Yazar "Oram, Osman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Medial kantus-lateral burun kökü defektlerinin rekonstrüksiyonunda O-Z flep varyasyonu(İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı, Malatya, 1995) Oram, Yasemin; Oram, Osman; Hazneci, Ersoy; Doğan, GürsoyÖz: Bazal hücreli karsinoma nedeniyle mikroskobik kontrollü eksizyon uygulanan bir olguda medial kantus-Iaterial burun kökü yerleşimli defekt, glabella ve yanaktan çevrilen iki rotasyon flebi kombine edilerek kapatılmıştır. O-Z flep rekonstrüksiyonunun bir varyasyonu kabul edilebilecek olan bu flep dizaynı ile fonksiyonel ve kozmetik açıdan başarılı sonuç alınmış ve medial kantus-lateral burun kökü defektlerinde kullanılabilirliği vurgulanmıştır.Öğe Oftalmik cerrahide subtenon ve retrobulber anestezinin prospektif olarak karşılaştırılması(MN Oftalmoloji, 1997) Uğuralp, Murat; Oram, Osman; Marol, Serdar; Tilgen, Fikret; Bayramlar, HüseyinÖz: Çalışmamızda, son yıllarda geliştirilen subtenon anestezi tekniğinin oftalmik cerrahideki etkinli¬ğinin ve güvenirliğinin prospektif kontrollü bir çalışmayla retrobulber anesteziyle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi amaçlandı. Bu amaçla, kliniğimizde ekstrakapsüler veya fakoemulsifikasyon yöntemiyle katarakt ekstraksiyonu ya da trabekülektomi gerçekleştirilen 40 olgunun 40 gözü preoperatif randomize olarak subtenon ve retrobulber anestezi gruplarına ay¬rıldı. Subtenon anestezi, inferotemporal veya inferonazal kadranlardan özel subtenon kanülü a-racılığıyla retroekvatoryal subtenon alana anestetik enjeksiyonu yapılarak gerçekleştirildi. Subtenon anestezi grubunda anestetik uygulanımı sırasındaki ağrı miktarı retrobulber gruba gö¬re anlamlı derecede az bulunurken (p=0.022), her iki grupta operasyon sırasındaki, postoperatif dönemdeki ağrı miktarı ve komplikasyonlar arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmadı. Retrobulber yöntem glob akinezisinde istatiksel olarak anlamlı oranda daha etkin bulunurken (p=0.0001) subtenon teknikle de belirgin olarak az anestetik madde kullanılarak (p<0.0001) cerra¬hi için yeterli oküler anestezi sağlandığı belirlendi. Subtenon anestezi tekniği oftalmik cerrahide etkili ve retrobulber anesteziye bağlı olası komplikasyonları önleyebilecek güvenilir bir alternatif olarak görünmektedir.Öğe Psödoeksfoliasyonda farmakolojik pupil dilatasyonu(MN Oftalmoloji, 1997) Bayramlar, Hüseyin; Hepşen, İbrahim Fevzi; Er, Hamdi; Tilgen, Fikret; Oram, OsmanÖz: Katarakt cerrahisinde zonüler rüptür ve vitreus kaybı gibi kompli-kasyonlar için bir risk faktörü olan psödoekfoliasyon (PE), klinik ve histopatolojik olarak incelenmiş olmakla birlikte, PE'de yetersiz pu¬piller dilatasyonu sayısal olarak ortaya koyan çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada 10 PE'li ve 7 kontrol bireyinde, birer hafta arayla, tropikamid %1. fenilefrin %10 ve tropikamid %1 + fehilefrin %10 kombinasyonu ile elde edilen pupiller dilatasyon ölçümleri karşılaştırıldı. Bir saat sonunda 3 ilaç uygulamasında da PE'li göz¬lerde daha düşük midriyazis elde edildi (p<0.05). Tropikamid %1 + fenilefrin %10 kombinasyonu ile, ilaçların tek başına kullanımına göre anlamlı ölçüde daha geniş midriyazis sağlandı (p<0.05). Psö¬doeksfoliyasyonda yetersiz pupiller dilatasyon dökümente edilirken, katarakt cerrahisi öncesi maksimal midriyazis elde edilmesinde sempatomimetik (fenilefrin %10) ve parasempatolitik (tropikamid %1) iki ilacın kombinasyonunun uygun olacağı sonucuna varıldı.Öğe Topikal betaxolol ve serum yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol düzeyi(MN Oftalmoloji, 1995) Oram, Osman; Tezel, Gülgün; Gürsel, EminÖz: Topikal nonselektif beta blokörlerin kullanımının serum yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) kolesterol düzeyini düşürerelc koroner kalp hastalığı gelişim riskini artırabileceği çeşitli çalışmalarda gös¬terilmiştir. Bu sonuçlar oral kullanımlarında lipoprotein metabo¬lizması üzerinde daha az yan etkiye sahip olan beta-1 selektif beta blokörlerin özellikle koroner kalp hastalığı için yüksek risk grubun¬da yer alan glokom olgularında nonselektif beta blokörlere alterna¬tif olabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızda, beta-1 selektif beta blokör betaxololtin topikal kullanımda serum lipoptoteİn dü¬zeyleri üzerinde nonselektif beta blokörlere benzer etkisinin olup olmadığını araştırmak amacıyla daha önce herhangi bir ilaç kullan¬mayan 12 primer açık açılı glokom olgusunda 8 hafta süre ile topi¬kal betaxolol tedavisi uygulanmış, tedavi öncesi ve sonrası serum lipoprotein düzeyleri karşılaştınlmıştır. Sonuç olarak topikal be¬taxolol kullanımının olgularda HDL kolesterol düzeyeni ortalama 3.83 mg/dl (%8.1) düşürdüğü, total kolesterol / HDL kolesterol dü¬zey oranı % 16.1 arttırdığı izlenmiş, topikal betaxolol kullanımının serum HDL kolesterol düzeyini düşürerek nonselektif beta blokör¬lere benzer şekilde koroner kalp hastalığı arttırabileceği görül¬müştür.