Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Sönmez, Emine" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 37
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Aile içinde hepatit b virüsünün geçişi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Ersoy, Yasemin; Sönmez, Emine; Çetin, Cumali; Durmaz, Rıza
    Aile içinde hepatit B virımı geçişini araştırmak amacıyla kliniğimize başvuran kronik HBsAg taşıyıcı ve kronik hepatitli 82 olgu ’mm aile bireyleri hepatit B göstergeleri yönünden araştırıldı. 184 aile bireyinin serumları ELISA yöntemi ile tarandı. Kontrol grubu olarak herhangi bir şikayeti olmayan ve risk grubunda bulunmayan 75 kişi alındı ve aynı yöntemle hepatit B göstergelerine bakıldı. Aile bireylerinde HBsAg pozitifliği %16.5, anti HBsAg pozitifliği %17.6 ve toplam seropozitivite %34.1 bulunurken kontrol grubunda HBsAg %5.3, antiHBsAg %6.6 ve toplam serpozitivite %11.9 olarak bulundu. İki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). Aile bireylerinde seropozitivitenin yüksekliği ve kardeşler arasında da geçişin yüksek olması perinatal geçiş yanında horizontal geçişin düşünülmesi gerektiğini desteklemiştir. Sonuç olarak aile bireyleri risk grubundadır ve HBsAg taşıyıcıların aile bireyleri taranmalı ve hepatit B virusu yönünde proflaksi uygulanmalıdır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ardışık tedavide retrospektif maliyet analizi
    (İnönü Üniversitesi, Turgut Özal Tıp Merkezi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Bakteriyoloji Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 2000) Sönmez, Emine; Bayındır, Yaşar; Çetin, Cumalı
    Öz: Bu çalışmada, Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 1996-1998 yılları arasında yatarak tedavi gören 100 ardışık ve 100 parenteral antibiyotik tedavisi alan toplam 200 hastanın etiyoloji, tanı, tedaviye yanıt, tedavi maliyeti, yan etkiler açısından retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ardışık tedavi görenlerde anlamlı derecede mali kazanç vardı (p< 0.05). Bu kazancın yanı sıra hastanın erken taburcu edilmesi, hastane infeksiyon riskinin azalması, hastanın tedaviye uyumu, vb. nedenlerle ardışık tedavinin tercih edilebilir bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna varıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir G Grubu Streptokok Menenjiti Olgusu
    (Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Bayındır, Yaşar; tekerekoğlu, M. Sait; Otlu, Barış; Sönmez, Emine; Durmaz, Bengül
    Menenjit, beyin omurilik sıvısında anormal beyaz küre sayısı ile seyreden beyin zarlarının inflamasyonudur. Akut menenjit sendro- muna çeşitli infeksiyon ajanları neden olabilir. Noninfeksiyöz has­talıklar grubu da aynı tabloyu oluşturabilir. G grubu streptokokun menenjit te dahil olmak üzere, ciddi infeksiyonlara sebep olduğu ra­por edilmekte ve patojen olarak tanımlanmaktadır. Bu vakada; cer­rahi tedavi sonrası kemoterapi ve radyoterapi almış, beyin metastazı olan, parotis malign mikst tümörlü 34 yaşındaki erkek hastada geli­şen G grubu streptokok menenjit olgusu sunulmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bir G grubu streptokok menenjiti olgusu
    (1999) Bayındır, Yaşar; Tekerekoğlu, M. Sait; Otlu, Barış; Sönmez, Emine; Durmaz, Bengül
    Menenjit, beyin omurilik sıvısında anormal beyaz küre sayısı ile seyreden beyin zarlarının inflamasyonudur. Akut menenjit sendromuna çeşitli infeksiyon ajanları neden olabilir. Noninfeksiyöz hastalıklar grubu da aynı tabloyu oluşturabilir. G grubu streptokok'un menenjitte dahil olmak üzere, ciddi infeksiyonlara sebep olduğu rapor edilmekte ve patojen olarak tanımlanmaktadır. Bu vakada; cerrahi tedavi sonrası kemoterapi ve radyoterapi almış, beyin metastazı olan, parotis malign mikst tümörlü 34 yaşındaki erkek hastada gelişen G grubu streptokok menenjit olgusu sunulmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Brucella endokarditi: Olgu sunumu
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Malatya, 2000) Sönmez, Emine; Seçkin, Yüksel; Bayındır, Yaşar
    Öz: Bruselloz; kendini değişik klinik tablolarla gösteren, kronikleşme eğilimli bir hastalıktır. Özellikle kardiyak tutulum, tedavisinde geç kalındığı takdirde fatal seyreden bir komplikasyondur. Tedavide ise medikal ve cerrahi yöntemler önerilmektedir. Bu makalede medikal tedaviye yanıt veren Brucella melitensis'e bağlı endokarditli 20 yaşında bir erkek hasta sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bruselloz olgularında eritrosit içi ve lenfosit içi glutatyon peroksidaz aktiviteleri
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 2001) Karabulut, Bay Aysun; Sönmez, Emine; Bayındır, Yaşar; Gözükara, Engin M.
    Öz: Bu çalışmada, bruselloz tanısı konmuş 60 hastada eritrosit içi ve lenfosit içi glutatyon peroksidaz (GSH-Px) aktivitelerine bakıldı. Tedavi öncesi (grup I: 20 hasta), tedavi sırasında (grup II: 20 hasta), tedavi sonrası (grup III: 20 hasta) ve sağlıklı kişilerden kontrol grubu (grup IV: 20 kişi) olmak üzere 4 grup incelendi. Eritrosit içi GSH-Px aktivitesi grup l'de 95.07 ± 16.57, grup ll'de 99.95 ± 16.63, grup lll'de 118.42 ± 33.72 ve grup IV'de 128.03 ± 39.53 U/g hemoglobin olarak tespit edildi. Lenfosit içi GSH-Px aktivitesi grup l'de 742.02 ± 14.32, grup ll'de 681.08 ±9.12, grup lll'de 545.86 ± 8.30 ve grup IV'de 558.09 ± 11.73 U/mg protein olarak bulundu. Eritrosit içi GSH-Px aktivitesi kontrol grubuna göre tüm gruplarda düşüktü ve kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p< 0.05). Lenfosit içi GSH-Px aktivitesi kontrol grubuna göre (grup III dışında) tüm gruplarda yüksekti. Tedavisini tamamlamış grup (grup III) dışında l ve II. gruplarla kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p< 0.05). Sonuç olarak; tedavi alan veya almayan tüm bruselloz olgularında eritrosit içi GSH-Px aktivitesi düşük, lenfosit içi GSH-Px aktivitesi yüksek bulundu. Lenfosit içi GSH-Px enzimi bruselloz immünyanıt ve tedaviye cevapta primer rol oynayan enzimlerden biridir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Brusellozlu hastalarda eritrosit içi süperoksit dismutaz ve katalaz aktiviteleri
    (2002) Bayındır, Yaşar; Karabulut, Bay Aysun; Sönmez, Emine; Gözükara, Engin M.
    Öz: Bu çalışmanın amacı, brusellozda eritrosit içi antioksidan enzimlerden katalaz (CAT) ve süperoksit dismutaz (SOD) aktivitelerini saptamak idi. Bruselloz tanısı almış 60 hasta incelendi. Tedavi öncesi (1. grup: 20 hasta), tedavi sırasında (2. grup: 20 hasta) ve tedavi sonrası (3. grup: 20 hasta) olmak üzere üç grup ve sağlıklı kişilerden kontrol grubu (4. grup: 20 kişi) olmak üzere dört grup incelendi. Eritrosit katalaz aktivitesi 1. grupta 203.98 ± 14.3 K/gHb, 2. grupta 141.39 ± 7.6 K/gHb, 3. grupta 222.35 ± 13.6 K/gHb, 4. grupta 369.24 + 79.5 K/gHb olarak saptandı. Eritrosit içi süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi 1. grupta 973.33 ± 50.3 U/gHb, 2. grupta 2117.39 ± 88.3 U/gHb, 3. grupta 2222.31 ± 106 U/gHb, 4. grupta 2207.57 ± 78.43 U/gHb bulundu. Katalaz aktivitesi kontrol grubuna göre tüm gruplarda düşüktü ve kontrol grubuna göre istatistiksel fark vardı. Süperoksit dizmutaz aktivitesi kontrol grubuna göre 1. ve 2. gruplarda düşüktü, ancak 3. grupta hafif yüksekti. Birinci ve 2. gruplarla kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunup 3. grupla yoktu. Sonuç olarak, bütün bruselloz olgularında eritrosit içi antioksidan enzim aktiviteleri (SOD, CAT) kontrol grubuna göre düşük bulundu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    A comparison of erythrocyte superoxide dismutase and catalase activity in patients with hepatitis C infection
    (Turkish Journal of Medical Sciences, 2002) Karabulut, Aysun Bay; Sönmez, Emine; Bayındır, Yaşar; Gözükara, Engin
    Abstract: Hepatitis C virus (HCV) infection remains important due to difficulties in treatment up to a chronic state. It is considered that free radicals, lipid peroxidation and antioxidant defense play a role in various tissue damages, just as in certain types of viral hepatitis. Since only limited data has been reported concerning oxidative stress in viral hepatitis, a comparative study was planned for patients with hepatitis C. In this study, we searched for erythrocyte superoxide dismutase (SOD) and catalase (CAT) activities in patients with HCV infection who had received and not received recombinant interferon alpha. Four groups of patients [Group I: 15 healthy, volunteers served as a control group; Group II: 10 patients with acute HCV infection; Group III: 15 untreated patients with chronic HCV infection; and Group IV: 15 patients who completed six months of interferon therapy (9 million U/week)] were included in the study. In Group I, SOD activity (as means ± standard deviation) was 2213.29 ± 152.01 U/g Hb; in Group II, 2643.03 ± 142.44 U/g Hb; in Group III, 1135.79 ± 122.27 U/g Hb; and in Group IV, 1734.78 ± 183.72 U/g Hb. The difference between the groups was statistically significant (p < 0.05). Erythrocyte means ± standard deviation CAT levels in Group I were 252.10 ± 61.09 K/g Hb; in Group II, 253.37 ± 29.68 K/g Hb; in Group III, 291.80 ± 72.54 K/g Hb; and in Group IV 220.43 ± 36.39 K/ g Hb. The difference between Groups I, II and III was not statistically significant (p > 0.05), but was for Groups III and IV (p < 0.005) In conclusion, erythrocyte SOD activity increased in acute hepatitis C patients, but decreased in chronic hepatitis C patients, and this decrease was reversed when treated with interferon.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Donör kanlarının RT-PCR ile HCV RNA yönünden taranması
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Sönmez, Emine; Troisi, Catherine; Hollinger, F. Blaine; Lin, Hsiang Ju; Naem, Mohammed
    Toplam 376 donör kanı anti-HCV yönünden ELISA ile (ikinci jenerasyon) test edildi. 164 örnekte (%40.95) anti-HCV negatif iken 212 serumda (%59.05) anti-HCV pozitif bulundu. 76 serum (%20.21) da HCV RNA pozitif bulundu. Anti-HCV negatif serumların 6’sında (%3.65) HCV RNA pozitif bulundu. Bu sonuçlar HCV antikorlarını gösteren ikinci kuşak ELISA testleri ile viremi arasında korelasyon olduğunu gösterir, fakat düşük viremili HCV taşıyıcılarını tespit etmek için bu testler yeterince sensitif değildir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gram pozitif ve Gram negatif bakterilerde imipenem duyarlılığı
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Özerol, İ.Halil; Sönmez, Emine; Özbilge, Hatice; Taştekin, Neşe
    Kadın üst genital yollan infeksiyon lan, cerrahi infeksiyonlar, intraabdomirtal infeksiyonlar ve daha pekçok in feksiyonlar genellikle polimikrobiktır. Bu infeksiyon tarda Gram pozitif ve negatif, aerob ve anaerob bakteriler izole edilmektedir, dram negatif mikroorganizmaların büyük çoğunluğunu Escherichia cali, Klebsiella, Proteus, Enterobacter ve Pseudomonas türleri oluşturur. Gram pozitif mikroorganizmalar arasında genellikle, sta/ilokoklar izole edilir. İnönü l ’ııiversitesi Tıp f akültesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji laboratuvarında. 1 Ocak 30 Aralık 1994 tarihleri arasında, izole edilen 438 mikroorganizmaya imipenem sılastatin (IMPS)'in antimikrobial etkinliği incelendi. 2~5 Gram negatif bacterileriıı %9".5 ve 163 Gram pozitif bakterilerin (Staphylococcus aureııs), %9S. I oranında IMF S’e duyarlı olduğu bulundu. 14 Pseudomonas aerugiııosa ızolatmdan %92.8’i bu antimikrobiğe duyarlı idi. Bu çalışmada. IMPS'in Pseudomonas aeruginosa suçlarına amikacin. netilmicin ve tobramycin gibi aminoglikozidlerden ve cephalotlıine, cefuroxime. ceftriaxone ve ceftazidime gibi sefalosporınlerden daha etkin okluğu anlaşılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hamile kadınlarda sitomegalovirus antikorlarının dağılımı
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Sönmez, Emine; Sönmez, A.Süha; Tuncel, Erdal; Çelebi, Selahattin; Arseven, Gürsel
    Bu çalışmada; 1991 Ocak-1992 Şubat ayları içerisinde Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın-Doğum Klinğinde yatan, ya da polikliniğine muayene için başvuran 296 hamile kadının serum örneklerinde, ELİSA yöntemi ile Sitomegalovirus (ACMV) IgMve IgG antikorları araştırılmıştır. Seropozitif çıkan toplam 278 (% 93.92) serum örneğinin 252 ' sinde (% 84.46) antisitomegalovirus (ACMV) IgG, 26’sında (% 8.78) ACMV IgG+lgM saptanmış, 18 (% 6.08) serum örneği ise séronégatif olarak belirlenmiştir. ACMV pozitif bulunan 252 serum örneğinin absorbons değerleri, gebelik dönemlerine ve yaşa göre değerlendirilmesi yapılıp sonuçları tartışılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hastane infeksiyonları ve infeksiyon kontrolünde klinik mikrobiyoloji laboratuvarının rolü
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Sönmez, Emine; Özerol, İbrahim Halil; Şahin, Kazım
    Hastanede kazanılan (nozokomiyal) infeks iyonlardan korunmak ve bu infeksiyonları kontrol altına alabilmek için hastane epidemiyolojisti, infeksiyon kontrol komitesi ve klinik mikrobiyoloji laboratuvarı personelinin işbirliği içinde çalışması gerekir. Rutin mikrobiyoloji laboratuvarının, klinik materyallerden nozokomiyal patojenlerin izole edilmesi ve bu patojenlerin tanımlanması fonksiyonundan başka; a) infeksiyon kontrol komitesine daimi üye olması, b) periyodik olarak infeksiyon kontrolüne yönelik mikrobiyolojik verileri organize etmesi ve bildirmesi, c) surveyans ve infeksiyon kontrol problemlerinin araştırılması için gerekli diğer aktiviteler sırasında destek sağlaması, d) epidemilerin tanımlanmasına yardım etmek için gereken ayıklanan nozokomiyal patojenlerin detaydı (subtür düzeyinde) özelliklerini belirlemesi, e) epidemiyolojik araştırmalar sırasında gerekirse hasta, hastane personeli ve çevreden kültür alacak mikrobiyoloji servisi vermesi ve f) hastane ve infeksiyon kontrol personeline mikrobiyolojik deneyim ve eğitimi veren bir merkez olması gibi görevleri de vardır. Bu nedenlerle; nozokomiyal infeksiyonların ve organizasyonun özellikleri, hastane infeksiyon kontrol programlarının amacı ve hastane infeksiyonlarının kontrolü ve korunmasında klinik mikrobiyoloji laboratuvarının spesifik rolününün bilinmesi gereklidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hastane infeksiyonlarında üçüncü kuşak sefalosporinlerle ardışıl tedavi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Sönmez, Emine; Çetin, Cumali; Ersoy, Yasemin; Yüksekkaya, Esen; Durmaz, Bengül
    Bu çalışmada parenteral seftizoksim ve seftizoksimi takiben oral sefiksim tedavisi alan hastalar klinik ve laharatuar cevabı yönünden karşılaştırıldı. Mart-Haziran 1997 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları kliniğinde yatan ve çeşitli kliniklerden istenen konsültasyon sonucu hastane infeksiyonu tanısı konmuş 50 hasta çalışmaya alındı. Hastaların 15'i üriner sistem infeksiyonu, 8'i sepsis ve 27'si alt solunum yolu infeksiyonu olarak saptandı. Rastgele belirlenmiş 25 hastaya seftizoksim 3x2 gr İV tedavi 10 gün verilirken diğer 25 hastaya seftizoksim 3x2 gr İV 5 gün verilip, 6. gün oral sefiksim 1x400 mg tedavisine geçilip toplam tedavi 10 güne tamamlandı. Birinci grupta % 80 şifa (20/25), % 8 (2/25) klinik cevap, % 12 (3/25) başarısız sonuç elde edildi. İkinci grupta ise % 88 şifa (22/25), % 12 (3/25) başarısız sonuç elde edildi. Her iki grup arasındaki fark Fisher exact testi ile değerlendirildi ve anlamlı bulunmadı (p>0.05). Hastanede yatış süresini, hastane infeksiyonu gelişme riskini ve hasta tedavi maliyetini düşürmesi, uygulama kolaylığı sağlaması nedeni ile hastane infeksiyonlarında ardışıl tedavi bir alternatif gibi görülmektedir. İstatistiksel açıdan anlamlı sonuçlar için daha geniş sayıda ve çeşitli hasta gruplarında bu tedavilerin karşılaştırılması gereklidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    HBsAg pozitif serumlarda HBV-DNA'nın iki ayrı PCR yöntemi ile taranması ve sonuçlarının serolojik göstergelerle karşılaştırılması
    (1996) Sönmez, Emine; Durmaz, Rıza; Kızılkaya, Nedim; Özbilge, Hatice; Günal, Selami; Yoloğlu, Saim
    Bu çalışmada İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda HBsAg pozitif serum ör¬neklerinden rastgele seçilen 80 serumda iki ayrı Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) yöntemi ile HBV-DNA bakıldı. Pröteinaz-K /fenol ekstraksiyon yöntemi (I. yöntem) ile serumların 25'inde (%3I.3) HBV-DNA pozi¬tifliği tespit edildi! Ticari kit (Micro DNA izolasyon kiti, Strategene ve Digene Sharp Signal System kiti) kulla¬nılan II. yöntemde, serumların 23'ünde (%28.8) HBV-DNA pozitif bulundu, HBeAg pozitif olan 18 serumun hepsinde (% 100) her iki yöntemle HBV-DNA tespit edildi. Anti-HBe pozitif olan 62 serumun 7'sinde (% 11.3) I. yöntem ile HBV-DNA pozitif iken II. yöntem ile 5'inde (% 8.1) pozitif bulundu. İki yöntem sonuçlan arasın¬da anlamlı fark tespit edilemedi (p> 0.05). Sonuç olarak PCR laboratuvarları HBV-DNA tespitinde bu iki yöntemden kendi koşullarına uygun olan birini tercih edebilirler.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Hemodiyaliz hastalarında HCV RNA insidansı ve bunun anti-HCV, ALT, AST ile ilişkisi
    (Türkiye Klinikleri Gastroenterohepatoloji Dergisi, 1998) Sönmez, Emine; Kızılkaya, Nedim; Aladağ, Murat; Korkut, Hilal; Yücesoy, Mehmet
    Öz: Hepatit C virüs (HCV) enfeksiyonu hemodiyaliz hastaları için önemli bir problemdir. Polimerize zincir reaksiyonu (PCR) ile HCV tanısı ise oldukça güvenli olup serolojik testlere göre daha doğru sonuç verir. Biz de yöremizdeki hemodiyaliz hastalarında HCV RNA varlığını ve bunun anti-HCV, ALT, AST ile ilişkisini tespit etmek, buna bağlı koruyucu ve tedavi edici protokolleri oluşturmak amacıyla bu çalışmayı planladık. Mikro-ELISA yöntemi ile ( üçüncü jenerasyon UBI HCV EIA 4.0 kiti) Anti-HCV pozitif hemodiyaliz hastalarının % 79.2 'sinde revers transkriptaz PCR (RT-PCR) metodu ile HCV RNA 'yi pozitif bulduk. Anti-HCV negatif olan hastaların %10'unda HCV RNA tespit ettik. Yüksek ALT seviyeleri ile HCV RNA pozitifliği arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p< 0.05).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hepatit C virüs infeksiyonu bulunan hastaların lenfositlerinde glutatyon peroksidaz ve nitrik oksit aktiviteleri
    (Flora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisi, 2001) Karabulut, Bay Aysun; Bayındır, Yaşar; Öztürk, Çetin; Sönmez, Emine; Sezgin, Nurzen; Gözükara, Engin
    Öz: Hepatit C virüsü (HCV) İnfeksiyonu bulunan hastaların lenfositlerinde glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ve nitrik oksit düzeyini araştırdık. Bu amaçla Turgut Özal Tıp Merkezi'ne gelen 10 sağlıklı, gönüllü birey kontrol grubu (grup I), akut HCV İnfeksiyonu bulunan 10 hasta (grup II), tedavi almamış kronik HCV'li 10 hasta (grup III) ve 6 aylık Interferon tedavisini (3 milyon U x 3/hafta) tamamlamış kronik HCV'li 10 hasta (grup IV) olmak üzere toplam 40 kişide lenfosit içi GSH-Px ve total nitrit düzeyini (nitrik oksit metaboliti= NO) ölçtük. Lenfosit GSH-Px aktivitelerinin ortalama değerleri; grup l'de 548.5 ± 46.96 U/mg; grup ll'de 382.65 ± 42.2 U/mg, grup lll'de 736.01 ± 57.47 U/mg, grup IV'te 592.03 ± 56.74 U/mg idi. Gruplar arasındaki fark anlamlıydı (p< 0.0001). Lenfosit içi nitrik oksit değerlerini ise şöyle bulduk: Grup l'de 25 ?mol/dL, grup ll'de 23 ?mol/dL, grup lll' te 13 ?mol/dL, grup IV'te 23 ?mol/dL. Kontrol grubu (grup I), akut HCV grubu (grup II), tedavi gören kronik HCV grubu (grup IV)'nda nitrik oksit düzeyleri birbirine yakın iken tedavi almamış kronik HCV grubu (grup lll)'nda nitrik oksit düzeyi diğerlerine göre düşük seviyede bulundu (p< 0.0001). Sonuç olarak, lenfosit içi GSH-Px akut HCV infeksiyonlarında, nitrik oksit metabolitleri ise tedavi görmemiş kronik HCV'lilerde düşük düzeydedir. Her 2 antioksidan seviyesi Interferon tedavisi alan grupta (grup IV) normale yakın bulunmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hepatit C virus infeksiyonunda yeni yaklaşımlar
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Sönmez, Emine
    Hepatitis C virus (HCV) is closely related to pestiviruses and flaviviruses. It was cloned from copy DNA (cDNA) extracted from infectious chimpanzee plasma in 1988. HCV is now recognized as the major causative agent for non- A, non-B hepatitis (NANBH). Based upon nucleic acid sequence analysis, six major HCV genotypes have been identifed worldwide. Enzyme-linked immunosorbant assays (ELISA), recombinant immunoblot assays (RIBA), synthetic peptide assays, polymerase chain reaction (PCR) are utilized for diagnosis. HCV may cause acute and chronic hepatitis, cirrhosis (CIR), hepatocellular carcinoma (HCC). The main route of transmission is parenteral, and most HCV-infected individuals are either IV drug users or recipients of blood products that in the past had not been screened for anti-HCV. Mother-to-infant transmission occurs in about 10% of HCV RNA positive mothers, mainly when maternal virus titers are high. Sexual transmission of HCV is probably absent or rare. There has not been HCV vaccine yet. Interferon is the only agent of proven efficacy in treatment of hepatitis C. The aim of this review is to revise new classification, genotypes, new diagnostic approaches and new treatment protocols about HCV.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hepatit C virüsü infeksiyonuna eşlik eden immünolojik ve ekstrahepatik bulgu ve sendromlar
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Kızılkaya, Nedim; Sönmez, Emine; Özbilge, Hatice
    Hepatit C virüsünün bulunmasından sonra yapılan pekçok çalışma, birçok immünolojik ve ekstrahepatik bulgu ve sendromun sık olarak hepatit C virüs infeksiyonuna eşlik ettiğini göstermiştir. Bu bulgu ve sendromların en sık görülenleri; serumda çeşitli otoantikor ve immun kompleksler, otoimmun tiroidit, tip II otoimmun hepatit, esansiyel mikst kriyoglobulinemi, Sjögren sendromu ve porfiria kutanea tardadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İnflamatuvar Romatizmal Hastalıklarda Epsteın-Barr Ve Cytomegalovırus Antikor Pozitifliği
    (Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Ersoy, Yüksel; Ersoy, Yasemin; Otlu, Barış; Karatutlu, İrfan; Altay, Zühal; Sönmez, Emine; Özerol, İ.Halil
    Etiyopatogenezinde otoimmün mekanizmaların sorumlu tutulduğu inflamatuvar romatizma! hastalıkların patogenezinde viral ajanların rolü ile ilgili çalışmalar popülaritesini korumaktadır. Bu nedenle inflamatuvar romatizmaI hastalıklardan olan romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) olgularının serumlarında Epstein-Barr Virus (EBV) ve Cytomegalovirus (CMV) antikor pozitifliklerinin saptanması amacı ile bu çalışma planlandı. Materyal ve metot: Hastanemiz FIR departmanı polikliniklerine başvurup klinik ve laboratuvar değerlendirmeler sonrası 38'i RA ve 36'sı AS tanısı konmuş 74 olgudan oluşan hasta grubu ile, yaş ve cinsiyetleri uyumlu 41 sağlıklı bireyin oluşturduğu kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Her iki gruptaki olguların serumlarında; EBV-VCA IgG ve IgM ile CMV IgG, IgM ve IgA antikorlarının pozitifliği ELISA yöntemi ile araştırıldı. Bulgular: RAH olgularda CMV IgA pozitifliğinde kontrol grubuna göre (p=0.031), EBV-VCA IgM pozitifliğinde ise hem AS hem de kontrol grubuna göre (p=0.00İ) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmanın verileri, RA etiyopatogenezinde EBV infeksiyonlarının rol oynayabile­ceği görüşünü desteklemektedir. Anahtar kelimeler: İnflamatuvar romatizmaI hastalıklar, Epstein-Barr virus, Cytomegalo­virus, EBV, CMV. Amaç: Etiyopatogenezinde otoimmün mekanizmaların sorumlu tutulduğu inflamatuvar romatizma! hastalıkların patogenezinde viral ajanların rolü ile ilgili çalışmalar popülaritesini korumaktadır. Bu nedenle inflamatuvar romatizmaI hastalıklardan olan romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) olgularının serumlarında Epstein-Barr Virus (EBV) ve Cytomegalovirus (CMV) antikor pozitifliklerinin saptanması amacı ile bu çalışma planlandı. Materyal ve metot: Hastanemiz FIR departmanı polikliniklerine başvurup klinik ve laboratuvar değerlendirmeler sonrası 38'i RA ve 36'sı AS tanısı konmuş 74 olgudan oluşan hasta grubu ile, yaş ve cinsiyetleri uyumlu 41 sağlıklı bireyin oluşturduğu kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Her iki gruptaki olguların serumlarında; EBV-VCA IgG ve IgM ile CMV IgG, IgM ve IgA antikorlarının pozitifliği ELISA yöntemi ile araştırıldı. Bulgular: RAH olgularda CMV IgA pozitifliğinde kontrol grubuna göre (p=0.031), EBV-VCA IgM pozitifliğinde ise hem AS hem de kontrol grubuna göre (p=0.00İ) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde Hastane İnfeksiyonları: Mikroorganizmalar ve Çoklu Antimikrobiyal Direnç
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Durmaz, Bengül; Sönmez, Emine; Tekerekoğlu, Mehmet S.; Aksüllü, Nihayet
    İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde 1996 yılında hastane infeksiyonu görülme oranı %2 olarak belirlendi. Hastane infeksiyonlarının sıklıkla görüldüğü bölümler; yoğun bakım birimi (%10), genel cerrahi (%7.5), ortopedi (%5.5) ve pediatri (%3.3) servisleriydi. Cerrahi yara infeksiyonları (%49) hastane infeksiyonlarının en sık görülen tipi idi. Bunu üriner sistem (%20), deri (%>16), solunum sistemi infeksiyonları (%8) ve bakteriyemiler (%6) takip ediyordu. Enterobacteriaceae üyeleri (%37), S. aureus (%35) ve P. aeruginosa (%18) en ya}>gın hastane infeksiyonu etkenleriydi. Koagulaz negatif stafılokoklar (KNS) ve Candida türleri daha az sıklıkla izole edilen diğer patojenlerdi. Patojen bakterilerin %64’ünde çoklu antimikrobiyal direnç bulundu. KNS, P. aeruginosa ve Enterobacteriaceae üyeleri; S. aureus suşlarından daha fazla çoklu direnç gösterdi. Hastanede önemli bir direnç problemi vardı ve hastane infeksiyonu etkenlerinin direnç oranları sırasıyla, penisilinlere %72, beta-laktam ve f-laktamaz inhibitörü kombinasyonlarına %63, sefalosporinlere %30, trimethoprim-sulfomethaxazol’e %22, eritromisin’e %17, kloramfenikole %15, aminoglikozidlere %7 ve yeni florokinolonlara %5 oranında saptandı.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim