Moğollarda Kışlak Geleneği: İlhanlıların Arran ve Mugan Kışlakları Örneği

Küçük Resim Yok

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Yaşadığı coğrafyanın bir parçası olan insanoğlu, onun kendisine sunmuş olduğu imkânlar ışığında ilerlemenin yollarını bulabilmektedir. Bu bağlamda uçsuz bucaksız Moğolistan coğrafyasına ayak uydurmuş Moğol toplumunun gelişimi, hatta hayatını idame ettirebilmesi sahip olduğu hayvan sürülerinin güvenliğine bağlıydı. Bunu gerçekleştirebilmesi için yaz kış demeden taze otlaklar bulabilmek maksadıyla hayvan sürülerinin peşinden hareket etmek durumundaydı. Bu hayat tarzının önemli bir parçası olan kışlaklar, bilhassa yükseltisi az, korunaklı, iklimi ılıman olan ve yeşil otlaklara sahip yerlerdi. Dolayısıyla hem kendileri hem de hayvan sürüleri için hayati önem taşırdı. 1220’li yıllardan itibaren İran ve Azerbaycan topraklarında görünmeye başlayan Moğollar, kalabalık ordu ve büyük hayvan sürülerini barındıracak yaylak ve kışlakları bulma konusunda sıkıntı çekmediler. Zira bu bölge zengin su kaynakları, yüksek platolarında her mevsim yeşil çayırlarıyla geldikleri ülkeyi aratmıyordu. Özellikle Arran ve Mugan, zengin kaynaklarının yanı sıra, stratejik konumuyla da Moğol komutanlarının dikkatinden kaçmamıştı. Artık sayısız Türk ve Moğol aşiretlerine kışlak vazifesi görecek olan bu yerler, İlhanlı devletinin tesisiyle saray ve şehirlerin inşa edildiği daimi karargâhlar haline gelecektir. Hülegü’den itibaren tüm İlhanlı hükümdarlarının genellikle kışlak olarak tercih ettiği Arran ve Mugan, devletin yıkılışına kadar bu önemini muhafaza etmiştir. Öyle ki, devletin merkezi otoritesinin zayıfladığı ve hatta bölgesel iktidarların hüküm sürdüğü zamanlarda bile Arran ve Mugan’ın hazineye küçümsenmeyecek miktarlarda vergi gönderdiği kaydedilmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Ortaçağ Araştırmaları Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

3

Sayı

1

Künye