Yazar "Keser, Hayri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Democracy is one of the main features of the european convention on human rights(Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Zand, Joseph; Keser, HayriÖz: Demokrasi kavramı uluslararası hukuk alanında ki bilim adamları arasında uzun zamandır tartışmalara neden olmaktadır. Geçen yüzyılın son çeyreğinde, demokrasi ve insan hakları egemen siyasal idealler haline gelmiştir. Bu makalenin amacı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre demokrasi kavramı üzerinde devam eden tartışmalara katkıda bulunmaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sadece Avrupa’da oluşturulan bir standardı değil, aynı zamanda dünyanın diğer bölgeleri için demokrasi ve demokratik değerlerin geliştirilmesinde esin kaynağıdır. Bu düşüncelerle, makalede sözleşmenin demokratik değerler ile doğrudan ilgili olan unsurları dikkate alınmıştır. Bu amaçla, Makale, eleştirel olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve Sözleşmenin demokrasi kavramı ile ilgili maddelerini araştırmaktadır. Geçtiğimiz on yıllarda, Sözleşme, eski komünist Doğu Avrupa devletlerinin barış ve demokrasiye geçiş sürecine çarpıcı katkıda bulunmuştur. Başlık (İngilizce): Demokrasi Avrupa insan hakları sözleşmesinin temel özelliklerinden birisidir Öz (İngilizce): The concept of democracy has long fuelled controversy among international legal scholars. In the past quarter of a century, democracy and human rights have become the hegemonic political ideals. The aim of this article is to contribute to the continuing debate on the notion of democracy according to the European Convention on Human Rights. Not only has the Convention been a standard setter in Europe but also a source of inspiration in promotion of democracy and democratic values for other regions of the world. With this in mind, the article considers the appropriate elements of the Convention which directly concerns democratic values. To that end, the article critically examines the relevant Articles of the Convention to the notion of democracy as well as the jurisprudence of the European Court of Human Rights. In recent decades, the Convention has made a telling contribution in regards to transition to peace and democracy in the former communist Eastern European states.Öğe Demokrasi Ve Hukuk Devleti İlkesi Arasındaki Etkileşim(Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Keser, HayriÖz: Bu çalışmada, hukuk devleti ve demokrasi arasındaki etkileşim ele alınacaktır. Türkiye demokratik hukuk devletidir. Hukuk devleti hukukla kuşatılmış devleti ifade eder. Hukuk devletinin iki ana yönü vardır. İlk olarak hukuk devleti, keyfi güç kullanı- mını engeller. İkinci olarak ise, bireysel özgürlükleri korur. Ayrıca hukuk devleti insan haysiyeti ve saygınlığı için hukuki bir temel sağlar. Demokrasinin çeşitli tanımları mevcuttur. Yaygın kullanıldığı şekliyle demokrasi, halk için halk tarafından halkın yönetimi olarak ele alınabilir. Demokrasi aynı zamanda bir de- ğerdir. Bireylere siyasal süreci kontrol etme imkânı verir. ve yönetimin keyfi hareketlerine karşı onlara bir teminat oluşturur. Demokrasi yönetimin sınırlandırılmasını da sağlar. Hukuk devleti, çoğulcu demokrasi modeliyle uyumludur. Çünkü çoğulcu demokrasi modeli çoğunluk iradesini sınırlandıran önlemlerle uyumluluk gösterir. Fakat çoğunlukçu demokrasi modeli sınırlandırılmayı kabul etmez. Demokrasi, hukuk devleti ve özgürlüklerin bir garantisidir. Başlık (İngilizce): Öz (İngilizce): In this study, the interaction between rule of law and democracy in relation to Turkey will be discussed. Turkey is a democratic constitutional state. The rule of law implies that a state is covered by law in all its functions. The rule of law has two main characteristics: The first is preventing the use of power for arbitrary aims. The second is protecting individuals freedoms. Morever, the rule of law provides a legal basis for the respect of human dignity. There are various definitions of democracy. The term is widely used as to be governed by the people, for the people. Democracy is also a value which it allows individuals to control the political process and to protect them from arbitrary actions of government. Democracy, also limits the power of the government. It can be said that, there has to be harmony between the rule of law and pluralist democracy, since pluralist democratic model is compatible with the limited wills of the majority. On the other hand, the model of majority democracy does not allow any restriction. Therefore, it can be argued that democracy secures the rule of law and freedomsÖğe DEMOKRASİLERDE SİVİL TOPLUMUN ROLÜ(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016) Keser, Hayri; Hışım, SelinÖz: Bu çalışmanın konusu, demokrasilerde sivil toplumun nasıl bir rol üstlendiğidir. Bu çalışmada, öncelikle, demokrasi ve sivil toplum kavramları ayrı ayrı incelenmiştir. Sonrasında ise demokrasi ve sivil toplum ilişkisi genel olarak açıklanmış olup, özelde ülkemiz bakımından demokrasi ve sivil toplumun gelişimi ele alınmıştır. Nihayet, çalışma sırasında edinilen kanaatlere 'Sonuç' kısmında yer verilmiştir.Öğe Olağan Dönem Asli Kurucu İktidar Kavramı Ve Tbmm’nin Yeni Anayasa Yapıp Yapamayacağı Sorunu(Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018) Keser, Hayri; Akça, KürşatÖz: Asli kurucu iktidar yeni bir anayasa yapan iktidar iken, tali kurucu iktidar mevcut anayasayı değiştiren hukuki ve sınırlı bir iktidardır. TBMM bir tali kurucu iktidardır ve Anayasanın 175. maddesine göre 1982 Anayasası’nı değiştirebilmek- tedir. TBMM’nin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı, yani asli kurucu iktidar vasfı taşıyıp taşımayacağı anayasa hukuku doktrininde tartışmalıdır. Bu noktada özellikle olağan dönem asli kurucu iktidar kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu kavramla TBMM’nin yeni bir anayasa yapabileceği savunulmaktadır. Çalışmamızda ilk olarak olağan dönem asli kurucu iktidar kavramı, sonrasında ise TBMM’nin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı sorunu incele- necektir. Başlık (İngilizce): THE ORDINARY PERIODICAL PRIMARY CONSTITUENT POWER AND THE QUESTION OF WHETHER THE GRAND NATIONAL ASSEMBLY WILL BE ABLE TO MAKE A NEW CONSTITUTION Öz (İngilizce): The primary constituent power constitutes a new constitution and the derivative constitutive power constitutes a legal and limited power that changes the existing constitution. The Grand National Assembly of Turkey is a derivative constitutive power and can change the 1982 Constitution according to Article 175 of the Constitution. It should be discussed in the doctrine that the TBMM will be the primary constituent power. At this point, especially the concept of “ordinary periodical primary constituent power” has begun to come to the forefront. With this concept, it is argued that the Grand National Assembly of Turkey can make a new constitution. In this study, we will first examine the issue of whether the Grand National Assembly of Turkey will be able to make a new constitution after the concept of the original founding power.Öğe Türkiye ve başkanlık sistemi(2011) Keser, HayriTürkiye’de son zamanlarda başkanlık sistemi hakkında yoğun tartışmalar olmaktadır. Başkanlık sisteminin lehinde ve aleyhinde fikirler ileri sürülmektedir. Demokratik bir sistem olan başkanlık sistemi ile siyasal sistemdeki tıkanıklıkların giderilebileceği ifade edilmektedir. Türk toplum yapısına uygun hükümet sisteminin doğru tespiti siyasal sistemin düzgün çalışmasını sağlayacaktır. Siyasal sistemde meydana gelen tıkanıklıkların doğru teşhisi bizi doğru tedbirlerin alınmasına götürecektir. Başkanlık sistemi kesin ve sert kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik bir sistemdir. Bir ülkede farklı bir sisteme geçmek zor olmaktadır. Ancak demokratik sistem tercihi konusunda ise aynı zorluğun yaşanmaması gerekir. Çünkü bir demokratik sistemden başka bir demokratik sisteme geçiş söz konusu olmaktadır. Türkiye açısından konunun çok iyi bir şekilde tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.Öğe Türkiye ve Başkanlık sistemi(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2011) Keser, HayriTürkiye‟de son zamanlarda başkanlık sistemi hakkında yoğun tartışmalar olmaktadır. Başkanlık sisteminin lehinde ve aleyhinde fikirler ileri sürülmektedir. Demokratik bir sistem olan başkanlık sistemi ile siyasal sistemdeki tıkanıklıkların giderilebileceği ifade edilmektedir. Türk toplum yapısına uygun hükümet sisteminin doğru tespiti siyasal sistemin düzgün çalınmasını sağlayacaktır. Siyasal sistemde meydana gelen tıkanıklıkların doğru teşhisi bizi doğru tedbirlerin alınmasına götürecektir. Başkanlık sistemi kesin ve sert kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik bir sistemdir. Bir ülkede farklı bir sisteme geçmek zor olmaktadır. Ancak demokratik sistem tercihi konusunda ise aynı zorluğun yaşanmaması gerekir. Çünkü bir demokratik sistemden başka bir demokratik sisteme geçiş söz konusu olmaktadır. Türkiye açısından konunun çok iyi bir Şekilde tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.Öğe Türkiye'de hakimler ve savcılar yüksek kurulu(2011) Keser, Hayri; Niyazioğu, FatmaHâkimlerin ve savcıların atanmaları, yer değiştirmeleri, yükseltilmeleri, denetim ve disiplin işlemleri ile diğer özlük işlerini yürütecek organ veya kurulun hukuki statüsünün demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun olarak belirlenmesi, çağdaş toplum yaşamı için hayati bir konudur. Hâkimler ile savcıların bağımsızlıklarının ve teminatlarının pratik değer kazanabilmesi için bu konulardaki yetkilerin yürütme organına verilmemesi gerekir. Aksi halde hâkimlerin ve savcıların bağımsızlığı ve teminatının değer ve etkisi önemli ölçüde azalacaktır. Böyle bir durumun hukuk devleti ilkesi ile uyumlu olması söz konusu olamaz. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, kurulduğu günden bu yana eleştirilerin odağı olmuştur. 12 Eylül 2010 tarihli referandum ile kabul edilen Anayasa değişikliği de bu konudaki eleştirileri sona erdirmemiştir. Söz konusu Anayasa değişikliği ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üye kaynakları çeşitlendirilmiş ve üye sayısı artırılmıştır. Ayrıca hâkim ve savcıların meslekten çıkarma cezalarına karşı yargı yolu açılmış ve Teftiş Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bünyesine alınmıştır. Hâkimler ve savcılar ile ilgili denetim işlemleri ile ilgili soruşturma izni konusundaki Adalet Bakanının yetkileri Yüksek Kurula devredilmiştir. Bu değişikliklerin bir kısmı olumlu ise de hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan bazı düzenlemeler de bulunmaktadır.Öğe Türkiye’de belediye meclisi kararlarının yargısal denetimi(2013) Keser, Hayri; Akoğul, AyhanBelediye meclisi, belde halkı tarafından demokratik yöntemlerle seçilerek oluşan bir karar organıdır. Belediye meclisi kanunda belirtilen konularda karar alırken parlamento gibi çalışmaktadır. Beldeye ilişkin kanunda belirtilen önemli kararlar belediye meclisince alınmaktadır. Meclis kararları hukuka aykırılık gerekçesi ile meclise yeniden gönderilebilmektedir. Meclisin geri gönderilen kararı aynen kabul edebilmesi üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile olmaktadır. Kesinleşen meclis kararları mülki idare amirlerine gönderilerek yürürlük kazanmaktadır. Vatandaşlar için yükümlülük getiren kararların ise tebliğ ya da duyurulması gerekmektedir. Belediye meclis kararlarının hukuka uygunluğu yargısal denetime tabidir. Belediye başkanı ısrar edilerek kesinleşen meclis kararlarının iptali için 10 gün içerisinde iptal için idari yargıya başvurabilmektedir. Mülki idare amirleri de genel koşullara göre iptal davası açabilmektedir.Öğe Türkiye’de belediye meclisi kararlarının yargısal denetimi(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013) Keser, Hayri; Akoğul, AyhanBelediye meclisi, belde halkı tarafından demokratik yöntemlerle seçilerek oluşan bir karar organıdır. Belediye meclisi kanunda belirtilen konularda karar alırken parlamento gibi çalışmaktadır. Beldeye ilişkin kanunda belirtilen önemli kararlar belediye meclisince alınmaktadır. Meclis kararları hukuka aykırılık gerekçesi ile meclise yeniden gönderilebilmektedir. Meclisin geri gönderilen kararı aynen kabul edebilmesi üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile olmaktadır. Kesinleşen meclis kararları mülki idare amirlerine gönderilerek yürürlük kazanmaktadır. Vatandaşlar için yükümlülük getiren kararların ise tebliğ ya da duyurulması gerekmektedir. Belediye meclis kararlarının hukuka uygunluğu yargısal denetime tabidir. Belediye başkanı ısrar edilerek kesinleşen meclis kararlarının iptali için 10 gün içerisinde iptal için idari yargıya başvurabilmektedir. Mülki idare amirleri de genel koşullara göre iptal davası açabilmektedirÖğe Türkiye’de hâkimler ve savcılar yüksek kurulu(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2011) Keser, Hayri; Niyazioğlu, FatmaHâkimlerin ve savcıların atanmaları, yer değiştirmeleri, yükseltilmeleri, denetim ve disiplin işlemleri ile diğer özlük işlerini yürütecek organ veya kurulun hukuki statüsünün demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun olarak belirlenmesi, çağdaş toplum yaşamı için hayati bir konudur. Hâkimler ile savcıların bağımsızlıklarının ve teminatlarının pratik değer kazanabilmesi için bu konulardaki yetkilerin yürütme organına verilmemesi gerekir. Aksi halde hâkimlerin ve savcıların bağımsızlığı ve teminatının değer ve etkisi önemli ölçüde azalacaktır. Böyle bir durumun hukuk devleti ilkesi ile uyumlu olması söz konusu olamaz. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, kurulduğu günden bu yana eleştirilerin odağı olmuştur. 12 Eylül 2010 tarihli referandum ile kabul edilen Anayasa değişikliği de bu konudaki eleştirileri sona erdirmemiştir. Söz konusu Anayasa değişikliği ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üye kaynakları çeşitlendirilmiş ve üye sayısı artırılmıştır. Ayrıca hâkim ve savcıların meslekten çıkarma cezalarına karşı yargı yolu açılmış ve Teftiş Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bünyesine alınmıştır. Hâkimler ve savcılar ile ilgili denetim işlemleri ile ilgili soruşturma izni konusundaki Adalet Bakanının yetkileri Yüksek Kurula devredilmiştir. Bu değişikliklerin bir kısmı olumlu ise de hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan bazı düzenlemeler de bulunmaktadır.