Kolorektal kanserlerde DCC onkogenlerin rolü

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2001

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İnönü Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Kolorektal tümör gelişmindeki son çalışmalar, çok sayıdaki genetik değişimin birikimi sonunda bu kanser türünün ortaya çıktığını göstermiştir. Bir çok kanser vakalarında iyi huylu adenomatöz poliplerin sonradan kansere (karsinomaya) dönüştüğü kabul edilirse, bu dönüşüme sebep olan genlerin tanımlanması önem kazanmaktadır. Ailesel adenamatöz polipozis, FAP, sıklıkla rastlanan otozomal-dominant hastalıklardan biridir ve belli bir süreç içinde kansere sebep olur. Batı ülkelerinde populasyon sıklığı 1/5000 dir. Hasta kişilerde genelde 100 ile 1000 arasında iyi huylu polip rektum veya kolonda oluşmasına rağmen, bunlardan sadece küçük bir kısmı karsinomaya dönüşür. FAP'a sebep olan genin (APC), sitogenetik çalışmalar sonucu 5q21 kromozomunda olduğu bulunmuştur. APC'nin moleküler genetik analiz sonucuna göre gendeki nokta mutasyonlara FAP' lı hastaların sex hücrelerinde rastlanmıştır ve APC geninin fonksiyonunu kaybetmesi malignant oluşuma yol açabilmektedir. Buna rağmen APC genindeki mutasyonların tek başına malignant tümör oluşumu için yeterli olmadığı, diğer onkogenlerin (ras gibi) ve tümör baskılayıcı genlerinde (p53, DCC/MCC) bu değişimde farklı kademelerde ve önemde rol alabileceği düşünülmektedir. FAP 'lı hastalar incelendiğinde kromozom 18q21'deki heterozigotluğun kayıp sıklığı'nın (yani LOH'un ) adenomlarda ve intramukozal karsinomlarda az, buna karşılık invazif karsinomlarda ise çok olduğu görülmektedir. Moleküler analizler 18q21 kromozomundaki LOH'da gözlenen alelik kaybın, DCC genini de kapsadığı sonucunun çıkartılmasına sebep olmuştur ve kolorektal karsinomların oluşumu sürecinde klinik vakanın seyir ağırlığı ile DCC gene invaktivasyonu arasında mutasyonel bir bağlantı olabileceğini düşündürmektedir. Literatürde bu konu henüz bir açıklığa kavuşmamıştır. Kolorektal karsinogenezdeki tümör oluşumunun moleküler genetik mekanizmalarını daha iyi anlayabilmek için, bu oluşumda rol alabileceği bir veya daha fazla gen lokus'unu bening halden malignant hale dönüşümündeki fonksiyonun belirlenmesi çok önemlidir. Bu sebeple iki tümör baskılayıcı gen arasındaki korelasyon bu çalışmanın özünü teşkil etmektedir. Genel olarak DCC'deki LOH'un APC deki LOH ve/veya ekspresyondaki azalma ile ilişkisinin olup olmadığı sorusu çalışmamızda sorulmuştur. Bu soruya cevap bulabilmek için ise kolorektal polipleri olup, kanser olduğu histopatolojik olarak bilinen vaka biopsileri ile ülser/koliti olanlar normal kontrol kabul edilip karşılaştırılmıştır. Bu gruplarda PCR ile DCC ve APC ekspresyonuna bakılmıştır. Bu genlerin ekspresyonlannın karşılaştırılmasında kromozom 5q'daki konstütitif sentezlenen "housekeeping" TB 1 geni expresyonel internal marker olarak kullanılmıştır. Bizim çalışmamız, 20 kolorektal karsinomlu hastadan 8'inde APC geninde mutasyonu olduğunu gösterilmiştir. Geri kalanlarda ise APC gen ekspresyonu kontrol grrubu ile karşılaştırıldığında ekpresyonda farklı derecelerde azalma görülmüştür. DCC geninde ise mutasyon gözlenmemiş olup, sadece normale göre ekpresyonunda kademeli bir azalma gözlenmiştir. DCC 'deki bu azalma APC'ninde mutasyona uğradığının gözlendiği 8 vaka ile aynıdır. Yapılan PCR çalışmasında TBI geninin APC ve DCC deki mutasyonlardan etkilenmediği ve ekspresyonuna aynı düşük seviyede devam ettiği bulunmuştur. Her iki tümör baskılayıcı genin ekspresyonunun karşılaştırılmasında, kolorektal adenomlu hastalarda APC gen ekspresyonunun mutasyonu vakanın klinik ağırlığına bağlı olarak değişiklik gösterdiği bulunmuştur. Çalışma gurubunda DCC ile APC gen ekspresyonu karşılaştırıldığında %40 azaldığı ve yine bu grup ile kontrol grubundaki DCC ile APC'nin ekspresyonu karşılaştırıldığında onunda %40 azaldığı gözlenmiştir. Bu sonuçlar x2 fisher istatistik yöntemiyle analiz edildi. Sonuç olarak; kolorektal kanserlerde DCC ile APC genlerinin ekspresyonu arasında pozitif bir korelasyon vardır. Ayrıca hastalığın metastatik oluşu ile gen ekpresyonu arasında da pozitif bir korelasyon bulunmuştur. Bu orijinal çalışmalarımızdan çıkan sonuçlara dayanarak kolorektal kanser vakalarında PCR ile DCC ve APC gen analiz yapılarak hastalığın erken teşhisine gidilebilir, histopatolojik kesinleşmemiş vakalar sonuçlandırılabilir ve hatta hastalığın seyiri takip edilerek, tedaviye verdiği cevap gözlenebilir diye düşünmekteyiz.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tıbbi Biyoloji, Medical Biology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Güler, Hacer ,(2001) Kolorektal kanserlerde DCC onkogenlerin rolü ,İnönü Üniversitesi.