksorubisin toksisitesinden dolayı kalp dokusunda artan XO ve ADA aktiviteleri DNA turn over hızının arttığının belirtisi olabilir. CAPE doksorubisinin indüklediği artmış DNA turn over hızını azaltabilir ve myokardiyal dokuyu hasardan koruyabilir. Bir serbest radikal gibi artan NO seviyesi doksorubisinin yol açtığı myokardiyal hasarın bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Ayrıca, CAPE aşırı NO üretimini durdurarak ve NO'nun pro-enflamatuvar etkilerini engelleyebilir ve bu şekilde literatürde de belirtildiği gibi enflamatuvar reaksiyondan dolayı olan ikincil hasardan dokuyu korumuş olabilir.Öğe Elements levels and glucose- 6-phosphate dehydrogenase activity in blood of patients with schizophrenia(Düşünen Adam - Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 2012) Kaya, Burhanettin; Akdağ, Nihal; Fadıllıoğlu, Ersin; Erdoğan, Serap Taycan; Emre, Mehmet H.; Ünal, Süheyla; Sayal, Ahmet; Erdoğan, Hasan; Polat, RuhcanÖz: Amaç: Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD); nukleotid, indirgenmiş glutatyon, yağ asidi ve kolesterol öncüllerinin sentezlerinde rol alan heksoz monofosfat kaskadının hız kısıtlayıcı enzimidir. Aynı zamanda, fetal dönem sırasında ve sonrasında nöral gelişim ve nörotransmitterler için önemli bir enzimdir. Serumda bulunan elementler nöral gelişim, enzim ve hormonların sentez ve aktiviteleri için gereklidirler. Bu çalışmanın amacı, şizofreni hastaları ve sağlıklı kontrollerin bazı serum element düzeylerini ve G6PD enzim aktivitelerini karşılaştırmaktır. Yöntem: Çalışmaya, 32 şizofreni hastası ile yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 32 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Bakır, çinko, demir ve magnezyum düzeyleri çifte ışıklandırılmış, döteryum kaynaklı, zemin düzeltmesi yapabilen alevli atomik spektrofotometre ile belirlenmiş; alüminyum ve manganez düzeylerini belirlemek içinse grafit atomizer tüp spektroskop kullanılmıştır. G6PD enzim aktivitesi Glock ve Mclean yöntemiyle değerlendirilmiştir. Bulgular: Analiz sonuçları; G6PD aktivitesi, bakır, demir, magnezyum ve alüminyum düzeylerinin hastalarda kontrol grubuna göre daha yüksek olduğunu, çinko ve manganez düzeylerinin ise tersine düşüş gösterdiğini ortaya koymuştur. Tartışma: Şizofreni hastalarındaki G6PD aktivite yüksekliği, literatürle uyumlu bir bulgu değildir. G6PD aktivitesi ve element düzeyleri ile ilgili bu sonuçların, belirli hormonların, antipsikotik tedavilerin ya da şizofreninin doğrudan etkileri ile ilgili olabileceği düşünülmektedir. Sonuç: Araştırdığımız elementler ve G6PD, antioksidan sistemler için önem taşımaktadır. Bu nedenle, şizofreni hastalarındaki element düzey değişiklikleri antioksidan enzimlerin ve G6PD nin işlevlerinde bozulmaya neden olabilir. Bu alanda daha geniş hasta grupları ile ve ilaç kullanmayan hastalarla yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Hemodynamic changes after aortopulmonary separation(Turkish Journal of Medical Sciences, 2003) Fadıllıoğlu, Ersin; Irmak, M. Kemal; Yağmurca, Murat; Erdoğan, HasanAbstract: The neural crest origin of the aortopulmonary septum has led us to investigate the septum. We designed the present study to assess the hemodynamic changes following aortopulmonary separation in the rat. We freed the ascending aorta from the pulmonary artery by blunt dissection and placed aluminium foil between them in anesthetized, ventilated, open-chest animals and found that the procedure resulted in a slight but significant increase in systolic anddiastolic blood pressure and in an insignificant elevation of the heart rate. The hemodynamic deterioration observed after the separation process might be a result of a possible function of the aortopulmonary septum on blood pressure regulation.Öğe L-Name ile hipertansif yapılan sıçanlarda kalpte iskemi-reperfüzyon sonrası kalp dokusu ksantin oksidaz aktivitesi ve malondialdehit düzeyleri(Ege Tıp Dergisi, 2001) Fadıloğlu, Ersin; Özyurt, Hüseyin; Erdoğan, Hasan; Emre, Mehmet HanifiÖz: Bu çalışmanın amacı erkek ve dişi hipertansif sıçanlarda kalpte iskemi-reperfüzyon hasarından sonra ksantin oksidaz (XO) aktivitesinin ve malondialdehit (MDA) düzeyinin tespit saptanmasıdır. L-NAME ile kronik nitrik oksit sentetaz (NOS) inhibisyonu hipertansiyon modeli oluşturmak için uygulandı. Erkek ve dişi sıçanlar üçer gruba ayrıldı. L-NAME çeşme suyu içinde 15 gün süre ile 100 mg/L ya da 500 mg/L olacak şekilde verildi. Kontrol grubuna sadece çeşme suyu verildi, iskemi-reperfüzyon (l/R) hasarı oluşturmak için sol ana koroner artere 7 dakika oklüzyon ve 7 dakika reperfüzyon uygulandı. Sonra kalp çıkarıldı ve -85'C'de çalışma gününe kadar saklandı. Dişi kontrol grubu XO aktivitesi erkek gruba göre anlamlı olarak artmış bulundu. Dişi sıçanlarda 100 mg L-NAME grubu XO aktivitesi kontrol grubuna göre anlamlı olarak azaldı. Erkek 100 mg L-NAME grubu MDA düzeyi diğer erkek gruplarına göre anlamlı artış gösterdi, üiş ikontrol grubu MDA düzeyi diğer dişi çalışma gruplarına göre vè ayrıca 500 mg L-NAME grubu MDA düzeyi 100 mg L-NAME grubuna göre anlamlı o/arak azalmış olarak saptandı. Düşük doz L-NAME ile hipertansiyon oluşturulan erkek sıçanlarda kalpte l/R sonrası lipit peroksidasyonda artış görülürken, diğer taraftan L-NAME ile hipertansiyon oluşturulan dişi sıçanlarda kalpte l/R sonrası lipit peroksidasyonda azalma görüldü. L-NAME ile hipertansiyon oluşturulan dişi sıçanlarda I/R sonrası XO enzim aktivitesi anlamlı bir şekilde azalmıştır. Başlık (İngilizce): Xhanthine oxidase activities and malondialdehyde levels in heart tissue after myocardial ischemia-reperfusion on rats with hypertension induced by L-Name Öz (İngilizce): The aim of this study was to investigate xanthine oxidase (OX)'enzyme activity and level of malondialdehyde (MDA) following heart ischemia-reperfüsion injury in male and female hypertensive rats. Chronic nitric oxide synthetase inhibition by L-NAME was performed to induce hypertension. Male and female rats were divided into three groups. L-NAME was given as 100 mg/L or 500 mg/L in tap water for 15 days. Only tap water was given to rats in control group. To produce ischemia-reperfüsion (I/R) injury, the left main coronary artery was occluded for 7 mm, followed by 7 min of reperfusion. Then heart was excised and had been stored at -85'C up to study day. XO activity of female control group was higher than male one. It was found that XO activity of female 100 mg L-NAME group was lower than control one. MDA level of male 100 mg L-NAME group showed remarkable increase compared to other male group. It was found that MDA level of female control group was higher than those of other female groups. On the other hand, MDA level of female 500 mg L-NAME group was significantly lower than 100 mg L-NAME one. Increased lipid peroxidatlon .was seen after myocardial I-R injury in male rats with hypertension induced by low dose L-NAME, whereas decreased lipid peroxidation was seen after myocardial I-R injury in female rats with hypertension induced by L-NAME. Hypertension induced, by low dose L-NAME caused remarkable decrease in XO enzyme activity of female rats after I/R.Öğe Xanthine oxidase and adenosine deaminase activities of renal tissue in rats with hypertension induced by N sup omega nitro-L-arginine methyj ester(2002) Emre, Memet Hanifi; Erdoğan, Hasan; Fadıllıoğlu, ErsinHipertansiyon böbrek fonksiyonlarını negatif yönde değiştirebilir. Pürin metabolizması hipertansiyondan dolayı olan kan damarlarıdaki daralmadan ve artan kalp atım hacminden etkilenebilir. Nitrik oksit sentazın (NOS) N sup omega Nitro-L-Arjinin Metil Ester (L-NAME) ile inhibisyonu sıçanlarda hipertansiyona yol açar. Bu çalışmanın amacı NOS inhibisyonu sonrası sıçanlarda renal doku adenozin deaminaz (AD) ve ksantin oksidaz (XO) aktivitelerini araştırmaktı. Sıçanlar üç gruba ayrıldı; biri kontrol ve diğerleri 15 gün süreyle içme sularında 100 veya 500 mg/L L-NAME uygulanan çalışma gruplarıydı. Yukarda açıklanan uygulamanın sonunda, anesteziye edilen sıçanlarda karotid arter kanülasyonu yoluyla arteryel kan basınçları ölçüldü. Renal dokuda AD ve XO aktiviteleri ölçüldü. Sistolik kan basınçları L-NAME gruplarında anlamlı artiş gösterdi. L-NAME gruplarındaki XO aktivitesi, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı olarak artmıştı. AD aktiviteleri de L-NAME gruplarında artmış olmasına karşın, bu artış anlamlı bulunmadı. 100 mg ve 500 mg L-NAME grupları arasında XO ve AD aktiviteleri açısından anlamlı fark yoktu. Sonuçta, L-NAME ile indüklenen hipertansiyonun pürin nükleotidlerinde artışa neden olduğu kanısına vardık. Böylece, artmış XO ve AD enzim aktiviteleri sonucu birikmiş pürin nükleotidleri renal dokudan uzaklaştırılabilinir.