Yazar "Erkal, Haldun Şükrü" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akciğer Kanserli Bir Hastada Endobronşiyal Brakiterapi Uygulaması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Gülbaş, Hülya; Erkal, Haldun Şükrü; Yıldırım, Zeki; Kuzucu, Akın; Serin, MeltemEndobronşiyal brakiterapi, cerrahi tedavinin uygun olmaması nedeni ile radyoterapi uygulanacak olan akciğer kanserli hastalarda endobronşiyal yerleşimli lezyonların kontrol olasılığının arttırılması ya da endobronşiyal yerleşimli lezyonlara bağlı yakınmaların palyasyonunun sağlanması amacı ile tek başına ya da eksternal radyoterapi ile birlikte kullanılabilen bir tedavi yöntemidir. Bu yazıda, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’nda akciğer kanserli bir hastada gerçekleştirilen ilk endobronşiyal brakiterapi uygulaması anlatılmaktadır.Öğe Bilinmeyen bir baş ve boyun mukozal bölgesinden servikal lenf nodlarına metastatik yassı hücreli karsinomalar(KBB-Forum, 2005) Erkal, Haldun ŞükrüÖz: Metastatik servikal lenf nodları, baş ve boyun mukozal bölgelerinin yassı hücreli karsinomaları için sık karşılaşılan başvuru nedenleri arasında olmakla birlikte, bilinmeyen bir baş ve boyun mukozal bölgesinden servikal lenf nodlarına metastatik yassı hücreli karsinomaların varlığı ile sık karşılaşılmamaktadır. Bu derlemede, günümüzde bilinmeyen bir baş ve boyun mukozal bölgesinden servikal lenf nodlarına metastatik yassı hücreli karsinomalar için etkinlikleri ve geçerlilikleri gösterilmiş olan tedavi seçenekleri arasında bulunan tek başına radyoterapi, tek başına boyun diseksiyonu ya da radyoterapi ile birlikte boyun diseksiyonu uygulamaları gözden geçirilmiştir.Öğe The Effects of Concomitant Giardia intestinalis Infection on Acute Gastrointestinal Toxicity in Rats Undergoing Pelvic Irradiation(ACTA ONCOLOGICA TURCICA, 2018) Doğan, Zümrüt; Kaya, Özlem Makbule Aycan; Elibol, Ebru; Vardı, Nigar; Erkal, Haldun ŞükrüÖz: INTRODUCTION: Different types of pelvic cancer, such as cervical, endometrial, bladder and prostate, are normally treated by radical radiotherapy, which can be used both alone or in combination with surgery and/or chemotherapy. The aim of this study is to assess the effects of concomitant Giardia intestinalis infection on acute gastrointestinal toxicity in rats that have undergone pelvic irradiation. METHODS: The study group consisted of forty female 6-month-old Wistar rats with the weight of 250 g. The rats were divided into four groups containing ten rats in each group. The study groups are as follows: Group 1 contained rats not infected with Giardia intestinalis and not irradiated, Group 2 contained rats infected with Giardia intestinalis but not irradiated, Group 3 contained rats not infected with Giardia intestinalis but irradiated, Group 4 contained rats infected with Giardia intestinalis and radiated. For the day after the end of radiation, the number of stool pellets was counted, and the operation of weighing rats was performed, and they were sacrificed the following day. The intestinal tissues were taken for histological evaluation. RESULTS: A mucosal damage, such as villus shortening, atrophy of surface epithelium, crypt loss, as well as a decrease in the number of goblet cells of the group 3 and 4, was detected as a result of the light microscopic examination. CONCLUSION: As a result of the present study, the fact that concomitant Giardia intestinalis infection aggravates acute gastrointestinal toxicity in rats that have undergone pelvic irradiation has been verified.Öğe Evaluation of oxidant injury induced by irradiation in brain tissues of rats of different ages(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Derg.(YA. Balkan Medical Journal, 2009) Uyumlu, Burçin Ayşe; Erkal, Haldun Şükrü; Batçıoğlu, Kadir; Serin, Meltem; Yücel, NeslihanÖz: Amaç: Bu çalışmada, kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan radyoterapinin farklı yaşlardaki ratların beyin dokusunda oluşturduğu oksidatif hasarın değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışma Planı: Elli beş Wistar albino tipi erkek rat, 1, 4 ve 12 haftalık (n=10) ve 1 yaş (n=5) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Tüm gruptaki ratlara Co-60 cihazı ile 8 Gy tek fraksiyon radyasyon uygulandı. Ratların beyin dokuları homojenize edilerek ikiye ayrıldı. Bir yarısı ile malondialdehid (MDA) ölçümü yapıldı. Diğer yarısından elde edilen süpernatant ile protein miktar tayini yapıldı, süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GSHPx) aktiviteleri ölçüldü. Bulgular: SOD aktivitesinin 1 haftalık ratlarda anlamlı derecede azaldığı bulundu (p<0.05). GSHPx ve CAT aktivitesindeki azalma 1 haftalık ve 1 yaşındaki ratlarda daha belirgindi. Ergen ve erişkin ratlarda önemli değişmeler olmadı (p<0.05). MDA düzeyinde tüm yaş gruplarında artma gözlendi. En yüksek MDA düzeyi 1 yaşındaki ratlarda gözlendi (p<0.05). Sonuç: Radyoterapide kullanılan iyonize radyasyon antioksidan sistemleri etkilemekte ve doku MDA düzeylerini artırmaktadır. Bu değişiklikler 1 haftalık ve 1 yaşındaki ratlarda daha fazladır. Bu durumun yeni doğan ratlarda henüz birçok sistemin tam olarak yerleşmemiş oluşundan ve 1 yaşındaki ratlarda ise yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan fizyolojik kapasitedeki kayıplardan kaynaklandığını söyleyebiliriz.Öğe Extraskeletal ewings sarcoma presenting with multifocal intrathoracic mass lesions associated with mediastinal shift(Annals of thoracic surgery, 2006) Kuzucu, Akın; Erkal, Haldun Şükrü; Soysal, Ömer; Serin, MeltemExtraskeletal Ewing’s sarcoma is an uncommon disease that predominantly involves the soft tissues of the trunk or the extremities. This article presents a patient with multifocal intrathoracic mass lesions involving the mediastinum and the lingula associated with mediastinal shift, eventually diagnosed as extraskeletal Ewing’s sarcoma.Öğe Kanser Hastalarında Tanı ve Tedavi Sürecini Etkileyen Değişkenler(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Öztürk, Ayşen Sevgi; Yirmibeşoğlu, Eda; Erkal, Haldun Şükrü; Egehan, İbrahimIn this report, we aimed to investigate the time from the onset of complaints till the admission to a doctor, the time from the onset of complaints till the establishment of a diagnosis and the time from the onset of complaints till the establishment of proper therapy for patients diagnosed with cancer, as well as the their opinion on this time frame. Materials and Method: From October 1st, 2003 till December 31st, 2003, 256 patients were asked to compelete a questionarre regarding the time from the onset of complaints till the admission to a doctor, the time from the onset of complaints till the establishment of a diagnosis and the time from the onset of complaints till the establishment of proper therapy. Results: The median time from the onset of complaints till the admission to a doctor was 0.5 months. The median time from the onset of complaints till the establishment of a diagnosis was 3 months. This time frame was regarded as a delay in diagnosis by 126 patients. There was a positive correlation between this time frame and the delay regard. The median time from the onset of complaints till the establishment of proper therapy was 0.5 months. This time frame was regarded as a delay in treatment by 15 patients. There was no correlation between this time frame and the delay regard. Conclusion: When patients are grouped accoring to their educational status and economic status, despite the finding of no difference between the groups as for the delay in diagnosis regard, there is a significant difference between the groups as for the delay in treatment regard, with emphasis on low educational status and low economic status.Öğe Kanser Hastalarının Bilgi Arayışında İnternet Kullanımı(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Yirmibeşoğlu, Eda; Öztürk, Ayşen Sevgi; Erkal, Haldun Şükrü; Egehan, İbrahimBu çalışmada, kanser tanısı almış hastaların ve birinci-derece yakınlarının, kanser ile ilişkili bilgi edinmek amacı ile İnterneti kullanım sıklıklarının ve İnternet kullanımını belirleyen etkenlerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 1 Ekim 2003 ile 31 Aralık 2003 arasında 256 hastadan İnternet kullanımı sıklıkları ile çeşitli sosyodemografik özelliklerinin belirlenmesi amacı ile hazırlanan bir anket formunu doldurmaları istendi. Bulgular: Hastalardan 139’u erkek ve 117’si kadındı ve yaşları 18 ile 83 (ortanca, 53 yaş) arasında değişmekteydi. Hastalardan 233’ü okur-yazardı ve bunlardan 78’i lise ya da üniversite mezunuydu. Hastaların 174’ü şehir merkezlerinde ikamet etmekteydi ve 156’sı düzenli iş sahibiydi. Hastaların 46’sı kendileri, kalan hastaların 147’sinin ise birinci-derece yakınları bilgisayar kullanmayı biliyordu. Hastalardan ve birinci-derece yakınlarından 135’inin evinde, 71’inin ise işyerinde ulaşabileceği İnternet bağlantılı bilgisayar vardı. Hastalardan 92’si kendileri ya da birinci-derece yakınları aracılığı ile kanser ile ilişkili bilgi edinmeye çalışmıştı. Bunlardan 11’i ve kalan hastaların 55’inin aile bireyleri hastalığa ilişkin bilgi arayışı amacı ile İnterneti kullanmıştı. Erkek cinsiyet, lise ya da üniversite mezunu olunması, şehir merkezinde ikamet edilmesi, düzenli iş sahibi olunması ve ulaşılabilecek İnternet bağlantılı bilgisayar varlığı, kanser ile ilişkili bilgi edinmek amacı ile artmış İnternet kullanım sıklığını belirleyen etkenler olarak saptandı. Sonuç: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’na başvuran hastaların, kanser ile ilişkili bilgi almaya yönelik olarak İnternet kullanım sıklığı belirgin şekilde yüksektir. Hastaların doğru, anlaşılabilir ve güncel bilgilere kolaylıkla ulaşmasını sağlamak için radyasyon onkolojisi birimlerinin bu kaynaklar ile yakından ilgili olmaları gereklidir.Öğe Larenks karsinomlu iki hastada kondroradyonekroz(Kulak Burun Boğaz İhtisas Dergisi, 2007) Fırat, Yezdan; Kızılay, Ahmet; Fırat, Ahmet Kemal; Serin, Meltem; Erkal, Haldun ŞükrüÖz: Larenkste radyoterapi sonrası görülen nekroz nadir ama ciddi bir komplikasyondur. Lezyonun tümör nüksü veya nekroz olup olmadığının radyolojik ve patolojik bulgularla ayrımı yapılmalıdır. Bu yazıda, evre II ve evre IV larenks karsinomu tanılı, radyoterapi sonrasında nekroz gelişen iki olgu sunuldu. İlk hastaya cerrahi tedaviyi kabul etmemesi nedeniyle 70 Gy dozunda küratif amaçlı; İkinci olguya ise total larenjektomi ve iki taraflı fonksiyonel boyun diseksiyonu sonrasında 46 Gy dozunda adjuvant radyoterapi uygulandı. İlk olguda bilgisayarlı tomografi, ikinci olguda manyetik rezonans görüntüleme ile radyolojik inceleme yapıldı. Her iki olgudan alınan çok sayıda biyopsinin patolojik inceleme sonucu, malignansiye ait bulguya rastlanmayan koagülasyon nekrozu şeklinde idi. İlk hasta Chandler sınıflandırması evre IV radyonekroz olarak kabul edildi ve larenksin fonksiyonunu kaybetmesi nedeniyle total larenjektomi uygulandı. Histopatolojik incelemede malign hücreye rastlanmadı ve tüm kesitlerde yaygın fibroz ve koagülasyon nekrozu ile karşılaşıldı. Diğer hasta ise lokal debridman ve konservatif yaklaşımla tedavi edildi. Başlık (İngilizce): Chondroradionecrosis in two patients with laryngeal carcinoma Öz (İngilizce): Postradiotherapy necrosis in the larynx is a rare but serious complication. It must be differentiated from tumor recurrence with radiological and histopathological studies. Herein, we presented two patients with stage II and stage IV larynx carcinoma who developed chondroradionecrosis following radiotherapy. The first patient did not accept surgical treatment and was treated with curative radiotherapy at a dose of 70 Gy. The other one received adjuvant radiotherapy at a dose of 46 Gy following total laryngectomy and bilateral functional neck dissection. The two patients were evaluated with computed tomography and magnetic resonance imaging, respectively. Pathologic examination of multiple biopsies taken from both cases showed coagulation necrosis without malignancy. The first patient had grade IV radionecrosis according to the Chandler classification and underwent total laryngectomy because of nonfunctional larynx. Histopathologically, there were no malignant cells, but widespread fibrosis and coagulation necrosis. The other patient was treated with conservative treatment and local debridement.Öğe Primer Mediastinal Kist Ve Tümörler: 31 Olgunun Retrospektif Analizi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Kuzucu, Akın; Özgel, Mehmet; Erkal, Haldun Şükrü; Soysal, ÖmerBu çalışmada, primer mediastinal tümörlerde ve kistik lezyonlarda tanısal ve terapötik yaklaşımlar analiz edildi. Metod: 1998-2002 yılları arasında mediastinal kitlesi olan 31 hasta tedavi gördü. Olguların 17’si erkek, 14’ü kadındı. Hastalar 3 ay ile 85 yaş arasında değişik yaş gruplarında idi. Semptomlar, tanısal girişimler ve cerrahi yaklaşımlar retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: En sık bulgular nefes darlığı, göğüs ağrısı ve sırt ağrısı idi. İki hasta asemptomatikti (%9.6). Lezyonların 15’i anterior (%48.3), 11’i orta (%35.4), 5’i posterior mediastinal (%16.1) yerleşimli idi. Yirmiüç hastada median sternotomi, torakotomi veya servikal insizyon ile total rezeksiyon yapılırken iki hastada subtotal rezeksiyon gerçekleştirildi. Altı hastada sadece biyopsi yapıldı. Operatif mortalite gözlenmedi. Sonuç: Mediastende geniş bir spektrumda pek çok kitle lezyonu gelişebilir. Pek çok olguda hem tanı hem de tedavi amaçlı cerrahi girişim gerekir.Öğe Soliter sternum metastazı saptanan nazofarenks kanserli bir hastada sternum rezeksiyonu, polipropilen ağ ve metilmetakrilat yama kullanılarak rekonstrüksiyon ve adjuvant radyoterapi uygulaması(2005) Kuzucu, Akın; Soysal, Ömer; Serin, Meltem; Erkal, Haldun ŞükrüNazofarenks kanserlerinin sternum metastazları oldukça nadir olarak görülmektedir. Cerrahi tekniklerde sağlanan gelişmeler, sternum rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonunun sternum metastazlarında bir tedavi seçeneği olarak gündeme gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu yazıda, soliter sternum metastazı saptanan nazofarenks kanserli bir hastada sternum rezeksiyonu, polipropilen ağ ve metilmetakrilat yama kullanılarak rekonstrüksiyon ve adjuvant radyoterapi uygulaması sunulmaktadır.Öğe Soliter Sternum Metastazı Saptanan Nazofarenks Kanserli Bir Hastada Sternum Rezeksiyonu, Polipropilen Ağ ve Metilmetakrilat Yama Kullanılarak Rekonstrüksiyon ve Adjuvant Radyoterapi Uygulaması+(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Kuzucu, Akın; Soysal, Ömer; Serin, Meltem; Erkal, Haldun ŞükrüNazofarenks kanserlerinin sternum metastazları oldukça nadir olarak görülmektedir. Cerrahi tekniklerde sağlanan gelişmeler, sternum rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonunun sternum metastazlarında bir tedavi seçeneği olarak gündeme gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu yazıda, soliter sternum metastazı saptanan nazofarenks kanserli bir hastada sternum rezeksiyonu, polipropilen ağ ve metilmetakrilat yama kullanılarak rekonstrüksiyon ve adjuvant radyoterapi uygulaması sunulmaktadır.Öğe Wilms’ Tümörlü Bir Çocukta Radyoterapi Sırasında Yineleyen Anestezi Uygulamaları(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Erdem, Tuba Berra; Erkal, Haldun Şükrü; Erdoğan Öztürk; Özgen, Ünsal; Serin, MeltemRadyoterapi uygulamalarının doğruluğu, güvenilirliği, yinelenebilirliği ve başarısı açısından hastaların uygulamalar sırasında hareketsiz kalmaları ve bu şekilde gerçekleştirilen tedaviye uyum sağlamaları büyük önem taşımaktadır. Anestezi yaklaşımları, dört yaş altındaki çocuklarda radyoterapi uygulamalarının başarısına önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Bu yazıda, Wilms’ tümörü tanısı almış üç yaşında bir kız çocuğunda İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’nda intravenöz sedasyon altında gerçekleştirilen radyoterapi uygulaması anlatılmakta ve çocuklarda radyoterapi uygulamalarında anestezi yaklaşımları gözden geçirilmektedir.