Yazar "Genç, Metin F." seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of the effects of novel nafimidone derivatives on thermal hypoalgesia in mice with diabetic neuropathy(Balkan Medical Journal, 2013) Kamışlı, Suat; Karakurt, Arzu; Uyumlu, Ayşe B.; Satılmış, Basri; Alagöz, Abdullah; Genç, Metin F.; Batcıoğlu, KadirÖz (İngilizce): Objective: Diabetic neuropathy (DN) is a common complication in Diabetes Mellitus. The streptozotocin-induced diabetic rodent is the most commonly used animal model of diabetes and increased sodium channel expression and activity were revealed in this model. At this study, we evaluated the effect of three different nafimidone derivatives which have possible anticonvulsant activity on disorders of thermal pain sensation in diabetic mice. Study Design: Randomized animal experiment. Material and Methods: Mice were divided randomly into five groups (5 mice per group): Control, Diabetes, Dibetes+C1, Diabetes+C2, Diabetes+C3. We used hot and cold plate, and tail-immersion tests for assessment of thermal nociceptive responses. Results: Compared with the control group, the hot-plate response time and the number of paw liftings on cold plate as important indicators of loss of sensation increased, but no significant difference (p>0.05) was found in tail-immersion response time test in diabetes group. C3 compound moved it back to control group levels in the all of three tests. C1 and C2 compounds were effective only in cold-plate test. Conclusion: Nafimidone derivatives may be effective in the cases where epilepsy and diabetes occur together since it has shown efficacy against loss of sensation which evolves in diabetic neuropathy over time as well as its antiepileptic effect.Öğe İnönü Üniversitesi II. sınıf öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve fizik aktivite düzeyleri(2005) Karaoğlu, Leyla; Pehlivan, Erkan; Genç, Metin F.; Güneş, Gülsen; Eğri, MücahitÖz: Amaç: Bu çalışmada, İnönü Üniversitesi kampüsünde bulunan beş fakültedeki ikinci sınıf öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları, fizik aktivite düzeyleri ve ilişkili faktörlerin saptanması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma kesitsel niteliktedir. İnönü Üniversitesi kampüsünde bulunan beş fakültedeki 539 öğrenciyi kapsamaktadır. Veriler. Ekim- Kasım 2001) tarihlerinde öğrencilere sınıflarda gözetim altında soru kağıdı uygulanarak toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS 10.0paket programı ile yapılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 19.9*0.1 yıldır. % 59.4' ü erkek ve % 40.6'sı kadındır. Son bir hafta boyunca, öğrencilerin % 28.4' u her gün sabah kahvaltısı yaptıklarını. % 14.1' i hergün üç ana öğünü tamamladıklarını. % 4.6' sı günde en az beş porsiyon sebze ve tükettiklerini bildirmiştir. Sebze-meyve tüketimi evde ailesiyle kalanlarda belirgin olarak daha yüksek saplanmıştır (P-0.05). Son bir hafta boyunca öğrencilerin % IS. 7'si şiddetli ve % 35.6' sı orta şiddette fizik aktivite yaptıklarını bildirmiştir. Şiddetli fizik aktivite yapma erkeklerde daha sıktır (P<0.05). Sonuç: Öğrencilerin yaklaşık üçte ikisi yetersiz ve dengesiz beslenmektedir. Sebze-meyve tüketimi çok düşüktür ve öğrencilerin çoğu sedenter bir yaşam sürdürmektedir.Öğe Malatya Verem Savaş Dispanserlerinde Yürütülen Temaslı Tespit ve Muayene Hizmetlerinin Değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Karaoğlu, Leyla; Kurçer, Mehmet A.; Kaya, Mine; Pehlivan, Erkan; Genç, Metin F.; Güneş, Gülsen; Eğri, MücahitHastaların yakın temaslılarının erken tanı ve tedavi amacıyla izlenmesi, tüberküloz hastalığını kontrol altına almada en etkin ve ekonomik yöntemlerden biridir. Bu çalışmada Malatya Verem Savaş Dispanserlerince yürütülmüş olan yakın temaslı tespit ve muayene hizmetlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmada, Malatya il merkezindeki 1 ve 2 No' lu Verem Savaş Dispanserlerinde Ocak-Aralık 1998 yılında izlenen 212 hastanın "hasta gözlem fişleri" incelenerek veriler toplanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına giren 212 hastanın % 60’ ı erkek, % 40’ ı kadındır. Hastaların yaş ortalaması 35.7±1.3'tür. Hastaların % 28.8’ i okuryazar değildir ve % 70.0’ ının sosyal güvencesi yoktur. Hasta başına ortalama dört temaslı tespit edilmiş olup tespit edilen temaslıların yalnız % 35.0’ının kontrol muayenesi yapılmıştır. Temaslı muayenelerinin Merkez ilçede diğer ilçelere kıyasla daha fazla yapıldığı görülmüştür. Merkez ilçede tespit edilen temaslıların % 42.1’ i, diğer ilçelerde ise % 27.3’ ü muayene edilmiştir (P<0.05). Sonuç: 1998 yılında Malatya Verem Savaş Dispanserlerince yürütülmüş olan temaslı muayenelerinin yetersiz düzeyde olduğu görülmüştürÖğe Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışan evli kadınların doğurganlık özellikleri ve gebeliği önleyici yöntem kullanımları(2005) Karaoğlu, Leyla; Çetin, Feray; Ilgar, Mehtap; Tekiner, Selda; Güneş, Gülsen; Genç, Metin F.; Eğri, MücahitAmaç: Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışan evli kadın personelin doğurganlık özelliklerini ve gebeliği önleyici yöntem kullanım düzeyini saptamak. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmaya, Mart 2004 tarihinde Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışmakta olan 195 evli kadından 144'ü katılmıştır. Araştırmanın kapsama oranı %73.8'dir. Konuyla ilgili hazırlanan anket formunu katılımcılar kendi kendilerine doldurarak kapalı zarflar içinde iade etmişlerdir. Bulgular: Araştırma kapsamına giren kadınların yaş ortalaması 30.8±0.4 yıldı. Katılımcıların %30.6'sı doktor, %32. 6'sı hemşire, %9.7'si diğer sağlık personeli, %27.1'i idari personeldi. Ortalama canlı doğum sayısı 1.1±0.1 ve ortalama yaşayan çocuk sayısı 1.1±0.1' di. Kadınların, %71' i modern, %10' u geleneksel olmak üzere toplam %81'i gebeliği önleyici bir yöntem kullanmaktaydı. En çok kullanılan yöntemler sırayla kondom (%29.9), RİA (%20.1), hap (%13.9), geri çekme (%8.3), tüp ligasyonuydu (%5.6). Modern yöntem kullanımı üniversite mezunlarında ve 2 veya daha fazla çocuğa sahip kadınlarda belirgin olarak daha yüksekti (P<0.05). Sonuç: Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışan evli kadınlar arasında hem gebeliği önleyici yöntem kullanımı hem modern yöntem kullanımı toplumun genelinden daha yaygındı.Öğe Turgut Özal Tıp Merkezinde Çalışan Evli Kadınların Doğurganlık Özellikleri ve Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanımları+(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Karaoğlu, Leyla; Çetin, Feray; Ilgar, Mehtap; Tekiner, Selda; Güneş, Gülsen; Genç, Metin F.; Eğri, Mücahit; Pehlivan, ErkanTurgut Özal Tıp Merkezinde çalışan evli kadın personelin doğurganlık özelliklerini ve gebeliği önleyici yöntem kullanım düzeyini saptamak. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmaya, Mart 2004 tarihinde Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışmakta olan 195 evli kadından 144'ü katılmıştır. Araştırmanın kapsama oranı %73.8'dir. Konuyla ilgili hazırlanan anket formunu katılımcılar kendi kendilerine doldurarak kapalı zarflar içinde iade etmişlerdir. Bulgular: Araştırma kapsamına giren kadınların yaş ortalaması 30.8±0.4 yıldı. Katılımcıların %30.6'sı doktor, %32. 6'sı hemşire, %9.7'si diğer sağlık personeli, %27.1'i idari personeldi. Ortalama canlı doğum sayısı 1.1±0.1 ve ortalama yaşayan çocuk sayısı 1.1±0.1’ di. Kadınların, %71' i modern, %10' u geleneksel olmak üzere toplam %81’ i gebeliği önleyici bir yöntem kullanmaktaydı. En çok kullanılan yöntemler sırayla kondom (%29.9), RİA (%20.1), hap (%13.9), geri çekme (%8.3), tüp ligasyonuydu (%5.6). Modern yöntem kullanımı üniversite mezunlarında ve 2 veya daha fazla çocuğa sahip kadınlarda belirgin olarak daha yüksekti (P<0.05). Sonuç: Turgut Özal Tıp Merkezinde çalışan evli kadınlar arasında hem gebeliği önleyici yöntem kullanımı hem modern yöntem kullanımı toplumun genelinden daha yaygındı.Öğe Yeşilyurt (Malatya) Merkezindeki 15-49 Yaş Grubu Evli Kadınların Bazı Demografik Özellikleri ve Doğurganlığı Etkileyen Faktörler(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Pehlivan, Erkan; Genç, Metin F.; Güneş, GülsenBu çalışma, Malatya ili, Yeşilyurt ilçe merkezinde yaşayan 15-49 yaş grubundaki evli kadınların bazı demografik özelliklerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, 810 evli kadınla evlerinde yüzyüze görüşülerek anket uygulanmıştır. Kadınların % 20.5 ’u okuryazar değilken, % 6’sı okuryazar, % 58’i ilkokul mezunu, % 15.5’i ise ortaokul ve üzeri eğitime sahiptir. Bu değerler, 1993 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA 93) değerlerine yakındır. Hane halkı büyüklüğü 5.1 ±1.8 kişidir (TNSA 93’de 4.5 kişi). Ailelerin % 68.5’u çekirdek, % 26’sı geniş aile olup, diğer aile tipi ise % 5.5’dir. Kadınların %17.2’si kocasıyla birinci dereceden akrabadır. İlk evlenme yaşı 18.2±3.0, ilk doğum yaşı 19.1 ±3.1 ’dir. Gebelik sayısı 3.6±2.5, canlı doğum sayısı 2.7±1.8, istemsiz düşük sayısı 0.3±0.9, istemli düşük sayısı 0.3±0.9, ölü doğum sayısı 0.3±0.1’dir. İkinci doğum ile ilk doğum arası süre 2.7±1.8 yıldır. Bu çalışmada “dört ve daha fazla doğum yapmış olmak” yüksek doğurganlık kriteri olarak kabul edilerek, bu bağımlı değişkeni etkileyebilecek bazı bağımsız değişkenler backward lojistik regresyon analizi ile incelenmiştir. Sonuçta, yüksek doğurganlığı yaşayan çocuk sayısının negatif, ilk gebelik yaşının 20’nin altında olması ile öğrenim düzeyinin ilkokul ve altı olmasının ise pozitif yönde etkilediği görülmüştür. [Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1998; 5(1) :11-17]