Abstract:
Dünyada bilim ve teknoloji hızla gelişmektedir. Bu gelişme ile
birlikte toplumların sosyal, siyasal, yönetimsel, kültürel ve ekonomik
yapıları da değişmektedir. Bu değişimin sonucu olarak kamu hizmetlerinde
de nitelik (kalite), nicelik ve çeşitlilik yönünden artışlar görülmektedir. Bu
artışların istenilen düzeyde karşılanabilmesi; ülkelerin örgütsel yapılarına,
günün koşullarına, uygunluklarına ve amaçlarını gerçekleştirmeleri ile
toplumsal gereksinimleri giderebilme düzeylerine bağlıdır.
20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünyada hız kazanan
kalkınmanın temeli; kısıtlı kaynakların yönetimi, etkili ve verimli
kullanılması ile bilgi birikimi üzerine yoğunlaşmıştır.
Drucker’e (1996,7) göre bilgi ve hizmet çalışanlarının
verimliliklerini yükselten ülkeler gelecek yüzyıla ekonomik yönden hakim
olacaklardır. Çünkü; verimlilik ülkelerin zenginliklerinin ölçüsü haline
gelmiştir.
