Yazar "Nisan, Fatma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandum sürecinin ulusal basındaki haber çerçevelenmesi üzerine bir çalışma(İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2018) Uzun, Yeşim; Nisan, FatmaTürkiye’de 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum ile seçmenler mevcut Türkiye Anayasası’nın 18 maddesi üzerindeki değişikliklerini oylamak üzere sandığa gitmiştir. Referandumdan ‘evet’ oyu çıkması halinde yürürlüğe girecek değişiklik paketinde, parlamenter sistemin kaldırılarak yerine başkanlık sisteminin getirilmesi, başbakanlık makamının ortadan kaldırılması ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklikler öneren bir dizi öneri yer almış ve öneri 16 Nisan 2017’de yapılan referandum sonucunda %51,4 evet oyuyla kabul edilmiştir. Türkiye siyasal yaşamını 1990’lardan itibaren zaman zaman meşgul eden ve AK Parti’nin iktidar olduğu yıllarda yoğunlaşan ‘Başkanlık Sistemi’ tartışmalarının sonuçlandığı bir süreç olarak 16 Nisan 2017 referandumu, tüm Türkiye’yi yakından etkilemiş ve kamuoyunun gündemini uzun süre meşgul etmiştir. Kamuoyunun yakından ilgilendiği anayasa değişikliğini içeren referandumunun Türkiye ulusal basınında hangi sıklıkla ve nasıl çerçevelendiği basının referanduma yaklaşımını ortaya çıkarmak açısından önem arz etmektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği halkoylamasında gazete haberlerinin nasıl çerçevelendikleri ve bu çerçevelerin oluşmasını sağlayan gazetelerin hangi siyasi inanç ve politikalara destek kazandırdığını araştırmaktır. 10-15 Nisan 2017 tarihleri arasında altı ulusal gazetenin incelendiği çalışmada birinci sayfalar analiz edilmiştir. Çalışmanın amacına uygun olarak “haber çerçeveleme” yöntemi kullanılmıştır.Öğe 1980 ASKERİ DARBESİNİN MİMARI KENAN EVREN’İN ÖLÜMÜNÜN TÜRK BASININDAKİ SUNUMU(Turkish Studies (Elektronik), 2015) Nisan, FatmaÖz: 12 Eylül 1980 tarihinde meydana gelen askeri darbenin Türkiye tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Yönetimin askeri güçlerin eline geçtiği bu dönemde Türkiye tarihi açısından olduğu kadar yönetim şekli, ekonomisi, yaşam tarzı ve fikirsel yapısı açısından da 80 darbesi bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Askeri darbenin mimarlığını 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren üstlenmiştir. Çok sayıda gazetenin kapatıldığı, sansür edildiği ve birçok gazetecinin suikasta kurban gittiği, işkenceye maruz bırakıldığı dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren darbeden 35 yıl sonra, 09 Mayıs 2015 tarihinde gece yarısına doğru hayatını kaybetti. Söz konusu dönemde basının üzerinde baskı kurarak susturan ya da kendisinden yana bir söylem yaymasına neden olan Kenan Evren'in ölümünün ardından Türk basının nasıl bir söylem ürettiği merak edilen bir konu olmuştur. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı; 1980 askeri darbesinin aktörü 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ölümünün Türk basını tarafından nasıl bir söylem üretilerek sunulduğunu ve gazete sayfalarında nasıl yer bulduğunu incelemektir. Ekonomi ve spor gazetelerinin inceleme dışında bırakıldığı çalışmada Türk ulusal basınından 23 gazetenin bir haftalık sayıları incelenmiştir. Gazetelerin konuyla ilgili tüm haber, fotoğraf ve karikatürlerinin incelendiği çalışmada yöntem olarak vanDijk'ın eleştirel söylem analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, Evren'in ölümünün ardından Türk basınının çoğunlukla konuya eleştirel yaklaştığını ve bir nebzede olsa o dönemin intikamını almaya çalıştığını göstermiştirÖğe 2009 VE 2014 YEREL SEÇİMLERİNİN ULUSAL BASINDAKİ SUNUMUNUN SÖYLEMSEL KARŞILAŞTIRMASI(Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2015) Nisan, FatmaÖz: Yerel yöneticilerin seçildiği yerel seçimlere siyasi partiler en az genel seçimler kadar önem atfetmekte ve siyasi parti liderleri yurdun genelinde mitingler düzenleyerek propaganda yapmaktadır. Yerel ve ulusal basın bu dönemlerde seçimleri sık sık gündemlerine taşıyarak bir söylem üretmektedir. Böylelikle siyasi partilerin söylemlerini her defasında yeni baştan üretmektedir. Basın tarafından yapılan haberlerde her ne kadar tarafsızlık kriterine uyulması gerekirse de haberlere her defasında ideolojiler yansıyarak ona göre belirli söylemler üretilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Türkiye'de yapılan 2009 yerel seçimleriyle 2014 yerel seçimlerinin ulusal basında nasıl yer aldığını belirleyerek iki dönem arasında ulusal basında nasıl bir söylem farkı oluştuğunu ortaya çıkarmaktır. Karşılaştırma yapılırken her iki dönemdeki yerel seçimlerin ulusal basının birinci sayfalarında yer alış sıklığına da bakılmıştır. 2009 ve 2014 yerel seçimlerinin ulusal basında söylemsel açıdan nasıl ve hangi farklılıklarla yansıtıldığı çalışmanın temel sorusunu oluşturmaktadır. Her seçim döneminin bir aylık süreçlerinin incelendiği çalışmada van Dijk'in eleştirel söylem analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, her iki dönemde yapılan yerel seçimlerin ulusal basında nasıl yer aldığını belirlemek ve iki dönemin söylemsel karşılaştırmasını yapmak açısından önemli bir çalışmadır. Her ideolojiye sahip gazetelerin analize tabi tutulmasına önem gösterilmiş olan çalışmada; Akşam, Birgün, Bugün, Cumhuriyet, Evrensel, Güneş, Hürriyet, Milli Gazete, Milliyet, Sabah, Star, Taraf, Türkiye, Vatan, Yeni Asya, Yeni Şafak ve Zaman gazeteleri incelenmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, ulusal basın hem 2009 hem de 2014 seçimlerine genel anlamda ilgi göstermiştir.Öğe 2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDEKİ CUMHURBAŞKANI ADAYLARININ KARİKATÜRLERE YANSIMASI(Selçuk İletişim, 2015) Nisan, FatmaÖz: Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'inci cumhurbaşkanını seçmek amacıyla 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olması nedeniyle Türk tarihinde çok önemli bir seçimdir. Üç adayın yarıştığı bu seçimde, Ak Parti'nin adayı dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş, MHP ve CHP'nin ortak adayları ise, Ekmeleddin İhsanoğlu olmuştur. Bu seçim, bir parti seçimi havasında geçmiştir. Seçim dönemleri karikatüristler için bol sayıda malzeme sunmaktadır. Karikatür, siyasi söylemi çok iyi yayan bir araç olarak görülmektedir. Gazeteler kendi ideolojilerini çizgilerine yansıtmakta ve hangi tarafta yer aldığına karar vermektedir. Gazeteler, bu durumu, nesnellik kriterine uyması gereken haberlerden çok karikatürleri vasıtasıyla yapmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı; 2014 Ağustos ayında yapılan 12'nci cumhurbaşkanlığı seçiminin gazetelerde yer alan karikatür çizgilerine nasıl yansıdığını araştırmaktır. Cumhurbaşkanı adaylarının karikatürlerde yer alırken gazetelerin ideolojilerine göre bir söylem üretip üretmediklerini belirlemek de çalışmanın amaçları arasında yer almaktadır. Bu çalışmada ulusal Türk basınını temsilen farklı ideolojilere sahip; Cumhuriyet, Evrensel, Yeni Akit, Yeni Çağ, Milliyet ve Sabah gazetelerinin, 01 Temmuz ve 15 Ağustos 2014 tarihleri arasındaki sayılarda yer alan karikatürleri incelenmiştir. Daha önce yapılmamış olan bir çalışma olma özelliği taşıyan bu çalışmada van Dijk'ın eleştirel söylem analizi, yöntem olarak kullanılmıştırÖğe Demokrasiyi Sekteye Uğratan Darbe Haberlerinin Çerçevelenmesi: 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi Örneği(2017) Şeker, N. Tülay; Nisan, FatmaÖz: Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde bir darbe girişimi olmuştur. FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi halkın darbeyi engellemek amacıyla meydanlara inmesiyle püskürtülmüştür. Darbede çok sayıda vatandaş hayatını kaybetmiştir. Türk kamuoyunu derinden etkileyen bu darbe girişiminin etkileri aylarca sürmüştür. Bu darbe girişimi, Türk darbeler tarihinde halkın ilk kez karşı çıkmasıyla engellenen ilk darbe girişimi olma özelliği taşıması nedeniyle önemlidir. Demokrasiyi sekteye uğratmak amacıyla gerçekleştirilen bu darbe girişimi sonucunda halkın yanı sıra siyasetçilerde ortak amaçta toplanmış ve darbe girişimine karşı birlikte mücadele etmişlerdir. Tüm Türkiye’yi etkileyen bu darbe girişimi karşısında Türk basını gazete sayfalarında haberleri ne kadar ve nasıl çerçevelemiştir? Bu soru çalışmanın amacını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, demokrasiyi sekteye uğratmaya yönelik bir girişim olan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk ulusal basınının gazete sayfalarında darbe haberlerini nasıl çerçevelediğini incelemektir. 16-22 Temmuz 2016 tarihleri arasındaki tüm ulusal gazetelerin incelendiği çalışmada birinci sayfalar analiz edilmiştir. Çalışmanın amacına en uygun olan ‘haber çerçeveleme’ yöntemi kullanılmıştır.Öğe A DISCURSIVE COMPARISON OF 2009 AND 2014 LOCAL ELECTIONS COVERAGE IN THE NATIONAL PRESS(Selcuk Univ, Inst Turkish Studies, 2015) Nisan, FatmaPolitical parties give at least the same importance to the local elections held for local governors as general elections and political party leaders have been conducting propaganda by holding public meetings throughout the country. Local and national presses during this period develop a discourse by often bringing the news about elections to the agenda. Thus, the press reproduces discourses of political parties in every time. Even though news agencies are expected to follow policy of neutrality on the news about the local elections, certain discourses are again developed through the ideology that has been reflected on the news. The aim of this paper is to point out differences between the discourses developed by national press on the news in two periods of time; local elections in 2009 and 2014. While comparing and contrasting the news on the elections in these two periods, the frequency of appearance of the news about the local elections on the front page of the papers has been observed. The central question of this study is how the news about local elections in 2009 and 2014 have been reflected in the national press with the point of discursive terms and what kinds of differences there have been found on the news. The Method of Critical Discourse Analysis by van Dijk has been used in this study in which a one-month period of each election was observed. The study carries a great importance on the point of that how the news about the local elections period in 2009 and 2014 appeared on the national press and discourses over these two election period are compared. In the study which particularly the newspapers from each political ideology were observed and these newspapers are; Aksam, Birgun, Bugun, Cumhuriyet, Evrensel, Gunes, Hurriyet, Milli Gazete, Milliyet, Sabah, Star, Taraf, Turkiye, Vatan, Yeni Asya, Yeni Safak ve Zaman. According to the findings of the study, the national press has paid great attention to the local elections in both 2009 and 2014.Öğe Farklı Müzik Türlerinin Bireylerin Medya Metinlerini Algılamalarına Etkisi: "Saniyenin Yüzde Biri" Örneği(Turkish Studies (Elektronik), 2015) Nisan, Fatma; Yetkiner, BeylerÖz: Bireyler medya metinlerini okurken bir takım faktörlerin etkisinde kalabilmektedir. Bu etkiler; çevresel, fiziksel ya da psikolojik faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Bu durum, bireylerin medyadan gelen iletileri alırken sadece medya metniyle ilgilenmedikleri, bunun yanında algılarının bir takım dışsal ya da içsel durumlara açık olduğunu göstermektedir. Müzik, bireylerin duygularına seslenebilmek amacıyla medya metinlerinde çok fazla kullanılmaktadır. Medya yöneticilerinin müziği kullanmalarındaki temel amaç bireylere vermek istedikleri mesajı istedikleri şekilde iletebilmektir. Bireylerin medya metinlerini okurken oradan gelen iletileri algılama ve yorumlama sürecinde farklı tonlardaki müziklerden etkilenip etkilenmedikleri, yani farklı müziklerin bireylerin algılarını ve yorumlarını etkileyip etkilemediği çalışmanın temel sorusunu oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, farklı müzik türlerinin bireylerin medya metinlerini algılama ve yorumlama sürecinde etkisinin olup olmadığını, olduysa bu etkinin ne yönde olduğunu belirlemektir. İletişim alanında daha önce hiç yapılmamış olan bir çalışma olması nedeniyle çalışma önemlidir. 11 iletişim fakültesi öğrencisi üzerinde uygulanan bu çalışmada medya metni olarak, "Saniyenin Yüzde Biri" (OneHundredth of a Second) adlı kısa film seçilerek katılımcılara birer hafta arayla üç farklı zamanda, normal, duygusal ve sert müzik türlerinde, farklı müzik kategorileri eşliğinde izlettirilmiştir. Çalışmada, katılımcıların aynı metni farklı müzik türleriyle farklı zamanlarda izlerken müziğin etkisinde kalıp kalmadıklarına ve bu durumun metni algılayıp yorumlamalarına etki edip etmediği sorgulanmış olup yöntem olarak deney yöntemi kullanılmıştır. Başlık (İngilizce): THE EFFECTS OF DIFFERENT TYPES OF MUSIC ON PEOPLE'S PERCEPTION OF MEDIA TEXTS: "ONE HUNDREDTH OF A SECOND" CASE Öz (İngilizce): When people read media texts, they can be influenced by a number of factors. These effects may stem from environmental, physical or psychological factors. This shows that while people are receiving messages from the media, they arenot only interested in the media text but also their perceptions are open for some external and internal circumstances. Music is very much used in media texts to touch upon the individuals' emotions. The main aim of the media managers using music is to convey the message they want in the way they want to the individuals. Whether individuals are affected differently by different tones of music at the process of interpreting the messages while reading, in other words, whether different styles of music affect individuals' perceptions and interpretations, is the main question of this study. Therefore, the purpose of this study is to find out whether different styles of music have an effect on the perception and interpretation processes of individuals, and if yes how they affect. This study is a crucial one as there is no precedent for it so far in the field of communication. In this study, the short movie "One Hundredth of a Second" is usedas the media text and 11 students from Faculty of Communication participates in the experiment and watches this movie three times as one week after another with different genres of music as normal, emotional and hard styles.In the study, whether the participantsare influenced by the music or not while watching the same text with different styles of music at different times, and whether this affects their perceiving and interpreting the text are questioned and the method of the research is experimentingÖğe General Süleymani Suikastının Türk Ulusal Basınında Sunumu(2020) Enserov, Vefalı; Nisan, FatmaOrtadoğu’da meydana gelen gelişmeler çoğu zaman tüm dünyanın dengesini değiştirmekte ve yönlendirmektedir. Yüzyıllardır savaşların gölgesinde varlığını sürdüren bu coğrafyanın dünya siyasetinde önemli yer bulması çıkar çatışmalarını doğurmaktadır. 11 Eylül2001 saldırısından sonra kilometrelerce uzakta olsa da Ortadoğu’nun birçok noktasında askeri üssü olan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) buradaki gelişmelerle ilgili önemli derecede söz hakkı bulunduğu bir gerçektir. Ancak bu durumdan hoşnut olmayan ülkelerin başında İran gelmektedir. ABD ile İran, tarihsel süreç içerisinde kimi olay ve gelişmeler nedeniyle sık sık karşı karşıya gelmiştir. İki ülke arasında en son gerginliğe sebep olan olay ise, 3 Ocak 2020 tarihinde yaşanmıştır. Bu tarihte, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla suikasta kurban gitmiştir. Yeni yıla girer girmez bu olayın meydana gelmiş olması tüm dünyanın gözünün Ortadoğu’ya çevrilmesini sağlamış ve “Üçüncü dünya savaşı mı çıkıyor?” sorusunun sorulmasına neden olmuştur. Bu suikastın doğurabileceği sonuçlardan en çok etkilenecek ülkelerden birinin de Türkiye olması suikastın ulusal basında önemli derecede yer bulmasını sağlamıştır. Bu çalışmanın amacı Süleymani suikastının Türk ulusal basınında nasıl ve ne kadar yer aldığını analiz etmektir. Bu anlamda 26 ulusal gazetenin olay gününü takiben 4-8 Ocak 2020 tarihleri arasında konuya yaklaşımları nicel içerik analizi ve söylem analizi yöntemleriyle incelenmiştir. Analiz sonucunda Türk ulusal basınının birinci sayfa haberlerinde konuya önemli derece yer ayırdığı görülmüştür.Öğe MUHAMMED MURSİ’NİN ÖLÜMÜNÜN TÜRK BASININDAKİ YANSIMASI(2021) Nisan, Fatma; Şentürk Kara, EylemÖz: 2010 yılında başlayan ve Ortadoğu coğrafyasına zarar veren Arap Baharı, söz konusu topraklarda hem hükümetleri hem de halkları etkilemiştir. Mısır'ın seçimle ilk defa başa geçen ve devrik beşinci Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi davası uğruna Türkiye yönetimi ve kamuoyu tarafından desteklenmiştir. Özellikle Mursi’nin duruşu ve dini kimliği Türkiye’de destek görmesi noktasında önemli bir nitelik taşımaktadır. Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi 17 Haziran 2019 tarihinde kuşkulu bir şekilde Kahire’de ölmüştür. 2013'ün Temmuz ayında askeri darbeyle devrildiğinden beri cezaevinde olan Mursi'nin mahkeme salonunda söz istediği sırada hayatını kaybetmesi kuşkuyla karşılanmış ve onun bir suikasta kurban gittiği düşüncesi ortaya çıkmıştır. Mursi’nin ölümü Türkiye’de önemli bir yankı uyandırmış, hatta ülkenin dört bir yanında Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazları kılınmıştır. Bu düşünceden hareketle Türk yönetimi başta olmak üzere Türk halkı ve Türk ulusal basını tarafından da kayda değer derecede önemsenmiş ve gündemde tutulmuş olması, çalışmada Muhammed Mursi’nin ölümünün analizini gerekli kılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Mısır’ın devrik lideri Muhammed Mursi’nin ölümünün Türk ulusal basınındaki yansımalarını ve sunuluş kapsamını irdelemektir. Çalışmada 25 ulusal gazetenin birinci sayfaları Mursi’nin ölümünün ardından 5 günlük süreçte eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada Akşam, Anayurt, Aydınlık, Birgün, Cumhuriyet, Diriliş Postası, Evrensel, Güneş, Karar, Korkusuz, Milat, Milli Gazete, Ortadoğu, Sözcü, Star, Türkgün, Türkiye, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeni Birlik, Yeni Çağ, Yeni Mesaj, Yeni Söz, Yeni Şafak ve Yurt gazetelerinin 18-22 Haziran 2019 tarihleri arasındaki sayıları incelenmiştir. Sonuç olarak Muhammed Mursi'nin ölümünün analiziyle ilgili çalışmada Mursi’nin ölümünün Türk ulusal basınının haber içeriklerine önemli ölçüde yansıdığı görülmüştür.Öğe Poligamik İlişkilerdeki Kadın Temsillerinde Patriarkal Kodların Çözümlenmesi: Yeni Gelin Dizisini Alımlama Analizi Örneği(2018) Nisan, Fatma; Aslan Boral, NergizÖz: Günümüzde önemli bir yere sahip olan televizyon, görsel ve işitsel iletilerin aynı anda verildiği bir medya aracı olarak bilinmektedir. Televizyonda en fazla takip edilen program olan dizilerin, geniş hedef kitleye hitap etmesi nedeniyle kullanılması, onların incelenmesi gereken bir alan olmasını sağlamıştır. Bu çalışma, Yeni Gelin dizisinin izleyiciler tarafından nasıl alımlandığının ortaya konulması amacıyla yapılmıştır. İzleyicilerin, dizide konu edinilen çok eşliliği ve patriarkal kodları nasıl alımladığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Nitel araştırma yöntemi olan alımlama analizinde 8 kişiyle derinlemesine görüşme yapılmıştır. Önceden hazırlanan soru formuyla izleyenlerin yorumları, kod açımlama durumuna göre analiz edilmiştir. Dizide içeriğe yönelik olarak verilen kodların alımlanmasında, katılımcıların demografik özelliklerinin yaptıkları yorumlamalarda farklılık yaratmadığı sonucunu vermiştir. Yapılan okumaların birbirine yakınlığı, demografik etkenlerin bu çalışmada belirleyici bir rolünün olmadığını göstermiştir. Diziler vasıtasıyla egemen kodlarla, iletilmek istenen toplumsal cinsiyete yönelik ataerkil mesajların, izleyenler tarafından eleştirel bir bakış açısıyla alımlandığı ve farkındalıklarının yüksek olduğu görülmüştür.Öğe Sağ ve Sol Bakış Açısıyla Siyasal Söylemin ve İdeolojinin Gazete Karikatürlerine Yansıması: 2017 Başkanlık Sistemi Referandumu(2020) Nisan, Fatma; Boral Aslan, NerggizTürkiye’de cumhuriyetin ilanıyla beraber parlamenter sisteme geçilmiş ve günümüzekadar da ülke bu sistemle yönetilmiştir. Ancak 2017’de dönemin Başbakanı BinaliYıldırım ve 103 AK Parti milletvekilinin meclise sunduğu Başkanlık Sistemi teklifi(anayasadegisikligi.barobirlik.org.tr, 2020), Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP)desteğiyle kabul edilmiş ve referandum yapılmasına karar verilmiştir. Bu kararsonucunda 16 Nisan 2017 tarihinde sandığa gidilmiş ve sandıktan “evet” sonucuçıkmıştır. Basın ve siyaset ilişkisi sürekli eleştirilen bir konu olmakla beraber, böylebir ilişkinin varlığı da yadsınamamaktadır. Basın ve siyaset arasındaki ilişkiyi baştahaber olmak üzere, köşe yazıları ve karikatürler gibi basının her materyalinde görmekmümkündür. Bu çalışmada, 2017 Başkanlık Sistemi referandumunun karikatürlerenasıl yansıdığı, söylem ve ideoloji ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Diğer taraftançizerlerin çalıştıkları gazetelerin ideolojilerini yansıtıp yansıtmadıkları da belirlenmeyeçalışılmıştır. Bu doğrultuda iki aylık süreç içerisinde yayınlanan karikatürler incelenmişve referandumla ilgili olduğu tespit edilenler çözümleme için seçilmiştir. Bu çalışmadasağ görüşü temsilen Yeni Şafak ve Yeni Çağ, sol görüşü temsilen ise Cumhuriyet veEvrensel gazetelerinin karikatür arşivleri incelenmiştir. Çalışmada, nitel araştırmayöntemleri olan söylem çözümlemesi ve göstergebilimsel çözümleme bir aradakullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, karikatürlerin yayınlandıkları gazetelerin yayınçizgilerine göre çizildiklerini ve çizgilerde ona yönelik bir söylem oluşturulduğunuortaya koymuştur.Öğe SİYASAL SÖYLEMİN VE İDEOLOJİLERİN GAZETE KARİKATÜRLERİNDE YENİDEN ÜRETİMİ: ÖRNEK OLAY 1982 ANAYASASI(2017) Şeker, N. Tülay; Nisan, FatmaÖz: Siyaset ve basın arasında karşılıklı çıkara dayanan bir ilişki söz konusudur. Siyaset kendi propagandasını yaymak için basından, basın da ekonomik rant sağlamak ve ayakta durabilmek için siyasetten yararlanmaktadır. Bu durum her ne kadar günümüze özgü bir durummuş gibi gözükse de aslında tarihi, basının ilk ortaya çıktığı zamanlara kadar dayanmaktadır. Basın, siyasi söylemi ve ideolojileri gazetelerin her bir materyalinde yeniden üretmektedir. Siyasi söylemin ve ideolojilerin gazete materyallerinde üretimi noktasında haber metinleri her ne kadar başı çekse de karikatürler de çizgilerinde bu görevi üstlenmektedir. "Basit, doğrudan araçlar aracılığıyla zengin bir enformasyon taşımaya çalışan ileti örnekleri olan karikatürleri" (Fiske, 1996, 73), ideoloji ve söylem üretimini kimi zaman görsel, yazılı ve sözel kimi zaman ise, sadece görsel malzemeler vasıtasıyla yaparlar. Daha çoğunlukla muhalefet yapma amacında olan karikatürler hangi yolu kullanırlarsa kullansınlar sonuçta, iletilmek istenen mesajların hedef kitle tarafından doğru okunmasını ve algılanmasını sağlarlar. Türkiye'de, cumhuriyetten sonra, anayasal düzeni yeni baştan oluşturmak için, 'demokrasi ayarı' olarak nitelendirilen 'askeri darbeler' gerçekleşmiş ve bunların akabinde anayasa, yeni baştan düzenlenmiştir. Bu tür süreçlerde iktidar ve muhalefet partilerinin söylemleri gazetelerde yeni baştan üretilmiştir. Bu çalışmada, 1982 Anayasası döneminde yayınlanan karikatürler siyasal söylem ve gazete ideolojilerinin yeniden üretiminin analizi yapılmıştır. Ayrıca karikatür çizerlerinin tabi oldukları gazetelerinin ideolojilerine göre hareket edip etmediği belirlenmiştir. Bu çalışmada, 1982 döneminde Cumhuriyet, Güneş ve Tercüman gazetelerinin karikatürleri incelenmiştir. Çalışmada literatür taramasının yanı sıra, söylem çözümlemesi ve göstergebilimsel çözümleme yöntemleri kullanılmıştırÖğe Türkiye’deki Terör Olayları Çerçevesinde Ankara Patlamaları Üzerine Bir İçerik Analizi Çalışması(2017) Aksoy, Pervin Gonca; Nisan, FatmaÖz: Terör, son yıllarda gündemde tekrardan önem kazanan konulardan biridir. Terörizm uzun bir kavramsal tarihe sahiptir. Terörizm kavramı kadar, terör olayları da uzun bir dönemi kapsamaktadır. Tüm dünyada baş edilmeye çalışılan bir sorun olan terör saldırıları, Türkiye’de çözümü aranan en önemli ulusal güvenlik sorunudur. Türkiye’de 30-35 yıllık bir geçmişi olan terör olaylarının ilk günden bu yana gündemdeki önemini korumaktadır. Türkiye’de terör olaylarının başladığından itibaren zaman zaman olayların sayısında artış ve azalış meydana gelmiştir. Özellikle 2000’li yıllardan sonra, terör eylemleri tüm ülkeyi etkilemeye başlamıştır. Medyanın saldırıları yansıtmaktaki rolü ve sorumluluğu giderek artmaktadır. Medya olayların toplum tarafından nasıl ele alındığını gösteren ve belirleyen bir araçtır. Bu nedenle medyanın terör ve toplum ilişkisi içerisindeki yeri incelenmesi gereken bir konu olarak görülmüştür. Bu çalışmada, terör olaylarının medyadaki yansımaları üzerine Türkiye’de yakın geçmişte meydana gelmiş olan üç büyük patlama haberi incelenmiştir. Halkın terörü içselleştirmesine neden olup olmadığı sorusuna temel oluşturmak istenmiştir. Türkiye’nin başkenti olduğu için Ankara’da gerçekleşen üç bombalı saldırı sonrası medyadaki süreç ele alınmıştır. 10 Ekim 2015 Ankara Gar saldırısı, 17 Şubat 2016 Ankara Genelkurmay saldırısı ve 13 Mart 2016 Ankara Güvenpark saldırısıyla ilgili yapılan haberler birer haftalık süreçlerle analiz edilmiştir. Analiz için nitel ve nicel içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.