Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Gürses, İclal" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Başlangıçta negatif bulgulu veya palpe edilemeyen benign meme lezyonlu kadınlarda yaş gruplarına göre takip protokolu: mamografik ve ultrasonografik bi-rads değerlendirmesi ve ultrasonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi
    (Meme Sağlığı Dergisi, 2007) Doğan, Reşat; Söğütlü, Gökhan; Kutlu, Ramazan; Gürses, İclal; Çakır, İsmail; Barut, Bora; Deniz, Sümer
    Öz: AMAÇ: Benign karakterli nonpalpabl meme lezyonlarının ve başlangıçta negatif mamografik ve/veya ultrasonografik (US) bulgularla karakterize olguların zaman içerisindeki doğal seyrini ve optimal takip protokollerini, US ve/veya mamografi ile değerlendirerek ortaya koymak. GEREÇ VE YÖNTEM: 1998-2004 yılları arasında, belirli bir zaman periyodunda, kliniğimizce takip edilen 167 hasta bu çalışmanın materyalini oluşturdu. Ortalama yaş 44.8 ± 9.3 idi. İlk başvuruda hastalar fizik muayene, diagnostik mamografi (35 yaş üzeri) ve US (tüm hastalar) ile değerlendirildiler. İlk başvuruda ve takipte toplam 66 hastaya (%39.5) biyopsi uygulandı. Hastalar, mamografik ve/veya utrasonografik olarak BI-RADS (Breast imaging reporting and data system)’a göre sınıflandırılarak belirli bir izlem protokolüne tabi tutuldular. BULGULAR: İlk başvuruda kitle saptanan %25.2 olgunun son değerlendirmede %22’sinin kitlelerinin rezolve olduğu, %65’inin değişmeden kaldığı ve %13 oranında ise boyutlarında artış olduğu gözlendi. İlk başvuruda, benign kalsifikasyon saptanan olguların (%10.8) %91.6’sında kalsifikasyonlarında bir değişiklik gözlenmedi. %0.6’sında kalsifikasyonlar yok oldu. İlk başvurudan sonra, BI-RADS progresyonunu, pozitif aile hikayesi,menopoz, oral kontraseptif ve hormon replasman tedavisinin istatistiksel olarak etkilemediği gözlendi. BI-RADS 2 (n=58) ve 3 (n=6) grubunda uygulanan, US eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsilerinin %100’ünde benign bulgular saptandı. SONUÇLAR: Negatif veya nonpalpabl benign mamografik ve/veya ultrasonografik bulgular içeren hastaların çoğunluğunda takipte aynı bulgular devam etmektedir. Bu anlamda, mamografik ve/veya ultrasonografik bulgular BI-RADS‘a göre değerlendirilerek, başlangıçta benign bulgulara sahip hastaların, rutin takiplerinin (biyopsi yapılmaksızın) güvenilir bir yol olduğu ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, olguların yaklaşık yarısı herhangi bir takip süresinde biyopsiye maruz kalmaktadırlar. Bu açıdan da, US eşliğinde ince iğne biyopsisinin güvenilir olduğu düşüncesindeyiz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir İnfantta Saptanan Servikal Subkutan Yerleşimli Kartilajinöz Koristoma
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, Mehmet
    Kartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Cervical subcutaneous cartilaginous choristoma in an infant
    (2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, Mehmet
    Abstract: Kartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuştur
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Dieulafoys disease a cause of massive hemoptysis that is probably underdiagnosed
    (Annals of thoracic surgery, 2005) Kuzucu, Akın; Gürses, İclal; Soysal, Ömer; Kutlu, Ramazan; Özgel, Mehmet
    Dieulafoy’s disease is a vascular anomaly characterized by the presence of a tortuous dysplastic artery in the submucosa. The condition was first described as a cause of gastrointestinal bleeding in the stomach. Recently, there have been a few reports of Dieulafoy’s disease involving the respiratory tract. Herein, we report 2 patients with massive hemoptysis who were treated with surgical resection and later diagnosed with bronchial Dieulafoy’s disease.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Fulminant progression of peripheral T-cell lymphoma with skin involvement mimicking zona zoster: Letter to editor
    (2012) Demircioğlu, Sinan; Aydoğdu, İsmet; Erkurt, Mehmet Ali; Gürses, İclal; Kuku, İrfan; Kaya, Emin; Ozhan, Onur
    Abstract: Burada periferik T hücreli lenfomalı bir erkek hasta sunduk. Hasta remisyona girdikten iki ay sonra nüks etti. Kurtarma tedavisi sırasında vefat etti. Periferik T hücreli lenfomalar kötü prognoza sahiptir ve agresif seyir gösterirler. Hastalar hızlı değerlendirilmelidir. Çünkü kemoterapinin başarı şansı düşüktür. Tedavi için kemik iliği nakli akılda tutulmalıdır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The mechanical or electrical induction of medullary angiogenesis will it improve sternal wound healing
    (Tex Heart Inst J, 2004) Alat, İlker; İnan, Muharrem; Gürses, İclal; Kekilli, Ersoy; Germen, Burak; Harma, Ahmet; Eskin, Ahmet; Ayın, Ömer Murat
    We induced angiogenesis in the tibial medulla and cortex of rabbits by electrical and mechanical stimulation, with the aim of future application to ischemic disease. Sixteen New Zealand rabbits were divided into 4 groups: in Group 1, a K wire was inserted into the medullary channel; in Group 2, a hole was drilled into the tibia; in Group 3, electrical stimulation was applied to the medullary channel; and in Group 4 (the control group), nothing was done. The interventions were applied during a 21-day period, after which all animals were evaluated scintigraphically and histopathologically. All 3 interventional groups were significantly superior to the control group in regard to medullary and cortical vascularity: the P values were 0.021 in all comparisons to control. However, the most fibrotic changes in the medulla occurred in the group that had been treated with electricity (P=0.008). Slight fibrotic changes occurred in the hole group (P=0.040), and none occurred in the K-wire group. In sum, all 3 interventions are capable of inducing medullary angiogenesis, but electricity is inferior in regard to fibrotic change. We believe that this present study can establish a baseline for further work that explores clinical applications to problematic ischemic conditions, including delayed sternal wound healing after cardiac surgery.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The mechanical or electrical induction of medullary angiogenesis will it improve sternal wound healing
    (Tex Heart Inst J, 2004) Alat, İlker; İnan, Muharrem; Gürses, İclal; Kekilli, Ersoy; Germen, Burak; Harma, Ahmet; Eskin, Ahmet; Aydın, Ömer Murat
    We induced angiogenesis in the tibial medulla and cortex of rabbits by electrical and mechanical stimulation, with the aim of future application to ischemic disease. Sixteen New Zealand rabbits were divided into 4 groups: in Group 1, a K wire was inserted into the medullary channel; in Group 2, a hole was drilled into the tibia; in Group 3, electrical stimulation was applied to the medullary channel; and in Group 4 (the control group), nothing was done. The interventions were applied during a 21-day period, after which all animals were evaluated scintigraphically and histopathologically. All 3 interventional groups were significantly superior to the control group in regard to medullary and cortical vascularity: the P values were 0.021 in all comparisons to control. However, the most fibrotic changes in the medulla occurred in the group that had been treated with electricity (P=0.008). Slight fibrotic changes occurred in the hole group (P=0.040), and none occurred in the K-wire group. In sum, all 3 interventions are capable of inducing medullary angiogenesis, but electricity is inferior in regard to fibrotic change. We believe that this present study can establish a baseline for further work that explores clinical applications to problematic ischemic conditions, including delayed sternal wound healing after cardiac surgery. (Tex Heart Inst J 2004;31:363-7)
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tüberküloz parotitisleri: Dört olgu sunumu
    (2003) Erdem, Tamer; Gürses, İclal; Kızılay, Ahmet; Karataş, Erkan; Türker, Gamze
    Tüberküloz parotitis nadir karşılaşılan bir klinik durumdur. Enfeksiyöz ajan, parotise duktal, hematojen veya parotis içindeki lenf nodları yoluyla ulaşır. Bu yazıda, son beş yıl içinde parotiste şişlik şikayetiyle başvuran ve tüberküloz parotitis tanısı konan dört olgu (3 kadın, 1 erkek; yaş dağılımı 42-56) sunuldu. Olguların hiçbirinde akciğerde tüberküloz saptanmadı. Üç olguda sınırlı derecede parotis içindeki bir lenf nodunda ve komşu bez parenkiminde granülomatöz enfeksiyon saptanırken, bir olguda difüz bez tutulumu ve iki odaktan cilde fistülizasyon görüldü, iki olguda tanı ince iğne aspirasyonu, birinde yüzeyel parotidektomi, birinde ise fistülize olmuş kitlenin fistül ağzından alınan biyopsi ile kondu. Parotis kitlesinin ayırıcı tanısında tüberküloz parotitis de akılda tutulmalıdır. Tanıda ince iğne aspirasyon sitolojisinin önemli bir yeri vardır. Bu incelemenin tanısal olmaması durumunda, tanı ancak yüzeyel parotidektomi sonrasında konabilmektedir.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim