Yeni Benzimidazol Metal Kompleks Bileşiklerinin Sitotoksik/Apoptotik ve Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması

Küçük Resim Yok

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Kanser, dünyada ölümlere yol açan önemli nedenlerden biridir. Kronik myeloid lösemi (KML) letal ve klonal bir kök hücre hastalığıdır. Kan ve kemik iliğinin yavaş seyirli kanseridir. KML, lösemilerin yaklaşık dörtte biridir ve her 100.000 kişiden 1-2’sinde hastalık görülür. Son yıllarda KML tedavinin yaşam boyu sürmesi nedeniyle tedavi maliyeti oldukça yüksek ve hücreler imatinibe karşı direnç geliştirmektir ve ayrıca hastalığın ileri evrelerinde başarı şansı daha düşüktür. Akciğer kanseri, kanserle ilişkili ölümlerden en yaygın olanlardan biridir. Tüm kanser ölümlerinin yaklaşık üçte birini oluşturur. Tüm akciğer kanseri hastalarının sadece %15’i tanıdan sonra 5 yıl ve daha fazla yaşamaktadır. Hücreler uygulanan kemoterapiye direnç geliştirir ve böylece ölüme neden olur. Günümüzde uygulanan terapötik müdahaleler bu hastalığın epidemik oranı üzerinde az etkiye sahiptir ve ölüm oranı %85-90 arasındadır. Benzimidazol iskeleti, biyolojik aktif moleküllerde kimyasal işlevselliği gösteren kullanışlı yapısal bir motiftir. Benzimidazoller; antikanser, antibakterial, antifungal, anti- inflammator ve antioksidant aktivite göstermektedir. Benzimidazoller, vitamin B12 ve türevleri ile çeşitli metaloprotenleri de kapsayan biyolojik moleküllerde olduğu gibi geçiş metal iyonlarında önemli bir ligantdırlar. Bu nedenle geçiş metali tuzlarının benzimidazol türevleri bazı önemli biyolojik moleküller için model yapı olarak yaygınca çalışılmaktadır. Biyolojik olarak önemli ligantların metal kompleksleri bazen serbest liganttan çok daha etkindirler. Bu çalışmada, kobalt ve çinko bağlı benzimidazol kompleks bileşikleri kullanılmıştır. Sentezlenen bileşiklerin yapıları 1 H, 13 C, NMR, IR, spektroskopik yöntemleri ve elementel analiz yöntemi kullanılarak aydınlatılmıştır. Yeni sentezlenmiş 14 bileşik içinden üç tanesinin (1, 4 ve 5 nolu) akciğer kanseri hücreleri (A549) üzerine cisplatinden daha güçlü sitotoksik aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda bu üç bileşiğin sağlıklı akciğer epitel hücresi olan BEAS2B hücreleri üzerine cisplatinden daha az sitotoksik etkisinin olduğu belirlenmiştir. Kronik myeloid lösemi hücreleri (K562) üzerine ise 1. ve 5. bileşikler, imatinibden daha güçlü sitotoksik etkiye sahipken sağlıklı lenfoid hücreleri üzerine imatinibden daha düşük sitotoksik aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu bileşikler için patent başvurusunda bulunulmuştur. Bileşikler ile cisplatin veya imatinibin birlikte kullanıldığında sinerjistik etki belirlenmedi. Bileşiklerin A549 hücrelerinde kaspaz 3 aktivitesini artırıcı etkisi olmadı. Diğer yandan 5. bileşik K562 hücrelerinin kaspaz 3 aktivitesini indükledi. Yüksek sitotoksik etki gösteren 1, 4 ve 5. bileşikler aynı zamanda kullanılan mikroorganizmalara yüksek antimikrobiyal aktivite de göstermiştir.

Açıklama

15.07.2016 00:00

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye