Yazar "Kaya, Alim" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akran zorbalığı gruplarında empatik eğilim(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2011) Siyez, Diğdem M.; Kaya, AlimBu araştırmanın amacı ilköğretim ikinci kademe öğrencileri arasında akran zorbalığının incelenmesi ve empatik eğilimin dört farklı akran zorbalığı grubunda (zorba, kurban, zorba/kurban ve karışmayan) yer alan öğrencileri zorbalık gruplarına göre hangi doğruluk düzeyinde sınıflandırdığını belirlemektir. Araştırma, 2010-2011 öğretim yılı bahar döneminde İzmir ve Malatya’da orta sosyo-ekonomik düzeyi temsil ettiği düşünülen dört ayrı ilköğretim okulunda 6.,7. ve 8. sınıfa devam eden 340 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak KA-Sİ Empatik Eğilim Ölçeği (Ergen Formu) ile Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği (Ergen Formu) kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans dağılımları hesaplanmış ve diskriminant analiz yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin %3.4’ü zorba, %26.9’u kurban, %60.8’i zorba/kurban ve %8.6’sı karışmayan olarak sınıflandırılmıştır. Diskriminant analiz sonucunda da duygusal empati ve bilişsel empatinin akran zorbalığı gruplarını (zorba, kurban, zorba/kurban, karışmayan) ayırmada kullanılabilecek değişkenler olduğu belirlenmiştir.Öğe An analysis of cases admitted to an elementary school guidance and counseling service during a period of four years(İlköğretim Online (elektronik), 2012) Kaya, Alim; Bölükbaşı, Zerrin Macit; Siyez, Diğdem M.Öz: Bu çalışmanın amacı bir ilköğretim okulunun psikolojik danışma ve rehberlik servisine dört yıllık bir zaman diliminde yapılan başvuruların sınıf düzeyi, başvuru nedeni, başvuru yöntemi ve cinsiyet değişkenleri açısından incelenmesidir. Araştırmanın verilerini, bir ilköğretim okulunun psikolojik danışma ve rehberlik servisine 2005-2009 yılları arasında yapılan 186 bireysel başvuruya ilişkin ilk görüşme kayıtları oluşturmaktadır. Psikolojik danışma ve rehberlik servisine anasınıfı, birinci ve ikinci sınıflar dışında tüm sınıf düzeylerinde öğrenciler, öğretmenler ve ebeveynler tarafından başvuruda bulunulduğu görülmüştür. Anasınıfı, birinci ve ikinci sınıf düzeyinde ise öğrenciler, ebeveynleri veya öğretmenleri tarafından psikolojik danışma ve rehberlik servisine yönlendirilmişlerdir. Araştırmada dikkati çeken bir diğer bulgu ise ilköğretim birinci kademe düzeyinde psikolojik danışma ve rehberlik servisine yapılan başvuruların çoğunluğu öğretmen ve ebeveyn başvuruları oluştururken; ikinci kademe düzeyinde başvuruların çoğunluğunu öğrencilerin bireysel başvurularının oluşturmasıdır. Elde edilen bulgular literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.Öğe Benlik Saygısı Geliştirme Programının İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Benlik Saygısı Düzeylerine Etkisi(Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 2004) Kaya, Alim; Saçkes, MesutÖz: Bu araştırmada benlik saygısı geliştirme programının düşük benlik saygısına sahip ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin benlik saygısı düzeylerine etkisi incelenmiştir. Deney(n=12) ve kontrol grubu{n-12)nu oluşturan katılımcılara (N-24) benlik saygısını geliştirmeye yönelik sekiz oturumluk program öncesinde ve sonrasında benlik saygısı ölçeği uygulanmıştır. Deney grubu 8 oturumluk benlik saygısı geliştirme programına alınmış, kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmamıştır. Sonuçlar benlik saygısını geliştirmeye yönelik olarak düzenlenen programın düşük benlik saygısına sahip ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerinin benlik saygısını artırmada anlamlı düzeyde etkili olduğunu ortaya koymuştur. Başlık (İngilizce): The Effect of a Self-Esteem Enrichment Program on the Level of Self-Esteem of the Eight Grade Students Öz (İngilizce): The effect of a self-esteem enrichment program on the self- esteem level of the eight grade students with low self-esteem was investigated in this study. The selfesteem scale was administered to the participants (n-24) in both experimental (n=12) and control group (n=24) prior to the program and after the completion of the program. While the self-esteem enrichment program, composed of eight-session, was carried out with the experimental group, no treatment was aplied to the control group. Findings of the research showed that the self-esteem enrichment program was effective to improve self-esteem level of the eight grade students with low self-esteem.Öğe Child and Adolescent KA-SI Empathic Tendency Scale: Development, Validity and Reliability Study(Turkish Education Assoc, 2010) Kaya, Alim; Siyez, Digdem M.The purpose of this study was to develop an instrument, which is specific to Turkish culture and to evaluate empathic tendency for children and adolescents. The sample consisted of 1144 students (579 girls, 565 boys) from Grades 3 through 12 selected from elemantary and high school The data were analyzed separately in each class level and it was observed that appearance of 3-5th grade and 6-12th grade is different. So it is thought that different forms for children and adolescents is to be true. In order to determine validity of both child and adolescent forms exploratory and confirmatory factor analyses and upper-lower group mean differences were conducted. According to these analyses two factors solutions were determined to be appropriate. Moreover Cronbach alpha correlations of scale and subscales, test-retest correlations and correlation coefficients between subscales show that this instrument is valid.Öğe Çocuklar İçin Yalnızlık Ölçeğinin Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(Eurasian Journal of Educational Research, 2005) Kaya, AlimÖz: Bu çalışmanın amacı, Çocuklar İçin Yalnızlık Ölçeği (Asher ve Wheeler, 1985)'nin Türkçe'ye uyarlanması/geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının yapılmasıdır. Bu amaçla; 3-6. sınıf öğrencilerinin yalnızlık düzeylerini ölçmek için geliştirilen ölçek 7. ve 8. sınıflar da dahil edilerek alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyden gelen 1683 (863 kız, 820 erkek) öğrenciye uygulanmıştır. Veriler üzerinden temel bileşenler analizi yöntemi ile faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sonucunda, 3-4.sınıflar için 11, 5-8. sınıflar için 15 maddenin tek boyutlu bir yapı sergilediği anlaşılmıştır. Ölçeğin iç tutarlık katsayısı her iki sınıf düzeyi için de .87, test-tekrar test yöntemi ile hesaplanan güvenirlik katsayısı 3-4 sınıflar için .76, 5-8.sınıflar içi .87 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca ölçeğin geçerlik çalışmaları çerçevesinde, popüler ve reddedilen öğrencilerin yalnızlık düzeylerini ayırt edip etmediği incelenmiş ve iki grubun ölçekten almış olduğu puanlar arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar tartışılmış ve bazı öneriler sunulmuştur.Öğe Empathic tendency in the peer bullying groups(2011) Siyez, M.Diğdem; Kaya, AlimBu araştırmanın amacı ilköğretim ikinci kademe öğrencileri arasında akran zorbalığının incelenmesi ve empatik eğilimin dört farklı akran zorbalığı grubunda (zorba, kurban, zorba/kurban ve karışmayan) yer alan öğrencileri zorbalık gruplarına göre hangi doğruluk düzeyinde sınıflandırdığını belirlemektir. Araştırma, 2010-2011 öğretim yılı bahar döneminde İzmir ve Malatya’da orta sosyo-ekonomik düzeyi temsil ettiği düşünülen dört ayrı ilköğretim okulunda 6.,7. ve 8. sınıfa devam eden 340 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak KA-Sİ Empatik Eğilim Ölçeği (Ergen Formu) ile Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği (Ergen Formu) kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans dağılımları hesaplanmış ve diskriminant analiz yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin %3.4’ü zorba, %26.9’u kurban, %60.8’i zorba/kurban ve %8.6’sı karışmayan olarak sınıflandırılmıştır. Diskriminant analiz sonucunda da duygusal empati ve bilişsel empatinin akran zorbalığı gruplarını (zorba, kurban, zorba/kurban, karışmayan) ayırmada kullanılabilecek değişkenler olduğu belirlenmiştir..Öğe Farklı Sosyometrik Statülerdeki İlköğretim II. Kademe Öğrencilerinin Benlik Kavramı ve Yalnızlık Düzeyleri(2005) Kaya, AlimÖz: Bu araştırmada, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sosyometrik statüleri ile benlik kavramı ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini altı, yedi ve sekizinci sınıfa devam eden 407 öğrenci oluşturmuştur (193 kız, 214 erkek; 6. sınıf 114, 7. sınıf 148, 8. sınıf 145; 12 yaş 85, 13 yaş 147, 14 yaş 175). Öğrencilerin yalnızlık düzeyleri Russel, Peplau ve Ferguson tarafından geliştirilen ve Demir (1989) tarafından Türk kültürüne uyarlanan UCLA Yalnızlık Ölçeği, benlik kavramı düzeyleri ise Özyürek (1983) tarafından Türk kültürüne uyarlanan Piers-Harris Benlik Kavramı Envanteri ile ölçülmüştür. Sosyometrik verilerin toplanması ve sosyometrik sınıflamanın yapılmasında Coie, Dodge ve Coppotelli (1982) tarafından önerilen klasik sosyometrik sınıflama yöntemi kullanılmış ve buna göre öğrenciler popüler, reddedilen, ihmal edilen, ihtilaflı ve ortalama öğrenciler olmak üzere beş sosyometrik kategoriye ayrılmıştır. Sonuçlar farklı sosyometrik statüdeki öğrencilerin benlik kavramı ve yalnızlık düzeylerinin anlamlı düzeyde farklı olduğunu göstermiştir.Öğe Grup Rehberliği Programının Ergenlerin Sosyal Kabul Düzeyleri ve Sosyometrik Statülerine Etkisi(2008) Demir, Sezai; Kaya, AlimÖz: Bu araştırmada arkadaşlık becerilerini geliştirmeye dönük, yapılandırılmış,-amaç yönelimli grup rehberliği programının ergenlerin sosyal kabul düzeyleri ve sosyometrik statülerine etkisi incelenmiştir. Deney ve kontrol gruplarının oluşturulması için 244 öğrenciye sosyometrik test uygulanmış, veriler Coie, Dodge ve Coppotelli'nin klasik sosyometrik sınıflama yöntemine göre analiz edilerek öğrenciler sosyometrik statülere ayrılmıştır. Deney ve kontrol gruplar on altışar öğrenciden oluşmuştur. Deney grubundaki öğrenciler sekiz hafta süreyle arkadaşlık becerilerini geliştirmeye dönük grup rehberliği sürecine katılmışlardır. Kontrol grubuna herhangi bir işlem yapılmamıştır. Programdan sonra sosyometrik test tekrar uygulanmış ve sosyometrik sınıflama yeniden yapılmıştır. Grupların ön-test ve son-test puanları arasındaki fark tekrarlanmış ölçümler için 2x2 varyans analizi ile analiz edilmiştir. Sonuçlar programın etkili olduğunu, deney grubundaki öğrencilerin sosyal kabul düzeylerinin yükseldiğini ve sosyometrik statülerinde olumlu yönde değiştiğini göstermiştir. Bulgular literatürdeki bilgiler ışığında tartışılmıştır.Öğe İlköğretim II. Kademe öğrencilerinin boyun eğici davranış düzeylerinin incelenmesi(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2010) Atli, Abdullah; Kaya, Alim; Bölükbaşı Macit, ZerrinThis study examined the submissive behaviors of second level of elementary school students at with respect to some variables. Participants were 430 students, 172 (42,6 %) girls and 231 (57,4 %) boys. Among these participants, 156 (38,6 %) were 6th graders, 104 (26%) were 7th graders, and 143 (35,4%) were 8th graders. The data were collected using Student Personal Information Form developed by researchers and Submissive Behaviors Scale. The data collected were analyzed using t-test, One-way ANOVA, Tukey Test, and Mann–Whitney U test. The findings revealed that students’ levels of submissive behaviors significantly differed by the variables including school type, gender, school class level, achievement, residence, economic level, mother’s and father’s education level, violence by mother and father.Öğe The influence of some psychological problems and socio-demographic variables upon attitudes toward violence in adolescence(Elsevier Science Bv, 2010) Siyez, Digdem M.; Kaya, AlimThe aim of the this study was to evaluate the influence of different variables upon attitudes toward violence among high school students: a) gender; b) perceived academic achievement; c) emotional problems; d) conduct problems, e) attention deficit and hyperactivity disorder; f) peer problems. The study sample consisted of 564 high school students in the city of Izmir and Malatya. Participants completed The Strength and Difficulties Questionnaire, Attitudes Toward Violence Scale and Information Sheet. The results, which were analyzed using Pearson correlation, one way ANOVA, t-test, and multiple regression analyses, highlighted the attitudes toward violence were differentiated gender and perceived academic achievement, also attitudes toward violence were related to emotional problems, conduct problems, and ADHD. All variables related to attitudes toward violence considered contributed to predicting attitudes toward violence ( R-2=.33). Moreover, conduct problems better predicted attitudes toward violence than emotional problems, gender, and perceived academic achievement. (C) 2010 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Meslek Seçimini Etkileyen Faktörler(2008) Genç, Metin; Genç, Gülten; Kaya, AlimBu çalışmanın amacı, İnönü Üniversitesi tıp fakültesi öğrencilerinin meslek seçiminde rol oynayabileceği düşünülen etmenleri incelemektir. Fakültede 2002-2003 eğitim yılında 448 öğrenci eğitim görmektedir. Şubat 2003’de uygulanan anketi 364 öğrenci cevaplamış olup, araştırmaya katılma oranı % 81.2’dir. Öğrencilerin 248’i (%68.1) erkek, 116’sı (31.9) kızdır. Öğrencilerin % 77.3’ünün ilk tercihi tıp fakültesi iken, %55.8’i ilk sınavda tıp fakültesini kazanmışlardır. Tıbbı tercih nedenleri ile ilgili olarak öğrencilerin çeşitli etmenlere 5’li Likert skalasına göre (5-4-3-2-1) puan vermeleri istenmiştir. Buna göre hastalara yardım isteği (ortalama 4.27 puan), okulda başarılı öğrenci olma (3.89), tıbba ilgi duyma (3.84), hekimliğin saygın meslek olduğunu düşünme (3.82) veÖğe İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin meslek seçimini etkiyen faktörler(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2007) Genç, Gülten; Kaya, Alim; Genç, MetinBu çalışmanın amacı, İnönü Üniversitesi tıp fakültesi öğrencilerinin meslek seçiminde rol oynayabileceği düşünülen etmenleri incelemektir. Fakültede 2002-2003 eğitim yılında 448 öğrenci eğitim görmektedir. Şubat 2003’de uygulanan anketi 364 öğrenci cevaplamış olup, araştırmaya katılma oranı % 81.2’dir. Öğrencilerin 248’i (%68.1) erkek, 116’sı (31.9) kızdır. Öğrencilerin % 77.3’ünün ilk tercihi tıp fakültesi iken, %55.8’i ilk sınavda tıp fakültesini kazanmışlardır. Tıbbı tercih nedenleri ile ilgili olarak öğrencilerin çeşitli etmenlere 5’li Likert skalasına göre (5-4-3-2-1) puan vermeleri istenmiştir. Buna göre hastalara yardım isteği (ortalama 4.27 puan), okulda başarılı öğrenci olma (3.89), tıbba ilgi duyma (3.84), hekimliğin saygın meslek olduğunu düşünme (3.82) ve tıbba yeteneği olduğunu düşünme (3.73) ilk beş sırada yer alan etmenlerdir.Öğe Investigating views of teachers on classroom guidance programs(2012) Siyez, Diğdem M.; Kaya, Alim; Uz Baş, AsliAbstract: Okul danışmanlığı alanındaki çalışmalar ABD'de 1900'lü yılların başlarında Türkiye'de ise 1950'li yılların başlarında başladığından bu yana okul danışmanlığı alanından önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bu değişiklikler kısaca servis modeli, süreç modeli ve görev modeli olarak özetlenebilir. Günümüzde ise bu modellerin üçü de geleneksel rehberlik anlayışının bir parçası olarak kabul edilmektedir. 1960'lı yıllarda başlayan ancak 1970'li yılların sonuna doğru ise pek çok yayında gelişimsel rehberlik anlayışına yer verildiği görülmektedir. Gelişimsel rehberlik anlayışının en temel ilkelerinden birisi okullardaki rehberlik uygulamalarının bir program kapsamında yürütülmesidir. Kapsamlı gelişimsel rehberlik programları ilk olarak 1980 yılında Amerika'da Missouri eyaletinde uygulanmış, Türkiye'de ise kapsamlı gelişimsel rehberlik programının uygulaması ile ilgili çalışmalar 200'li yılların başında başlamıştır. Kapsamlı gelişimsel rehberlik programındaki program öğelerinden birisi rehberlik müfredatıdır. Rehberli müfredatının amacı öğrencilerin kişisel/sosyal, eğitsel ve mesleki alanlardaki becerilerinin gelişmesine yardım etmektedir. Okul psikolojik danışmanları rehberlik müfredatının organize edilmesinden ve uygulanmasından sorumlu olmakla birlikte rehberlik müfredatının başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için tüm okul personelinin işbirliği ve desteği oldukça önemlidir. Okul psikolojik danışmanlan tarafından desteklenen sınıf rehber öğretmenleri de kendi sınıflarındaki sınıf rehberlik müfredatını uygulamakla sorumludurlar. Ancak Türkiye'de sınıf rehber öğretmenlerinin konuyla ilgili uygun ve yeterli bir eğitimden geçmemiş olmaları psikolojik danışma alanının en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı ilköğretim okullarında ve liselerde görev yapan sınıf rehber öğretmenlerinin sınıf rehberlik programlarına yönelik görüşlerini incelemektir. Araştırmanın amacı doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır: 1.Sınıf rehber öğretmenlerinin, sınıf rehberlik programları hakkındaki düşünceleri nelerdir? Sınıf rehber öğretmenleri, rehberlik derslerinin öğrencilere ne gibi faydası olduğunu düşünüyor? 2.Sınıf rehber öğretmenleri oldukları sınıfın rehberlik programı nasıl hazırlanıyor? Eğer sınıf rehberlik programı sınıf rehber öğretmeni tarafından hazırlanıyorlarsa ne gibi unsurları dikkate alıyorlar? 3.Sınıf rehber öğretmeni olarak bu dönem içerisinde hangi etkinleri yaptılar ve hangi anketleri uyguladılar? 4.Sınıf rehber öğretmenleri, sınıf rehberlik etkinliklerini oluştururken ve uygularken hangi konularda okul psikolojik danışmanından yardım alıyorlar? 5.Sınıf rehber öğretmenleri rehberlik ders saatlerini yaparken ne gibi güçlüklerle karşılaşıyorlar? 6.Sınıf rehber öğretmenleri rehberlik ders saatlerini yaparken ne gibi ilave bilgilere ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar? Araştırmanın Yöntemi Nitel araştırma modelinin benimsendiği bu araştırmaya İzmir il merkezindeki ilköğretim okulları ve liselerde görev yapan 209 sınıf rehber öğretmeni (130 kadın, 79 erkek) katılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin 139'u (%66.5) ilköğretim okullarında 70'i (%33.5) ise liselerde sınıf rehber öğretmeni olarak çalışmaktadır. Araştırma verilerini elde etmek için görüşme yöntemlerinden standartlaştırılmış açık uçlu görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan görüşme formunda yer alan sorular, test dışı tekniklerden dersinden başarılı olan rehberlik psikolojik danışmanlık bölümü 4. sınıf öğrencileri tarafından katılımcılara yöneltilmiştir. Katılımcıların verdiği cevaplar not alma yöntemi ile kaydedilmiştir. Görüşmeler ortalama 30 dakika sürmüştür. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi; veri özleştirme, veri sunumu ile sonuç çıkanmı ve teyit etme aşamalarına göre yapılmıştır. Araştırmanın Bulguları İlköğretimde görev yapan öğretmenlerin %58.3'ü sınıf rehber öğretmeni olmaya istekliyken; liselerde görev yapan öğretmenlerin %84.3'ünün sınıf rehber öğretmeni olmaya istekli olmadığı belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bir diğer bulgu ilköğretimdeki sınıf rehber öğretmen lerinin %85.6'sı, lisedeki sınıf rehber öğretmenlerinin %82.9'u sınıf rehberlik etkinliklerinin öğrencilerin için önemli olduğunu düşünmektedir. İlköğretimdeki sınıf rehber öğretmenlerine göre sınıf rehberlik aktiviteleri özellikle öğrencilerin sosyal becerilerinin gelişimine (%25.9), okula uydum sağlamalarına (%16.9), problem çözme becerilerinin gelişimine (%10.8)ve olumdu davranış değişikliklerine (%10.8) katkı sağlamaktadır. Lisedeki sınıf rehber öğretmenlerine göre ise sınıf rehberlik aktiviteleri öğrencilerin mesleki gelişimlerine (%8.5), sosyal becerilerinin gelişimine (%7.1) ve problem çözme becerilerinin gelişimine (%7.1) katkı sağlamaktadır. Araştırmada dikkati çeken diğer önemli bir bulgu ise sınıf rehberlik programlarının büyük oranda okul psikolojik danışmanı tarafından hazırlanmasıdır. Buna göre ilköğretimdeki sımf rehber öğretmenlerinin %84.9'u, lisedeki sınıf rehber öğretmenlerinin %97.1'i sınıf rehberlik programlannın okul psikolojik danışmanları tarafından hazırlandığını belirtmişlerdir. Bu bulguya paralel olarak sınıf rehber öğretmenlerinin okul psikolojik danışmanından yardım aldığı konular arasında ilk sırada programın uygulanması ve değerlendirilmesi yer almaktadır. Araştırmanın Sonuçları ve önerileri Araştırmadan elde edilen bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde sınıf rehber öğretmenleri sınıf rehberlik saatlerini öğrencilerin psiko-sosyal gelişimi açısından önemli bulmakla birlikte sınıf rehber öğretmenleri sınıf rehberlik programlarını hazırlamada ve uygulamada bazı güçlükler yaşamaktadır. Bu bulgular ışığında aşağıdaki önerilerin dikkate alınmasının kapsamlı gelişimsel rehberlik programlarının etkililiği arttıracağı düşünülmektedir. İlk olarak özellikle liselerde görev yapan öğretmenlerin sınıf rehber öğretmeni olmaya istekli olmamaları nedeniyle okul psikolojik danışmanları tarafından sınıf rehber öğretmenlerine yönelik yapılacak konsültasyon çalışmalarında sınıf rehber öğretmenin öğrenci gelişimi üzerindeki olumlu etkilerini ele almaları önerilmektedir. Araştırmadan elde edilen diğer bulgularla birlikte değerlendirildiğinde öğretmenlerin sınıf rehberlik programlarının uygulanması ve değerlendirilmesi konusunda hizmet-içi eğitim almaları önemli bir gereksinim olarak ortaya çıkmaktadır. Yine öğrenciyi tanıma amaçlı kullanılan ölçme araçlarının çeşitliliği konusunda öğretmenleri bilgilendirmek ve öğretmenlerin kullanabilecekleri ölçme araçlarına ulaşabilmelerini sağlamak oldukça önemlidir.Öğe KA-Sİ çocuk ve ergenler için empatik eğilim ölçeği: Geliştirilmesi geçerlik ve güvenirlik çalışması(Eğitim ve Bilim, 2010) Kaya, Alim; Siyez, M.DiğdemÖz: Bu çalışmanın amacı, çocuk ve ergenlerin empatik eğilimlerini ölçmek için Türk kültürüne özgü bir ölçme aracı geliştirmektir. Çalışma grubu, ilköğretim okulu ve liselere devam eden toplam 1144 öğrenciden oluşmuştur. Veriler her sınıf düzeyinde ayrı analiz edilmiş, 3- 5. sınıfların görünümü ile 6-12. sınıfların görünümün farklı olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle ölçeğin çocuklar ve ergenler için ayrı formlar olarak hazırlanmasının doğru olacağı düşünülmüştür. KA-Sİ EEÖ’nün hem çocuk hem de ergen formunun geçerliliği için yapılan açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ve alt-üst grup ayırt edicilik analizleri sonucunda hem çocuk hem de ergen formu için iki faktörlü yapının uygun olduğu belirlenmiştir. Ayrıca hem çocuk hem ergen formunun alt ölçeklere ve ölçeğin geneline ilişkin Cronbach alpha güvenirlik katsayıları, alt ölçekler arasındaki korelasyon katsayıları ve bir hafta arayla uygulanmasından elde edilen test, tekrartest güvenirlik katsayıları ölçeğin güvenilir bir şekilde kullanılabileceğini göstermektedir.Öğe Lise Öğrencilerinin Mesleki Değerleri(2016) Atlı, Abdullah; Kaya, AlimÖz: Bu çalışmanın iki amacı bulunmaktadır. Araştırmanın birinci amacı, lise öğrencilerinin mesleki değerlerini belirlemede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı geliştirmek, diğeri ise lise öğrencilerinin mesleki değerlerinin cinsiyet ve ileride seçmek istedikleri meslek alanlarına göre düzey ve sıralamalarını belirlemektir. Bu çalışma 1736 (kız=801, erkek=935) lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Envanterin yapı geçerliğinin belirlenmesi için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır Açımlayıcı faktör analizi sonucunda 35 madde ve dokuz alt boyutta (yardım, kazanç, yaratıcılık, iş sağlığı, arkadaşlık, ekip çalışması, fiziksel özelliklerin kullanımı, liderlik, özgürlük) toplanan envanterin açıkladığı toplam varyans oranı % 65 ve toplam öz değeri 22.58'dir. Envanterde yer alan maddelerin faktör yük değerleri .53 ile .82 arasında değişmektedir. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen yapının ?2/sd oranı, GFI, RMSEA, RMR / SRMR, CFI, uyum indeksleri değerlendirilmiş ve indeks değerlerinin model uyumu için yeterli düzeyde oldukları belirlenmiştir. Envanterinin alt boyutlarına ilişkin güvenirlilik katsayılarının belirlenmesi amacıyla hesaplanan Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayıları.70 ile .83 arasında değişmektedir. Yapılan test-tekrar test analizi sonucunda envanterin alt boyutlarına ilişkin kararlılık düzeyleri .61 ile .82 arasında değiştiği görülmüştür. Elde edilen veriler, Mesleki Değer Envanteri'nin lise öğrencilerinin mesleki değerlerini belirlemede kullanılabilecek geçerli ve bir ölçme aracı olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma sonucunda yardım mesleki değeri kız öğrenciler için ilk sırada yer alırken, erkek öğrenciler için arkadaşlık mesleki değeri ilk sırada yer almıştır. Öğrencilerin ileride seçmek istedikleri meslek alanlarına göre mesleki değer sıralamaları arasındaki düzey ve sıralamaları incelenmiş ve sonuçları tartışılmıştır.Öğe Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin ve uzmanlarının bazı değişkenlere göre psikolojik danışma ve rehberlik anlayışı(İnönü Üniversitesi, 1994) Kaya, AlimBu araştırmada, Türk Milli Eğitim Sistemi'nde psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri ile ilgili karar ve uygulamalara yön verici konumda bulunan Talim ve Terbiye Kurulu Üyeleri, Talim ve Terbiye Kurulu Eğitim Uzmanları ve Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü Uzmanları ile uygulamalardan sorumlu üst düzey yöneticiler olan Milli Eğitim Müdürleri, Rehberlik ve Araştırma Merkezi Başkanları ve Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürleri'nin psikolojik danışma ve rehberlik anlayışı bazı değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırmanın evrenini 76 Milli Eğitim Müdürü, 76 Rehberlik ve Araştırma Merkezi Başkam, 86 Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü, 15 Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, 57 Talim ve Terbiye Kurulu Eğitim Uzmanı, 28 Özel Eğitim Rehberlik ve Damşma Hizmetleri Genel Müdürlüğü Uzmam olmak üzere toplam 338 kişi oluşturmaktadır. Evrenden ulaşılabilenlerin tümü örnekleme alınmıştır. Örneklem; 69 Milli Eğitim Müdürü, 71 Rehberlik ve Araştırma Merkezi Başkam, 80 Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü, 10 Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, 34 Talim ve Terbiye Kurulu Eğitim Uzman, 21 Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü Uzman olmak üzere toplam 285 kişiden oluşmuştur. Örneklem evrenin % 84.31 'i dir. Araştırmada veri toplama aracı olarak; araştırmanın bağımlı değişkeni olan psikolojik danışma ve rehberlik anlayışım saptamak amacıyla "Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anlayışı Envanteri" kullanılmıştır. Alan araç, Kepçeoğlu (1975) tarafından geliştirilen "Rehberlik Anlayışı Envanteri "'nin güncelleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Araştırmacı aracı güncelleştirebilmek ve bu araştırmada kullanabilmek için Prof. Dr. Muharrem KEPÇEO?LU 'ndan gerekli izni almıştır. Bağımsız değişkenler hakkında bilgi toplamak amacıyla ise araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, "Tek yönlü Varyans Analizi" ve "t-Testi" istatistiksel teknikleri ile çözümlenmiştir.Öğe Sociometric status and life satisfaction among Turkish elementary school students(Ani Yayincilik, 2008) Kaya, Alim; Siyez, Digdem M.Problem Statement: As age advances, peer relations play an increasingly significant role in children's lives. One indicator of a child's social relationships and position within a peer group is his or her sociometric status. Many of the variables associated with sociometric status are also related to life satisfaction. For example, previous research indicates that both higher life satisfaction and popular sociometric status are associated with higher self-esteem. At the same time, both lower life satisfaction and rejected sociometric status are associated with various psychological and social problems, such as depression, lower self esteem, and declining physical and mental health. Based on their common relationships to other variables, one might speculate that sociometric status and life satisfaction are somehow related; however, our review of the literature has not revealed any published research that is related to life satisfaction and sociometric status. Purpose of study: This research was conducted in order to discover whether sociometric status creates any difference in the perception of life satisfaction and dimensions of life satisfaction for elementary school students. Methods: The study included 340 students between fourth and eight grades in a small province that is located in the eastern part of Turkey. In the study, sociometric status was determined, and the Turkish form of Brief Multidimensional Students' Life Satisfaction Scale (BMSLSS) was used to assess their perception of life satisfaction. Frequency analysis, one way ANOVA, and LSD tests were used to analyze the data. Findings: The findings of this study showed that the perceived life satisfaction of students differed according to sociometric status, i.e., popular students have much higher life satisfaction than students from neglected and rejected groups. Also, the results demonstrated that sociometric status creates meaningful differences in scores belonging to dimensions of life satisfaction. According to these results, students who are accepted by popular group have a much higher life satisfaction for family domain than the neglected group; popular students have a much higher life satisfaction for friends domain than neglected and rejected groups; and students of rejected groups have lower life satisfaction than controversial groups. Recommendations: Life satisfaction is possibly an important part of an individual's success in dealing with peer relations. As a result, educational programming should be planned to increase life satisfaction of students from kindergarden through high school. Also, sociometric status is not only predictive of the social, behavioral, and cognitive adaptation over a short term period but also predictive of behavioral problems in later years. Therefore, social skills training should be given to the students within the school curriculum starting during the pre-school period and beyond. This method would allow the acquisition and development of these skills early in life and would likely prevent problems, such as rejection by friends later on when the student is older.Öğe Sociometric status, depression, and locus of control among Turkish early adolescents(Soc Personality Res Inc, 2007) Kaya, AlimIn this study, locus of control and depression levels of early adolescents (N = 409) with different sociometric status were examined. Sociometric status was determined using the classic sociometric classification procedure as described by Coie, Dodge, and Coppotelli (1982). Students completed the Children's Depression Inventory and the Nowicki-Strickland Locus of Control Scale. Findings showed that locus of control and depression level of students differed according to sociometric status. Subjects classified as popular and controversial, have much more internal control than those of any other sociometric status and the neglected and rejected students tend to display more depressive symptoms than those of any other sociometric status.Öğe Sociometrik Status and Life Satisfaction Among Turkish Elemantary School Students(Eurasian Journal of Educational Research, 2008) Kaya, Alim; Siyez, Diğdem M.Öz: Problem Durumu: Bireylerin, psiko-sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri ve yaşadıkları çevreye uyum sağlayabilmeleri için çevresindeki bireyler ile olan olumlu sosyal etkileşim ve ilişkileri oldukça önemli unsurlardır. Yaşın artması ile birlikte sosyal ilişkilerin rolü de giderek artmaktadır. Çocukların okula başlamasıyla birlikte özellikle arkadaşlık ilişkileri ön plana çıkmaktadır. Çocuk ya da ergenin arkadaş grupları içerisindeki pozisyonunu gösteren ölçütlerden birisi sosyometrik statüsüdür. Sosyometrik statülerine göre çocuklar; popüler, reddedilen, ihmal edilen, ihtilaflı ve ortalama statü olmak üzere 5 grupta toplanmaktadır. Okul çağında akran ilişkileri ve bu ilişkilerde akranlar tarafından kabul edilme önemli bir belirleyici olmakta ve bireyin yaşam doyumunu etkileyebilmektedir. Yaşam doyumu, Diener tarafından tanımlanan iyilik hali kavramının üç unsurundan birisidir ve bireyin yaşam kalitesini bilişsel olarak değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır. Çocuk ve ergenlerde yaşam doyumunu değerlendiren çalışmalar görece az olmasına rağmen yapılan çalışmalar yaşam doyumu ile fiziksel sağlık, benlik algısı, depresyon ve sosyal ilişkilerin niteliği arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde çeşitli araştırmalar da sosyometrik statü ile depresyon, benlik algısı, sosyal beceriler arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. İlgili yazın incelendiğinde, sosyometrik statü ile ilişkili pek çok kavramın yaşam doyumu ile de ilişkili olduğu görülmektedir. Ancak sosyometrik statü ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi inceleyen herhangi bir araştırma bulgusuna rastlanmamıştır. Araştırmanın Amacı: Bu çalışmada, farklı sosyometrik statülerdeki ilköğretim öğrencilerinin yaşam doyumu düzeyleri arasında anlamlı düzeyde fark olup olmadığı incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Malatya il merkezindeki 2 farklı ilköğretim okuluna devam eden toplam 421 öğrenci (191 erkek, 230 kız) oluşturmaktadır. Örneklem gurubunu oluşturan öğrencilerin %22’si dördüncü sınıfa, %19.2’si beşinci sınıfa, %20’si altıncı sınıfa, %21.6’sı yedinci sınıfa ve %17.3’ü sekizinci sınıfa devam etmektedir. Seksen bir öğrenci sosyometrik olarak sınıflandırılamadığı için bunlara ait veriler analiz dışı bırakılmıştır. Öğrencilerin yaşam doyumlarının değerlendirilmesinde Çok Boyutlu Öğrenci Yaşam Doyum Ölçeği-Kısa Formu (ÇBÖYDÖ-K) kullanılmıştır. 6 maddeden oluşan ölçek öğrencilerin hem yaşamın geneline ilişkin hem de aile, arkadaş, okul, benlik ve yaşanılan çevre olmak üzere beş boyutta algılanan yaşam doyum düzeylerini değerlendirmektedir. Alt boyutlardan elde edilen puanların toplanması sonucunda yaşam doyum düzeyi bulunmaktadır. Sosyometrik verilerin toplanması ve sosyometrik sınıflamanın yapılmasında klasik sosyometrik sınıflama yöntemi kullanılmıştır. Buna göre öğrencilere bir yönerge verilerek sınıflarında en çok sevdikleri ve sevmedikleri üç arkadaşlarının isimlerini yazmaları istemiştir. Ardından her bir öğrencinin sevilme ve sevilmeme frekansları sayılmış, bu frekanslar her bir öğrencinin sevilme ve sevilmeme ham puanları olarak kabul edilmiştir. Bu ham puanlar, her sınıf düzeyinde standart z puanlarına dönüştürülmüş böylece her bir öğrencinin bir standart sevilme (Liking Puani-L) bir de sevilmeme (Disliking Puani -D) puanı elde edilmiştir. Daha sonra sosyometrik statünün kavramsallaştırılmasındaki iki temel boyut olan Sosyal Tercih Edilme (Social Preference- SP) ve Sosyal Etki (Social Impact-Sl) puanları hesaplanmıştır. Sosyal tercih edilme puanı SP=L-D, sosyal etki puanı SI=L+D formülleriyle hesaplanmıştır. Böylece her bir öğrencinin hangi sosyometrik statüde yer alacağına karar vermede kullanılacak olan dört temel kriter her bir öğrenci için hesaplanmıştır. Bu kriterler: standart sevilme puanı L. standart sevilmeme puanı D. sosyal tercih edilme puanı SP ve sosyal etki puanı SI’dır. Bunlara göre; bir öğrencinin hesaplanan bu puanlarından SP> 1.0 L>O. DO ise reddedilen, 51<-1.0. L 1.0. L>O, D>O ihtilaflı-tartışmalı. SP puanı -O.5 ile +0.5 ve SI puanı -0.5 ile +0.5 arasında ise ortalama sosyometrik statü grubuna alınmıştır. Bu sınıflamada hiçbir gruba girmeyen öğrenciler de "Diğerleri" olarak sınıflanmıştır. Bulgular: Sosyometrik sınıflama sonucunda araştırmaya katılan 340 öğrenciden 89’u popüler, 81’i reddedilen, 89’u ihmal edilen, 32’si ihtilaflı ve 40’u da ortalama sosyometrik statüde yer almıştır. Ardından, popüler, reddedilen, ihmal edilen, ihtilaflı ve ortalama sosyometrik statüdek öğrencilerin ÇBÖYDÖ-K’dan aldıkları puanların ortalamaları hesaplanmış ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular, farklı sosyometrik statülerdeki öğrencilerin genel olarak yaşam doyumu düzeyleri arasındaki farkın anlamlı olduğunu göstermektedir. Buna göre; popüler öğrencilerin yaşam doyumları reddedilen ve ihmal edilen öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek olarak bulunmuştur. Araştırmada sosyometrik statülere göre yaşam doyumu alt boyutlarında anlamlı düzeyde farklılık olup olmadığı da incelenmiştir. Buna göre; popüler öğrencilerin aile yaşamından elde ettikleri doyumun ihmal edilen öğrencilerden, arkadaş ilişkilerinden elde ettikleri doyumun ise reddedilen ve ihmal edilen öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Bunun yanında reddedilen öğrencilerin arkadaş ilişkilerinden elde ettikleri doyumun ihtilaflı öğrencilerden daha düşük olduğu gözlenmiştir. Sonuç ve Öneriler: Sosyal ilişkiler, özellikle akran ilişkileri çocukların sosyal gelişimlerinin yanı sıra psikolojik, duygusal ve bilişsel gelişimleri açısından da oldukça önemlidir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgularda popüler çocukların popüler olmayanlara göre yaşam doyum düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca popüler çocukların arkadaşlık ilişkilerinden elde ettikleri doyumunda reddedilen çocuklardan daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer yandan reddedilen statüdedeki çocuklar, yaşamı ilerleyen yılllarında karşılaşılabilecek sorunlar açısından da bir risk grubu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle okul öncesi dönemden başlayarak okullarda bu çocukların sosyal becelerilerini, iletişim becerilerini ve arkadaşlık becerilerini geliştirecek etkinliklere yer verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar, arkadaşlık becerilerini geliştirmeye dönük grup rehberliği programına katılan öğrencilerin akranları tarafından kabul edilme düzeylerini yükseldiği ve sosyometrik statülerinin olumlu yönde değiştiğini ortaya koymaktadır.Öğe Validity and reliability of the Brief Multidimensional Students' Life Satisfaction Scale with Turkish children(Sage Publications Inc, 2008) Siyez, Digdem Muege; Kaya, AlimThe Brief Multidimensional Students' Life Satisfaction Scale (BMSLSS) was designed to measure life satisfaction among children and adolescents. The present study aimed to assess the reliability and validity of the Turkish version of the BMSLSS. The Turkish version of BMSLSS was administered to 394 students from fourth through eighth grade. The results revealed acceptable internal consistency reliability, criterion-related validity, and construct validity for the BMSLSS. The BMSLSS scores had acceptable test-retest reliability (r = .82) and internal consistency (r = .89). Item-total correlations varied from .64 to .78. The BMSLSS had a significant correlation with the Children's Depression Inventory and the Piers Haris Self-Concept Scale. The results indicated that the BMSLSS has strong pyschometric properties for the sample of the study.