Yazar "Erpek, Semra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effects of alcohol and passive cigarette smoking on the Swiss albino mice testes(2004) Erpek, Semra; Balkaya, Muharrem; Ünsal, Hümeyra; Ünsal, CengizAbstract:Amaç: Sunulan araştırma, erişkin erkek Swiss albino farelerde uzun süreli alkol, pasif sigara, alkol+pasif sigara kombinasyonunun testis dokusuna etkilerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 32 adet erişkin erkek Swiss albino fare kullanıldı. Fareler dört eşit gruba ayrıldı. (n1=...n4=8). Kontrol grubuna herhangi bir işlem uygulanmazken deney gruplarındaki hayvanlar altı hafta boyunca alkol, pasif sigara ve alkol+pasif sigaraya maruz bırakıldı. Bulgular: Gruplar arasında total veya nisbi testis ağırlıklarında fark gözlenmedi. Ortalama seminifer tübül çaplarının kontrol grubu ile karşılaştırıldığında pasif sigara, alkol ve alkol+pasif sigara gruplarında giderek azaldığı görüldü. Bu azalma kontrol ile alkol grupları arasında (p=0,02); kontrol ile alkol+pasif sigara grupları arasında (p=0,006); alkol ile pasif sigara grupları arasında (p=0,005); pasif sigara ile alkol+pasif sigara grupları arasında (p=0,004) istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Kesitler mikroskopik olarak incelendiğinde pasif sigara ve alkol grubundaki bazı kesitlerde seminifer tübül epitelinde yer yer dejenerasyon ve Leydig hücrelerinde artma gözlendi. Alkol+pasif sigara grubunda seminifer tübül duvarındaki dejeneratif değişikliklerin daha fazla olduğu gözlendi. Sonuç: Sunulan araştırmada alkol, pasif sigara ve alkol+pasif sigara uygulamasının farelerin testis dokusunda hasara neden olduğu ve alkol+pasif sigara uygulaması yapılan grupta bu değişikliklerin daha belirgin olduğu tespit edildi.Öğe İnsan göbek kordonundaki mast hücre yoğunluğu(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1998) Erpek, Semra; Kafkaslı, Ayşe; Otlu, Ali; Atmaca, RuşenVücuttaki bağ dokularında bulunan mast hücrelerinin insan plasentası ve göbek kordonundaki varlığı gösterilmiş olmakla birlikte buradaki biyolojik fonksiyonları yeterince anlaşılamamıştır. Bu çalışmada komplike olan veya olmayan gebeliklerdeki göbek kordonlarında ortalama mast hücre sayılarının karşılaştırılması yoluyla bu konunun aydınlatılması amaçlanmıştır. Bu amaçla toplam 38 vakada göbek kordonunun fötal, orta ve maternal bölgelerindeki ortalama mast hücresi sayıları hesaplanmıştır. Yapılan istatistiksel karşılaştırmada ortalama mast hücresi sayıları göbek kordonunun değişik bölgelerinde benzer bulunmuştur. Ayrıca göbek kordonlarının içerdikleri ortalama mast hücre sayıları gebeliğin komplikasyonla olup olmamasına ve doğum şekline göre de birbirleriyle karşılaştırılmış ve aralarında istatistiksel yönden anlamlı bir farklılığa rastlanamamıştır. [Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1998;5(1):43-46JÖğe Mast Hücreleri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2004) Erpek, Semraİlk kez Paul Ehrlich tarafindan tanımlanmış olan mast hücreleri, bazik boyalarla boyanan belirgin sitoplazmik granüllere sahiptir. Mast hücreleri vücuttaki dokularda, özellikle kan damarları ve sinirlere yakın yerleşimli olarak bulunurlar. Çevredeki mikroorganizma ve allerjenlerle yakın temasın olduğu, solunum ve sindirim sistemi ve deri gibi epitelyal yüzeylerin altında çok sayıdadırlar. Mast hücreleri kemik iliğindeki kök hücrelerden köken alır, dolaşıma öncü hücreler olarak girer ve daha sonra farklı dokularda yerleşerek, iki farklı olgun mast hücresi tipine farklılaşırlar. Mast hücrelerinin çoğalması, göç etmesi, farklılaşması ve yaşaması stem cell faktörü de içeren doku kökenli lokal faktörlerle düzenlenmektedir. Mast hücreleri çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyolojik uyarılarla aktive olurlar. Bu hücreler aktive olduktan sonra, önceden yapılmış olan veya yeni sentezledikleri mediatörleri salgılarlar. Mast hücreleri; inflamasyon, bağışıklık ve diğer biyolojik olaylarda etkileri olan pek çok sitokinin önemli bir kaynağıdırlar. Mast hücreleri, allerjik reaksiyonlar ve paraziter enfeksiyonların yanısıra; doğal ve kazanılmış immünite, doku tamiri, anjiogenez, pıhtılaşma ve fibrinoliz gibi fizyolojik olaylarda da rol oynamaktadırlar.Öğe Swiss Albino Farelerde Alkol ve Sigaranin Testis Dokusu Üzerine Etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2004) Erpek, Semra; Balkaya, Muharrem; Ünsal, Hümeyra; Ünsal, CengizSunulan araştırma, erişkin erkek Swiss albino farelerde uzun süreli alkol, pasif sigara, alkol+pasif sigara kombinasyonunun testis dokusuna etkilerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 32 adet erişkin erkek Swiss albino fare kullanıldı. Fareler dört eşit gruba ayrıldı (n1=...n4=8). Kontrol grubuna herhangi bir işlem uygulanmazken deney gruplarındaki hayvanlar altı hafta boyunca alkol, pasif sigara ve alkol+pasif sigaraya maruz bırakıldı. Bulgular: Gruplar arasında total veya nisbi testis ağırlıklarında fark gözlenmedi. Ortalama seminifer tübül çaplarının kontrol grubu ile karşılaştırıldığında pasif sigara, alkol ve alkol+pasif sigara gruplarında giderek azaldığı görüldü. Bu azalma kontrol ile alkol grupları arasında (p=0,02); kontrol ile alkol+pasif sigara grupları arasında (p=0,006); alkol ile pasif sigara grupları arasında (p=0,005); pasif sigara ile alkol+pasif sigara grupları arasında (p=0,004) istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Kesitler mikroskopik olarak incelendiğinde pasif sigara ve alkol grubundaki bazı kesitlerde seminifer tübül epitelinde yer yer dejenerasyon ve Leydig hücrelerinde artma gözlendi. Alkol+pasif sigara grubunda seminifer tübül duvarındaki dejeneratif değişikliklerin daha fazla olduğu gözlendi. Sonuç: Sunulan araştırmada alkol, pasif sigara ve alkol+pasif sigara uygulamasının farelerin testis dokusunda hasara neden olduğu ve alkol+pasif sigara uygulaması yapılan grupta bu değişikliklerin daha belirgin olduğu tespit edildi.Öğe Tavşan Ağız Mukozasında Mast Hücrelerinin Dağılımı(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Erpek, Semra; Otlu, AliTavşan ağız mukozasının değişik bölgelerindeki (dil, yanak, damak, dişeti) mast hücreleri ışık mikroskobu düzeyinde incelendi. Materyaller Kamoy, izotonik formol asetik asit (İFAA) ve formalin solüsyonlarında tesbit edildi. Hazırlanan blokların herbirinden dört seri kesit alındı. Birinci kesit Crossmann’ın üçlü boyama metodu ile, ikinci ve üçüncü kesitler toluidine blue ile (ikinci kesit bir dakika, üçüncü kesit yedi gün süreyle), dördüncü kesit astra blue/safranin ile ardışık olarak boyandı. Bu kesitlerdeki mast hücreleri oküler mikrometre yardımıyla sayılarak her bölgeye ait mast hücre yoğunluğu saptandı. Her bir fıksatif ve boya kombinasyonuna ait değerler birbirleriyle istatistiksel yönden karşılaştırıldı. Kullanılan fiksatiflerden formalin ile istenilen başarı sağlanamazken diğer iki fiksatifle tesbit edilen kesitlerde mast hücreleri gözlenebildi. Uzun süreli TB ve astra blue/safranin (ABS) ile boyanan kesitlerde mavi renkte boyanan mast hücreleri gözlendi. Uygulanan yöntemlerle elde edilen ortalama mast hücre sayıları birbirleriyle karşılaştırıldığında en iyi sonucun Kamoy solusyonu ile tesbit edilen kesitlerde elde edildiği saptandı. Bu yöntemle fiksasyondan sonra TB ile 7 gün boyamanın tavşan ağız mukozasındaki mast hücrelerinin incelenmesi için uygun bir yöntem olduğuna karar verildi. Kamoy solusyonu ile tesbit edilen kesitlerde ağız mukozasının değişik bölgeleri arasında içerdikleri ortalama mast hücre sayısı bakımından istatistiksel bir farklılık bulunamadı. İFAA solüsyonunda tesbit edilenlerde ise hem TB hem de ABS ile boyanan kesitlerde dişeti mukozasında diğer bölgelerden daha fazla mast hücresi bulunduğu saptandı.Öğe Tavşan ağız mukozasında mast hücrelerinin dağılımı(İnönü Üniversitesi, 1995) Erpek, SemraBu çalışmada farklı tesbit ve boya yöntemleri kullanılarak ağız mukozasının değişik bölgelerindeki (dil, yanak, damak, dişeti) mast hücreleri ışık mikroskobu düzeyinde incelendi. Bu bölgelerdeki mast hücreleri oküler mikrometre yardımıyla sayılarak her bölgeye ait mast hücre yoğunluğu saptandı. Her bir fiksatif ve boya kombinasyonuna ait değerler birbirleriyle karşılaştırıldı. Kullanılan fiksatiflerden formalin ile istenilen başarı sağlanamazken, diğer iki fiksatifle (Karnoy, IFAA solüsyonları) tesbit edilen kesitlerde mast hücreleri gözlenebildi. Kısa süreli TB boyaması ile mast hücreleri görülemedi fakat TB solüsyonunda 7 gün boyanan kesitlerde zemin ve mast hücreleri iyi bir şekilde seçilebildi. ABS ile boyanan kesitlerde yalnızca astra blue ile mavi renkte boyanan mast hücreleri kolaylıkla gözlendi. Fakat zemin soluk boyandığından hücrelerin bulunduğu histolojik bölgeyi seçebilmek güç oldu. Uygulanan yöntemlerle elde edilen ortalama mast hücre sayıları birbirleriyle karşılaştırıldığında en iyi sonucun Karnoy solüsyonu ile tesbit edilen kesitlerde elde edildiği saptandı. Bu yöntemle fiksasyondan sonra TB ile 7 gün boyamanın tavşan ağız mukozasındaki mast hücrelerinin incelenmesi için uygun bir yöntem olduğuna karar verildi.Öğe Tavşanların (Oryctolagus cuniculus huxleyi) mide ve mide bezleri üzerinde histolojik ve bazı histoşimik araştırmalar(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Karakaş, Sacide; Emre, Hanifi; Otlu, Ali; Erpek, Semra; Öztürk, FeralHu araştırma tavşan mide duvan ve mide bezlerinin ışık mikroskopik yapısını incelemek amacıyla yapıldı. Çalışmada Yeni Zelanda ırkı 30 adet erkek tavşan kullanıldı. Tavşanlarda mide duvarının tipik tuhuler organların içerdiği biitiin katmanlara sahip olduğu saptandı. Fundus ve piloris'in midenin asıl büyük bölümünü oluşturduğu, kanlıya ’nm ise oldukça sınırlı dar hır bölge olarak kaldığı anlaşıldı. Mide bezleri He laıııina mııskularıs mukoze arasında bezsiz bir bölge (lamına sııbglaııdularis) yoktu. Tiim mide yüzeyi tek katlı prizma!ik epitellerle döşenmişti. Kardiya bezleri oklukça kısa ve tümenleri diğer mide bezlerine göre daha genişti. Kardiya ve piloris bezleri tek tip kübik hücrelerden, fundus bezleri ise başlıca iiç ayrı tip hücreden oluşmuştu. Fundus bezlerinin boyun ve gövde kısmı kollum ve paryetal hücreleri, dip kısmı ise prensi/ıtıl ve paryetal hücreleri içermekteydi. Bu araştırmada ayrıca yüzey ve bez epıtellerının P. IX w alenin blııe boyanma yetenekleri de saptandı.