Karbondioksit ve Karbonmonoksite Maruz Bırakılan Sıçanlarda Biyokimyasal ve Moleküler Genetik Parametrelerin Değişimi

dc.contributor.authorCelbiş, Osman
dc.contributor.authorÇifçi, Osman
dc.contributor.authorDoğan, Mustafa
dc.contributor.authorOruç, Mucahit
dc.date.accessioned2024-08-04T19:54:52Z
dc.date.available2024-08-04T19:54:52Z
dc.date.issued2016
dc.departmentİnönü Üniversitesien_US
dc.description15.05.2016 00:00en_US
dc.description.abstractKarbondioksit ve Karbonmonoksite Maruz Bırakılan Sıçanlarda Biyokimyasal ve Moleküler Genetik Parametrelerin Değişimi Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi beyin, kalp, böbrek, iskelet kası, deri, periferal sinir gibi hemen hemen bütün organları etkiler. Ülkemiz dâhil gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, özellikle kış aylarında, karbonmonoksit zehirlenmelerine bağlı ölümler sıkça görüldüğü bildirilmektedir. Klinik olarak tanı ve tedavi takibinde karboksihemoglobin (CO-Hb) düzeyi kullanılmakla birlikte, oluşan toksisite durumunun her insanda farklılık göstermesi ve ağırlık derecesinin her zaman için COHb düzeyi ile kolere olmaması nedeniyle farklı mekanizmaların da toksisitede yer aldığı düşünülmektedir. Bu durumun açıklanması için yapılan çalışmalarda nöro-endokrin dokularda nöroprotektif rolü olduğu yönünde çalışmalar yapılan ve nöroglobin olarak isimlendirilen, nöronal dokuya özgü bir globin türevi 2000?li yılların başında tanımlanmıştır. Beyinde hasar nedniyle oluşan durumlarda, arsenik gibi nörotoksik ajanlara bağlı oluşan durumlarda nöroglobin sentezi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Ancak; nöroglobin ile ilgili çalışmalarda oluşan hipoksik durumların nedenleri arasındaki farklılık olup olmadığı, Karbonmonoksit veya karbondioksite maruziyet neticesinde oluşabilecek durumların ve kann biyokimyasındaki değişikliğin sentez üzerinde etkisi hususunda literatür bilgisine rastlanmamıştır. Konu bu açıdan özgün bir değer taşımaktadır. Çalışmada ağırlıkları 300 gr (±50 gr) olan 36 adet Wistar-Albino cinsi erkek sıçan kullanıldı. Sıçanlar eşit olarak 3 gruba (n=12) ayrıldı. Hazırlanmış ve kontrolleri tamamlanmış deney ortamında; bir gruba 15 dk süreli CO2, diğer ruba 15 dk süreyle CO gazları verildi. Deney sonunda gruplardan kan gazı tetkiki, nöroglobin mRNA tetkiki ve oksidan/antioksidan kimyasal parametrelerin tetkiki açısından kan ve beyin dokulaı usuüne uygun olarak alındı. Çalışmada çıkan sonuçların karşılaştırılmsında CO ve CO2? ye maruz kalan gruplarda nöroglobin mRNA seviyesinde, kan ve beyin dokuya ait kimyasal parametrelerde ve kan gazı parametrelerinde değişimler olduğu görüldü. Çalışmamızın Adli Tıp Biliminde genotoksisite ve adli toksikoloji açısından yapılacak olan daha kapsamlı çalışmalara ışık tutacak ve literatüre farklı bir bakış açısı katacak bir çalışma olduğu kanaatindeyiz.en_US
dc.identifier.endpage80en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.trdizinid619542en_US
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/619542
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11616/90248
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.publicationcategoryProje - Ulusalen_US
dc.relation.tubitakinfo:eu-repo/grantAgreement/TUBITAK/SBAG /214S625en_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleKarbondioksit ve Karbonmonoksite Maruz Bırakılan Sıçanlarda Biyokimyasal ve Moleküler Genetik Parametrelerin Değişimien_US
dc.typeProjeen_US

Dosyalar