Yazar "Kurtoğlu, Ertuğrul" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Abnormal origin of the right coronary artery from the left anterior descending artery(2010) Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Yağmur, Jülide; Taşolar, Mehmet Hakan; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Bayramoğlu, AdilAbstract: Koroner arter anomalileri seyrek görülmekle birlikte önemli sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden bu anomalileri açığa kavuşturmak ve uygun tedaviyi vermek çok önem arz etmektedir. Koroner anomaliler arasında ise sol ön inen arterden köken alan anormal orijinli sağ koroner arter anomalisine daha nadir rastlanmaktadır. Bu vakamızda non-st elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile başvuran bir hastada sol ön inen arterden çıkan anormal sağ koroner arter anomalisine sahip bir hastayı sunduk.Öğe Assessment of left atrial volume and function by real time three-dimensional echocardiography inobese patients(Wıley, 111 rıver st, hoboken 07030-5774, nj usa, 2017) Yağmur, Julide; Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Hidayet, Siho; Açıkgöz, Nusret; Ermis, Necip; Ozyalin, FatmaObjective: To evaluate left atrial (LA) volume and functions in obese subjects using real time three-dimensional echocardiography (RT3DE) and also the relationship between LA mechanical functions and N-terminal pro-atrial natriuretic peptide (NT-proANP). Methods: This study included 40 obese (26 females and 14 males, mean age 51.9 years) and 40 normal weight subjects (23 females and 16 males, mean age 53.5 years) with normal coronary angiograms. All the study participants underwent RT3DE to assess LA volume and mechanical function. Plasma NT-proANP was determined by ELISA method. Results: There was no significant difference between groups in left ventricular (LV) diameters and ejection fraction, which reflect LV systolic function. However, transmitral deceleration time, isovolumetric relaxation time, and peak late diastolic tissue Doppler velocity values, which reflect LV diastolic function, were found to be significantly higher in obese subjects when compared with controls. LA maximum volume (LAVmax), LAVmax index (LAVI), LA minimal volume (LAVmin), before atrial contraction volume (LAVpreA), LA active emptying volume, LA total emptying volume, and LA active emptying fraction, which reflect LA reservoir and pump functions, were also higher in obese subjects when compared with controls. LA passive emptying fraction was significantly lower in obese subjects than in controls. NT-proANP levels were similar between groups. There were positive correlations between NT-proANP level and LAVI, LAVmax, LAVmin, LAVpreA, and LA total and active emptying volumes. Conclusions: Left atrial mechanical functions and volumes are impaired in obese subjects. These findings may be regarded as early markers of subclinical cardiac failure in obese subjects who have not yet exhibited any clinical evidence of cardiovascular disease.Öğe Effects of the transcatheter closure of atrial septal defect on electrocardiographic and echocardiographic parameters six months after the closure(2017) Ataş, Halil; Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Pekdemir, Hasan; Özdemir, RamazanAbstract: Although percutaneous transcatheter atrial septal defect (ASD) closure (TCC) has been performed on adults for a long time there is limited data about the effects of the procedure in the literature and the majority of studies have been performed on children. The study purposed to evaluate the impact of TCC on cardiac remodeling, electrical changes and exercise capacity in adults. Transthoracic echocardiography and electrocardiography were performed one day before and six months after TCC in 27 consecutive patients who underwent successful TCC. Twenty-seven age and sex matched healthy subjects were used as control group. Right ventricular (RV) diameter (had decreased from 44±6.3 to 34±3.9; p<0.001), right atrial (RA) diameter (had decreased from 38±5.6 to 34±4.7; p<0.001), systolic pulmonary artery pressure (sPAP) (had decreased from 38±5.1 to 32±4.3; p<0.001) and P dispersion (Pd) times (had decreased from 59±9.9 to 45.2±16.3; p<0.001) significantly decreased in patients with ASD after TCC. However, these parameters obtained after TCC were still higher compared with parameters of healthy controls. There were not significant differences regarding QT dispersion (QTd) times between ASD patients before and after TCC and healthy controls. New York Heart Association (NYHA) functional class of patients with ASD was significantly improved after TCC. The findings of the present study indicate that although TCC leads to significant improvements regarding right heart dimensions and sPAP and Pd values of ASD patients; residual deterioration still persists up to 6 months after the procedureÖğe Elevated monocyte to high-density lipoprotein cholesterol ratio and endothelial dysfunction inbehcet disease(SAGE PUBLICATIONS INC, 2455 TELLER RD, THOUSAND OAKS, CA 91320 USA, 2018) Açıkgöz, Nusret; Kurtoğlu, Ertuğrul; Yağmur, Jülide; Kapıcıoğlu, Yelda; Cansel, Mehmet; Ermiş, NecipBehcet disease (BD) is a multisystemic disorder characterized by endothelial dysfunction and inflammation. Monocyte to high-density lipoprotein cholesterol ratio (MHR) is a recently emerged indicator of inflammation and oxidative stress. Sixty patients with BD and 50 control individuals were included to investigate the relationship between MHR and endothelial dysfunction. Endothelial function was assessed by flow- and nitroglycerin-mediated dilatation technique (FMD and NMD, respectively). Serum high-sensitivity C-reactive protein (hsCRP) levels were measured in all study participants. The MHR and hsCRP levels were significantly higher in patients with active BD than in controls. Brachial artery FMD was significantly lower in patients with active BD than in controls. Brachial artery NMD was similar between groups. There was a strong inverse correlation between MHR and FMD and a strong positive correlation between MHR and serum hsCRP levels. Thus, elevated MHR may be a useful marker reflecting impaired endothelial function and systemic inflammation in patients with BD.Öğe Elevated red blood cell distribution width in healthy smokers(Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi, 2013) Kurtoğlu, Ertuğrul; Aktürk, Erdal; Korkmaz, Hasan; Sincer, İsa; Yılmaz, Mücahid; Erdem, Kenan; Çelik, Ahmet; Özdemir, RamazanÖz: Amaç: Kırmızı kan hücreleri dağılım genişliğinin (KHDG) bazı kardiyovasküler ve pulmoner hastalıklarda morbidite ve mortalite için önemli bir risk faktörü olduğu bildirilmiştir. Biz bu çalışmada sigara içen sağlıklı bireylerde KHDG değerlerini araştırmayı hedefledik. Çalışma planı: Sigara kullanmakta olan 220 sağlıklı birey ile yaş ve cinsiyet uyumlu daha önce sigara kullanım öyküsü olmayan 230 sağlıklı birey çalışmaya alındı. Günlük içilen sigara sayısı, paket-yıl olarak hesaplanan sigara kullanım süresi kaydedildi. Tüm hastalarda tam kan sayımı, yüksek duyarlıklı C-reaktif protein (hs-CRP) ve lipit profilleri ölçümleri yapıldı. Bulgular: Ortalama KHDG değerleri sigara içenlerde içmeyenlere göre daha yüksekti (13.9±1.2 ve 13.1±0.8, p<0.0001). Ortalama beyaz küre sayısı, ortalama trombosit hacmi ve hs-CRP seviyeleri de sigara kullananlarda kullanmayanlara göre daha yüksekti (sırasıyla, 8440±1.750 ve 7090±1550, p<0.0001; 8.7±0.8 fL ve 8.3±0.6 fL, p<0.0001; 2.42±0.53 mg/L ve 1.46±0.52 mg/L, p<0.0001). Günlük tüketilen sigara sayısı ve sigara kullanım süresi ile KHDG arasında anlamlı pozitif bir ilişki saptandı (sırasıyla, r=0.565 ve r=0.305). Sonuç: Artmış KHDG sigara kullanımı ile ilişkilidir ve sigara içenlerde enflamatuvar aktivitenin bir belirteci olabilir.Öğe Impaired heart rate variability in patients with mitral annular calcification: An observational study(2013) Kurtoğlu, Ertuğrul; Aktürk, Erdal; Korkmaz, Hasan; Ataş, Halil; Çuğlan, Bilal; Pekdemir, HasanAbstract: Amaç: Çalışmanın amacı mitral annüler kalsifikasyonu (MAK) olan hastalarda kalp hızı değişkenliği (KHD) parametrelerini incelemektir. Yöntemler: Çalışma enine kesitli gözlemsel amaçlı planlandı. Ekokardiyografik olarak MAK tespit edilmiş 50 hasta ile MAK'ı olmayan 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalara iki boyutlu transtorasik ekokardiyografi ve KHD analizi için 24 saatlik Holter monitorizasyonu uygulandı. İstatistiksel analiz için Student-t, Mann-Whitney U ve Ki-kare testleri kullanıldı. Bulgular: Hipertansiyon ve koroner arter hastalığı MAK grubunda kontrol grubuna göre daha yüksekti. Ortalama RR süresi, SDNN, SDANN, SDNN indeksi, pNN50 ve RMSSD’yi içeren tüm HRV parametreleri MAK grubunda kontrol grubuna göre azalmış saptandı (p<0,05). Hipertansiyon alt grubunda, ortalama RR süresi dışında diğer tüm HRV parametreleri MAK’lı hastalarda MAK’ı olmayanlara göre azalmış saptandı. Hipertansiyon olmayan hasta alt grubunda ise, tüm HRV parametreleri MAK’lı hastalarda MAK’ı olmayanlara göre yine azalmış saptandı (p<0,05). Koroner arter hastalığı olan hastaların alt grubunda, ortalama RR süresi, pNN50 ve RMSSD dışında tüm HRV parametreleri MAK’lı hastalarda MAK’ı olmayanlara göre düşük saptandı (p<0,05). Koroner arter hastalığı olmayan hastaların alt grubunda ise tüm HRV parametrelerinin MAK’lı hastalarda MAK’ı olmayanlara göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Bu çalışmadaki bulgular MAK'lı hastalarda azalmış parasempatik aktiviteyle birlikte artmış sempatik aktivasyona işaret eden baskılan- mış KHD'yi göstermektedir.Öğe Kanser ilaçlarının kardiyovasküler yan etkileri: bu yan etkiler nasıl belirlenmeli, tedavi ve takip nasıl yapılmalı?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Aktürk, Erdal; Kurtoğlu, Ertuğrul; Harputluoğlu, HakanÖz: Kanser tedavisinde yeni antikanser ilaçlarının kullanılması, erken tanı ve tedavi koşullarının değişmesi ile şifa oranı belirgin olarak artmıştır. Dolayısıyla kanser ilaçlarına maruz kalan kişi sayısı da artmıştır. Bu artış dikkate alınarak, yeni ilaçlara biraz daha vurgu yapacak şekilde antikanser ilaçların kardiyak yan etkilerini, bu yan etkilerin nasıl belirlenmesi gerektiğini, bunların tedavisinin ve takibinin nasıl olması gerektiğini değerlendirdik.Öğe Kanser ilaçlarının Kardiyovasküler Yan Etkileri: Bu Yan Etkiler Nasıl Belirlenmeli, Tedavi ve Takip Nasıl Yapılmalı?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Aktürk, Erdal; Kurtoğlu, Ertuğrul; Harputluoğlu, HakanKanser tedavisinde yeni antikanser ilaçlarının kullanılması, erken tanı ve tedavi koşullarının değişmesi ile şifa oranı belirgin olarak artmıştır. Dolayısıyla kanser ilaçlarına maruz kalan kişi sayısı da artmıştır. Bu artış dikkate alınarak, yeni ilaçlara biraz daha vurgu yapacak şekilde antikanser ilaçların kardiyak yan etkilerini, bu yan etkilerin nasıl belirlenmesi gerektiğini, bunların tedavisinin ve takibinin nasıl olması gerektiğini değerlendirdik.Öğe Kompanse ve dekompanse kalp yetersizliği olan hastaların sol ventrikül hacim ve işlevlerinin gerçek zamanlı üçboyutlu ekokardiyografi ile değerlendirilmesi(Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi, 2012) Aktürk, Erdal; Kurtoğlu, Ertuğrul; Ermiş, Necip; Yağmur, Jülide; Açıkgöz, Nusret; Karakuş, Yasin; Pekdemir, Hasan; Özdemir, RamazanÖz: Amaç: Çalışmamızda, ikiboyutlu ekokardiyografi (2BE) parametreleri benzer olmasına karşın, kompanse kalp yetersizlikli (KY) hastaların bir bölümünün akut dekompansasyon bulguları ile başvurmasının nedenlerini araştırmak amacıyla, bu hastalar gerçek zamanlı üçboyutlu ekokardiyografi (3BE) ile değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmaya dekompanse KY ile izleme alınan 36 hasta (24 erkek, 12 kadın; ort. yaş 65.8±10.4 yıl) ve kompanse KY ile izlenen 30 hasta (21 erkek, 9 kadın; ort. yaş 63.2±11.5 yıl) alındı. Çalışmaya alınan tüm hastaların pro-beyin natriüretik peptid (proBNP) seviyeleri, böbrek fonksiyon testleri, elektrolitleri, tam kan sayımı için kanları alındı ve ayrıntılı 2BE incelemesi yapılıp 3BE kayıtları alındı. Bulgular: Kalp hızı ve kan üre azotu dekompanse KY olan grupta daha fazla idi (sırasıyla, 95.8±21.4 ve 81.2±14.9, p=0.002; 28.3±15.7 mg/dl ve 18±6.8 mg/dl, p=0.001). ProBNP ve NYHA sınıfı dekompanse KY olan grupta anlamlı derecede yüksekti [sırasıyla, 4925 pg/ml (2199-8711) ve 330 pg/ml (197-756), p<0.0001; 2.3±0.6 ve 1.2±0.4, p<0.0001]. 2BE değişkenleri her iki grupta benzer olmasına karşın, 3BE ile değerlendirmede, ejeksiyon fraksiyonu dekompanse KY olan grupta daha düşük iken, sol ventrikül diyastol sonu ve sistol sonu volümleri aynı grupta anlamlı derecede daha yüksekti (sırasıyla, %26.3±3.8 ve %30.3±4.0; 205.6±55.5 ml ve 145.0±33.7 ml; 178.4±55.6 ml ve 115.7±32.5 ml, hepsinde p<0.0001), atım volüm ise kompanse KY olan grupta yüksekti (52.0±15.5 ml ve 62±12 ml, p=0.005). Sonuç: KY olan hastaların 3BE yöntemi ile değerlendirilmesinde sol ventrikül hacim ve işlevleri hakkında daha güvenilir bilgiler alabileceğimizi düşünmekteyiz.Öğe Kounis Syndrome Due to Oral Intake of Diclofenac Potassium: A case report(2018) Sarıoğlu, Güney; Kurtoğlu, Ertuğrul; Çakmak, Tolga; Güngören, Fatih; Hidayet, ŞıhoAllergic reactions may cause acute coronary syndrome by coronary spasm, acute stent thrombosisor coronary plaque rupture via releasing of inflammatory cytokines. This clinical entity istermed as Kounis Syndrome. We encountered a 64-year-old male who admitted to emergencydepartment of our hospital with complaints of chest pain, shortness of breath, nausea andvomiting. Before the application, it was found that he used diclofenac orally for headache. Hiselectrocardiography(ECG) showed ST-segment elevations in lateral derivations. Emergencycoronary angiography revealed normal coronary vessels. He was eventually diagnosed with ananaphylactic reaction. After successful treatment of anaphylaxis, ST-segment elevations resolved.Clinicians should be aware of this syndrome for promt recognition and proper treatment.Öğe Mitral Anuler Kalsifikasyonu Olan ve Olmayan Hastalarda Kalp Hızı değişkenliğinin Karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi, 2009) Kurtoğlu, ErtuğrulMitral annuler kalsifikasyon (MAK) yaşlı genel populasyonda yüksek olup kardiyovasküler hastalıkların bir manifestasyonu olarak kabul edilmektedir. Sempatik ve parasempatik fonksiyonlar hakkında bilgi veren kalp hızı değişkenliği (KHD) ve kalp hızı türbülansı (KHT) mevcut kardiyak hastalık hakkında klinik ve prognostik bilgi sağlamaktadır. Biz çalışmamızda MAK'ı olan hastalarda KHD ve KHT'yi incelemeyi ve bunlarla ekokardiyografik parametrelerin ilişkisini incelemeyi amaçladık Yöntem: MAK olan 40 hasta ile (22 kadın,18 erkek, ortalama yaş 61±8), MAK'ı olmayan 40 hasta (21 kadın, 19 erkek, ortalama yaş 57±7) çalışmaya alındı. Tüm hastaların 24 saat Holter cihazı ile zaman bağımlı ve frekans bağımlı KHD parametrelerine bakıldı. Sol ventrikül diastolik fonksiyonlar ekokardiyografik inceleme ile ölçüldü. Bulgular: Ortalama RR süresi ve RMSSD hariç diğer tüm zaman bağımlı parametreler MAK grubunda belirgin olarak daha düşük bulundu. (SDNN 116±34 p<0,001; SDANN 103±34 p<0,001; SDNN indeksi 45±13 p<0,001; pNN50 7,2±6,6 p<0,005). Frekans bağımlı parametrlerden ise LF, LFnu ve HF baskılanmış olarak bulundu (LF 389±305 p<0,001; LFnu 17±5 p=0,001; HF 144±108 p=0,002). Bu veriler artmış sempatik azalmış parasempatik tonusa işaret etmektedir. KHT her iki grupta da anlamlı bulunmadı. MAK grubunda E/A ve Em gibi ekokardiyografik parametreler KHD parametreleri ile ilişkiliydi. Sonuç: MAK'lı hastalarda KHD baskılanmıştır ve bu bulgu artmış mortalite ile ilşkilidir.Öğe Perkütan mitral balon valvüloplasti yapılan hastaların sol atriyal volüm ve mekanik fonksiyonlarının gerçek zamanlı üç boyutlu ekokardiyografi ile değerlendirilmesi(MN Kardiyoloji, 2012) Aktürk, Erdal; Kurtoğlu, Ertuğrul; Sıncer, İsa; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Yağmur, Jülide; Eyüpkoca, Ferhat; Pekdemir, Hasan; Özdemir, RamazanÖz: Amaç: Bu çalışmada amacımız, mitral darlığı (MD) nedeni ile perkütan mitral balon valvüloplasti (PMBV) yapılan hastaların işlem öncesi ve altı ay sonrası sol atriyum (SA) volüm ve mekanik fonksiyonlarını gerçek zamanlı üç boyutlu ekokardiyografi (GZ3BE) ile değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya yaşları 24 ile 58 yıl arasında değişen, MD olan ve Inoue tekniği ile PMBV yapılan 36 hasta alındı. Çalışmaya alınan tüm hastalar PMBV yapılmadan önce ve 6 ay sonra iki boyutlu ekokardiyografi (2BE) ve GZ3BE ile değerlendirildi. Bulgular: PMBV yapılmadan önce ve 6 ay sonrasında 2BE değerlendirmede sol ventrikül, SA çapları ve ejeksiyon fraksiyonları arasında anlamlı fark yoktu. Ortalama pulmoner arter basıncı, mitral kapak alanı, mitral kapağa ait maksimum ve ortalama gradiyentlerinde altı ay sonraki değerlendirmede önemli oranda düşme saptandı (26,2±4,8 ve 10,4±2,1, p<0,0001; 1,12±0,2 ve 1,9±2,6, p<0,0001; 18±2,2 ve 8,2±4,7, p<0,0001; 12±4,3 ve 6±2,1, p<0,0001, sırasıyla). GZ3BE ile SA değerlendirmesinde, 6 ay sonrasında SA maksimum ve atriyal kontraksiyon öncesi volümlerde anlamlı düşüş olurken, minimum volüm değerindeki düşüş anlamlı değildi (71,52±13 ve 68,6±13,8, p<0,0001; 41,5±7 ve 38,9±7, p<0,0001; 28,7±6,7 ve 28±6, p=0,2, sırasıyla). Total stroke volümde, total boşalma fraksiyonunda, aktif stroke volüm ve aktif boşalma fraksiyonunda altı ay sonrası değerlendirmede önemli düşüş olmasına karşın pasif boşalma fraksiyonunda anlamlı bir yükseliş vardı (43,5±10 ve 39,8±10, p<0,0001; 60,5±6,5 ve 57,7±7,7, p=0,003; 13,5±4 ve 10,2±4,4, p<0,0001; 32,7±9 ve 26,5±11, p=0,002; 41±9 ve 42,3±8.4, p=0,01, sırasıyla). Sonuç: GZ3BE ile PMBV sonrasında SA yapılarda geriye dönüşümlü bir remodeling olduğunu ve SA mekanik fonksiyonlarında ve volümlerinde düzelmeler olabileceğini gösterdik.Öğe Romatoid artritli hastalarda atriyal iletinin Doku Doppler ekokardiyografi ile değerlendirilmesi(MN Kardiyoloji, 2010) Yağmur, Jülide; Cansel, Mehmet; Açıkgöz, Nusret; Altay, Zuhal; Kurtoğlu, Ertuğrul; Kızılay, Egemen; Taşolar, Hakan; Ermiş, NecipÖz: Amaç: Çalışmamızda atriyal fibrilasyon (AF) gelişme riskinin noninvazif belirleyicisi olan atriyal elektromekanik gecikme üzerine Romatoid Artrit’in (RA) etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 47 RA hastası ve 35 sağlıklı birey dahil edildi. Doku Doppler görüntüleme yöntemiyle elektrokardiyografideki P dalgasının başlangıcından geç diyastolik dalga başlangıcı arasındaki süre ölçüldü. Atriyum içi ve atriyumlar arası elektromekanik gecikme zamanları tanımlandı. Bulgular: Atriyumlar arası ve atriyum içi elektromekanik gecikme zamanları, RA’lı hastalarda kontrol grubuna kıyasla daha uzun saptandı (40,5±12,9 ms’ye karşı 21,4±7,8 ms, p<0,0001, 16,7±9,2 ms’ye karşı 6,9±4,1 ms, p<0,0001). Atriyumlar arası elektromekanik gecikme ile PD, enflamasyon belirteçleri olan hsCRP, ESH, lökosit sayısı (r=0.40, p<0,001; r=0,44, p=0,002; r=0,43, p=0,003; r=0,34, p=0,01) ve hastalık süresi (r=0,53, p<0,0001) arasında anlamlı bir korelasyon tespit edildi. Sonuç: RA’lı hastalarda atriyal ileti gecikmesi sağlıklı bireylere göre daha fazladır ve bu durum RA’lı hastalardaki uzun süren enflamasyonun atriyumlarda yapısal değişikliğe neden olarak atriyal ritim bozukluğu gelişme riskini arttırdığına işaret edebilir.Öğe Sol Ön İnen Arterden Çıkan Anormal Orijinli Sağ Koroner Arter(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Yağmur, Jülide; Taşolar, Hakan; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Bayramoğlu, AdilKoroner arter anomalileri seyrek görülmekle birlikte önemli sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden bu anomalileri açığa kavuşturmak ve uygun tedaviyi vermek çok önem arz etmektedir. Koroner anomaliler arasında ise sol ön inen arterden köken alan anormal orijinli sağ koroner arter anomalisine daha nadir rastlanmaktadır. Bu vakamızda non-st elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile başvuran bir hastada sol ön inen arterden çıkan anormal sağ koroner arter anomalisine sahip bir hastayı sunduk.