Yazar "Timur Taşhan, Sermin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ebelik son sınıf öğrencilerinin aile planlaması eğitimi etkinliğinin değerlendirilmesi(Türk Tabipler Birliği, 2005) Ege, Emel; Timur Taşhan, Sermin; Zincir, HandanAraştırma, topluma aile planlaması konusunda danışmanlık yapacak olan ebelik öğrencilerinin, aile planlaması yöntemleri konusuna bakış açılarını değerlendirmek ve eğitimin etkinliğini saptamak amacıyla planlandı. İnönü Üniversitesi 2002-2003 öğretim yılında Malatya Sağlık Yüksekokulu ebelik bölümünde eğitim gören 30 öğrenci evreni oluşturmuş ve evrenin tamamı örnekleme alınmıştır. Eğitim öncesi yapılan uygulamada aile planlamasının tanımını tam olarak bilen öğrenci oranı %6.9 iken, bu oran eğitim sonrası %93.1'e çıkmıştır. Sağlık personelinin danışmanlık rolü ile ilgili yapılan değerlendirmede; eğitim öncesi öğrencilerin %58.6'sı, personelin rolünü yöntem seçimine yardım olarak tanımlarken, eğitim sonrası %89.7'si danışmanlık şeklinde tanımlamıştır. Sonuç olarak, aile planlaması kadının üreme sağlığını sürdürmede en önemli unsurlardan biridir. Bu bağlamda etkin danışmanlık öncelikle sağlık personelinin eğitiminden geçmektedir.Öğe Erken gebelikte bulantı kusma sıklığı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi(TAF Prev Med Bull, 2011) Timur Taşhan, Sermin; Kızılırmak, AynurAMAÇ: Çalışma birinci trimesterde görülen bulantı kusma (BK) sıklığı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. YÖNTEM: Araştırma hastane temelli, tanımlayıcı ve kesitsel bir çalışma olarak planlanmıştır. Araştırmanın örneklemini olasılıksız rastlantısal örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 307 gebe kadın oluşturmuştur. Veriler, Aksaray ilinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Vehbi Şahap Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi kadın doğum polikliniklerinde 01.01.2010-07.06.2010 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin toplanmasında, Pregnancy-Unique Quantification of Emesis and nausea (PUQE) puanlama sistemi ve araştırmacılar tarafından literatürden yararlanılarak geliştirilen Katılımcı Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, ki-kare testi ve iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi (t) kullanılmıştır. BULGULAR: Gebelerin %60,6’sında BK yakınmasının olduğu ve %42’sinin hafif, %18,6’sının orta/ağır düzeyde BK’sının olduğu saptanmıştır. Gebelikte BK ile herhangi bir sistemik hastalığın varlığı, demir hapı kullanma, ilaç kullanma ve önceki gebeliğinde BK yaşama ile istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0.05). Gebelikte BK ile, VKİ, sigara kullanma, gebeliğinin planlanmış olması ve daha önceki doğum şekli arasında istatistiksel olarak anlamı ilişki saptanmamıştır (p>0.05). SONUÇ: Sonuç olarak gebelikte BK kadınların yarısından fazlasını etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Gebelikte BK’nın gelişmesinde risk faktörleri dikkate alınarak gebe ve yakınlarına verilecek sağlık eğitimi kadının sorunla baş etmesinde önemli katkı sağlayacaktır. Bu konuda sağlık çalışanlarına önemli sorumluluklar düşmektedir.Öğe Gebelerin bulantı kusma ile baş etme yöntemleri(İ.Ü.F.N. Hem. Dergisi, 2011) Timur Taşhan, Sermin; Kızılırmak, AynurAmaç: Çalışma gebelerin gebelikte görülen bulantı-kusma (BK) ile baş etme yöntemlerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışma Aksaray ilinde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Vehbi Şahap Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin kadın doğum polikliniklerinde yürütüldü. Çalışmaya 01 Ocak 2010-30 Haziran 2010 tarihleri arasında polikliniklere bulantı kusma şikayeti ile gelen 15-49 yaş grubu gebeler dahil edildi. Çalışma döneminde kriterlere uyan toplam 195 gebe de- ğerlendirmeye alındı. Veri toplama aracı olarak; araştırmacılar tarafından oluşturulan Katılımcı Bilgi Formu ile bulantı kusma şiddetini değerlendiren 3 sorulu “Gebeliğe Özgü Bulantı Kusma Değerlendirme Skalası (Pregnancy-Unique Quantification of Emesis and Nausea-PUGE) kullanıldı. Bulgular: Gebelerin %69.2’sinin hafif, %30.8’inin orta/ağır düzeyde bulantı ve kusmasının olduğu saptandı. Gebelerin %82.6’sı yemek kokularının, %41’i halsizlik ve yorgunluğun BK’yı artırdığını ifade etti BK’yı hafifletmek için kullanılan yöntemler arasında en fazla (%59) açık havaya çıkmak, (%45.1) uyumak, (%43.6) istirahat etmek, (%38.7) az ve sık yemek yemek ve (%14.4) ilaç kullanmak bildirildi. Sonuç: Araştırma sonucunda gebelerin bulantı kusma şikayetinin hafif ve orta şiddette olduğu, yemek kokularının, halsizlik ve yorgunluğun yakınmayı artırdığı bu nedenle BK ile baş etmek için açık havaya çıkmayı ve istirahat etmeyi tercih ettikleri saptandı.Öğe Gebelikte beslenmenin değerlendirilmesi(Türk Tabipleri Birliği, 2005) Ege, Emel; Timur Taşhan, Sermin; Zincir, Handan; Oltuluoğlu, Hatice; Dursun, SelvihanBu çalışma gebelikte beslenmeyi değerlendirmek amacıyla kesitsel olarak planlanmıştır. Bu çalışmaya 15-49 yaş grubunda Malatya il merkezinde yaşayan 202 gebe kadın alınmıştır. Veriler Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 10.0 programında yüzdelik, ortalama, student t test ve tek yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Araştırmada beden kitle indeksinin sonuçlarına göre, gebelerin yüzde 17.3'ü hafif şişman, yüzde 9.9'u şişman ve yüzde 4.5'i zayıf bulunmuştur. Gebelerin gebelik ve doğum sayısı ile beden kitle indeksi arasında anlamlı bir ilişki saptanm?ıştır. Çalışmada gebelerin yüzde 81.2'sinin gebelikte beslenme sorunu yasadışı belirlenmiştir. Ayrıca gebelerin yüzde 53.5'i vitamin ve mineral almamaktadır. Ek olarak, gebelerin yüzde 14.9'u kil, toprak ya da sıva alçı yeme eğilimleri olduğunu belirtmişlerdir. Gebe kadınların yüzde 20.8'inin gebelikleri sırasında sigara kullandıkları saptanmıştır.Öğe Hastanede çalışan ebe ve hemşirelerin çocuklarının bakımı hakkındaki endişeleri ve durumluk sürekli kaygı düzeylerinin incelenmesi(Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2005) Yılmaz, Ulviye; Timur Taşhan, Sermin; Ege, EmelBu araştırma, ebe ve hemşirelerin çocuklarının bakımına yönelik endişeleri ve buna bağlı kaygı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Malatya Devlet Hastanesinde çalışan ebe ve hemşireler üzerinde tanımlayıcı olarak yapılan araştırmada örneklem 136 kişiden oluşmuştur. Ebe ve hemşirelerin durumluk kaygı düzeyleri X=41.9±8.3 ve sürekli kaygı puan düzeyleri X=43.6±6.4 bulunmuş ve aradaki ilişki önemli derecede anlamlı bulunmuştur(r=0.44 p=0.000). Çocuklarının risk altında olduğunu düşünen annelerin durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri, (X=43.1±7.9) risk altında olmadığını düşünenlerden (X=37.6±8.4) daha yüksek bulunmuştur (p<0.001). Veriler soru formu ve durumluk sürekli kaygı envanteri kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde; yüzdelik, ortalama (X), t-testi, ANOVA, Kruskal Wallis, Mann-Whitney U ve Pearson Korelasyon testleri kullanılmıştır. Bu çalışma ebe ve hemşirelerin çocuklarının bakımına yönelik anksiyete düzeylerinin yüksek olduğunu göstermiştir.Öğe Kadınlarda Zayıflık Prevalansı ve Emzirme Arasındaki İlişki(Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2015) Aksoy Derya, Yeşim; Timur Taşhan, SerminAmaç: Bu araştırma kadınlarda zayıflık ile emzirme arasındaki ilişkinin saptanması amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Toplum temelli, tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte olan bu araştırma ŞubatTemmuz 2010 tarihleri arasında bir sağlık ocağının Aşı Polikliniğinde yürütülmüştür. Araştırmaya 327 kadın dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında Katılımcı Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Student’s t-test, c² and Fisher’s Exact test analizleri kullanılmıştır. Bulgular: Kadınlarda zayıflık prevalansı %15.9 bulunmuştur. Araştırmada zayıf kadınların doğum sonu bebek emzirme oranlarının (%84.6), olmayanlara göre (%95.7) daha düşük olduğu (p<0.05) saptanmıştır. Ayrıca araştırmada BKİ normal olan kadınların (%87.5) zayıf olanlara (%60) göre bebeklerini daha uzun süre emzirdikleri, zayıf kadınların (%84.6), normal BKİ olan kadınlara göre (%52) bebeklerini daha fazla karışık besledikleri saptanmıştır (p<0.05). Ayrıca zayıf BKİ’ne sahip kadınların normal BKİ’ine sahip kadınlara göre daha fazla oranda 6.aydan önce ek besine başladıkları saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: Bu sonuçlar doğrultusunda zayıflığın, emzirme sürecini olumsuz etkilediği bu nedenle zayıf kadınların emzirme sürecinde sağlık bakımına daha fazla ihtiyaçlarının olduğu düşünülmektedir.Öğe Kadınların aile planlaması yöntemi kullanma durumu ile öz bakım gücü arasındaki ilişki(Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2006) Timur Taşhan, Sermin; Bekar, MineAmaç: Araştırma, kadınların aile planlaması yöntemi kullanımı ile öz-bakım gücü düzeyini incelemek amacı ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Gereç-Yöntem: Araştırmanın örneklemini Malatya ilinde yaşayan, tabakalı ve sistematik örnekleme yöntemi ile seçilen toplam 200 kadın oluşturmuştur. Veriler soru formu ve öz-bakım gücü ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde; yüzdelik, ortalama (X), t-testi, bağımsız gruplarda tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Tukey ve Mann-Whitney U testleri kullanılmıştır. Bulgular ve Sonuçlar: Kadınların öz-bakım gücü puan ortalaması, 101.6 ± 17.2 olarak saptanmıştır. Kadınların eşi ve kendisi yüksekokul mezunu olanlarda, çalışanlarda, ekonomik durumu iyi olanlarda, ailesinde ve kendisinde sağlık problemi olmayanlarda öz-bakım gücü puanı yüksek bulunmuştur. Etkin AP yöntemi kullanan kadınların öz-bakım gücü puanı etkin yöntem kullanmayanlara göre yüksek bulunmuştur. Kadınların öz-bakım gücü puanı etkin AP yöntemini bilenlerde, kullandığı AP yönteminden memnun olanlarda, kullandığı yöntemi sağlık sorunu ve yan etki nedeniyle bırakanlarda yüksek bulunmuştur.Öğe Striae gravidarum and related factors(Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 2012) Timur Taşhan, Sermin; Sever, DeryaThe study aim to examine the prevalence of striae gravidarum in primiparae and identify related risk factors.The study was conducted at a large Government Hospital in Adıyaman, Eastern Turkey. The sample of thestudy consisted of 256 primipara women chosen with the improbable random sampling method.The total striae scores were obtained at the abdomen, thighs and breast. Data were analyzed using chi-squared test, t-test and backward stepwise logistic regression. Of all women, 78% were developed striae gravidarum. Of all Women during pregnancy, 39% developed striae gravidarum on the abdomen, 36% developed striae gravidarum on the breasts, and 45% developed striae gravidarum on the thighs during their pregnancy. Development possibility of striae gravidarum increased by 0.8 times with a given decrease in age, 3.6 times in the individuals with family history of striae gravidarum, and 2.0 times with a given increase in newborn height. It was concluded in the study that maternal age, birth height of baby and family history were related with striae gravidarum.Öğe Üniversite Öğrencilerinde Premenstrual Sendrom ile Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişki(2021) Şener, Nurdilan; Timur Taşhan, SerminÖz: g/10.31067/acusaglAmaç: Araştırma üniversite öğrencilerinde premenstrual sendrom ile kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma Planı: Araştırma tanımlayıcı ve kesitsel tiptedir. Araştırmanın evrenini bir kamu üniversitesinin fakülte ve yüksek okullarında örgün öğretimde öğrenim gören 2426 kız öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini 736 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Katılımcı Tanıtım Formu, Premenstrual Sendrom Ölçeği ve Cervantes Kişilik Ölçeği kullanılmıştır. Veriler 19 Eylül- 4 Kasım 2016 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Cronbach Alfa güvenirlik analiz testi, aritmetik ortalama, standart sapma, bağımsız gruplarda t testi, pearson kolerasyon analizi ve Ki kare testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmada öğrencilerin %62’sinde premenstrual sendrom saptanmıştır. Araştırmada öğrencilerin duygusal denge/nörotizm ve tutarlı/tutarsız olma kişilik özellikleri ile premenstrual sendrom arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.05). Ancak öğrencilerin dışa/içe dönük olma kişilik özelliği ile premenstrual sendrom arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0.05). Öğrencilerin Cervantes Kişilik Ölçeği dışa dönük olma alt boyutu puan ortalaması arttıkça Premenstrual Sendrom Ölçeği’nin iştah değişimi alt boyutu puan ortalamasının azaldığı, Cervantes Kişilik Ölçeği nörotizm alt boyutu puan ortalaması arttığında ise paralel olarak Premenstrual Sendrom Ölçeği tüm alt boyut puan ortalamalarının arttığı saptanmıştır (p<0.05). Sonuç: Öğrencilerin yarısından fazlasında premenstrual sendrom olduğu, nörotik ve tutarsız kişilerde daha fazla premenstrual sendrom görüldüğü bulunmuştur. Premenstrual sendrom tedavi ve bakım yaklaşımında kişilik özelliğine dikkat edilmesi gerektiği önerilmektedir.ik.847315Öğe Validity and reliability of the turkish version of the modified breast cancer worry scale(Iranıan journal of publıc health, 2018) Timur Taşhan, Sermin; Uçar, Tuba; Aksoy Derya, Yeşim; Nacar, Gulcin; Erci, BehiceBackground: There are many assessment instruments used for cancer worry. Many women worry about breast cancer, but In Turkey, there is no scale that assesses the worry about developing breast cancer. The aim of this study was to investigate the validity and reliability of the Turkish Breast Cancer Worry Scale (BCWS). This scale was created as a modified version of the Cancer Worry Scale. Methods: The study was conducted in a Family Health Center (FHC) located in eastern Turkey using a methodological design. The study sample consisted of 610 healthy women who referred to a FHC for any reason. The data were collected using the Participant Information Form and BCWS with a face-to-face interview conducted between Jun 2015 and Jan 2016. Construct validity of the scales was tested via factor analysis, Cronbach's alpha coefficient, item-total score correlation coefficient, and test-retest correlations were calculated to check for reliability. Results: The factor load values of BCWS were found to be between 0.45 and 0.79. The total Cronbach's alpha coefficient of the scale was 0.78, and the total score correlations of items ranged between 0.32 and 0.64. The test-retest reliability coefficient of the scale was 0.81 (P=0.001). Conclusion: The Turkish version of the BCWS is a valid and reliable tool for assessing the effect of breast cancer worry on daily activities and mental condition.