Farklı anestezi tekniklerinin oküler yapılardaki etkisinin optik koherens tomografi ile değerlendirilmesi

dc.contributor.advisorAlan, Hı?lal
dc.contributor.authorTalay, Gönen Aras
dc.date.accessioned2024-08-11T19:25:57Z
dc.date.available2024-08-11T19:25:57Z
dc.date.issued2023
dc.departmentEnstitüler, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalıen_US
dc.description.abstractAmaç: Araştırmamızın amacı, diş hekimliği kliniğinde rutin olarak uygulanan farklı dental anestezi tekniklerinin oküler bölgedeki etkilerini, optik koherens tomografi (OKT) ve Optik Koherens Tomografi Anjiyografi (OKTA) cihazı kullanarak değerlendirmektir. Oküler bölgede daha az etkisi olan anestezi yöntemi kullanılarak, meydana gelebilecek komplikasyon riski en aza indirilecektir. Materyal ve Metod: 18- 50 yaş arası 80 hasta çalışmamıza dahil edilmiştir. Hastalar uygulanacak anestezi metoduna göre; ?. Grup Inferior Alveolar (n=20), ?. Grup Tüber (PSA) (n=20), ?.Grup Supraperiosteal İnfiltrasyon (n=20), ?. Grup İnfraorbital (n=20) anestezi olacak şekilde 4 gruba ayrılmıştır. Anestezi öncesi ve sonrası olmak üzere tüm gruplardaki hastaların retinal ve koroidal vasküler yapılarındaki değişiklikler Topcon Swept Source OCT-Angiography cihazı ile incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan toplam 80 hastanın yaş ortalaması 24.53±7.01 dir. Toplam 42 erkek, 38 kadın hasta çalışmaya katılmıştır. Hastaların anestezi öncesi gruplara göre ölçülen ortalama koroidal kalınlıkları sırasıyla 300(µm), 305.5(µm), 319.5(µm), 302.5(µm) olarak tespit edilmiştir (p=0.642). Anestezi sonrası aynı gruplar sırasıyla 298(µm), 296(µm), 310(µm), 299(µm) olarak ölçülmüştür (p=0.907). Dental anestezi uygulaması sonrası farklı gruplarda koroidal kalınlık azalma gösterse de bu değişiklik istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.838). Hastaların OKTA cihazıyla anestezi öncesi incelenen retinal vasküler yoğunlukları gruplara göre sırasıyla %40, %42, %41, %41.5 olarak ölçülmüştür (p=0.166). Anestezi sonrası ölçümler %40, %41, %41, %40 olarak bulunmuştur (p=0.394). Dolayısıyla anestezi öncesi ve sonrası ölçülen retinal vasküler yoğunluk farkı değeri istatistiksel olarak anlamlı değildir (0.143). Sonuç: Negatif aspirasyon yapılarak gerçekleştirilen dental anestezi uygulamaları eğer hastada anatomik varyasyon yoksa gözün vasküler yapılarında herhangi bir değişikliğe neden olmamaktadır. Anahtar Kelimeler: Dental anestezi, koroid, OKT, OKTA, oküler komplikasyon, retina.en_US
dc.description.abstractAim: The aim of our research is to evaluate, the effects of different dental anesthesia techniques applied in the dentistry clinic, on the ocular region, using optical coherence tomography (OCT) and Optical Coherence Tomography Angiography (OCTA) device. The use of anesthesia method, which has less effect in the ocular region, will reduce the frequency of complications that may occur. Material and Method: 80 patients aged 18-50 years were included in our study. The patients were divided into 4 groups according to the anesthesia method to be applied. Group ? was Inferior Alveolar (n=20), group ? Tuber (PSA) (n=20), group ? Supraperiosteal Infiltration (n=20), group ? Infraorbital (n=20) anesthesia. Changes in retinal and choroidal vascular structures of patients in all groups, before and after anesthesia, were examined with the Topcon Swept Source OCT-Angiography device. Results: The mean age of 80 patients participating in the study was 24.53±7.01. A total of 42 male and 38 female patients participated in the study. The mean choroidal thicknesses of the patients measured according to the groups before anesthesia were found to be 300(µm), 305.5(µm), 319.5(µm), 302.5(µm), respectively (p=0.642). After anesthesia, the same groups were measured as 298(µm), 296(µm), 310(µm), 299(µm) (p=0.907). Although choroidal thickness decreased in different groups after dental anesthesia application, this change was not statistically significant (p=0.838). Retinal vascular densities of the patients, which were examined with the OCTA device before anesthesia, were 40%, 42%, 41%, and 41.5%, respectively, according to the groups (p=0.166). Post-anesthesia measurements were 40%, 41%, 41%, 40% (p=0.394). Therefore, the retinal vascular density difference value measured before and after anesthesia is not statistically significant (0.143). Conclusion: Dental anesthesia applications performed with negative aspiration do not cause any changes in the vascular structures of the eye if there is no anatomical variation in the patient. Key Words: Dental anesthesia, choroid, OCT, OCTA, ocular complication, retina.en_US
dc.identifier.endpage90en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=j_Fjwp4JS4mk97Puqti8rlUUNMnE3gk8nXnddGz-Vxu90UuuGuQEmFCK9SP5XcXo
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11616/104790
dc.identifier.yoktezid806165en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherİnönü Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAnatomien_US
dc.subjectAnatomyen_US
dc.subjectGöz Hastalıklarıen_US
dc.titleFarklı anestezi tekniklerinin oküler yapılardaki etkisinin optik koherens tomografi ile değerlendirilmesien_US
dc.title.alternativeEvaluation of the effect of different anesthesia techniques on ocular structures with optical coherence tomographyen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar